Yunanistan'da iki Türk casusluk suçlamasıyla gözaltına alındı

Şüphelilerin askeri üs üzerinde drone uçurduğu bildirildi

Polis, şüpheliler hakkında yapılacak işlemlerin EYP'nin incelemelerinin ardından belirleneceğini bildirdi (AFP)
Polis, şüpheliler hakkında yapılacak işlemlerin EYP'nin incelemelerinin ardından belirleneceğini bildirdi (AFP)
TT

Yunanistan'da iki Türk casusluk suçlamasıyla gözaltına alındı

Polis, şüpheliler hakkında yapılacak işlemlerin EYP'nin incelemelerinin ardından belirleneceğini bildirdi (AFP)
Polis, şüpheliler hakkında yapılacak işlemlerin EYP'nin incelemelerinin ardından belirleneceğini bildirdi (AFP)

Yunanistan'da casusluk yaptıkları gerekçesiyle iki Türkiye yurttaşının gözaltına alındığı bildirildi.

Yunan polisinden dün yapılan açıklamada, kimliği paylaşılmayan kişilerin Poros adasındaki donanma üssü üzerinde drone uçurdukları için gözaltına alındığı ifade edildi.

Açıklamada, şüphelilerin cuma günü Poros adasına gittiği ve buradaki bir otelde konakladıkları belirtildi. 

İkilinin ertesi gün adadaki Yunan donanmasına ait askeri üs üzerinde 10 dakika boyunca drone uçurduğu bildirildi. Arazide ayrıca Deniz Harp Okulu'nun da yer aldığı bilgisi paylaşıldı.

Polis, şüphelilerin Poros'tan ayrıldıktan sonra Mora Yarımadası'ndaki Lakonya ilinde yer alan Monevasya kasabasında güvenlik güçleri tarafından cumartesi günü yakalandığını belirtti.

Açıklamada, Türk yurttaşların Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) tarafından sorguya alınmaları için başkent Atina'ya gönderildiği bildirildi. EYP'nin drone'la çekilen görüntüleri inceleyeceği de ifade edildi.

Yunanistan, 2020'de de Türkiye'nin Rodos Başkonsolosluğu'nda sözleşmeli sekreter olarak görev yapan 38 yaşındaki Sebahattin Bayram'la Meis ve Rodos arasında sefer düzenleyen yolcu gemisinde aşçı olarak çalışan 55 yaşındaki Mehmet Nezametin'i casusluk suçlamasıyla tutuklamıştı. 

Duruşmaların ardından 2021'de Bayram'a 5, Nezametin'e de 4 yıl hapis cezası verilmişti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise hapis kararını kınamıştı. 

Türkiye de Yunanistan adına casusluk yaptığı gerekçesiyle MİT tarafından yakalanan Suriyeli Muhammed Amar Ampara'yı geçen sene 12,5 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Independent Türkçe



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”