Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı ve Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) şu sıralar önemli olaylara tanık olan başkent Hartum'dan ayrılarak, 3 ay boyunca Darfur bölgesinde kalma kararı, tartışmaların başlamasına ve soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Daklu’nun bu kararı, Darfur bölgesinde güvenliği sağlama niyetinden mi yoksa Hartum’daki mevcut durumla ve orduyla aralarındaki gerilim iddialarından mı ya da muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile ordu arasında ABD ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğundaki diyaloga yakın olma konusundaki isteksizliğinden dolayı mı aldığı soruluyor.
Daklu birtakım sıkıntıların yaşandığı Darfur bölgesinden yaptığı ve basında yer alan açıklamalarında, Batı Darfur'daki tüm kabile meseleleri ve sorunlarıyla ilgilenmek üzere Hartum'dan geldiğini ve bu sorunlara bir çözüm bulana kadar da geri dönmeyeceğini söyledi. Bu kez daha uzun süre kalmak için yanlarında çadırlarını da getirdiklerini söyleyen Daklu, “Büyük küçük herkes meydanda durup, tüm aileleri ve bazı olaylara tanık olan bölgeleri ziyaret edene kadar ayrılmayacağız. Bu sorunlara bir çözüm bulacağız” ifadelerini kullandı.
Daklu, ABD-Suudi Arabistan arabuluculuğunda ÖDBG ile müzakere eden Egemenlik Konseyi’nde Başkan Yardımcısı olmasına rağmen bölgedeki çatışmaları çözmek üzere Darfur bölgesinde kalmayı tercih ettiğini söyledi. Ancak bazı analizlerde, Daklu özellikle de kendisine bağlı silahlı güçler ile düzenli ordu arasında gerginlik yaşandığına dair bilgilerin sızmasının ardından diyalogdan duyduğu memnuniyetsizlik nedeniyle orada kalacağı tahminleri öne sürüldü. ABD'nin Afrika işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee, Sudan’a yaptığı ziyarette iki taraf arasında bir çatışmanın patlak verebileceğine karşı uyardı.
Bazı analizlerde ise Daklu’nun kendisini Hartum’da devam eden ve Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketler arasındaki müttefikleri pahasına fikir birliğine varılması muhtemel sivil-asker diyalogundan uzaklaştırmayı seçmiş olabileceğine işaret edildi. Çünkü Daklu’nun da katıldığı Suudi Arabistan’ın Hartum Büyükelçisinin evinde yapılan görüşmelerde söz konusu silahlı hareketler yer almıyordu. Hatta Afrika Birliği (AfB) temsilcileri de Sudan'da diyalog için kurulan üçlü mekanizmaya dahil edilmedi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in Sudan temsilcisinin, üçlü mekanizmaya Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Geçiş Entegre Misyonu (UNITAMS) başkanını dahil etmekle yetinmesi nedeniyle öfkelenen AfB Sudan Özel Temsilcisi Büyükelçi Muhammed Belış, önce AfB’nin üçlü mekanizmadan çekildiğini, ardından bundan vazgeçtiklerini duyurdu.
Üçlü mekanizma içindeki gerilimi ve müttefiklerinin Cuba Barış Anlaşması’nı imzalayan ve darbeci hükümete katılan Darfurlu silahlı hareketlerden rahatsızlık duyduğunu söyleyen Daklu, Sudanlı taraflar arasında diyalog için kurulan üçlü mekanizmanın rolünü, özellikle AfB’nin açık bir yöntem çerçevesinde çalışmasındaki rolünün altını bir kez daha çizdi.
Daklu, Egemenlik Konseyi’nin diğer üyelerinden Korgeneral Şemseddin Kabbaşi ve Tümgeneral İbrahim Cabir ile birlikte, ÖDBG ile yapılan müzakerelerde askeri tarafa başkanlık ediyor. Zaman tarafların lehine olmasa da Daklu, Güney Darfur'da emniyeti ve güvenlik istikrarını sağlamak için orada olduğunu iddia ederek, Hartum'dan uzak olmayı tercih etti. Esasen Darfurlu bazı gruplar arasında uzlaşma sağlamakta başarılı da oldu.
Sivil güçlerden geniş kesimler, Hızlı Destek Güçleri’nin Genelkurmay Başkanlığı önünde yapılan oturma eylemini dağıtma, onlarca kişinin ölümüne yol açma, cinsel istismar, işkence ve zorla kaybetme gibi çeşitli ihlallere karışmakla suçluyorlar. Buna karşın Daklu, geçtiğimiz hafta Darfur'da oturma eyleminin dağıtılması sürecine katılan herkesin tutuklandığını ve bu suçlardan yargılanacaklarının garantisini verdiğini söyledi.
Hızlı Destek Güçleri, ülkenin devrik lideri Ömer el-Beşir'in iktidar döneminden bu yana Darfur'da yaşanan iç savaş sırasında savaş ve insanlık suçları işlemekle itham ediliyor. Ancak kendisine muhalif olan kaynaklara göre Daklu, başta Beşir yönetimi döneminde ‘Goz Dango Muharebesi’ olarak bilinen ünlü savaşta ağır kayıplar veren Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM) olmak üzere Darfur’daki silahlı hareketlerde yer alan eski muhalifleriyle duyurusu yapılmamış bir siyasi ve askeri ittifak kurdu.
Ancak Daklu, Beşir hükümeti lehine uzun bir mücadele geçmişi olan on binlerce savaşçının desteğiyle bölgedeki Arap silahlı gruplarla uzlaşıya varmasına, İslami çizgideki Beşir rejiminin ortadan kaldırılmasındaki ve Beşir’e karşı başlatılan devrimi desteklemedeki rolüne, barışçıl oturma eyleminde protestocuların öldürülmesi iddialarını reddetmesine ve göstericilerle ittifak halinde olduğunu ilan etmesine rağmen hakkındaki iddiaları çürütemedi. Daklu, bir yılı aşkın bir süre önce Şarku'l Avsat’a verdiği röportajda, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'e görevden alındığını bildiren ve kardeşi ve yardımcısı Abdurrahim'i halen bulunduğu Kober Hapishanesi'ne götüren kişi olduğunu söylemişti. Fakat Daklu, daha sonra Genelkurmay Başkanlığı önündeki oturma eyleminin dağıtılması katliamında önemli bir rol oynamakla suçlandı.
Daklu Darfur'da kalma kararı Hartum’da soru işaretlerinin belirmesine neden oldu
Daklu, ordu ile arasındaki gerginlik nedeniyle mi yoksa ABD-Suudi Arabistan arabuluculuğuna karşı çıktığından dolayı mı Darfur’da kaldı?
Daklu Darfur'da kalma kararı Hartum’da soru işaretlerinin belirmesine neden oldu
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة