Halep Tabipler Birliği, İdlib Sağlık Müdürlüğü, muhalif aktivistler ve Suriye’nin kuzeybatısındaki insani yardım faaliyetleri, ‘gerçek bir sağlık felaketi’ konusunda uyarı yaptı. Kuruluşlar, söz konusu sağlık felaketinin sağlık sektöründe çalışan uluslararası bağışçılar tarafından çok sayıda hastane ve sağlık merkezine desteğin kesilmesinin ardından, yarısı kamplarda yerinden edilmiş yaklaşık beş milyon sivili tehdit ettiğini açıkladı.
Halep Tabipler Birliği, muhalif bölgelerde yaptığı açıklamada, “Sağlık sektörüne yönelik finansman yetersizliği, çok sayıda uluslararası bağışçının ve sağlık sektöründe çalışan kuruluşların geri çekilmesi ve Suriye’nin kuzeybatısında yaklaşık 5 milyon kişiye tıbbi hizmet sunan 18 sağlık merkezi ve hastanesine desteğin kesilmesi sonucunda, özellikle kamplardaki ve toplu barınma merkezlerindeki yerinden edilenler olmak üzere vatandaşlar, son derece zor insani koşullarda yaşıyorlar. Rus savaşçılar ve rejime bağlı kara kuvvetleri, hayati alanları ve tesisleri bombalamaya ve sağlık tesislerini hedef almaya devam ederken durum, daha da kötüleşecek ve gerçek bir insani felakete yol açacaktır” dedi.
Birlik, yaptığı açıklama, sağlık sektöründe çalışan kuruluşların yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ilgili insani yardım kuruluşları yetkililerine, ‘insani rol ve görevlerini yerine getirme ve sağlık haritasında meydana gelen boşlukları kapatmak için hızla müdahale etme’ çağrısında bulundu.
Bu çerçevede İdlib Sağlık Müdürü Dr. Salim Abdan, yaptığı açıklamada “İdlib’de 13 hastanenin yanı sıra, 2 milyondan fazla yerinden edilmişi barındıran bini aşkın kampın bulunduğu çok sayıda sağlık noktası ve merkeze, yılbaşında destek projelerinin sona ermesi nedeniyle destek kesildi. Hastanelerin başında İdlib’deki Ulusal İhtisas Hastanesi, Darkuş’taki er-Rahme Hastanesi, Harim’deki es-Selam Hastanesi, Cisr eş-Şuğur’daki el-İhlas Hastanesi, Deyr Hassan’daki el-Haritani Hastanesi, Sarmada’daki Psikiyatri Hastanesi, Atme’deki el-Kaniyye Kadın ve Çocuk Hastanesi ve el-İhna Hastanesi geliyor” dedi. “Sağlık ve finansman desteği durdurulan hastane kadrolarının çoğu, vatandaşlara ücretsiz sağlık hizmeti vermek için gönüllü olarak çalışıyor” diyen Dr. Abdan, İdlib Sağlık Müdürlüğü’nün desteğin yeniden sağlanması için projeler sunduğuna ve bazı bağışçıların bazı hastanelere yeniden destek sağlayacağına dair söz verdiğine dikkati çekti. İdlib Sağlık Müdürü ayrıca, “Suriye’nin kuzeybatısında ve İdlib’de sağlık sektörü için kendi kendine destek veya sürdürülebilir destek yok. Daha ziyade yalnızca İdlib’de çalışan insani yardım kuruluşları aracılığıyla uluslararası bağışçıların sağladığı desteğe güveniliyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Salim Abdan, “Bağışçılar tarafından verilen sözler, 2021 yılının son çeyreğinde askıya alınan tüm hastaneleri kapsamayacak ve bu da sağlık sektöründe ve hizmet sunumunda bir boşluk yaratacaktır. Bunun etkisi de vatandaşları, sevkleri ve sübvansiyonlu hastanelere erişimleri sırasında olumsuz etkileyecektir” şeklinde konuştu.
İdlib’de insani yardım aktivisti olan Bakar Hamidi, “Kamplardaki yerinden edilmişlerin çoğu, yoksulluk altında ve ihtiyaç halinde yaşıyor. Özel hastanelerde tedavi fiyatını güvence altına alacak herhangi bir maddi getiri veya iş fırsatı yoktur. Son dönemde uluslararası kuruluşlardan destek alan ve yerinden edilmiş kişilere ücretsiz sağlık hizmeti veren bazı kamu hastanelerinin desteğinin kesilmesiyle, özel hastanelerde tedavi masraflarını ve ameliyat ücretlerini güvence altına alma konusunda acılar arttı. Birçok kişi, ilaç ücretlerini ve apandisit, safra kesesi, mide ameliyatları ve ertelenemeyecek sezaryen gibi acil ameliyatların masraflarını ödemek için borç almak zorunda kalıyor” değerlendirmesinde bulundu. Hamidi, “Bağışçıların sağlık desteğini kesmesi, sert bir kışın gelişi, kamplarda yerinden edilenlerin sağlıksız ısıtma yöntemlerini kullanması ve özellikle de çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar arasında göğüs ve viral hastalıkların ve akciğer iltihabının görülme sıklığının artmasıyla eş zamanlı olarak yaşanıyor. Bu durum, son zamanlarda vatandaşların sağlıklarını ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdi” dedi.
Öte yandan Suriye Acil Müdahale Koordinatörlüğü, yaptığı açıklamada “Bölgedeki birçok krize ek olarak Suriye’nin kuzeybatı bölgesini de etkisi altına alan yeni kriz, diğer yeni tesislerin de kapatılacağına dair artan korkular arasında, bölgedeki 1,5 milyondan fazla sivile hizmet veren 18 sağlık tesisine yönelik desteğin kesilmesi sonrasında baş göstermiştir” şeklinde konuştu. Koordinatörlük, tüm taraflara sağlık sektörüne sağlanan desteğin durdurulmasının ‘felaket’ sonuçlarına karşı uyarırken, bu durumun Suriye’nin kuzeyinde hastalık ve salgın hastalıkların yayılmasına ilişkin korkuları artırdığını vurguladı. Suriye Acil Müdahale Koordinatörlüğü, “Suriye’nin kuzeyindeki sağlık sektörüne bağış yapan tüm kuruluşlar, özellikle bölgede yeni bir koronavirüs dalgasının baş göstermesi ve kamplarda yüzbinlerce sivilin öngörülebilir gelecekte herhangi bir alternatif veya çözüm olmadan hayatta kalmaya çalışması ortasında, bu hastanelere yönelik desteğini yeniden sağlamalıdır” şeklinde konuştu.
Koordinatörlük, bağışçıların tüm sağlık noktaları ve hastanelerdeki sağlık kuruluşlarına ve kadrolarına verdiği desteğin yeniden sağlanması ve daha önce askıya alınan çok sayıda merkezin yeniden etkinleştirilmesi amacıyla her türlü yardım kampanyasına desteğini açıkladı. Koordinatörlük ayrıca, Suriye’nin kuzeyinde görev yapan insani yardım kuruluşlarını ve organlarını da ‘sağlık faaliyetleriyle tam dayanışma göstermeye’ ve ‘5 milyondan fazla vatandaşı insani bir felaketten kurtarmak için Suriye’nin kuzeyindeki tıbbi tesislere desteğin yeniden sağlanmasına yardımcı olmaya’ çağırdı.
İdlib insani felaketin eşiğinde
Suriye’nin kuzeybatısındaki hastaneler ve tıp merkezlerine yönelik uluslararası destek kesildi
İdlib insani felaketin eşiğinde
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة