Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) dün yaptığı açıklamada 10 bölgede tespit edilen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısının, salgının ilk aşamasının zirvesinde görülen seviyeyi aştığını duyurdu. Merkez bunlardan dokuzunun İspanya’da olduğunu ve içlerinde bugün Avrupa Kıtası’nda virüsün merkez üssü sayılan Madrid’in de bulunduğunu bildirdi.
İspanya’nın resmi verileri Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 32 bine çıktığına işaret ederken tarafsız kaynaklar gerçekte bu sayının 50 bini aştığını öne sürüyor. Bu da İspanya’yı nüfus sayısına göre ölüm oranı ve 750 bine ulaşan vaka sayısı açısından Avrupa’da ilk sıraya taşıyor. Buna ilaveten İspanya’da günlük vaka oranının Avrupa’nın ortalamasının oldukça üstünde olduğu ifade ediliyor. Bu durum geçen aydan bu yana daha da kötüleşiyor.
Akıllara İspanya’nın, özellikle de Madrid’in geçen baharın başlarında yaşadığı trajik dönemleri getiren bu feci sahne karşısında insanlar, salgının tamamen kontrol altına alınmasından sadece üç ay sonra tekrar bu felakete neyin sebep olduğunu sorguluyor. Peki, İspanya, nasıl oldu da dünyanın yüzden fazla ülkesinin buradan gelen kişilere karantina uyguladığı “Avrupalı hasta” konumuna ulaştı? Bu sorunun cevabı uzmanlar ve objektif gözlemlerde gizli. Uzmanlar ve gözlemcilere göre kriz yönetimi baştan beri kötüydü. Merkezi ve bölgesel otoriteler arasındaki güç çatışması nedeniyle kurumların yapısal olarak zayıflamasının yanı sıra partilerin liderleri arasında yıllardır süren siyasi çatışmaların esiri olunmuştu.
Bilim çevrelerinin üzerinde durduğu sebepler arasında siyasi otoritenin salgın ile mücadelede gerekli önlemleri almada geç kalmış olması yer alıyor. Sağlık yetkilerinin, -tedbirleri koordine edecek federal bir sistemin yokluğunda- salgını halkın yararı pahasına siyasi rakiplerini zayıflatmak için kullanan muhalefet partilerinin kontrolü altındaki bölgesel hükümetlerin elinde olduğu biliniyor.
İspanya anayasası tarafından özerk yönetim sisteminde yetkilerin çoğu zayıflatılmış olan Sağlık Bakanlığı, daha önce herhangi bir idari deneyimi ya da sağlık sorunlarına ilişkin bilgisi olmadığı belirtilen bir felsefe profesörü (iktidardaki İspanya Sosyalist İşçi Partisi’ne (PSOE) mensup) tarafından yönetiliyor. Buna ilaveten İtalya hükümetinin Lombardiya bölgesini tamamen karantina altına aldığını duyurduğu zamanlarda krizin bilimsel yönetiminden sorumlu yetkili İspanya Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Direktörü bu virüsün sadece mevsimsel bir grip olduğunu savunuyordu. Bugün kriz yönetiminin objektif bir şekilde incelenmesine yönelik çağrıda bulunan uzmanlar, tüm bu nedenlerin ilk aşamada pek çok hataya yol açtığını, merkezi otorite ile bölgesel yönetimler arasındaki ilişkilerde şiddetli gerilime tanık olunduğunu ve bu sebepten yerel yönetimlerin yetkilerini geri kazanmasıyla karantinayı kaldırma aşamalarının başarısız geçtiğini öne sürüyorlar.
Uzmanların merkezi hükümeti kınadığı diğer noktalardan biri de merkezi hükümetin yaz döneminde krizin yönetimini, aralarında hiçbir şekilde koordinasyonun bulunmadığı bölgesel yönetimlerin ellerine bırakarak yetkilerini ve otoritesini kullanmaktan kaçınmasıydı. Aynı zamanda ikinci dalgaya hazırlanmak için salgın konusunda ateşkes yapılmadı ve bu dönemde sınır hiçbir şekilde kontrol edilmedi. Vatandaşlar genellikle siyasi partileri ve güçleri, aralarındaki çatışmalara odaklanıp sağlık krizini yönetme konusuna yeterince özen göstermedikleri gerekçesiyle suçluyor.
