Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Putin, Batı ile 'yeni büyük bir anlaşma' yapmak istiyor

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Putin, Batı ile 'yeni büyük bir anlaşma' yapmak istiyor

AA
AA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Ukrayna ile Rusya arasında İstanbul'da imzalanan "Tahıl Koridoru Anlaşması"nın uzatılmasını istediklerini belirterek, Ukrayna tarafının bu konuya olumlu baktığını bildirdi.
Kalın, CNN International televizyonunda katıldığı programda Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin içeriği hakkındaki soruya yanıt veren Kalın, bu görüşmenin iki liderin 6-7 gün önce gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin devamı niteliğinde olduğunu kaydetti.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Putin ile, İstanbul'da imzalanan ve 6 milyon tona yakın Ukrayna tahılının dünyanın farklı bölgelerine gönderilmesini sağlayan tahıl anlaşmasının uzatılması konusunu görüştüklerini belirterek, "Biz de bu anlaşmanın uzatılmasını istiyoruz. Ukrayna tarafıyla görüştük, olumlu bakıyorlar. Ruslarla da konuşuyoruz. Kendi mahsullerini, amonyak ve gübrelerini gönderme konusunda bazı endişeleri var. BM ile bir anlaşmaları vardı, bu yüzden bazı detayları çözmeye çalışıyorlar yani bunlar sorunlardan bazılarıydı." dedi.
Temel olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna'ya bir mesaj verdiğini kaydeden Kalın, savaşın hiçbir yönüne katılmadıklarını, savaşın ve ilhakın yasa dışı olduğunu ve en olumsuz koşullarda dahi diplomasi için bir yol bulmaları gerektiğini söyledi.
Kalın, "(Görüşmede) Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’nın 4 bölgesinin Rusya tarafından ilhakını kınadı mı?" sorusuna ise "Evet, elbette. Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği 2014'ten bu yana temel tutumumuz bu. Geçen hafta ilhak edilen dört bölgeyle ilgili tutumumuz değişmedi." yanıtını verdi.

"Putin, Batı ile 'yeni büyük bir anlaşma' yapmak istiyor"
Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin son durumuna ilişkin soruya Kalın, Rusya'nın yeni ilhakları nedeniyle şu anda devam eden bir müzakerenin olmadığını söyledi.
Kalın, Ukraynalıların topraklarını savunma hakkına sahip olduklarını anladıklarını belirterek, bunun yanı sıra müzakereleri sürdürmenin de bir yolunu bulmaları gerektiğini vurguladı.
Müzakere masasına dönüleceğini ancak bunun ne zaman yapılacağının soru işareti olduğunu ifade eden Kalın, savaşın sürmesi nedeniyle müzakere masasına oturuluncaya dek daha büyük hasarın oluşacağına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Anladığımız şey, Sayın Putin'in Batı ile yeni büyük bir anlaşma yapmak istemesidir. Bu, kısmen şüphesiz Ukrayna ile ilgili ancak asıl mesele, Rusya ile Batı dünyası arasında gerçekten yeni bir anlaşmadır." değerlendirmesinde bulundu.
Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından yeni bir Rusya ve yeni bir dünyanın ortaya çıktığını kaydeden Kalın, yeni bir gerçeklik olduğunu ve Rusya'nın bir pazarlık yapmak istediğini söyledi.
Kalın, bu durumun liberal dünya düzenini büyük bir sınava soktuğunu belirterek, bunun daha fazla savaş, ölüm ve yıkım getirdiğini, nükleer savaş gibi daha tehlikeli sonuçlar getirebileceğine de işaret etti.

"Batı, savaşı sona erdirme çabalarını desteklemeli"
Sözcü Kalın, şunları kaydetti:
"Uzun süren bir savaşın sadece daha fazla çatışma ve ölüm yaratmayacağından, aynı zamanda enerji fiyatlarını, emtia fiyatlarını ve daha birçok şeyi de etkileyeceğinden elbette endişeliyiz. Etki küreseldir ve küresel olmaya devam edebilmeliyiz. Bu nedenle tarafları yeniden müzakere masasına getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Her iki tarafın da şu anda bunu yapmaya hazır olmadığını tamamen anlıyoruz çünkü ilhak daha yeni gerçekleşti ama yine de daha çok çalışmalıyız. Batılı dostlarımıza da verdiğimiz mesaj budur. Bu savaşa son verme çabalarını desteklemeliler."
Rusya'nın müzakere masasına nasıl gelmeyi düşündüğüne ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in şu anda ne istediğine ilişkin soru üzerine Kalın, bu savaşın iki düzeyinin bulunduğunu, birinci düzeyinin Ukrayna topraklarında olup bitenler olduğunu söyledi.
Kalın, can kayıpları ve ilhakın uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirterek, bunu durdurmanın bir yolunu bulmaları gerektiğini vurguladı.
- "Küresel ölçekte jeopolitik mücadele bir süredir devam ediyor"
Bir diğer seviyenin ise "jeopolitik güçlenme" olduğunu ve bir süredir devam ettiğini dile getiren Kalın, bunun Güney Osetya Savaşı'nda NATO'nun Gürcistan'ı NATO'ya sokmaya çalışırken başladığını, Kırım'ın ilhakı ve ardından Suriye ve Libya ile sürdüğünü söyledi.
Kalın, bu noktada kısa vadede Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sağlamanın bir yolunu bulmaları gerektiğini belirterek, "Bütün bu ilkeler uluslararası hukuka dayanıyor. Diğeri ise daha büyük jeopolitik mücadeleyi, farklı bir düşünme biçimini, dünyanın nerede olduğuna, küresel ölçekte nasıl bir güç dengesi kurulacağına daha stratejik bir bakışı gerektiriyor ki Rusya, Çin, Batılı ülkeler, diğerleri, diğer yükselen güçler, tüm ülkelerin katkılarıyla kurulacak yeni sistemde kendilerini güvende hissetsin." diye konuştu.
Bunun hemen çözülecek bir mesele olmadığının altını çizen Kalın, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek ve herhangi bir nükleer savaşı ya da bu tür bir durumu önlemek için bunların şimdiden düşünülmeye başlanması gerektiğini sözlerine ekledi.



Kaynaklar: Trump, Azerbaycan ve bazı Orta Asya ülkelerini İbrahim Anlaşmaları’na dahil etmek istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)
TT

Kaynaklar: Trump, Azerbaycan ve bazı Orta Asya ülkelerini İbrahim Anlaşmaları’na dahil etmek istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)

Reuters’a konuşan bilgi sahibi beş kaynak, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Azerbaycan ve Orta Asya'daki bazı müttefiklerini İbrahim Anlaşmaları’na dahil etme olasılığını aktif olarak müzakere ettiğini ve bununla mevcut İsrail ile ilişkileri güçlendirmeyi umduğunu bildirdi.

Trump'ın ilk başkanlık döneminde, 2020 ve 2021 yıllarında imzalanan İbrahim Anlaşmaları uyarınca, Müslüman çoğunluğa sahip dört ülke, ABD'nin arabuluculuğuyla İsrail ile diplomatik ilişkilerini normalleştirmeyi kabul etti.

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen kaynaklar, Azerbaycan ve bazı Orta Asya ülkelerinin İsrail ile zaten uzun süredir ilişki içinde olduğunu belirtti. Bu da, anlaşmaların bu ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilmesinin büyük ölçüde sembolik bir adım olacağı, ticaret ve askeri iş birliği gibi alanlarda ilişkilerin güçlendirilmesine odaklanılacağı anlamına geliyor.

Gazze Şeridi'nde artan vefat sayısı, bölgeye yardım girişinin engellenmesi ve İsrail'in askeri operasyonları nedeniyle bölgede yaşanan kıtlık, Arap öfkesini daha da artırdı. Bu durum, İbrahim Anlaşmaları’na daha fazla Müslüman çoğunluklu ülke ekleme çabalarının aksamasını beraberinde getirdi.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri, Gazze savaşının on binlerce kadın ve çocuk dahil olmak üzere 60 binden fazla kişinin hayatına mal olduğunu ve bunun dünya çapında öfkeye yol açtığını belirtti. Kanada, Fransa ve Birleşik Krallık son zamanlarda bağımsız bir Filistin devletini tanıma niyetlerini açıkladı.

Üç kaynak, diğer bir ana anlaşmazlık noktasının Azerbaycan'ın komşusu Ermenistan ile olan çatışması olduğunu söyledi. Trump yönetimi, Kafkasya bölgesinde bulunan iki ülke arasındaki barış anlaşmasını İbrahim Anlaşmaları’na katılmak için ön koşul olarak görüyor.

Trump yönetimi yetkilileri, anlaşmaya katılabilecek birkaç ülkenin adını kamuoyuna açıklarken, kaynaklar Azerbaycan'a odaklanan görüşmelerin en organize ve ciddi olanlar arasında olduğunu belirtti. İki kaynak, birkaç ay hatta birkaç hafta içinde bir anlaşmaya varılabileceğini söyledi.

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, mart ayında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye giderek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Üç kaynak, Witkoff'un en önemli yardımcılarından biri olan Aryeh Lightstone'un bahar aylarında Aliyev ile bir araya gelerek İbrahim Anlaşmaları’nı görüştüğünü belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre aynı kaynaklar, bu görüşmeler kapsamında Azerbaycanlı yetkililerin komşu Kazakistan da dahil olmak üzere Orta Asya ülkelerindeki muhataplarıyla temasa geçerek, İbrahim Anlaşmaları'nın kapsamının genişletilmesine ne kadar ilgi duyduklarını ölçtüler.

Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Kırgızistan'ı içeren Orta Asya'da diğer hangi ülkelerle iletişime geçildiği henüz belli değil.

ABD Dışişleri Bakanlığı, yorum istendiğinde belirli ülkelere değinmedi, ancak anlaşmaların kapsamının genişletilmesinin Trump'ın ana hedeflerinden biri olduğunu bildirdi. Bir ABD'li yetkili, “Daha fazla ülkeyi dahil etmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan hükümeti ise yorum yapmaktan kaçındı. Beyaz Saray, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve Kazakistan'ın Washington Büyükelçiliği de yorum taleplerine yanıt vermedi.