Şam hükümeti “devlet tarafından sübvanse edilen ekmeği” ve benzini temin edememesinden dolayı dün iki karar çıkardı. Bu kararlardan ilki bir ailenin günlük ekmek kotasını azaltmayı öngörüyor. Söz konusu karar, vatandaşları öfkelendirerek hükümeti “yetersizliğini örtbas etmek için insanları aç bırakmakla” suçlamalarına sebep oldu. İkinci karar ise benzin istasyonlarının önündeki araba kuyruklarının birkaç kilometreye ulaşmasından ötürü benzin doldurma süresinin uzatılmasını öngörüyor.
Esed rejiminin resmi haber ajansı SANA’ya göre Suriye İç Ticaret ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı dün Şam, Şam Kırsalı ve Lazkiye’deki tüm fırınlarda devlet destekli ekmeğin ‘akıllı kart’ ile dağıtılmasına başlandığını duyurdu.
Bakanlık dün yürürlüğe konulan ekmek satımına ilişkin yeni sisteme göre kaç kişiden oluştuğuna bakılmaksızın her ailenin günlük olarak dört paket ekmek aldıktan sonra “bir ya da iki kişiden oluşan bir ailenin günlük bir paket, üç ya da dört kişiden oluşan bir ailenin iki paket, beş ya da altı kişiden oluşan bir ailenin üç paket ve yedi ve daha fazla kişiden oluşan bir ailenin dört paket ekmek alma hakkı bulunduğunu duyurdu.
Bakanlık kararın arkasındaki sebepleri açıklayarak bu kararın “ailenin ihtiyaçlarını adil bir şekilde güvence altına alma, ekmeğin manipülasyonunu ve ticaretini önleme ve fırınlarda aşırı kalabalığı azaltma çabaları çerçevesinde” alındığını söyledi.
Esed rejiminin kontrolü altında bulunan bölgeler birkaç haftadır devlet destekli ekmeğin temini konusunda boğucu bir krizle karşı karşıya. Bu da halihazırda zaten fakirlikten dolayı bitap düşmüş vatandaşı daha da bitkinleştiriyor. Kriz, un eksikliği yüzünden birçok fırının kapanmasıyla birlikte her geçen gün daha da kötüleşiyor ve dokuz yıldan daha uzun bir süre önce Suriye’de patlak veren savaştan bu yana daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde işletmelerin önünde izdihamlar yaşanıyor.
İçerisinde 8 somut bulunan devlet destekli bir paket ekmeğin fiyatı 50 Suriye Lirasına (sl) denk gelirken aynı paket karaborsada 500 sl’den fazla bir fiyata satılmaya devam ediyor.
Hükümetin yeni kararı sokaklarda sert kınamalar ile karşılandı. Şarku’l Avsat’a konuşan 30 yaşlarındaki bir öğretmen “Adaletin uygulanmasını ve manipülasyonun önlenmesini bahane olarak öne sürüyorlar. Ancak gerçek ortada; yoksul vatandaşları aç bırakma pahasına yetersizliğinin üstünü örtbas etmek isteyen aciz bir hükümet var” dedi.
Öğretmen “Çoğu aile aşırı yoksullukları ve tam olarak yemek yapacak güçleri olmamasından ötürü artık eskisinden daha fazla ekmeğe muhtaç. Hükümet vatandaşların açlığını kötüleştiriyor çünkü çok az sayıda insanın 500 liralık paketi alacak gücü bulunuyor” dedi.
Yoksulluk sınırı
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına ve çalışmalara göre Suriye rejiminin kontrolü altında bulunan bölgelerde ikamet eden Suriyelilerin yüzde 87’sinden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Devlet çalışanlarının ortalama aylık geliri 60 bin SL’yi geçmezken ekonomi uzmanları 5 kişilik bir ailenin aylık yarım milyondan fazla SL’ye ihtiyacı olduğunu öne sürüyor.
2011 yılından önce Suriye, yılda 4 milyon ton buğday üretiyordu ve 1,5 milyon ton buğday ihraç edebiliyordu. Bir BM raporuna göre geçen sene yaklaşık 1,2 milyon ton buğday üretildi. Bu da son 29 yılın en düşük buğday hasadı sayılıyor. Hükümetin bu hasattan sadece yaklaşık 500 bin ton buğday teslim aldığına dair bilgiler yer alıyor. Bu yıl üretimde daha fazla gerileme görülebilir.
Hükümetin kontrolü altında bulunan bölgelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yılda bir ila bir buçuk milyon ton una ihtiyaçları var. Bu yüzden rejime bağlı Tahıl Ticareti ve Üretimi Genel Kurumu ülkede savaş çıktığından beri küresel alım ihaleleri sunuyor.
Büyük bir kısmı Arap-Kürt Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında bulunan Cezire, Haseke, Deyr-i Zor ve Rakka ve bunlara ek olarak Halep, 23 milyondan fazla Suriyeli için buğdayın stratejik deposunu oluşturuyor.
BM geçen yıl Suriye’de 13 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu duyururken bu yıl hükümet, satın alma ve toplama merkezleri aracılığıyla kendisine sunulan tüm buğdayı almaya istekli olduğunu gösterdi.
SDG’nin kontrolü altında bulunan bölgelerdeki birçok çiftçi buğday mahsulünü Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi’ne satarken Türkiye destekli silahlı grupların bölgelerindeki çiftçiler ise mahsullerini Türkiye tarafından desteklenen geçici hükümete bağlı merkezlere satıyor.
Hükümet, bir aileye günlük olarak verilen devlet destekli ekmeğin kotasını azaltma kararı ile eş zamanlı olarak başka bir karar daha çıkardı. Çıkarılan diğer karara göre benzin istasyonlarının önündeki kuyrukların birkaç kilometreye ulaşması ve mal sahiplerinin benzin almak için bir ya da iki gün beklemesi sonucu özel ve kamu araçları için benzinin dolum süresi uzatıldı. Benzin için oluşan kuyruk o kadar uzundu ki birçok vatandaş Suriye’nin benzin istasyonları önünde oluşturulan en uzun kuyruk olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesi gerektiğini söyleyerek alay etti.
- Akıllı kart
Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı yaptığı açıklamada tüm kamu ve özel araçlar için ‘akıllı kart’ içerisindeki benzin dolum süresini değiştirmeye karar verdikleri duyurdu. Bakanlık söz konusu kararın benzin istasyonlarındaki kalabalığın olabildiğince azaltılması ve benzinin daha geniş bir kesime dağıtılması için alındığına dikkat çekti.
Bakanlığa göre “her özel araç, ister desteklenen isterse desteklenmeyen karttan olsun kendisi için aylık belirlenen benzin miktarına göre son satışın üzerinden yedi gün geçtikten sonra tekrar benzin alabilir. Her kamu aracı ise aylık ayrılan benzin miktarına göre son satışın üzerinden dört gün geçtikten sonra yeniden benzin alabilir”. Aynı şekilde karara göre motosikletler de kendilerine ayrılan benzin miktarına göre her yedi günde bir benzin doldurabilecek.
Bu ayın başında benzin tedariği ile ilgili krizin patlak vermesiyle hükümet, özel araçların dört günde bir benzin doldurma hakkını 40’dan 30 litreye düşürdü. Özel araçlara akıllı kart üzerinden her ay ayrılan benzin miktarının 100 litre olduğu biliniyor.
‘Akıllı kart’ üzerinden devlet destekli benzinin bir litresi 250 SL’ye satılırken mevcut krizin ışığında karaborsada 2 bin liradan fazlaya satılıyor.
2019 yılının Nisan ayında Şam’da bir benzin krizi yaşandı. Bunun ardından araçların sokaklardaki hareketi büyük ölçüde azalmış ve halkın şikayetleri artmıştı.
Suriye hükümeti ve SDG petrol yataklarının kontrolünü paylaşıyor ancak Suriye petrolünün çoğu Haseke ve Deyrizor illerinde SDG’nin kontrolü altında bulunuyor. Suriye hükümetinin Fırat’ın batısındaki bölgelerde, Deyrizor’da ve DEAŞ ile yapılan savaşlar sırasında tahrip olan sıradağlarda bulunan petrol yatakları üzerindeki kontrolü zayıflıyor.
Suriye 2011 yılında savaş çıkmadan önce her gün yaklaşık 400 varil petrol üretiyordu. Bunun yarısından fazlası ulusal tüketim için, geri kalanı ise ihracat içindi. Ancak hükümet kaynaklarına göre günümüzde günlük üretim yüzdesi 14 bin varili geçmiyor.
Şam ve Suriye hükümetinin kontrolü altında bulunan bölgelerin genelindeki ekmek ve benzin krizi, ABD, Batı ve diğer bölge ülkeleri tarafından Suriye hükümetine uygulanan ağır ekonomik yaptırımların ortasında, ev tipi gaz tüpleri, elektrik, su ve ilaç olmak üzere halihazırda var olan diğer krizlerin üstüne ekleniyor.