ABD Kongresi’nin önde gelen 10 senatörü, Başsavcıya hitaben yazdıkları ortak bir mektupta ABD Adalet Bakanlığı tarafından Katar merkezli Al Jazeera’ya Yabancı Ajan Kayıt Yasası’nın (FARA) uygulanmasını talep etti. Bu da Al Jazeera’nın ABD’deki gazetecilik faaliyetlerinin büyük ölçüde kısıtlanması anlamına geliyor. ABDli Kongre üyelerinin baskısı, 24 yıl önce kurulduğundan beri Al Jazeera için en büyük tehdit sayılıyor ve şirketin en maliyetli kanalı olan Al Jazeera English’i kapsıyor.
Söz konusu mektuba Senato üyelerinden Marco Rubio, Elizabeth Cheney ve Ted Cruz, Temsilciler Meclisi üyelerinden ise Lee Zeldin, Brian Mast, Jack Bergman, Ann Wagner, Tom Cotton, Steve Chabot ve Peter King imza attı.
ABD’li senatörlerin mektubunda, “ABD’nin ulusal çıkarlarını yabancı ülkelerin haksız nüfuzundan korumak ve söz konusu yasanın katı bir şekilde uygulanmasını sağlamak için Adalet Bakanlığı’nın Katar Devleti’ne ait olan ve kendisi tarafından finanse edilen medya ağı Al Jazeera’dan FARA’ya kaydolmasını talep etmesini istiyoruz” ifadeleri yer aldı. Mektupta “Al Jazeera’nın siyasi faaliyetlerde yer aldığına, ABD’de Katar’ın çıkarlarını destekleyen bilgiler yayınladığına ve uzun zamandır Katar Emiri eş-Şeyh Temim ve iktidarı elinde bulunduran aile için bir propaganda acentası olarak hizmet verdiğine” dikkat çekildi.
Bu çerçevede mektupta şirketin Birleşik Krallık’ta dosyalanan belgelerinin, Al Jazeera International (AJI) şirketinin 2018 yılına kadar Katar Emiri’nin kontrolünde olduğunu ve bunun ardından şirketin bariz bir şekilde kontrolünü elinde bulunduran Katar Emiri’nden Al Jazeera Media Network’a (AJMN) geçtiğini ortaya koyduğu belirtildi. AJMN Yönetim Kuruluna Emir’in akrabalarından Şeyh Hamed bin Samir Al Sani başkanlık ediyor ve aynı zamanda Katar’ı yöneten ailenin diğer üyeleri de kurulda yer alıyor.
Bunun yanı sıra meclis üyeleri, Kongre’de yer alan birçok kişinin 2017 yılından beri Katar merkezli Al Jazeera medya ağına FARA’nın uygulanması konusunda Adalet Bakanlığı ile birlikte çalıştığına işaret etti. Bu, geçen yıl gönderilen ve yönetimden Al Jazeera’nın “yabancı ajan” olarak tanımlanması gerekip gerekmediğini belirlemek için attığı adımları açıklamasını talep eden bir mektubu kapsıyor.
Senatörlerin mektubunun devamında, ABD Adalet Bakanlığı’nın son zamanlarda Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun (TRT) İngilizce kanalı TRT World ve ABD-Katar Enstitüsü gibi kuruluşların “yabancı ajan” olarak tanımlanmasını zorunlu kılan kararlar çıkardığı iddia edildi.
Senatörler, TRT’nin yabancı bir ajanın yasal kriterlerini yerine getirmesi için Yabancı Ajan Kayıt Yasası altında kayıt yaptırması gerektiğine dair 2019 yılının Ağustos ayında çıkarılan bir karara işaret etti. Adalet Bakanlığı söz konusu kararının gerekçesi olarak Türkiye hükümetinin “TRT’yi düzenleme ve gözetim yoluyla, yönetimini, bütçesini ve içeriğini kontrol ederek yönettiğini” ve bu kanalın ABD kamuoyunu ve hükümet politikasını etkilemek amacıyla “siyasi faaliyetlere” karıştığını öne sürdü. TRT World, 12 Mart 2020 tarihinde ABD Adalet Bakanlığı tarafından “yabancı ajanlar listesi”ne dahil edilmişti.
Kongre üyelerinin mektubunda, yabancı bir güç tarafından finanse edilen ve yönetilen bir medya kuruluşu olarak Al Jazeera’nın, hiç şüphesiz, Federal İletişim Komisyonu’nun (FCC) kayıt gerekliliklerine tabi olduğu belirtildi. Buna rağmen, Katar merkezli medya ağı, hiçbir kanıt olmadan “devletten tamamen bağımsız olduğunu iddia ederek” FARA’nın gereklerine meydan okumanın yanı sıra, ard arda üç tane FCC başvuru tarihini kaçırdı.
Kongre üyeleri mektuplarında “Al Jazeera kanalının yayın alanının hızlı bir şekilde kontrol edilmesi, Al Jazeera’nın sık sık tekrarladığı editoryal bağımsızlık iddialarını çürütmek için fazlasıyla yeterli bir kanıt olacaktır” ifadelerini kullandılar. Mektupta eski Al Jazeera muhabiri Muhammed Fehmi’nin davasına da değinildi. Bu çerçevede daha önce Kahire’deki Al Jazeera English Ofisinin Müdürü olarak görev yapan Fehmi, Al Jazeera’yı “Katar hükümeti ile koordinasyon sağlamak ve ondan talimat almakla” itham etmiş ve en azından kısmen “Katar İstihbarat Sözcüsü” olarak çalıştığını öne sürmüştü. Fehmi, Al Jazeera ve onun faaliyetleri yüzünden Mısır’ın Akreb Hapishanesi’nde hapsedilmişti. Zira Al Jazeera Fehmi’yi görevine getirmeden birkaç gün önce Mısır’da çalışma izin süresinin dolduğunu Fehmi’den gizlemişti. Bu da onun cezalandırılmasına sebep olmuştu.
Aynı zamanda Kongre üyeleri Katar merkezli kanalın “demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü güçlendirdiğini iddia ettiğini” ancak iş yerel haberlere gelince medya ağının sessiz kaldığını söyledi ve “Hamas gibi liderlere barınak sağlarken terörizmi finanse edilmesine göz yuman diktatör bir devlet olan Katar’ın kendisini nadiren yayın alanına dahil ettiğini” belirtti. Katar Emiri’nin 2020 Ocak ayında çıkardığı yeni bir kanuna göre, “Al Jazeera’nın ve tüm Katar merkezli medya kuruluşlarının, ulusal çıkarlara zarar vermek, kamuoyunu kışkırtmak ya da devletin sosyal ve kamu düzenini bozmak amacıyla yurt içinde veya yurt dışında yanlış ya da taraflı kışkırtıcı söylentiler, ifadeler, haberler yayınlaması veya propaganda yapması” yasak. Bu kararı çiğneyenler ise hapis cezası ile tehdit ediliyor.
Al Jazeera’nın geçen yıl yabancı acente olarak kayıt yaptırması için kendisine yöneltilen hareketlerden rahatsızlığını dile getirerek, editöryal olarak bağımsız bir kurum olduğunu ve Katar hükümetine bağlı olmadığını söylediği bilinmekle birlikte medya ağından ABD’li meclis üyelerinin son mektubuna hemen bir karşılık gelmedi.
ABD, daha önce de lobicilik yapan kuruluşların ABD'de yabancı ajan olarak kayıtlı olması gerektiğini öngören FARA yasası kapsamında, Russia Today ile Sputnik'in partner şirketi RIA Global LLC'nin kaydedilmesini zorunlu tutmuştu.
ABD’de FARA (Foreign Agents Registration Act) olarak bilinen kanun kapsamında ABD Adalet Bakanlığı, yaptığı incelemeler üzerine lüzum görmesi halinde kuruluşlara bir mektup yollayarak “yabancı ajanlar listesine” kayıt yaptırma ve belli periyotlarla ABD hükümetini bilgilendirme zorunluluğu içeriyor. Buna benzer bir yasa 2012 yılında Rusya Federasyonu tarafından da yürürlüğe konulmuştu.
FARA (Foreign Agents Registration Act) Nedir?
FARA, 1938 yılında yürürlüğe girdi. FARA’nın çıkış amacı o dönemde yükselen Nazi ideolojisine karşı önlem almaktı. Nazi’lerin ABD topraklarında yapmak istedikleri propaganda faaliyetlerinin kontrol altına alınmasını isteyen ABD hükümeti, FARA ile hukuki bir kontrol mekanizması oluşturmak istemişti.