ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, İran’ın nükleer silah üretmesini önleme yolunda Tahran ile diyaloga gitmek için uluslararası fikir birliğine varmayı amaçlayan yeni ve çok taraflı bir yaklaşım benimsedi. Nükleer anlaşmaya resmi dönüş konusunda adım attı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Biden'ın İran'ın nükleer ve balistik füze programları ve bölgeyi istikrarsızlaştırıcı faaliyetleriyle nasıl başa çıkılacağı ile bunların nasıl sınırlandırılacağına dair ABD ve Avrupalı müttefiklerine verilen sözler doğrultusunda bir dizi adım attığını duyurdu.
ABD'nin bu hamlesi, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Avrupa Troykası’ndaki meslektaşlarının video konferans yoluyla gerçekleştirdiği ve İran konusunda ilk doğrudan diyalog olan dörtlü görüşmenin birkaç saat ardından geldi.
Nitekim bu yöndeki ilk pratik adım, Blinken'in Washington'ın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabalarına dahil olmaya hazır olduğunu açıklaması oldu. Bu tutum; ABD'li yetkililerin Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi (EEAS) Genel Sekreter Yardımcısı Enrique Mora’nın bu ‘kritik dönemde’ İran ile olan anlaşmayı kurtarmak amacıyla 5+1 grubu anlaşmasının ilk imzacıları ile gayrı resmi bir toplantı düzenleme davetine yanıt vermeye hazır olduklarını bildirmelerinin saatler sonrasında geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, ülkesinin AB’nin nükleer anlaşmadaki katılımcıların düzenleyeceği toplantısına katılma davetini kabul edeceğini söyledi. Şarku’l Avsat, ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley'in söz konusu toplantılarda Washington’ı temsil edeceği bilgisini edindi.
İkinci adım, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçi Vekili Richard Mills’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) gönderdiği ve Trump yönetiminin 2231 sayılı kararda yer alan snapback mekanizması ile Tahran'a yeniden uluslararası yaptırım uygulama hamlesini geri çektiği bir mektupta geldi. Ardından Washington, BM’de görevli İranlı diplomatlara yönelik seyahat yasağı yönünde alınan katı kısıtlamaları kaldırdı.
ABD’nin son adımları, Tahran ve Washington'ın eşzamanlı olarak nükleer anlaşmadaki taahhütlerine geri dönüş önceliğine rağmen, İran'ın talepleri karşısında taviz vermeye yönelik bir yanıt gibi görünüyor. Nitekim Blinken, yalnızca nükleer anlaşmaya yeniden dönmekle yetinmeyecek olan ABD yönetiminin İran’ın balistik füze programına ve bölgesel faaliyetlerine dair endişelerin ele alınmasına ek olarak anlaşmayı ‘daha güçlü ve daha uzun ömürlü’ hale getirmekle ilgilendiğini açıkça belirtmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, 5 + 1 görüşmesine katılmaya hazır olunduğu beyanının özellikle İran'ın Ek Protokol’ü durdurma tehdidini yerine getirmesini engellemeyi hedeflemediğini, zira Washington’ın Tahran’ın aslında yapmaya hakkı olmayan bir eylemi engelleme yönünde taviz vermeyeceğini söyledi. Ancak ülkesinin İran ve Avrupa ülkeleriyle ilk görüşmelerinde sunmayı planladığı önerilere dair ayrıntı vermedi. Uzmanlar, ABD'nin koronavirüsün neden olduğu ekonomik krizle mücadelesinde İran’a yardımcı olmak için Uluslararası Para Fonu'ndan 5 milyar dolar değerinde acil kredi talebini desteklediğini öne sürüyor.
AFP’nin haberine göre ABD'li bir yetkili, “Bugün mesele, Biden'ın anlaşmayı eski haline getirme hedefine ulaşıp ulaşamayacağımızı görme yönünde diplomatik eylemde bulunmakla, İran ile bir masaya oturarak ABD ve İran'ın yeniden uyumlu olduğu bir duruma geri dönmeye yol açmakla ilgili” açıklamasında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı, anlaşma taraflarının katılımıyla yapılacak görüşmelerin İran'ın nükleer programına ilişkin izlenecek ileriye dönük en iyi yolun tartışılmasına izin vereceği görüşünde.
Biden yönetiminden bir yetkili, Çin ve Rusya'nın da müzakerelere katılımının beklendiğini aktardı. Ancak ABD'nin bölgesel müttefiklerinin yaklaşan müzakerelere katılımı yönünde ne tür bir baskı uygulayacağını belirtmedi.
BMGK’dan kıdemli bir Batılı diplomat şu açıklamada bulundu:
“Anlaşmanın beş yıl önce imzalanmasından bu yana dünya ilerledi, bölge değişti. Bölgesel güvenlik önemli bir konudur. İran’ın veya arkasında bulunduğu kuruluşların, çeşitli bölgesel çatışmalarda ve istikrarı bozucu etkilerinde parmağı vardır. Nitekim anlaşmayı yeniden onaylayarak başlamalı ve ardından daha geniş konuları tartışmaya devam etmeliyiz.”
Anlaşmaya dönmenin Washington ve Tahran için ortak bir zemin oluşturduğunu öne süren diplomat açıklamasının devamında “Anlaşmaya daha fazla taraf eklemeyi düşünmeden önce tüm aktörlerin geri dönüşüne ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’nun kıdemli üyesi olan Cumhuriyetçi senatörlerden Michael McCaul ise söz konusu adımları eleştirdiği açıklamasında “Biden yönetimi İran ile zaten kusurlu olan anlaşmaya dönerek taviz veriyor. Trump yönetimi, Başkan Biden için İran üzerinde bir nüfuz kurmuştu. Bu ilerlemeyi heba etmemeliyiz” dedi. Ancak Biden yönetiminden bir yetkili iddialara “Bunlar İran için değil; sağduyuya yönelik tavizlerdir” cevabını verdi.
Washington nükleer anlaşmayı canlandırma yönünde girişim başlattı
Snapback mekanizması Birleşmiş Milletler’de durduruldu, İranlı diplomatlara yönelik kısıtlamalar kaldırıldı.
Washington nükleer anlaşmayı canlandırma yönünde girişim başlattı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة