Kaynaklar: Halil el-Hayye müzakereleri yönetmeye devam edecek

Hamas lideri Halil el-Hayye bir basın toplantısında (Reuters)
Hamas lideri Halil el-Hayye bir basın toplantısında (Reuters)
TT

Kaynaklar: Halil el-Hayye müzakereleri yönetmeye devam edecek

Hamas lideri Halil el-Hayye bir basın toplantısında (Reuters)
Hamas lideri Halil el-Hayye bir basın toplantısında (Reuters)

Aralarında bir Hamas yetkilisinin de bulunduğu üç Filistinli kaynak, Halil el-Hayye'nin Gazze'de ateşkes sağlanması için İsrail'le dolaylı müzakereleri yürütmeye devam edeceğini, hareketin yeni atanan lideri Yahya Sinvar'ın ise Gazze Şeridi'ndeki savaşı yönetmeyi sürdüreceğini bildirdi.

Reuters'ın haberine göre Hamas salı günü yaptığı açıklamada, 7 Ekim'de İsrail'e düzenlenen saldırının planlayıcılarından biri olan Sinvar'ın, İran'da suikasta kurban giden İsmail Heniyye'nin yerine siyasi büro başkanlığına getirileceğini duyurdu.

İsrail'in öldürmeye yemin ettiği Sinvar'ın seçilmesi, Gazze Şeridi'ndeki savaş devam ederken Hamas'ın meydan okuma bayrağını yükselttiğinin bir işareti olarak görülüyor. Zira şu an Hamas liderliği, savaşı Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerden yönettiğine inanılan bir adamın elinde.

Filistin siyaseti uzmanları el-Hayye'nin, kısmen hareketin ana destekçisi olan İran'la iyi ilişkileri nedeniyle Heniyye'nin yerine geçecek muhtemel bir aday olacağını tahmin ediyorlardı ki İran’ın desteği, hareketin savaş sonrası toparlanması için hayati önem taşıyor.

Heniyye'ye bağlı olarak çalışan el-Hayye, İsrail ile ateşkes ve 7 Ekim'de Hamas tarafından kaçırılan İsraillilerin, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerle takas edilmesine yönelik bir anlaşmaya varılmasını amaçlayan arabuluculuk görüşmelerinde Hamas heyetine liderlik etti.

Şarku’l Avsat’a konuşan bir Hamas yetkilisi, “Müzakere heyetinin başında Dr. Halil var ve bunda bir değişiklik yok” ifadesini kullandı.

Hamas istişarelerine aşina bir başka kaynak ise el-Hayye'ye Heniyye ve Sinvar'ın güvendiğini belirterek, “Halil el-Hayye’nin dolaylı müzakerelere liderlik etmeye ve Hamas'ın diplomatik yüzü olmaya devam etmesi bekleniyor” dedi.

Kaynak, el-Hayye ve Batı Şeria'daki hareketi Filistin toprakları dışından yöneten Zahir Cebbarin'in, ‘İran ve Hizbullah ile güçlü bağları olduğu için gelecekte daha büyük bir rol oynamalarının beklendiğini’ belirtti.

Kaynaklar siyasi hassasiyetler nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemedi.

El-Hayye, Hamas'ın Gazze'deki siyasi bürosunun başkan yardımcısı, ancak birkaç yıldır Filistin toprakları dışında faaliyet gösteriyor ve Katar'da ikamet ediyor.

Sinvar, 7 Ekim saldırılarından bu yana kamuoyu önüne çıkmadı ama askeri operasyonların yönetilmesinde ve esir takası görüşmelerinde kilit bir rol oynadı.

Hamas'ın istişareleri hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, hareketin yurtdışındaki liderleri ile Gazze Şeridi'nde bulunan Sinvar arasında mesajlaşmaların sürdüğünü, ancak bu mesajların ulaşmasının uzun zaman alabileceğini söyledi.

Hamas lideri Sami Ebu Zuhri Reuters'a yaptığı açıklamada, Sinvar'ın seçiminin hareketin Gazze Şeridi'ne verdiği önemi vurguladığını ifade etti.

Ebu Zuhri, “Bu aynı zamanda İsrail’e, Heniyye'ye yönelik suikastın geri teptiğine dair bir mesajdır” dedi.

İsrail istatistiklerine göre Hamas tarafından geçtiğimiz ekim ayında gerçekleştirilen operasyonda bin 200 kişi öldü ve 250 kişi esir alındı. Bu saldırı, İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik yıkıcı saldırılarını başlatmasına neden oldu ve Gazze'deki Sağlık Bakanlığı’na göre yaklaşık 40 bin kişinin ölümüne yol açtı.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.