ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) tarafından yayınlanan rapora göre yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ülkedeki ölümcül hastalıklar listesinde kalp ve kanserin ardından üçüncü sırada yer alıyor. Kovid-19, salgının patlak vermesinden bu yana, son bir yılda ABD’de 553 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu. CDC’nin verilerine göre aşılama kampanyalarında rekor bir sayı ile günlük 3 milyon kişi aşılanıyordu. Geçtiğimiz cumartesi günü ilk kez bir günde 4 milyon kişiye aşı yapıldı.
Bu başarı, eyaletlerin aşıları insanlara ulaştırma programlarında sürekli bir ilerlemeye imza attığını gösteriyor. Ülkedeki aşılama kampanyasında, mart ayı başlarında günlük iki milyon kişiye ulaşılmıştı. Kampanya ile en az bir doz aşı alan kişi sayısı 104 milyona yükseldi. Johnson&Johnson’ın tek dozluk aşısı ile ya da Moderna veya Pfizer aşının iki dozu ile aşılananların sayısı da 59,9’a ulaştı. Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında test işlemleri, aşılama mekanizmaları, aşıların uygulanması gibi konulardaki deneyimini dünyanın diğer ülkelerine aktarmak için çalıştığını belirten ABD, salgınla mücadele etmeye çalışan 50 ülkeye, Kovid-19 hastaların tespit edilmesinin yanı sıra acil durumlara karşı küresel müdahale faaliyetleri için 800 milyon dolar tahsis etti.
50 ülkeye destek
CDC Başkanı Dr. Rochelle Walensky, Şarku’l Avsat’ın cuma günü Washington Dışişleri Bakanlığı’ndaki Yabancı Basın Merkezi’nde katıldığını basın konferansında, ABD’nin salgından korunma ve mücadelenin yanı sıra laboratuvar testlerinin sonuçlarına yönelik veri toplanması ve Kovid-19 ile mücadele için gerekli kaynakların sağlanması için 50’den fazla ülkeye destek verdiğini söyledi. Walensky, Şarku’l Avsat’ın ABD’nin Pfizer veya Moderna gibi Amerikan şirketleri tarafından üretilen Kovid-19 aşılarının yüksek maliyetler karşılayarak yoksul ülkelere teminine yönelik katkısı ile ilgili sorusuna, ABD’nin katkısının sadece aşıların dağıtılması ile sınırlı kalmadığını, diğer ülkelere salgın ile mücadeleye ilişkin gerekli malzemelerin de sağlandığı cevabını verdi.
CDC
CDC Başkanı Dr. Rochelle Walensky, ABD’nin Koronavirus Hazırlık ve Müdahale Ek Ödenek Yasası ve Refah Yasası ile Kovid-19 virüsünü tespit etmeye yönelik faaliyetler için yardıma ihtiyaç duyan ülkelere yaklaşık 800 milyon dolar sağladığını bildirdi. Walensky “Güçlü ortaklıklar kurduk ve bu salgınla mücadelede baz alacağımız ana temelleri benimsiyoruz” dedi.
Kovid-19’a karşı aşılama yoluyla salgına karşı verilen küresel mücadelenin bir başka yönü olan normal hayata dönüşün başlatılmasına yönelik CDC’nin desteğinin yöntemine ilişkin açıklamalarda bulunan Walensky, düşük ve orta gelirli ülkelerde, hükümet ve hükümet dışı ortaklarla güvenlik denetimi güçlendirme ve teknik hizmetler sağlanması dahil olmak üzere çeşitli konular üzerinde çalışıldığını belirtti.
