LUO, Misrata’daki Türk üssü inşaatını imha etti

Serrac Hükümeti İçişleri Bakanı, 18 Ağustos’ta ABD’nin yeni Trablus Büyükelçisiyle görüştü (Bakanlık ofisi)
Serrac Hükümeti İçişleri Bakanı, 18 Ağustos’ta ABD’nin yeni Trablus Büyükelçisiyle görüştü (Bakanlık ofisi)
TT

LUO, Misrata’daki Türk üssü inşaatını imha etti

Serrac Hükümeti İçişleri Bakanı, 18 Ağustos’ta ABD’nin yeni Trablus Büyükelçisiyle görüştü (Bakanlık ofisi)
Serrac Hükümeti İçişleri Bakanı, 18 Ağustos’ta ABD’nin yeni Trablus Büyükelçisiyle görüştü (Bakanlık ofisi)

General Halife Hafter önderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), 18 Ağustos’ta başkent Trablus ve ülkenin batısındaki 13 hava saldırısına maruz kalan Misrata şehri de dahil olmak üzere birçok şehirde Fayiz el-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) milislerine yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı.
LUO, el-Kerame Operasyon Odası medya merkezi aracılığıyla yayınladığı bildiride, saldırıların Misrata Hava Koleji çevresinde bir Türk üssü inşa etme projesini imha ettiğini ayrıca Burşada ve Giryan’da milis mevzilerini yok ettiğini açıkladı.
LUO, "Libyalılarla Türkiye gibi yabancı bir ülkenin askeri üs inşa etme faaliyetinin, Misrata milislerinin ve Müslüman Kardeşler’in arkasında duranların suçlarına eklenen ülkenin bağımsızlığına büyük bir ihanet olduğunu" iddia etti.
LUO Ana Operasyon Odası, hava donanmasının Misrata’daki hava kolejinde bulunan Türkiye'ye ait silahlı insansız hava aracı (SİHA) parçalarının, ordu güçleri ve siviller açısından tehdit oluşturan diğer depo ve teçhizatlarının hedef alındığını" vurguladı.
LUO genel komutanlığına göre Misrata’nın, Trablus’un silahlı milislerden kurtarılması operasyonuna karşı savaş çabalarına sağladığı katkı, onu “hava donanmasının bir hedefi haline dönüştürüyor”.
Operasyon odası, “Misrata şehrine yönelik Türk askeri desteğinin devam etmesi, onu silahlı kuvvetlerimiz için meşru bir askeri hedef haline getiriyor” diyerek, ancak şehrin tarafsızlığının ve milislere destek vermemesinin onlara ilişkin algıyı değiştirmeyi ve saldırıları durdurmayı sağlayacağını söyledi.
Yerel bir elektronik gözlemevi tarafından 18 Ağustos’ta yayınlanan fotoğraflar da Türkiye'nin UMH'ye verdiği SİHA ve İHA'ların ve askeri teçhizatın bulunduğu bir hangarı belgeledi. Gözlemevinin kaynaklardan aktardığına göre, tamamen imha edilen bu tesis, Suriye’nin kuzeyindeki üsler gibi Türkiye açısından potansiyel kalıcı bir üs olarak sayılıyor.
Giryan yakınlarına bir hava saldırısının ardından LUO, 8 milisin ağır şekilde yaralandığını ve Trablus’a sevk edildiğini belirtti. Hafter güçleri, Serrac hükümeti yandaşı kuvvetlerin komutanlarından Usame el-Cuveyli’yle, ödenen finansal değerlere dair anlaşmazlıkla sebebiyle Zaviya milislerinin de Giryan’dan büyük ölçüde geri çekilmeye başladığını ifade etti. Ancak LUO, bu iddianın doğru olmadığını ve geri çekilmenin Hafter güçleriyle karşılaşma korkusundan kaynaklandığını vurguladı.
Aynı şekilde ordu medya merkezi, yasadışı ve Müslüman Kardeşler’in bir cephesi olarak nitelenen Serrac hükümeti tarafından ortaya konulan faaliyetlerin, Merzuk şehrindeki Fizan halkının yer değiştirmesi için Çadlı milisleri destekleme amacı taşıdığını iddia etti. Durum, tarihte hiçbir zaman kaydedilmemiş bir ihanet suçu olarak nitelendirildi. Merzuk’taki yerel halkın bölgeden sürülmesi hakkında yerl basın şehirdeki Çadlı milislerin kontrolü sonrasında evlerin yakıldığını aktardı.
Şarku'l Avsat'ın haberine göre yerel kaynaklar, bölgedeki çatışmalarda 4 kişinin öldüğünü 20 sivilin de yaralandığını, yaklaşık 7 bin ailenin de Vadi Atbe’ye göç ettiğini aktardı.
BM LUO'yu kınadı
Öte yandan Libya’daki Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu UNSMIL, LUO’nun ülkenin batısındaki Zuvara havaalanına karşı başlattığı saldırıları kınadı. UNSMIL, “saldırıların, pist dahil olmak üzere havaalanı altyapısında ciddi hasarlara neden olduğunu” vurguladı. UNSMIL, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada “Sivillere ve sivil kuruluşlara yönelik her türlü saldırı, uluslararası insan haklarının ciddi bir ihlali anlamına geliyor” dedi. UNSMIL, geçen perşembe ve cuma günleri ardarda iki hava saldırısı sonrasında havaalanını denetlemek üzere bölgeye bir ekip gönderdiğini ifade etti. LUO da “havaalanı tesisleri ve yakınlardaki tüm binaların incelenmesi sonrasında değerlendirme heyetinin, Zuvara havaalanında herhangi bir askeri filo ve askeri kuruluşun varlığının bulunmadığını doğruladığına” dikkati çekti.
Yayınlanan bildiride UNSMIL “bir sivil tesis olan Zuvara havaalanında askeri kullanıma dair bir gösterge bulunmadığını” belirtti. Ziyaret sırasında toplanan bilgi ve kanıtların Güvenlik Konseyi (BMGK), uzman ekip ve diğer ilgili uluslararası heyetlerle paylaşılacağı belirtildi.
Ancak bu bilgiler, LUO’nun “Serrac hükümeti lehine askeri amaçlar için kullanıldığı gerekçesiyle” yaptığı bombardıman ve Türk SİHA'larının kullandığı uçak hangarlarının hedeflendiği verileriyle çelişiyor.
278 Göçmen kurtarıldı
Öte yandan UMH’ye bağlı deniz kuvvetleri, Kurban Bayramı’nda 4 kurtarma operasyonu sırasında denizde 278 kaçak göçmenin kurtarıldığını açıkladı. Trablus’un kuzeybatısı ve kuzeydoğusundaki farklı operasyonların, Sudan, Mısır, Çad, Nijer ve Benin’den gelen göçmenleri kapsadığı ifade edildi. Göçmenler arasında 1 kişinin öldüğü belirtilirken, ölüm koşulları hakkında bilgi verilmedi.
UMH İçişleri Bakanı ABD Büyükelçisiyle görüştü
Aynı şekilde Libya UMH İçişleri Bakanı Fethi Baş Agha, 18 Ağustos’ta ABD’nin yeni Trablus Büyükelçisi  Richard B. Norland ile “terörizm ve uyuşturucuyla mücadelede uzmanlaşmış kuruluşlarla güvenlik alanında ikili ilişkileri güçlendirme ve işbirliğini geliştirme yollarını ele aldı.
Agha, yaptığı açıklamada toplantının nerede yapıldığını açıklamadı. Ancak ABD büyükelçisinin, görevini geçici olarak Tunus’tan yöneteceği belirtildi. Bakanın yaptığı açıklamaya göre Büyükelçi, “Serrac hükümetinin, tek meşru ve uluslararası açıdan tanınmış hükümet olduğunu” söyledi. Bakan Fethi Baş Agha, Tunus’la olan Ras Cedir sınır kapısında çalışmaların normal şekilde devam ettiğini de belirtti. Bayram tatilinde limanda son birkaç gündür gözlenen tıkanıklığın, sayıları 20 binde ulaşan yolcuların Libya’dan Tunus’a geçişini geciktirdiği ifade edildi. Tunus'tan Libya'ya ise yaklaşık 8 bin yolcu bulunuyor.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian