Taliban, kadınların rolüne ilişkin katı görüşleri doğrultusunda Afgan kadınlarının örgütün operasyonlarına katılımı konusunda sessizliğini koruyor. Söz konusu yaklaşım, güvenlik güçleri üyelerine suikast düzenleyen Nesrin ve Muzghan’ın suçlarının büyük ölçüde gizli kalmasına neden oluyor.
İki Afgan kadın, bu yıl Kabil'in serbest bıraktığı 5 bin isyancının en tehlikelileri olarak görülen, son zamanlarda serbest bırakılan 400 Taliban mahkumu arasında bulunuyorlardı. Serbest bırakılmaları, eylül ayında Doha’da barış görüşmelerinin başlamasını sağladı.
Muzghan eline “Bu gruba tekrar katılmayacağım” dövmesi yaptırdı. Böylece Taliban ile ilişkisi bulunan ve en karışık operasyonları uygulayan Hakkani şebekesine atıfla kararlılığını vurguladı.
AFP, iki kadının dava dosyasına ve aralarında bulunduğu tartışmalı 400 mahkumun listesine ulaştı. Listede ayrıca 2012 yılında ABD’li bir müsteşarı öldüren İranlı Nergis’in de adı vardı.
Muzghan hakkında, yetkililer tarafından serbest bırakılmadan önce çekilen videoda, 30’lu yaşlarında olması ve gözlerinin canlılığı dışında bir şey bilinmiyor. Aynı suçlardan tutuklanan 45 yaşındaki teyzesi Nesrin’in gözleri ise cezaevinden çıktığı sırada çekilen videoda yorgun ve kırmızı gözüküyordu.
Birçok Afgan ailede de olduğu gibi iki kadının da isyancılar ve Afgan güçleri arasında akrabaları bulunuyor. 2001 yılında ABD liderliğindeki Koalisyon tarafından Taliban’ın ülke yönetiminden uzaklaştırılmasının ardından iki grup kanlı bir savaş veriyor. Savaşın bedelini Nesrin’in akrabalarından iki kişi ödedi. Biri zehirle öldürüldü diğeri Nesrin ve Muzghan’ın arabasına yerleştirdiği bomba sonucu yaşamını yitirdi.
Bir güvenlik çalışanın aktardığı göre iki kadın, Nesrin’in kızının “bedenini sattığı bahanesiyle” bir istihbarat üyesinin evinde suikast düzenlediler.
İki kadın, biri bombalı olmak üzere iki saldırıya katıldılar. 2016 yılında tutuklanan iki kadın, cinayet, terör eylemleri düzenleme ve Taliban’a üye olma suçlamaları nedeniyle idam cezasına çarptırıldılar.
Yurtdışı Kalkınma Enstitüsü'nden (ODI) araştırmacı Ashley Jackson, isyancıların “kadının yerinin evi olduğunu” savunması sebebiyle söz konusu iki kadının durumunu “neredeyse eşi görülmemiş” olarak niteledi.
Ashley Jackson sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Kadınların savaşa katılmalarının veya savaşta rol oynadıklarının kabul edilmesine izin verilmesi Taliban’ın temel ilkelerine aykırı olur. Bir kadın savaşabiliyorsa, tek başına evden çıkmasını ve diğer kısıtlamaları ihlal etmesini ne engelleyecek?”
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, Nergis, Nesrin ve Muzghan’ın suç işlediğini yalanladı. Söz konusu kadınları “ABD operasyonları sırasında tutuklanan Taliban ailelerinden sıradan bireyler” olarak nitelendirdi.
Mücahit AFP’ye verdiği demeçte “Elbette kadınlar (isyancıların) ailelerinde iş birliği yapıyorlar. Ancak kadınlar eylemlere dahil edilmedi, askere alınmadı veya operasyonlara katılma emri almadı. Bu yasak. Kadınlara ihtiyacımız yok.”
Afgan hükümetinden konuyu yakından takip eden bir kaynak, mahkum edilen kadınların Taliban üyesi değil ise “para için Taliban yararına çalışan suçlular” olabileceklerini belirtti.
ABD Ulusal Savunma Üniversitesi’nde araştırmacı Matthew Dering, Taliban’ın diğer isyancı grupların aksine kadınları savaşlarından uzak tutmaya devam ettikleri görüşünde.
Dering, “NATO kuvvetlerinin, Taliban isyancılarını standartlarını değiştirmeye zorlayacak şekilde, taktiklerini yeniden düşünmelerini gerektirecek derecede bir baskı uygulamadığını” söyledi. Dering, üç kadının “son derece nadir” bir olgunun örnekleri olduğunu belirtti.
Nergis’in durumu, Afganlı bir adam ile evli olan bir kadın polis olması ve 24 Aralık 2012 tarihinde Başkent’te bir polis merkezinde ABD’li bir müsteşarı öldürmesi sebebiyle daha fazla dikkat çekti.
Söz konusu dönemde Nergis’in suçunun akıl hastalığından kaynaklandığı ve Taliban ile açık bir bağının olmadığı bildirilmişti. Ancak Taliban’ın, cinayet ve casusluk suçlamaları ile idama mahkum edilmelerinin ardından serbest bırakılmalarını istediği kişilerden oluşan kara listede onun da adı bulunuyordu.
Bir hükümet kaynağı “O asla bir akıl hastası değildi” açıklamasında bulundu.
Nergis’in dosyasında eylemlerini, İran Büyükelçiliği’nde tanıştığı, kendisine vize, ev, araba ve İran’da bir iş vereceğinin sözünü veren bir adamın emirleri doğrultusunda gerçekleştirdiğini söylediği yazıyor.
Taliban yetkilileri, son zamanlarda serbest bırakılan tutuklular arasında isyancıların aile fertlerinden iki kadının daha olduğunu ve mahkumların serbest bırakılmalarının ardından evlerine döndüklerini doğruladılar.
Taliban, kadınların operasyonlara katılımı konusundaki sessizliğini koruyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/2641971/taliban-kad%C4%B1nlar%C4%B1n-operasyonlara-kat%C4%B1l%C4%B1m%C4%B1-konusundaki-sessizli%C4%9Fini-koruyor
Taliban, kadınların operasyonlara katılımı konusundaki sessizliğini koruyor
Taliban, kadınların operasyonlara katılımı konusundaki sessizliğini koruyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة