Alman hükümeti yeni bütçede kemer sıkacak

Kovid-19 pandemisi ve Rusya- Ukrayna savaşı sonrası enerji krizleriyle mücadele için üç yıl süren büyük harcamaların ardından Almanya, borcunu azaltmak için yeni bütçede kesintiler planlıyor

(AA)
(AA)
TT

Alman hükümeti yeni bütçede kemer sıkacak

(AA)
(AA)

Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, bakanlar kurulunda kabul edilen koalisyon hükümetinin 2024 bütçesini Almanya Federal Meclisi'ne (Bundestag) sundu.

Bütçeye göre, Alman hükûmeti, gelecek yıl yaklaşık 445,7 milyar avro harcama yapmayı planlıyor.

Söz konusu rakam, 2023 bütçe planına göre yaklaşık 30 milyar avro daha fazla harcama anlamına geliyor.

Gelecek yılın bütçesinde ise gelirlerin yine 445,7 milyar avro olacağı hesaplanırken, harcamaların 16,6 milyar avroluk yeni borçla finanse edilmesi planlanıyor. Planlanan yeni borcun geçen yıla göre 30 milyar avro az olması dikkati çekiyor.

Lindner, mecliste bütçenin sunumunda, Almanya'nın 2024 yılı bütçesinin maliye politikasında ihtiyaç duyulan normalleşmeye yönelik sadece bir ilk adım olduğunu vurgulayarak, "Yeni harcama gerçeklerimizi kabul etmemiz gerekiyor. Tüm sorunları kamu parasıyla çözemeyiz" dedi.

Enflasyona karşı faizlerin artırılmasının ardından ülkenin hızla artan borç faizi harcamalarına dikkati çeken Lindner, gelecek yıl sadece faiz ödemelerinin kamuya 37 milyar avroya mal olacağını bildirdi.

Lindner, "Bütçedeki faiz giderleri şu anda Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı'nın bütçesinden iki kat daha fazla. Yeni büyük borçları karşılayamayız” değerlendirmesinde bulundu. Lindner, Almanya'nın bütçe açığını anayasal olarak ekonomik üretiminin yüzde 0,35'i ile sınırlayan borç frenine geri dönmeyi planlıyor.

Almanya anayasadaki borç frenini Kovid-19 ve Rusya-Ukrayna savaşının etkilerini hafifletmek için 2020-2022 yılları arasında askıya almıştı. Bu da federal hükümetin ekonomide kurtarma ve toparlanma önlemlerini finanse etmesine sağlamıştı.

Yeni bütçe, savunma hariç, tüm bakanlıkların 2024’te toplamda 3,5 milyar avro tasarruf yapmasını planlıyor.

İstihdam ve sosyal harcamalar için bütçe 166,2 milyar avrodan 171,6 milyara çıkarılırken, ülkenin savunma bütçesinin 1,7 milyar avro artarak 51,8 milyar avro seviyesine yükselmesi öngörülüyor.

Öte yandan, Almanya Merkez Bankası verilerine göre, Maastricht kriterleri uyarınca tanımlanan genel kamu borcu, 2022’de 71 milyar avro artarak yaklaşık 2,57 trilyon avro seviyesine yükseldi.

Kamu borcunun nominal gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı da yıllık bazda 2,9 puanlık azalışla yüzde 69,3ten 66,4’e indi.



Kanada gerçekten AB üyesi olabilir mi?

"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)
"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)
TT

Kanada gerçekten AB üyesi olabilir mi?

"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)
"Kanada'yı 51. Amerikan eyaleti yapma" sözünü defalarca tekrarlayan ve radikal gümrük vergisi oranları açıklayan Donald Trump'ın tehditleri hem kuzey komşusunu hem de Avrupa'yı kızdırdı (Justin Tang/The Canadian Press/AP)

Avrupa Parlamentosu'nun geçen yıl Almanya'dan seçilen üyelerinden Joachim Streit, "Avrupa Birliği'ni güçlendirmeliyiz. Kanada Başbakanı'nın da dediği gibi, Avrupa dışındaki en Avrupalı ülke onlar" diyerek tartışmayı yeniden alevlendirdi. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesi, "Kanada, 51. ABD eyaleti olmayacak ama AB'ye katılabilir mi?" başlıklı bir haber yayımladı. 

Özgür Seçmenler Partisi'ne (FW) bağlı siyasetçi, hayatında Kanada'ya ayak basmadığını söylüyor. Ancak yine de ABD'nin kuzey komşusunun birliğe katılması için yürütülen kampanyada başı çekiyor. 

Joachim Streit, ABD'nin yeni başkanının izlediği politikalara işaretle "Donald Trump'ın eylemleri sonucunda Kanadalıların da ABD'ye duydukları güven bizim gibi sarsıldı. Dostlarımızla aramızdaki bağları güçlendirmeliyiz" diyor. 

Geçen ay başlattığı kampanyayla Kanada'nın AB'ye tam üye olması gerektiğini savunan Streit, şu ifadeleri de kullanıyor:

Güçlü bir üye olurlar. Gayri safi milli hasıla açısından 4. sıraya yerleşirler. NATO'ya üyeler. Çalışma çağındaki Kanadalıların yüzde 58'i üniversite mezunu.

60 yaşındaki siyasetçi, Kanada'nın enerji kaynaklarıyla Avrupa'yı Rusya'ya karşı da rahatlatacağını savunuyor. 

Ocak sonunda eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de Kanada'nın AB'ye davet edilmesi gerektiğini öne sürmüştü.  

Okyanusun iki yakasında yapılan anketler tarafların bu konuya sıcak baktığını gösteriyor.

Şubatta 1500 Kanadalıyla yapılan anket, yüzde 44'ünün AB'ye katılmaktan yana olduğunu ortaya koymuştu. 

Ancak AB Komisyonu Başsözcüsü Paula Pinho bu anketler kendilerini onurlandırsa da yalnızca Avrupa ülkelerinin birliğe katılmasını öngören AB Antlaşması maddesini martta hatırlatmıştı. 

Streit, bu engellerin aşılabileceği görüşünde. Fransa'nın denizaşırı topraklarının AB'nin parçası sayıldığını anımsatıyor.

Kanada'nın, Danimarka yönetimindeki Grönland üzerinden AB'ye komşu olduğunu da sözlerine ekliyor. 

Kampanyasını başlattığından beri Kanadalılarla sürekli temas halinde olduğunu belirten Streit, kendisine pek çok destek mesajı geldiğini belirtiyor. 

Streit, aldığı e-postalardan birinde "İngiliz Milletler Topluluğu üyesi olan Kanada, Birleşik Krallık bağı üzerinden Avrupa toprağı sayılmalı" argümanının geldiğini açıklıyor. Kanada'nın sembolik devlet başkanı III. Charles'ın Avrupalı olduğunu hatırlatarak ülkenin istenirse AB'ye dahil edilebileceğini savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, Euronews