Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), bir kez daha Türk kuvvetlerini caydırma taahhüdünde bulunurken, olası bir askeri operasyona hazır olduklarını ifade etti. Trablus’taki Ulusal Petrol Şirketi ise silahlı çatışmalar dolayısıyla yaklaşık altı aydır askıya alınmış olan petrol üretimine ve ihracatına yeniden başlandığını duyurdu. Gelişmeler, milisler arasında ölüm ve yaralanmalara yol açan kanlı çatışmaların ardından, Perşembe günü başkent Trablus’taki sert atmosfer çerçevesinde gelişti.
Libya halkının sevinci ortasında Ulusal Petrol Şirketi, petrol üretimine yönelik mücbir sebep ilanını kaldırdıklarını açıkladı. Ancak üretimi artırmanın ve önceki seviyelere dönmenin zaman alacağı belirtildi.
Özellikle de Libya’nın batısındakiler olmak üzere çok sayıda Libyalı taraf, Libyalıların tek geçim kaynağı olduğu göz önüne alındığında ‘petrol’ pompalanması dolayısıyla memnuniyetlerini dile getirdi. LUO’ya sadık Libyalı kabileler, Trablus yetkilileri tarafından yönetilen petrol gelirlerinin adil dağıtımı talebiyle petrol üretimini engelliyordu.
Dev bir tanker, ülkenin doğusundaki Sidre limanından petrol yüklemeye hazırlanırken Petrol Şirketi ise 10 Temmuz’da yayınladığı bir bildiride, 17 Ocak 2020’den bu yana kapalı olması sonrasında ‘rezervuar ve altyapının aldığı büyük hasar’ nedeniyle petrol üretimini artırmanın ‘uzun zaman alacağını’ ifade etti.
Petrol Şirketi Başkanı Mustafa Sanaullah, “Son derece mutluyuz. Çünkü günün sonunda ulusal bir canlanmaya ulaşmak için bu önemli adımı atmayı başardık” dedi.
Şirket, Temmuz ayı başlarında Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve bu kapanmanın ardındaki bölgesel devletler arasında, üretimi yeniden başlatmak amacıyla bazı müzakerelerin yürütüldüğünü açıklamıştı.
Petrol Şirketi, ‘tüm Libyalılar arasında finansal şeffaflık, fırsat eşitliği ve sosyal adalet’ olmak üzere iki paralel yol başlatılana kadar’ tüm petrol gelirlerinin kuruluşun aynı hesaplarına yatırılmaya devam edeceğini söyledi.
Libya, bu yılın başlarında günde 1,22 milyon varil petrol üretiyordu. Kuruluş, 2024 yılına kadar üretim oranını günde 2,1 milyon varile çıkarmayı umarken, Trablus savaşı tüm planları değiştirdi.
Birçok uluslararası taraf, petrol ihracatı konusunda ‘mücbir sebebin kaldırılma ilanını’ memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. ABD Büyükelçiliği, tüm Libyalı tarafların kuruluşun faaliyetlerini kolaylaştırmak için gösterdikleri çabalara övgüde bulundu. ‘Birleşmiş Milletler (BM) önderliğindeki diyalog aracılığıyla, Libya’da finansal şeffaflığı desteklemeye devam edilmesi ve Libyalılar arasında petrol ve doğal gaz gelirlerinin eşit dağılımına dair karşılıklı anlayışın geliştirilmesi’ gerekliliğine dikkati çekti.
Büyükelçilik, 10 Temmuz’da yaptığı açıklamada, ‘gelirlerinin kötüye kullanılmasını önlemek ve Libya halkının çıkarlarını korumak’ için kuruluşun Libya’daki BM Destek Misyonu ile işbirliği yürüttüğünü belirtti.
Aynı şekilde Fransa Büyükelçiliği de üretim faaliyetlerinin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladı. Büyükelçilik, petrol gelirlerinin şeffaf bir şekilde yönetilmesi için Libya’daki BM Destek Misyonu ile işbirliğinin sağlanması gereğini vurguladı.
Büyükelçilik, 10 Temmuz’da bu mesele üzerinde çalışan tüm Libyalı tarafları tebrik ederek, petrol tesislerinin militarizasyonunu reddettiklerini vurguladı. Fransa Büyükelçiliği, şirketin tarafsızlığını ve tüm personelinin güvenliğini korumanın önemine dikkati çekti.
Öte yandan LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari, Sirte’nin batı bölgesinin hala LUO’nun kontrolü altında olduğunu açıkladı. Mismari, Türkiye’nin ‘Doğu Akdeniz’den Tunus’un deniz bölgesine daha fazla gemi göndererek’, Libya’daki durumu tehlikeli bir şekilde tırmandığını iddia etti.
Mismari, perşembe akşamı Mısır merkezli bir kanala yaptığı açıklamada, bu bölgenin her zaman Türkiye’den Libya’nın batısına hava ve deniz üzerinden silah taşımacılığına tanık olduğunu söylerken, Ankara’yı caydırma taahhüdünde bulundu. LUO Sözcüsü, ordunun Türkiye’nin saldırgan girişimlerini engellemeye ve geri püskürtmeye, Sirte ve Cufra bölgelerine yaklaşmaya hazır olduğunu kaydetti.
Öte yandan Mismari, sadece geçen hafta Türkiye’nin, Libya’ya yaklaşık bin yeni paralı asker gönderdiğini iddia etti. Bu unsurların savaş hususunda ileri düzeyde eğitildiğini söyleyen Mismari, ‘2 bin Türk askerinin ve 2 bin 500 ila 3 bin paralı askerin yanı sıra, Erdoğan’ın Suriye’den Libya’ya gönderdiği paralı askerlerin toplam sayısının 17 bin olduğunu’ açıkladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman da 10 Temmuz’da Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, “Libya’ya ulaşan Suriye asıllı yaklaşık 16 bin paralı asker var. Bunların 5 bin 600’ü sözleşmeleri bittikten sonra geri döndü ve paralarını aldılar. Türk ordusunun talep ettiği savaşa hazır şekilde, Libya’da hala 10 binden fazla paralı asker bulunuyor. Petrol sahaları ve Sirte savaşı, şu an Türkiye için ana hedef bu” ifadelerine yer verdi.
Başkentin batısındaki Cenzur bölgesi de perşembe akşamı kanlı çatışmalara tanık oldu. Bir petrol istasyonunu kontrol etmek için iki milis grubu arasında yaşanan çatışmalarda en az 4 kişi öldü ve onlarca kişi de yaralandı.
LUO, olası bir askeri operasyona hazır olduğunu açıkladı
LUO, olası bir askeri operasyona hazır olduğunu açıkladı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة