​Ninova Operasyon Komutanlığı: ABD güçleri çekiliyor

Irak ve ABD’li subaylar dün Musul'daki başkanlık saraylarından birindeyken (Reuters)
Irak ve ABD’li subaylar dün Musul'daki başkanlık saraylarından birindeyken (Reuters)
TT

​Ninova Operasyon Komutanlığı: ABD güçleri çekiliyor

Irak ve ABD’li subaylar dün Musul'daki başkanlık saraylarından birindeyken (Reuters)
Irak ve ABD’li subaylar dün Musul'daki başkanlık saraylarından birindeyken (Reuters)

Ninova Operasyon Komutanlığı, ABD kuvvetlerinin Musul'un kuzeyindeki (Bağdat'ın 400 km kuzeyinde) bölgelerdeki tüm askeri görevlerinden çekildiğini duyurdu. Irak resmi televizyon kanalı, geçtiğimiz günlerde ABD önderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçlerinin Ninova Valiliği'ndeki karargâhını Irak Savunma Bakanlığı’na devrettiğini bildirdi.
Ninova Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Muhammed El Cuburi, ABD güçlerinin resmi törenle bölgedeki tüm askeri noktaları teslim ettiğini söyledi. Ninova'dan bir güvenlik kaynağı, ABD güçlerinin geçtiğimiz Perşembe günü Musul'un 60 km güneyindeki Kayyara Üssü'nden çekildiğini belirterek, bölgede yalnızca bir topçu birliğini ve az sayıda askerini bıraktığını dile getirdi.
Önceki gün ise ABD güçleri Kerkük'te bulunan hava üssünü Irak’a devretmişti.
Irak'taki Ketaib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) sözcüsü Muhammed Muhi, ABD'nin bazı üslerden geri çekilmesinin “gerçek bir geri çekilme” olmadığını, sadece "Irak halkının maruz kaldığı güçlü darbelerden sonra yeniden konumlanmaları için olduğunu" ifade ederek, ülkedeki ABD güçlerini hedef almaya devam edeceklerine söz verdi. DPA'ya açıklamalarda bulunan Muhi, Irak halkının ABD birliklerini ülkede istemediklerini ifade ederek askeri üsslere saldırıların ardından ABD güçlerinin ülkenin farklı bölgelerindeki bazı askeri üsslerden geri çekilmesinin daha güvenli alanlar bulmak için olduğunu söyledi.
Muhi açıklamasında,"Nerede olurlarsa olsun onları hedeflemeye devam edeceğiz. Çünkü Irak'taki ABD varlıklarının yasa dışı olduğuna inanıyoruz" diyerek, ABD güçlerini Irak halkına veya gruplarına karşı herhangi bir saldırı, siyasi sürece karşı askeri darbe girişimi, Haşdi Şabi liderliğini baltalamak veya etkili Iraklı ulusal figürlere suikast konusunda uyardıklarını vurguladı. Irak'taki ABD güçlerine yönelik saldırılar konusundaki tutumlarının açık olduğuna dikkati çeken Muhi, Irak halkının yabancı askeri varlıklarla yüzleşme hakkına sahip olduğunu ifade etti.
New York Times’ın haberine göre, ABD, Irak'taki ABD üsslerine yönelik saldırı tehdidinde bulunan İran destekli milisleri yok etmeye yönelik bir plan hazırlıyor. Gazete, bu milisler arasında Hizbullah Tugayları’nın da olduğunu bildirirken, ABDli bazı yetkililerin, Tahran rejiminin ülkedeki koronavirüs salgını krizi nedeniyle Irak'taki İran destekli milisleri yok etmeye çalışmak için bir fırsatın olduğunu düşünüyor.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.