ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Ocak ayında Beyaz Saray’da başkanlığı devralmasından bu yana ilk ciddi ve doğrudan hamlede bulunarak, Mısır, Sudan ve Etiyopya'yı Nahda (Rönesans/Hedasi) Barajı müzakerelerini hızla yeniden başlatmaya çağırdı. Ayrıca başarılı bir sonuca ulaşmayı kolaylaştırmak için siyasi ve teknik destek sağlama taahhüdünde bulundu. ABD’nin çağrısı, ABD Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey D. Feltman tarafından müzakerelerdeki çıkmazın kırılması ve Etiyopya'nın, Mısır ve Sudan ile bir anlaşmaya varılamadığı halde Temmuz'da barajı doldurma işleminin de ısrar etmesi nedeniyle mevcut tırmanışın durdurulması amacıyla 4-13 Mayıs tarihleri arasında Mısır, Sudan ve Etiyopya'ya düzenlenen bölge turunun ardından geldi.
Washington'un kötüleşen durum sonucu ufukta beliren ve ABD'nin bölgedeki çıkarları için tehdit oluşturabilecek askeri bir çatışmanın yaşanmasını önlemeye çalıştığını düşünen gözlemcilere göre ABD'nin krize mevcut müdahalesi, Biden yönetiminin tutumunda büyük bir değişim olarak tanımlanıyor. Ayrıca ABD’nin üç ülkenin taleplerini karşılayan bir anlaşmaya varmanın mümkün olduğuna inandığı düşünülüyor.
Afrika Birliği’nin himayesinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa’da nisan ayında düzenlenen Nahda Barajı müzakerelerinin son turu, Mısır ve Sudan’ın üç ülke arasında suyun paylaşımını sağlayan yasal bir anlaşma sağlanması hususundaki çağrısı başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı dün akşam yaptığı açıklamada, Feltman'ın Addis Ababa, Kahire ve Hartum'daki liderlerle yaptığı görüşmelerde, Mısır ve Sudan'ın su güvenliği ve barajın işletilmesi konusundaki endişeleriyle Etiyopya'daki kalkınma ihtiyaçları arasında Afrika Birliği önderliğinde taraflar arasında önemli ve yapıcı müzakereler yoluyla anlaşma sağlanabileceğini vurguladığını belirtti. Feltman bu nedenle müzakerelerin hızla yeniden başlatılması gerektiğini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2015 yılında imzalanan İlkeler Beyannamesi ve Afrika Birliği ofisi tarafından yayınlanan Temmuz 2020 bildirisini söz konusu müzakereler için önemli bir temel olarak gördüğünü belirtirken, ABD'nin başarılı bir sonucu kolaylaştırmak için siyasi ve teknik destek sağlayacağı taahhüdünde bulundu.
ABD yönetimi şiddet olaylarına karşı uyarıyor
ABD yönetimi açıklamasında, olayların şiddet içeren herhangi bir şekilde tırmanışına karşı uyarıda bulunarak, "Afrika Boynuzu bölgesi bir dönüm noktasından geçiyor. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda alınacak kararların ABD'nin çıkarları konusunda olduğu gibi bölge halkları üzerinde büyük etkileri olacak” ifadelerini kullandı. Ayrıca ABD'nin birbiriyle bağlantılı bölgesel krizleri ele alma ve Afrika Boynuzu'nun vatandaşlarının kendi yönetimlerinde söz sahibi olduğu ve hükümetlerin kendi vatandaşlarına karşı sorumlu olduğu müreffeh ve istikrarlı bir bölge olmasını destekleme taahhüdünü teyit etti.
Açıklamada, Feltman'ın Başkan Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken adına yoğun diplomatik çalışmalara devam etmek için kısa sürede bölgeye tekrar gideceği belirtildi. Yeni ABD yönetimi, dosyayla yakından ilgilenen Trump yönetiminin aksine, son 5 ayda krize müdahale etmekten açıkça uzak durmuştu. Afrika Uzmanı ve Al-Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (ACPSS) Uzmanı Dr. Hani Raslan, Biden yönetiminin kapsamlı bir anlaşmanın hızlı bir şekilde imzalanması talebine karşı kayıtsızlık durumundan, Mısır ve Sudan’ın tutumlarına keskin bir geçiş yaptığını belirtti. Mısır ve Sudan, Nil Nehri'ndeki su güvenliği ve haklarına ilişkin herhangi bir ihlali kabul etmeyeceklerini savunuyor. Raslan, Mısır'ın barajın ikinci kez doldurulması işlemini durdurmak için kaçınılmaz olarak harekete geçeceğine, bunun da özellikle Etiyopya Tigray savaşının etkileri nedeniyle neredeyse çökmekte olduğundan Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed hükümetinin istikrarını etkileyebileceğini ifade etti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Dr. Raslan, Mısır'ın müdahalesinin, adil ve dengeli bir çözüme giden yolun tıkandığını fark etmesinin ardından geldiğini belirtti.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, haftalar önce Nil sularındaki payına zarar verilmemesi konusunda uyarıda bulunarak konuyu Mısır’ın kırmızı çizgisi olarak nitelendirdi ve bunun bölgenin kimsenin hayal edemeyeceği bir istikrarsızlık durumuna tanık olmasına yol açabileceğini söyledi.
Sisi açıklamasında, "Kimseyi tehdit etmiyoruz ancak kimse Mısır'dan bir damla su alamaz. Aksi takdirde bölge kimsenin hayal edemeyeceği bir istikrarsızlık durumuna şahit olur" diyerek uyarıda bulundu.
Mısır’ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Muhammed Mursi de önceki görüşe katılarak, ABD’nin açıklamasının gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu düşündüğü askeri bir çatışmadan kaçınmak için ciddi görünen bir girişim olduğunu ifade etti. Ayrıca bunun Afrika Boynuzu ve Ortadoğu’da dengelerin ve mevcut durumun uzun yıllar sonra alt üst olmasına neden olacağı için ABD’nin çıkarlarını tehdit edeceğini vurguladı.
Washington ayrıca, Etiyopya'yı Tigray savaşından sonra yaklaşan iç savaş ve parçalanma tehlikelerinden korumaya çalıştığını belirtti. Etiyopya, merkezi hükümet ile Tigray'ın kuzey bölgesi arasında çıkan silahlı çatışmanın ardından geçen yılın sonundan bu yana şiddetli çatışmalara sahne oluyor. Etiyopya Seçim Komisyonu Başkanı dün, artan lojistik sorunlar nedeniyle 5 Haziran’da yapılması planlanan seçimlerin yapılmasının imkansız olacağını, bu nedenle yeni bir tarih belirlemeden seçimlerin ertelendiğini duyurdu. Mısırlı Büyükelçi açıklamasında, müzakerelerin yeniden başlaması durumunda, Etiyopya'ya Nil sularını tek taraflı olarak kontrol etme, yönetme ve daha fazla baraj inşa etme hakkını vermemeye odaklanılarak, nihai bir tarih belirlenmesini talep etti.
ABD tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin üç ülkeye söz konusu yardımlarının şekli hakkında bilgi verilmedi. Öte yandan Mısır ve Sudan, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB),
AfB ve ABD tarafından desteklenen uluslararası dörtlü arabuluculuk teklifinde bulunurken, Etiyopya bu yaklaşımı reddediyor. Ayrıca, Şubat 2020'de Etiyopya'nın görüşmelerin sonunda Trump yönetiminin Mısır lehine taraf olduğunu iddia etmesinin ardından çekildiği Washington görüşmelerine de değinilmedi. Etiyopya, barajın ürettiği hidroelektrik enerjisinin 110 milyon insanın elektrik ihtiyacını karşılamak için gerekli olduğu gerekçesiyle 2011 yılından bu yana barajı inşa ediyor.
Etiyopya, tarihi anlaşmaları tanımayı reddederek Nil'in sularını yeniden dağıtmaya çalışıyor. Etiyopya müzakere ekibinin bir üyesi olan Zerihun Abebe, Etiyopya haber ajansı ENA’ya yaptığı açıklamada, "Mısır ve Sudan, eski anlaşmaları sürdürmeye çalışıyor. Etiyopya’nın Nil'in uluslararası hukuk ilkelerine göre adil yönetimi konusundaki kararı değiştirmeye çalışması adil olmayan tek taraflı bir eylem” dedi.
Addis Ababa 21 Temmuz 2020 tarihinde 4,9 milyar metreküp hedefine ulaşarak barajı doldurma işleminin ilk aşamasını tamamladığını ve böylece ilk iki türbinin test edilmesini sağladığını duyurmuştu. Bu yıl ise 13,5 milyar metreküp daha doldurma hedefi belirledi. Ancak Etiyopya, Nil'deki hisselerini etkileyecek tek taraflı adımlar atılmaması konusunda uyarıda bulunan Mısır ve Sudan'dan güçlü bir muhalefet ile karşı karşıya.