Cezayir’in başkentinde dün “Cuma günleri, halk hareketi birliğinin teminatıdır” sloganı atıldı. Binlerce Cezayirli, polisin küçük bir çocuğu tutuklamasını protesto eden 5 aktivistin hapse atılmasını kınadı. Söz konusu kişiler, savcılık tarafından ‘şiddeti kışkırtmak ve hareketi barışçıl doğasından uzaklaştırmak için dışarıdan emir almakla’ suçlanıyor.
Cuma Namazı’nın ardından Diduş Murad, Asle Hüseyin, Hasibe Ben Buali, Zighoud Yusuf ve Pasteur caddelerinde düzenlenen protestolara sloganlar damgasını vurdu. Protestocuların çoğu, savcının perşembe günü düzenlenen basın toplantısında 15 yaşındaki Şatvan’ın ‘siyasi ve propaganda amaçlı suiistimal edildiği’ ifadelerine ilişkin şikayetlerini dile getirdiler. Zira savcılık, çocuğun geçtiğimiz cumartesi akşamı protestolara katılması dolayısıyla polis merkezinde sorgulandığı sırada uğradığı fiziksel ve psikolojik şiddet nedeniyle gözyaşları içinde kaldığı görüntüleri paylaşan 5 protestocuyu hedef almıştı. Başta Fransız olmak üzere yabancı basının da olayı gündeme taşıması yetkilileri öfkelendirdi.
İki yıl önce başladığından bu yana hiçbir protestoyu kaçırmadığını söyleyen aktivist Muhammed Debbah, Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:
“Otorite, hareketin başlangıcından bu yana hareketi çarpıtma ve aktivistleri ülkenin çıkarına aykırı yönde sömürülmesi kolay sapkın insanlar şeklinde gösterme yönünde hiçbir çabadan kaçınmadı. Küçük çocuğun meselesinin de bu yönde ele alındığından hiç şüphem yok. Ancak her seferinde barış ve birliğimiz sayesinde rejimin oyunlarını suya düşürmeyi başardık.”
Debbah, ‘küçük çocuk meselesinin’ aktivistler arasında yarattığı ciddi bölünmeyi ise gizlemedi. Zira birçoğu hareketin rejim değişikliği olan ana hedefinden saptığını, bazıları da rejim 12 Haziran'da yapılması planlanan parlamento seçimleri dahil olmak üzere ajandasını uygulamaya devam ederken protestoların artık sokağa çıkıp slogan atmaktan başka bir alternatif sunmadığını öne sürüyor.
Koronavirüs krizi nedeniyle yaklaşık bir yıl verilen bir aranın ardından şubat ayında yeniden başlayan protestolarda hareketin ilk aylarında yer alan önde gelen isimlerin ve kadınların yokluğu gözlemleniyor. Nitekim halk hareketinin Reşad adlı İslamcı örgütün pençesine takıldığı düşüncesi zamanla birçoğunun zihnine yerleşmiş durumda. Başsavcı, gerçekleştirdiği basın toplantısında, tutuklanan küçük çocuğun 5 destekçisini Reşad örgütü için çalışmakla suçladı. Daha önce hareketi gasp etmek ve protestocular arasına terörist yerleştirmekle suçlanan Reşad örgütü suçlamaları reddetmişti. Halk hareketi şairi olarak tanınan ve hareketteki aktifliği nedeniyle geçtiğimiz yıl hapse atılan Muhammed Tacdit ve Melik Riyahi de söz konusu 5 kişi arasında yer alıyor.
Protestocular, rejim karşıtı gösterilerin 112’inci haftasında Cezayir Bağımsızlık Savaşı şehitlerinin fotoğraflarını taşıdılar. Söz konusu isimler arasında Albay Amiruş, Larbi Ben M’hidi ve Mustafa Ben Bulaid de bulunuyor.
Dün Becaye, Tizi Vuzu ve Buyra’da sokaklara çıkan çok sayıda Cezayirli, sivil bir devlet istediklerini vurgulayarak askeri devlete şiddetle karşı olduklarını haykırdı. Ülkenin batısında bulunan ve son haftalardaki gösterilerin ciddi şekilde bastırıldığı Vahran şehrinde ise polis, bazı aktivistlerin şehir merkezindeki Silah Meydanı’nda toplanmasını engelledi. Güvenlik güçleri, ülkenin doğusunda ve batısında bulunan ve hareketin başlangıca göre ivme kaybettiği birçok şehirde protestoların düzenlenmesini de yasakladı.
Cezayirliler, ‘halk hareketi birliğinden asla vazgeçme’ sloganıyla sokaklarda
https://turkish.aawsat.com/home/article/2910976/cezayirliler-%E2%80%98halk-hareketi-birli%C4%9Finden-asla-vazge%C3%A7me%E2%80%99-slogan%C4%B1yla-sokaklarda
Cezayirliler, ‘halk hareketi birliğinden asla vazgeçme’ sloganıyla sokaklarda
Cezayirliler, ‘halk hareketi birliğinden asla vazgeçme’ sloganıyla sokaklarda
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة