Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait sessiz filmler ilk defa gösterilecek

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait sessiz filmler ilk defa gösterilecek
TT

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait sessiz filmler ilk defa gösterilecek

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait sessiz filmler ilk defa gösterilecek

İstanbul Şehir Üniversitesi'nce düzenlenen "Arşivi Unutmak" konulu uluslararası sempozyumda Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait tarihi önem taşıyan sessiz filmler ilk defa gösterilecek.

İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-Televizyon Bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile çoğunluğu 1900'lerin ilk yarısına ait sessiz filmlerden oluşan film arşivinin internet üzerinden erişime açılması projesi kapsamında "Arşivi Unutmak" konulu uluslararası sempozyum düzenlenecek.

İstanbul Şehir Üniversitesi'nden yapılan açıklamada 22-24 Kasım'da gerçekleştirilecek sempozyum, Birleşik Krallık, Avusturya, Almanya, Hindistan, Hollanda ve Türkiye'den akademisyenler, arşiv yöneticileri, sanatçılar ve film yönetmenlerini, paneller, tartışmalar, sergi ve film gösterimlerinde bir araya getirecek.

Sempozyumda, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait tarihi önem taşıyan sessiz filmler ilk defa gösterilecek. Gösterimler arasında Atatürk'ün trenle seyahatleri, büyük İzmir yangını, Almanların Vecihi Türk Kuşu ile yaptığı belgesel gibi tarihi açıdan önem taşıyan birçok sessiz film yer alacak.

Bilim ve Sanat Vakfı ile Türk Sineması Araştırmaları'nın (TSA) katkılarıyla gerçekleştirilecek sempozyum, 22 Kasım'da, TRT'nin Harbiye'deki binasında başlayacak.

Sempozyum, 23 ve 24 Kasım'da ise Beyoğlu Aynalı Geçit'te devam edecek.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe