İran, İngiliz medyasının aksine İngiltere'nin ödediği 390 milyon sterlini teslim aldığını açıkladı

AA
AA
TT

İran, İngiliz medyasının aksine İngiltere'nin ödediği 390 milyon sterlini teslim aldığını açıkladı

AA
AA

İran Merkez Bankası, İngiltere medyasında yayınlanan haberlerin aksine İngiltere'nin İran'a 390 milyon sterlinlik borcunu ödediğini ve söz konusu meblağın Merkez Bankası hesaplarına aktarıldığını açıkladı.
İran Merkez Bankası Halkla İlişkiler Müdürü Mustafa Kamerivefa, İngiltere'nin Guardian gazetesinin 16 Mart'ta İngiltere-İran çifte vatandaşları Nazanin Zaghari-Ratcliffe ile Enuşe Aşuri'nin serbest bırakılması sırasında ödenmesi kararlaştırılan İngiltere'nin 400 milyon sterlinlik borcunun İran'ın hesabına ulaşmadığına dair haberini yalanladı.
Kamerivefa, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Guardian'ın iddiasının aksine, İngiltere'nin İran'a olan 390 milyon sterlinlik borcu kesin olarak İran Merkez Bankası tarafından teslim alınmıştır. Bu döviz kaynaklarının kullanılması konusunda herhangi bir sorun bulunmuyor." ifadelerini kullandı.

İngiltere İran'a borcunu yaklaşık 40 yıl sonra ödemişti
İran, 1971'de İngiltere'den tank siparişi vermiş ancak ödeme yapılmasına rağmen 1979'daki devrim sonrasında siparişlerin çoğu teslim edilmemişti. İran, İngiltere'nin borcunu ödemesi gerektiğini iletmiş ve uluslararası mahkemeye başvurmuştu. Uluslararası mahkemeler 2001'de İran lehine karar vermiş ve 2009'da temyiz süreci sonuçlandığında İngiltere'nin İran'a 328,5 milyon sterlin ödeme yapması gerektiği kesinleşmişti. Buna karşılık İngiltere, İran'a uygulanan yaptırımları gerekçe göstererek, söz konusu meblağı Tahran'a göndermemişti.
İranlı yetkililer, 16 Mart'ta İngiltere'nin borcuyla bağlantılı olarak İran'a ait 530 milyon dolarlık mali varlığın serbest bırakıldığını duyurmuştu. İran da casusluk suçlamasıyla yaklaşık 6 yıl önce tutuklanan İngiltere-İran çifte vatandaşı Nazanin Zaghari-Ratcliffe ile yine casusluk suçlamasıyla 10 yıl hapse mahkum edilen Enuşe Aşuri'yi serbest bırakmıştı. İran medyası, İngiltere'de tutuklu bir İranlının da aynı gün serbest bırakıldığını bildirmişti.
İngiltere'nin Guardian gazetesi, dün ismi açıklanmayan İranlı bir yetkiliye dayandırdığı haberde, İngiltere'nin ödemesini yaptığı İran'a ait dövizin Umman'daki bankalarda bloke edildiğini ve İran'ın söz konusu kaynağa erişemediğini iddia etmişti.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.