İspanya Sağlık Bakanlığı son 24 saatte 10 bin kişinin daha virüse yakalandığını, 203 kişinin de öldüğünü duyurdu. Geçtiğimiz aydan bu yana günlük vaka sayılarının 10 binin üzerinde seyrettiği biliniyor. Merkezi hükümet dün Madrid Özerk Yönetimi ile İspanya’da nüfus sayısı 100 bini aşan şehirlerin hepsine tam izolasyon tedbirleri getirilmesine ilişkin bir dizi ortak kıstaslar hakkında mutabakat sağladı. Bu mutabakat, hastanelerdeki yoğun bakım bölümlerinin gittikçe kalabalıklaşmaya başladığı başkentin karantina altına alınmasının bir uzantısı olarak geldi. Mutabakat 14 günlük bir süre içerisinde günlük vaka sayısının her 100 bin kişide 500’ün üzerine çıktığı şehirlerin karantina altına alınmasını öngörüyor. Bölgeler arasında sadece kendisine tam karantina uygulanmasını istemeyen Madrid’de bu oran 784’e ulaştı.
İspanya’nın karşı karşıya olduğu epidemiyolojik durumun ciddiyetinin bir göstergesi olarak hükümet dün, bölgesel otoritelerin Avrupa Birliği (AB) dışındaki hemşirelerin ve doktorların yanı sıra İspanya’da diplomalarını aldıktan sonra zorunlu stajyer döneminden henüz geçmemiş tıp fakültesi mezunlarıyla sözleşme yapılmasına izin veren bir kararname çıkardı.
Salgının geniş çapta yayıldığı Avrupa cephesinde hükümetlerin endişeleri, ikinci dalganın da en az birinci dalga kadar kötü olacağına dair büyük bir endişenin kaynağını oluşturan üç eksen etrafında dönüyor. Bunlar sırasıyla şu şekilde: Çoğu ülkeyi beklentilerini ve planlarını gözden geçirmeye sevk etmeye başlayan okulların yeniden açılması, bu aşamada virüsün pik yapması ile aynı zamana denk gelmesinden korkulan grip mevsiminin yaklaşması ve tekrar karantina önlemlerine başvurulmasını engelleyecek şekilde sınırda etkili kontrol önlemlerinin alınması.
İtalya Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada önümüzdeki haftanın başlarından itibaren tüm okullarda hızlı testler uygulanacağı bildirildi. Sağlık Bakanı Roberto Speranza, bu testlerden 7 milyonun bölgelere dağıtılmak üzere hazır olduğunu ve gerekirse bu sayının artırılabileceğini kaydetti.
Bununla birlikte İtalya merkezli laboratuvarlar tarafından üretilen ve 15 dakikada sonuç veren testin hata payının yüzde 30’a kadar çıktığı biliniyor.
İtalya hükümetine bu aşamada birçok övgü gelmesine rağmen, Bilim Kurulu Başkanı aşırı özgüvene karşı uyarıda bulundu. Başkan, virüsü kontrol almak ve korunma sağlamak için alınan tedbirlere bağlı kalma konusunda rehavete kapılınmaması gerektiğini, zira vaka sayılarının bu ayın başından beri sürekli yükseldiğini ve gelecek haftadan itibaren okulların tekrar açılmasının etkilerinin henüz ortada bile olmadığını söyledi.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de ülkenin Kovid-19 salgını karşısında aşırı özgüvenli olması ile ilgili uyarıda bulunarak “Kovid-19’a karşı mücadelede önlerinde halen uzun bir yolun olduğunu ve gelecekteki bir mücadelenin kritik olabileceğini” söylemişti.
Salgının arttığı İspanya’da tam karantina uygulamasına dönülmesi tartışılıyor
Salgının arttığı İspanya’da tam karantina uygulamasına dönülmesi tartışılıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة