İsrail’de yayınlanan bir habere göre, Filistin Otoritesi’nin İsrail’in Batı Şeria’nın bazı kısımlarını ilhak etme planını uygulamayacağına dair Washington yönetimi tarafından güvenceler aldıktan sonra ABD ile güvenlik temaslarına tekrar başladığını söyledi.
İsrail televizyonu Kanal 2, önceden Filistin Otoritesi ile Washington arasında var olan ancak Otorite’nin, Washington’un İsrail’in ilhak planlarına verdiği desteğe karşılık kestiği güvenlik temaslarının iki taraf arasında tekrar başladığını vurguladı. Söz konusu haber, iki taraf arasındaki koordinasyonun askıya alınması nedeniyle Filistin otoritesiyle İsrail arasında çıkmaza giren vergi gelirleri konusunda yakında bir uzlaşma sağlanacağına ilişkin söylentilerin olduğu bir döneme denk geldi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçtiğimiz Mayıs ayında ilhak planına karşılık ABD ve İsrail’le varılan tüm anlaşmalardan çekildiklerini duyurmuş ve her türlü koordinasyon ve işbirliğinin derhal durdurulması talimatını vermişti. Bu son uyarı, geçen ayın başında planlandığı gibi İsrail’in Batı Şeria’nın bazı kısımlarını ilhak etme planını fiiliyata dökmesi durumunda Filistin Otoritesi’nin yıkılma ihtimali anlamına geliyordu.
Bununla birlikte İsrail, ABD Başkanı’nın desteğini geri çekip ilişkilerin yeniden kurulmasıyla son adımı atmadı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD tarafından ilhak planına verilen desteği kaybettiğini itiraf ederek ABD yönetimini, Batı Şeria yerleşimlerinin ilhak edilmesi de dahil olmak üzere uygulayacağına söz verdiği planı uygulamada başarısız olmakla suçladı.
Kanal 20’ye verdiği röportaj sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu şu açıklamalarda bulundu: “Egemenliği tatbik etmenin yalnızca ABD ile anlaşmaya varılarak gerçekleşebileceği en başından belliydi. Aksi halde ben bu adımı çok daha önceden atmıştım. İsrail hükümetinin diğer başbakanları da bunu yapmış olurdu. Trump şu an birçok konuyla meşgul ve bu (egemenlik) mesele öncelikleri arasında bulunmuyor. Bunu açıkça söylüyorum. Yakın bir zamanda, egemenliğin uygulanmasının ve buna ek olarak İsrail için önemli olan diğer sorunların kabulünü sağlayabileceğimizi ümit ediyorum.”
İlhak planının uygulanmasındaki başarısızlığın üzerini, kazandığı diğer şeylerle örtmeye çalışan Netanyahu “ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyıp büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması, İsrail’in Golan Tepeleri’nde egemenlik hakkı olduğunun ilan edilmesi ve işgal altındaki Batı Şeria’daki yerleşimlere meşruiyet tanınması konusunda ABD’nin attığı adımları” örnek göstererek ABD Barış Planı’nı oluşturmak için Başkan Trump’ın ekibiyle 3 yıl çalıştığına dikkati çekti. Netanyahu “İsrail’in çıkarlarını garanti altına alan tek planın bu olduğunu düşünüyorum. Bunların hepsi tesadüfen olmadı” dedi.
Netanyahu’nun bu açıklamaları İsrail ve ABD yönetimi arasında ilhak sürecine ilişkin görüş ayrılıkları olduğunu ve bunun yanı sıra Netanyahu ile ilhak planını önerdiği şekliyle desteklemeyen koalisyon hükümetinin ortağı Benny Gantz arasında fikir ayrılıkları yaşandığını gösteriyor. İsrail Ordu Radyosu’na konuşan ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt, İsrail hükümetinin Yüzyılın Anlaşması’na dayanarak ilhak planını uygulamak istiyorsa “Gelecek bir Filistin devleti için topraklar” ayırması gerektiğini söylemişti.
ABD’nin planının hazırlanma sürecinde yer alan Greenblatt, barış yolunun önümüzdeki birkaç ay içerisinde büyük bir meydan okuma yapacağını söyleyerek “İsrail hükümetinin bunu yaptığında (planı uyguladığında), ABD yönetimi ile koordineli bir şekilde yapacağına inanıyorum” demişti. ABD hükümeti sürecin, Yüzyılın Anlaşması planının tamamen uygulanmasını içeren kapsamlı müzakerelerin bir parçası olmasını istiyor ancak Filistinliler ABD planını reddettikleri gibi toprakların ilhakını da reddediyor.
Filistinliler, İsrail’in Batı Şeria’nın bazı kısımlarını ilhak etmesi halinde olası bir çatışma yerine ve Yüzyılın Anlaşması’na bir alternatif olarak Ortadoğu Dörtlüsü’nün gözetimi altında müzakerelere geri dönme önerisinde bulunmuştu.
Otorite, Ortadoğu Dörtlüsü’ne (Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), Rusya ve ABD) bir mesaj ileterek “Kanun ve düzeni sağlamak için sınırlı sayıda silah ve güçlü bir polis gücüyle devletimizin olmasına hazırız. Güvenlik ve sınırlara ilişkin barış anlaşmasına saygı gösterilmesini sağlamak için yetkilendirilmiş (Birleşmiş Milletler’den) üçüncü bir tarafın varlığını kabul etmeye hazırız” ifadelerini kullanmıştı. Söz konusu mesaj İsrail’in Batı Şeria’yı işgal etmeye başladığı 4 Haziran 1967 sınırları esas alınarak iki taraflı bir anlaşma yapılması koşuluyla sınırlarda küçük değişiklikler olmasını kabul ediyor.
Rusya, Çin ve BM’nin yanı sıra Arap ve Avrupa ülkeleri, iki taraf arasındaki müzakereleri yeniden başlatma planını başarıya ulaştırmaya çalışıyor ancak Filistinliler, İsrail’i ilhak sürecini uygulamak adına topraklarda daha fazla yerleşim planını yürürlüğe koymakla suçluyor.
İsrail: Filistin Otoritesi, Washington ile güvenlik temaslarına kaldığı yerden devam ediyor
İsrail: Filistin Otoritesi, Washington ile güvenlik temaslarına kaldığı yerden devam ediyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة