Şamima’nın DEAŞ üyesi eşi: Bir kâbusun içindeyiz

Şamima Begüm ve Yago Riedijk (Sun)
Şamima Begüm ve Yago Riedijk (Sun)
TT

Şamima’nın DEAŞ üyesi eşi: Bir kâbusun içindeyiz

Şamima Begüm ve Yago Riedijk (Sun)
Şamima Begüm ve Yago Riedijk (Sun)

İngiliz asıllı “DEAŞ’ın gelini” Şamima Begüm’ün Hollanda asıllı örgüt üyesi eşi Yago Riedijk, üçüncü çocuklarının Suriye’nin doğusundaki mülteci kampında vefatının ardından bir kâbusun içinde olduklarını söyledi.
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) elinde tutuklu bulunan 27 yaşındaki Riedijk, Begüm’ün ‘örnek bir eş’ olduğunu ifade ederken, üç çocuklarını da kaybetmiş olmalarından derin üzüntü duyduğunu söyledi.
 Yago Riedijk, İngiliz ‘Times’ gazetesine verdiği röportajda, “Çocuklarımızı çok seviyorduk. Bu bir kâbus. Bu, kesinlikle olabilecek en kötü şeydi. Begüm, üç evladını kaybettikten sonra üzgün ve yalnız durumda” ifadelerini kullandı.
İngiltere, geçtiğimiz ay 19 yaşındaki Begüm’ü güvenlik tehlikesi nedeniyle vatandaşlıktan çıkarmıştı. Şuanda Suriye’deki bir mülteci kampında kalan Begüm’ün bu ayın başlarında dünyaya getirdiği bebeği hayatını kaybetmişti. Bu, Şamima Begüm’ün 2015 yılında Suriye’ye gittiğinden beri yaşamını yitiren üçüncü çocuğu oldu.
Bir süre gizlendikten sonra Şubat ayında tekrar ortaya çıkan Begüm, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri başkentlerinde, ‘bir teröristten olan çocuğuyla genç bir kadının savaş bölgesinde bırakılıp bırakılmamasıé tartışmalara neden olmuştu.
İngiltere İçişleri Bakanı Sacid Cavid, “Begüm’ün vatandaşlıktan çıkarılması, ülkede yaşayanların güvenliği ve selameti açısından bir önceliktir” demişti.
Begüm’ün ilk iki çocuğu, yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetmişti. Cerrah adını verdiği üçüncü çocuğu ise 8 Mart’a zatürre nedeniyle yaşamını yitirmişti.
DEAŞ’ın gelini Şamima, 2015 yılında Londra’nın doğusundaki evinden kaçıp Suriye’ye gittiğinde 15 yaşındaydı. Begüm, o dönemde 23 yaşında olan Yago Riedijk ile evlenmişti.
Times’ın haberine göre Riedijk, kısa süre içerisinde terör örgütünün baskıcı gerçeklerini deneyimlemeye başladıklarını söylemişti.



Trump'ın danışmanı, Sudan'daki çatışan tarafları insani ateşkesi derhal kabul etmeye çağırdı

El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın danışmanı, Sudan'daki çatışan tarafları insani ateşkesi derhal kabul etmeye çağırdı

El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos dün, ABD'nin Sudan'da insani ateşkes için ‘güçlü bir metin’ önerdiğini ve çatışmanın her iki tarafını da bu metne derhal uymaya çağırdığını söyledi.

Boulos, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “ABD, Sudan'daki çatışmanın taraflarını önerilen insani ateşkes anlaşmasını derhal kabul etmeye ve uygulamaya çağırıyor” dedi. Boulos, ülkedeki sivillerin çektiği acının ‘milyonlarca insanın gıda, su ve tıbbi bakım eksikliğinden mustarip olduğu felaket boyutlarına ulaştığını’ belirtti.

Boulos, “Her iki tarafın da daha fazla can kaybına yol açabilecek siyasi veya askeri tavır almadan bu ateşkese hızla bağlı kalması umuduyla, ateşkes için güçlü bir metin sunuldu” ifadesini kullandı.

Boulos, tüm tarafları, taahhütlerini yerine getirmeye, düşmanlıkları durdurmaya ve insani yardıma tam, güvenli ve engelsiz erişim sağlamaya çağırdı.

HDK geçtiğimiz hafta perşembe günü, Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin savaşı durdurmak için ‘bazı ülkeler ve dostların’ girişimlerini memnuniyetle karşılamasından iki gün sonra, Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan Dörtlü'nün önerdiği insani ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıkladı.

Bloomberg geçen hafta, Sudan ordusunun HDK ile olan çatışmasında üç aylık bir ateşkes için ABD'nin önerisini değerlendirdiğini ve Mısır'ın orduya ABD'nin önerisini kabul etmesi için baskı yaptığını bildirdi.


Avn: Zor mantığı artık işe yaramıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
TT

Avn: Zor mantığı artık işe yaramıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, "güç mantığının artık işe yaramadığını ve mantığın gücüne başvurmamız gerektiğini" vurgulayarak, "Lübnan'ın işgal altındaki toprakların kurtarılması için müzakere girişimine ilişkin henüz net bir Amerikan tutumu almadığını" belirtti. Avn, "Beyrut'a yeni Amerikan büyükelçisinin (Michel Issa) gelişinin İsrail'in tepkisini de beraberinde getirebileceğini" ifade etti. Joseph Avn, "İlk kabulü aldığımızda koşullarımızı görüşeceğiz" ifadesini kullandı.

Bu arada, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın son açıklamaları Lübnan'da reddedildi ve bazı gruplar bunları "İsrail'e güven verici" ve Lübnan hükümeti ile iç istikrarı tehdit edici olarak değerlendirdi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'na yakın bakanlık kaynakları Şarku'l Avsat'a, "(Naim Kasım) kuzeydeki yerleşimler için endişe yok dediğinde, İsrail ihlallerine yanıt vermek istemediği anlamına geliyor. Bu da şu mantıksal soruyu gündeme getiriyor: Cumhurbaşkanı Avn'ın güney sınırındaki bu durumu müzakere ederek sona erdirme girişimini neden kabul etmek istemiyorlar? Her gün İsrail saldırganlığı tehdidi altında yaşayan bu köylerin sakinlerine güvence vermek ve müzakereler ve Lübnan ordusunun konuşlandırılması yoluyla onlar için istikrar sağlamak daha uygun olmaz mıydı?" Kaynaklar şöyle devam etti: "İkinci soru şu: Hizbullah neden silahlarını Litani Nehri'nin kuzeyinde tutmak istiyor ve bunları nerede kullanacak?"


İlerleme sekteye uğrarken "savaş" hayaleti Gazze'ye geri döndü

Filistinli çocuk dün Gazze Şehri'ndeki bir çöp sahasında patlamamış bir roketin yanında plastik topluyor (AFP)
Filistinli çocuk dün Gazze Şehri'ndeki bir çöp sahasında patlamamış bir roketin yanında plastik topluyor (AFP)
TT

İlerleme sekteye uğrarken "savaş" hayaleti Gazze'ye geri döndü

Filistinli çocuk dün Gazze Şehri'ndeki bir çöp sahasında patlamamış bir roketin yanında plastik topluyor (AFP)
Filistinli çocuk dün Gazze Şehri'ndeki bir çöp sahasında patlamamış bir roketin yanında plastik topluyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ne yönelik ateşkes planının ikinci aşamasına yönelik ilerlemenin durması, yeni bir savaş ihtimalini tekrar gündeme getirdi.

İsrail, Hamas'ın kaçırılan dört İsraillinin kalan cenazelerini teslim etmesini, Şeridin yönetimi konusunda net adımlar atmasını, grupları silahsızlandırmasını ve kontrolü altındaki bölgelerde yeniden yapılanmaya başlamasını talep ediyor.

İsrail'in bu pozisyonlarına karşılık Hamas ve İslami Cihat kaynakları, özellikle İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünden fazlasını kontrol etmesi, Refah sınır kapısının kapalı olması ve insani yardımların girişindeki zorlukların devam etmesi göz önüne alındığında, mevcut durumun İsrail'in savaşı sürdürme yönündeki isteklerine doğru ilerlediğini değerlendiriyor.

Hamas'tan bir siyasi kaynak, "İsrail'in ateşkes anlaşmasını uygulama konusundaki inatçılığına karşılık olarak atılacak her adım, kapsamlı bir Filistin mutabakatı ve oybirliğiyle alınacak. İsrail'in Gazze Şeridi'nde kalıp istediği gibi güvenlik ve özgürlük içinde faaliyet göstermesine izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.