Amazon ormanlarında kayıp uygarlığa ait yeni yerleşim yerleri keşfedildi

Amazon ormanlarında kayıp uygarlığa ait yeni yerleşim yerleri keşfedildi
TT

Amazon ormanlarında kayıp uygarlığa ait yeni yerleşim yerleri keşfedildi

Amazon ormanlarında kayıp uygarlığa ait yeni yerleşim yerleri keşfedildi

Yeni bir araştırmayla Amazon bölgesinde İspanyol hakimiyeti öncesi kayıp bir uygarlık tarafından kurulan yeni yerleşim yerleri keşfedildi. Bilimsel web sitesi Live Science’a göre, keşif Amazon havzası üzerinde gökyüzünden milyonlarca lazer kullanılarak yapıldı.
Habere göre, bir zamanlar Bolivya ormanlarında kozmoloji tutkusuyla, aşılmaz görünen bitki örtüsünün altında saklı çiftçi topluluğuna ev sahipliği yapan Amazon yerleşimlerinin kalıntıları gün yüzüne çıkarıldı.
Daha önce arkeologlar tarafından bilinmeyen 26 alan, İspanyolların Amerika kıtasını keşfinden önce büyük, uzun yerleşimlere ve karmaşık antik toplumlara ev sahipliği yapan Amazon bölgesinin bir başka örneği. Bu keşif, bölgenin büyük bir nüfusu barındırıp barındırmadığı konusunda uzun süredir devam eden bilimsel bir tartışmayı çözmüş oldu.
Araştırma, M.S. 500 ile 1400 yılları arasında Amazon havzasının Llanos de Mojos bölgesinde yaşayan gizemli Casarabe halkının önceden düşünülenden çok daha büyük olduğunu gösteriyor. Nature dergisinde Çarşamba günü yayınlanan araştırmanın sonuçları, topluluğun bu eşşiz çevreye tam olarak uyum sağlayan büyük ölçekli medeniyet geliştirdiklerini gösteriyor.
Çalışma ekibindeki bilim adamları, yoğun bitki örtüsü altındaki arkeolojik yapıları ortaya çıkarmak için her saniye binlerce kızılötesi lazeri araziye yansıyarak yer şekli tespitine imkan veren LIDAR teknolojisini kullandı. Kotoka ve Landivar olarak adlandırılan iki büyük yerleşim yerini çevreleyen bir yol, köprü, rezervuar ve kanal ağı içinde birkaç bilinmeyen yerleşim noktaları keşfedildi.
Bonn'daki Alman Arkeoloji Enstitüsü'ndeki arkeolog ve araştırmanın başyazarı Heiko Prümers, “Yürüyerek bir saat içinde başka bir yerleşim yerine ulaşabilirsiniz. Bu, bu bölgenin İspanyolların Amerika kıtasını keşfinden önceki zamanlarda yoğun bir şekilde kullanıldığının bir işareti” dedi.
Prümers ve meslektaşları, bir kısmı Bolivya sınırları içinde yer alan bölgedeki Casarabe kalıntılarını 20 yıldan fazla bir süredir inceledi.
Prümers, 16. yüzyılda İspanyolların sadece orada yaşayan izole topluluklar bulduğunu ve bilim adamlarının bölgenin İspanyol öncesi nüfusunun aynı olduğunu varsaydıklarını açıkladı. 1960'larda bazı kazılar yapıldı ancak birçok bilim adamı bulguların iz mi yoksa doğal özellikler mi olduğu konusunda net bir sonuca varamadı. Bununla birlikte, son keşiflerle beraber bölgenin seyrek nüfuslu olduğu fikri çürütüldü. Prümers’e göre Casarabe halkı bunun yerine geniş bir alanda düşük yoğunluklu bir tropikal kentleşme kurdu.
Prümers, daha küçük Casarabe yerleşimlerinin binlerce kişiye ev sahipliği yapmış olabileceğini öne sürüyor.
Yerleşimlerin yollar ve köprülerle birbirine bağlı olduğunu ve her ikisi de daha önce bilinen, ancak gerçek kapsamı ancak şimdi Lidar tarafından ortaya çıkarılan Kotoka ve Landivar'daki Casarabe’nin ana bölgeleri etrafında kabaca eş merkezli daireler halinde inşa edildiğini belirtmekte fayda var. Casarabe halkının dini inançları henüz bilinmiyor. Ancak çalışma, piramitlerin kuzey ve kuzeybatıya -bulunan Casarabe mezarlarıyla aynı yöne- yönlendirildiğini ortaya çıkardı.
Yerleşim yerlerinin sıra dışı bir özelliği de Casarabe’lerin su yönetimi için büyük bir kanal ve rezervuar altyapısı içinde inşa etmeleri.
Prümers, bu sistemin bölgedeki mevsimsel taşkınları kontrol etmek, daha yüksek alanlarda mısır ve diğer mahsullerin yetiştirilmesine izin vermek için kullanılmış olabileceğini ve bazı rezervuarların Casarabe halkı için önemli bir protein kaynağı olan balık yetiştirmek için kullanılmış olabileceğini söylüyor.
Prümers, su kıtlığının, İspanyolların gelişinden 100 yıldan fazla bir süre önce, M.S. 1400 civarında Casarabe uygarlığının ölümünde rol oynamış olabileceğini düşünüyor. Su yönetim sisteminin büyük ölçüde yağmur ve diğer su kaynaklarına dayanması uzun kuraklık döneminde bu medeniyetin çöküşünde rol oynamış olabileceği ifade edildi.



ABD'de kızamığa bağlı üçüncü ölüm gerçekleşti

ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)
TT

ABD'de kızamığa bağlı üçüncü ölüm gerçekleşti

ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy (Reuters)

Kızamık nedeniyle hastaneye kaldırılan okul çağındaki ikinci çocuk, virüsün ocak ayı sonlarında Batı Teksas'ta yayılmaya başlamasından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nde kızamığa bağlı üçüncü ölüm vakası oldu.

Çocuk, Teksas'ın Lubbock kentindeki Teksas Üniversitesi Tıp Merkezi sağlık sisteminde kızamık komplikasyonları nedeniyle tedavi görüyordu ve aşılanmamıştı.

ABD'deki kızamık vakalarının sayısı şu anda 2024 yılının tamamında kaydedilen vaka sayısının iki katından fazla. Teksas cuma günü, enfeksiyon ve hastaneye yatış sayısında önemli bir yeni artış olduğunu duyurdu. Üç veya daha fazla vaka olarak tanımlanan aktif salgınların görüldüğü diğer eyaletler arasında New Mexico, Kansas, Ohio ve Oklahoma da bulunuyor.

Virüs, aşılama oranlarının düşük olduğu toplumlarda yayılmaya başladı. Eyaletler arası salgın, sağlık uzmanlarının virüsün aşılama oranlarının düşük olduğu diğer ABD topluluklarında da etkili olabileceği ve salgının bir yıla kadar sürebileceği yönündeki endişelerini doğruluyor. Geçtiğimiz hafta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Meksika'daki vakaların Teksas'taki bir kızamık salgınıyla bağlantılı olduğunu duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kızamık, enfekte olmuş bir kişinin nefes alması, hapşırması ya da öksürmesiyle kolayca yayılan, oldukça bulaşıcı, hava yoluyla bulaşan bir virüsün neden olduğu, aşılarla önlenebilen ve 2000 yılından bu yana ABD'de yok edildiği düşünülen bir hastalıktır.

Teksas Eyaleti Sağlık Hizmetleri Departmanı cuma günü, üç gün içinde 59 yeni kızamık vakasının görüldüğünü ve ocak sonundan bu yana eyaletteki toplam vaka sayısının 481'e ulaştığını duyurdu.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) perşembe günü itibariyle ülke genelinde haftalık 124 kızamık vakası artışı olduğunu ve toplam vaka sayısının 607'ye ulaştığını bildirdi. Ülke genelindeki toplam vaka sayısı 2024 yılının tamamında 285 idi.