İran’da üçüncü koronavirüs dalgası hız kazandı

Salgının hız kazanmasıyla birlikte Tahran caddelerinde maske kullanımına özen arttı. (AP)
Salgının hız kazanmasıyla birlikte Tahran caddelerinde maske kullanımına özen arttı. (AP)
TT

İran’da üçüncü koronavirüs dalgası hız kazandı

Salgının hız kazanmasıyla birlikte Tahran caddelerinde maske kullanımına özen arttı. (AP)
Salgının hız kazanmasıyla birlikte Tahran caddelerinde maske kullanımına özen arttı. (AP)

İran’da dün yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) üçüncü dalgası artarak devam etti. Ülkede haziran ayının başlarından bu yanaki en yüksek rakam kaydedildi. Son 24 saatte 3 bin 341 yeni vakanın tespit edilmesiyle kaydedilmesiyle toplam sayı 425 bin 481’e yükseldi. Yayınlanan bir sağlık raporuna göre geçen hafta 10 şehirde daha salgının üçüncü dalgasında zirve görüldü.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari gerçekleştirdiği televizyon konuşmasında son 24 saatte 177 kişinin virüs sebebiyle hayatını kaybettiğini böylece resmi olarak kaydedilen ölüm sayısının 24 bin 478’e yükseldiğini, bu ölüm sayısı ile İran’ın Ortadoğu’da salgından en çok etkilenen ülke olduğunu söyledi. Lari ayrıca bin 494 vakanın daha hastaneye yatırıldığını ve yoğun bakım ünitelerinde bulunan 3 bin 912 vakanın durumunun kritik olduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanlığı aralarında Tahran'In da bulunduğu 31 şehrin 24’ünü “kırmızı alarm” durumunda tutttu. 5 şehirde de daha düşük seviyeli alarm durumu devam etti.
İran medyasının Sağlık Bakanlığı’nın Koronavirüsle Mücadele Komitesi‘nden aktardığı bilgilere göre geçen hafta salgının seyri 19 şehirde arttı. 10 şehirde de üçüncü dalganın zirve noktasına tanık olundu.
İran’da hükümetin sağlık protokollerine uyulması şartı ile izin verdiği Aşura tatilinin sona ermesinden yaklaşık iki hafta sonra koronavirüs salgının üçüncü dalgasının etkileri görülmeye başlandı. Aşura günlerinde şehirler arası seyahatler arttı. 5 Eylül’de 15 milyon öğrencinin okullara dönüşüyle birlikte şehir içi harekette de artış yaşandı. Milli Eğitim Bakanlığı çocukların okullardaki derslere katılımının zorunlu olmadığı duyurdu.
Sağlık Bakanı Yardımcısı İrec Harirçi geçen hafta vaka ve ölü sayılarının tehlikeli oranda artması sebebiyle ülkenin tamamen alarm durumune geçtiğini bildirmişti.
İran Rejim Lideri Ayetullah Ali Hamaney dün televizyondan gerçekleştirdiği konuşmasında Kovid-19’un hafife alınmasına tepki gösterdi. Hamaney konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Koronavirüsü hafife almayın. Günde 150 vatandaşın kaybedilmesi küçük bir olay mı? Bazıları sağlıklı bir değerlendirme yapamıyor. Her iki günde bir 300 kişi taşıyan bir uçağın düştüğünü ve içindeki herkesin öldüğünü düşünün. Bu az bir sayı mı? İnsanlar koronavirüs ile mücadelede sorumlulluklarını yerine getirmeli.”
Hamaney ayrıca Aşura Günü’nden 40 gün sonra yapılan Erbain Yürüyüşü'ne ilişkin değerlendirmesinde de etkinliğin Koronavirüsle Mücadele Komitesi kararına bağlı olduğunu ve Komite’nin “şu ana kadar karşı çıktığını belirtti. 
Hamaney Irak’ın kapılarını yabancı ziyaretçiler için açmayacağını duyurmasına rağmen sınırıa yönelen ve Irak topraklarına zorla girmeye çalışarak gerilime sebep olan yüzlerce İranlıyı da davranışlarından ötürü kınadı.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.