Walensky, Kovid-19 pasaportlarının alınması ve yürürlüğe girmesi ile ilgili olarak da bu fikrin, verilerin temel paylaşım kurallarına dayanan farklı sektörler doğrultusunda gerçekleşebileceğini söyledi. Bu fikri destekleyecek veya karşı çıkacak bir ifade kullanmayan Walensky “Şüphesiz bu pasaportlarda dijital eşitsizliğin üstesinden gelinmesini sağlamak için gizlilik güvence altına alınarak uygulanmalı” dedi. CDC Başkanı ABD’deki aşılama programlarının aşı çeşitliliğini artırmak için hızla çalıştığını, her 5 ABD’liden birinin tam olarak aşılayabildiklerini ayrıca CDC’nin, şu ana kadar ortaya çıkan ve belirlenmiş olan varyantları tespit etme ve yanıt verme konusunda küresel kapasiteyi artırma için ortakları ile çalıştığını bildirdi.
Walensky aşılara güvenilmemesi çağrılarına ilişkin tıpta yaygın olarak kullanılan “Aşılar hayat kurtarmaz, aşılamalar kurtarır” ifadeleri ile cevap verdi. Aşılara yönelik güvenin, salgın ile mücadelede ABD’de ve tüm dünyada temel faktör olduğunu vurguladı. Walensky bazılarının Kovid-19 aşısı yaptırmak istememelerinin ardında, olası yan etkilerin meydana gelmesinden korkmaları, aşının güvenliğinde veya maliyeti konusunda endişeli olmaları ya da aşı hakkında doğru olmayan bilgilere inanmaları gibi çeşitli nedenlerin olduğunu söyledi. Walensky açıklamasında şöyle devam etti:
“Aşılara yönelik yanlış bilgiler olması yeni bir şey değil. Ancak bir aşıya yönelik bu kadar yanlış bilgi olduğunu daha önce hiç görmemiştik. Gördüğümüz gibi, doğru bilgiler tek başına yeterli değil. Bazı yanıltıcı bilgilerin neden arttığını açıklayacak temel endişeleri daha iyi anlamamız gerekiyor. İnsanlarla anlayış ve saygıyla iletişim kurmalı, endişelerini dinlemeli ve endişeleri mücadele etmeliyiz. Yanlış bilgilerin yayılma sebebi insanların sorularının olması. Bu yüzden aşı hakkında konuşmaya devam etmemiz gerekiyor.”
Aşı olanların seyahatleri
CDC, Kovid-19 aşıları tamamlanan kişilerin aşı olmayanlara göre daha geniş çapta seyahat edebileceklerini bildirdi. Bunun yanı sıra aşı olanların maske kullanmak da dahil olmak üzere diğer kurallara uymaya devam ederek kendilerini virüse karşı savunmasız bırakmamaları gerektiği, seyahatlerinin ardından karantinaya tabi tutulmayacaklarını belirtildi.
Yeni prosedürler, yapılan araştırmaların, Kovid-19 aşılarının semptomlu veya semptomsuz enfeksiyon riskini azaltma konusunda etkili olduğunu kanıtladığı bir zamanda geliyor. CDC, seyahatin aşı olan kişiler için düşük riskli bir faaliyet olduğu konusunda ısrar ederken, yetkiler de seyahat edilmemesi tavsiyesinde bulunuyor.
CDC Başkanı Dr. Rochelle Walensky cuma günü yaptığı açıklamada “Aşınız tamamlandığında nelerin daha az tehlikeli olduğuna yönelik kanıtlara bakmak CDC olarak bizim görevimiz” dedi. Walensky bununla birlikte nüfusun büyük bir çoğunluğunun aşılanmamış olması ve vaka sayılarının artması nedeniyle genel olarak seyahat yapılmamasını desteklediğini vurguladı. CDC geçen ay, aşı olanlara yönelik bazı güvenlik prosedürlerini hafifletmiş ancak zorunlu olmayan seyahatler konusunda uyarıda bulunmuştu. Walensky tatil dönemlerinde seyahatlerin başlamasının ardından ani bir şekilde yükselen vaka sayılarına işaret ederek önümüzdeki haftalarda zorunlu haller dışında seyahat yapılmaması çağrısında bulundu.