Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşıların adil dağıtımına ilişkin İngiltere tarafından hazırlanan bir kararı oybirliği ile kabul etti. Güvenlik Konseyi tarafından salgınla ilgili olarak bir yıl içinde kabul edilen ikinci karar, virüs ile mücadele ve virüse karşı aşılama kampanyalarını güçlendirmek için dünya çapında çeşitli yerlerde devam eden çatışmalarla ilgili dayanışma ve ateşkes çağrısında bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “aşıların eşit dağıtımı lehine oy vermenin önemini" vurgulayarak, WHO’nun bu gelişmeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bununla birlikte, “üretimi ve aşılama kapsamını artırmak ve virüsü olabildiğince çabuk bir şekilde ortadan kaldırmak için fikri mülkiyet haklarının kaldırılması gibi somut önlemler alınması” gereğini vurguladı.
Karar, BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üye devletinin temsilcilerinin oybirliğiyle alındı, Konsey’de bu seviyede bir oy birliğinin sağlanması nadir görülüyor. Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan bir diplomat “Salgının ortak tehdidi ile mücadele etmek için elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Diplomat “Bu kararın doğru yönde atılmış bir adım olabileceğini” belirterek, “uluslararası koordinasyonun ve ortak çalışmanın gerekliliğini” vurguladı.
Bir hafta süren müzakerelerin ardından alınan karar, uluslararası toplum için, bir yıl önce salgının başlamasından bu yana eksik olan dayanışmaya ilişkin bir dönüm noktasını temsil ediyor. Kararın onaylanması, Demokrat Joe Biden’ın başkanlığa gelişinden bu yana ABD ve Çin arasındaki ilişkilere bir miktar sıcaklığın geri dönüşü anlamına da geliyor. İsmini vermek istemeyen başka bir diplomat, virüsün kaynağı ve şeffaflık konusu gibi çözülmemiş sorunlar olmasına rağmen, “ABD’de meydana gelen değişiklikler sayesinde, bugün bu konu geçen bahar olduğu kadar tartışmaya neden olan bir konu değil” değerlendirmesinde bulundu. Diplomat bu birliğin sürekliliğine ilişkin olarak ise “Göreceğiz” ifadesini kullandı.
Geçen yıl, herhangi bir çözümün hızla kabul edilmesini engelleyen ABD ile Çin arasında giderek kötüleşen rekabetin gölgesinde, Fransa ve Tunus’un Güvenlik Konseyi’nde küresel ateşkes çağrısı yapan bir kararı onaylamaları 3 aydan fazla bir zaman almıştı. Cuma günü onaylanan karar, “acil dayanışma, adalet ve etkililiğe duyulan ihtiyacı” vurguluyor. Karar, gelişmiş ülkelere düşük, orta gelirli veya muhtaç ülkelere Kovid-19’a karşı aşı ve sağlık ürünlerinin adil dağıtımında ilerleme” ve “Silahlı çatışma, ateşkes sonrası durumlar ve karmaşık acil ve insani durumlarda olan bölgelere, Kovid-19’a karşı aşılarının adil ve makul maliyetli dağıtımını kolaylaştırmak amacıyla, ulusal ve çok taraflı yaklaşımların yanı sıra uluslararası iş birliğini güçlendirme” çağrısında bulunuyor.
Antonio Guterres, önlem alınması çağrısında bulundu
Diğer yandan, karar, “silahlı çatışma yaşanan bölgelerde aşıların adil ve güvenli bir şekilde dağıtımını kolaylaştıracak olması” nedeniyle “silahlı çatışmalara dahil olan tüm tarafların, kalıcı bir insani ateşkese derhal uymalarını” zorunlu tutuyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, düzenli olarak “aşılara erişimin önündeki engellerin kapsamlı değerlendirmesi” yapılarak ilerlenmesi ve “Başta silahlı çatışma durumlarında, aşılara güvenli ve etkili erişimi engelleyebilecek spekülasyonlardan ve yasadışı stoklamadan kaçınmak için önlemler alınması” çağrısında bulundu. Güvenlik Konseyi, dünyanın dört bir yanındaki tüm silahlı çatışmacı taraflara, Kovid-19’a karşı aşıların dağıtılmasına izin verilmesi için derhal “sağlam, kapsamlı ve sürekli bir insani ateşkes” yapılmasını istedi.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen kararla, çatışma bölgelerinde bulunan ve çatışmalar nedeniyle göç eden 160 milyon kişiye aşı sağlanmasında katkıda bulunacağını belirtti. Konsey, alınan kararda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in dikkat çektiği, Kovid-19 karşı aşılama sürecinin engellerle karşılaştığı belirli durumları gözden geçirme niyetini dile getirdi. Koronavirüs salgını, Aralık 2019’dan sonundan bu yana, dünya çapında 2,5 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.