Başbakan Mustafa el-Kazimi hükümetinin karşı karşıya olduğu ciddi siyasi, güvenlik ve ekonomik zorlukların yanı sıra kaçırılanlar ve kaybolanlar meselesi de en az Kazimi’nin karşılaştığı diğer zorluklar kadar gündemde. Durum, DEAŞ’tan kurtarılan bölgelerdeki kayıplar veya geçtiğimiz yıl Ekim ayında kaçırılanlar da dahil kurbanların ailelerine güvence sağlamak üzere acil ve spesifik önlemler alınmasını gerektiriyor.
Söz konusu meseleyi ele alma çabalarının bir parçası olarak Kazimi, birkaç gün önce İçişleri Bakanlığı’na, en karmaşık meselelerinden biri olarak kaybolan Iraklıların akıbetini tespit etme yönünde talimat verdi.
Irak’ın eski başbakanlarından Haydar el-İbadi ve Adil Abdulmehdi, kaybolan ve kaçırılan Iraklılar hususunda kayda değer bir ilerleme kaydedememişti. Bu durum ise, halk protestolarında ölen ve yaralanan vatandaşların isimleri hakkında doğru bir liste hazırlamaları için bir komite kurulması talimatı veren Kazimi’ye ek yükler getiriyor.
Kaybolan ve kaçırılan Iraklılar hususundaki birçok açıklamaya rağmen gerçek sayıları ve kaçırılma nedenlerine dair birçok mesele hala belirsiz. Suçlamalar noktasında parmaklar ise genel olarak devlet birimlerine ‘paralel’ grupları ve Haşdi Şabi çatısı altında faaliyet gösteren silahlı milisleri gösteriyor.
Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi, Başbakanın kaçırılan ve kaybolanlar hakkında İçişleri Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililere talimatı hakkında açıklama yaptı. Eski Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi liderliğindeki ve geniş bir Sünni yelpazesini içeren cephe, “Kuruluşundan bu yana cephenin en önemli hedeflerinden biri, kaçırılan ve kaybolan Iraklılar meselesini çözmektir. Bu amaçla parti lideri Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı ile bir araya geldi. Bu hususa dair 12 bin Iraklının akıbetini içeren kitaplar ve notlar gönderdi” ifadelerini kullandı.
Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi, “Geçmiş dönemlerde sarf edilen hiçbir çaba, binlerce vatandaşın akıbetinin açığa çıkmasına olanak tanımadı. Bu insanlık karşıtı suçlara katılan hiç kimseye bir suçlama yöneltilmedi” ifadelerini kullandı.
Cephe, Başbakana ise ‘gerçekleri açığa çıkararak, zarar görenlere tazminat ödeyerek ve bu suça karışan herkese hesap sorarak bu tehlikeli insani meseleye çözüm bulma’ çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ali el-Bayati, 2017 yılının başlarından bu yana kurtarılmış alanlarda komisyona gönderilen toplam şikayet ve raporların, çoğu Ninova vilayetinden 8 bin 615’e ulaştığını belirtti. Bayati, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Akıbetleri açıklanmış olan vatandaşların sayısı toplam 125’e ulaştı. Bu vatandaşlar ya tutuklanmış ya yargılamış ya da cezaevlerinde ölmüşlerdir. Bazıları da terör ve diğer suçlar nedeniyle aranan isimlerdir” dedi.
Yetkili, kayıp ve kaçırılan Iraklılar meselesinin zor bir mesele olduğunu söylerken, “Mahkeme kararıyla arananlar, tutuklananlar, ölenler, mahkum edilenler veya savaşta ölenler olsun akıbetleri bilinmiyor. Bazıları, toplu mezarlara gömülmüş ya da Irak dışına kaçmış olabilirler” açıklamasında bulundu. Aktivistler ve halk hareketinden kaçırılanların sayısının da 75 olduğu ve 25 aktivistin serbest bırakıldığı ifade edildi.
Öte yandan çok sayıda yazar ve aydın geçtiğimiz Salı günü, Şubat ayı başlarında tutuklanan aktivist ve yazar Mazen Latif’in ve geçtiğimiz Mart ayında Bağdat’taki evinin önünde gözaltına alınan, yarı resmi ‘Sabah’ gazetesi çalışanı gazeteci Tevfik et-Tamimi’nin akıbetini ortaya çıkarılması taleplerini yineledi.
Ali el-Bayati ise hükümetin, ‘Interpol ile toplu mezarlar ve kayıpların DNA eşleşmesi meselesini sona erdirmek ve Irak dışına kaçanların akıbetini öğrenmek amacıyla’ diğer ulusal kurumlarla işbirliği içinde gözaltı merkezleri ve hapishanelerde bir veri tabanı hazırlamaması halinde, kayıp ve kaçırılan Iraklılar meselesinin sonlanmayacağını belirtti.
Kayıp ve kaçırılan Iraklılar meselesi, Kazimi hükümetinin yükünü artırıyor
Kayıp ve kaçırılan Iraklılar meselesi, Kazimi hükümetinin yükünü artırıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة