Trump İran'ın kültürel alanlarını hedef alma tehdidini yineledi

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump İran'ın kültürel alanlarını hedef alma tehdidini yineledi

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, gerek İran, gerekse ABD’den gelen ‘savaş suçu’ tepkilere rağmen 'İran’ın kültürü açından önemli yerleri vurma' söylemini yineledi.
Trump, dün akşam Florida dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Onların insanımızı öldürmelerine izin var, insanımıza işkence etmelerine ve sakatlamaların izin var. Yol kenarlarına bomba yerleştirip insanımızı öldürmelerine izin var da bizim onların kültürel alanlarına dokunmamıza mı izin yok. İşler böyle yürümüyor" şeklinde konuştu.
Trump, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta öldürülmesine cevaben misilleme gelmesi halinde ‘çok hızlı ve çok sert’ yanıt vererek, 52 noktayı hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu. 1979 İslam Devrimi sonrasında ABD’nin Tahran Büyükelçiliği'nde rehin alınan ABD'lilerin sayısı nedeniyle 52 noktanın belirlendiğini ifade etmişti.
ABD’li hukuk uzmanları, eski diplomatlar ve Demokrat Parti’den birçok kişi Trump’ı ‘savaş suçuna’ hazırlık yapmakla suçlamıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Trump'ın İran için kültürel anlamda önemli yapıları hedef olarak belirlemesinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtse de, gerektiğinde İran'a karşı saldırıların devam edeceğini vurgulamıştı.
Pompeo CNN’e verdiği demeçte, “ABD’liler onları her zaman koruyacağımızı bilmeli. Atacağımız tüm adımlar ABD anayasasına ve uluslararası hukuka uygun olacaktır” demişti.
Zarif: Kültürel alanları hedef almak savaş suçudur
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise Trump’ın aralarında kültürel alanların da bulunduğu İran’daki 52 noktayı hedef alacaklarına ilişkin açıklamasına, "Kültürel alanları hedef almak savaş suçudur” diyerek tepki göstermişti.
İranlılar da ülkelerinde bulunan UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş tarihi bölgelerin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşarak Trump’a tepki göstermişti.
Diğer yandan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump’ın İran ile ilgili askeri eylemelerini sınırlandırmak amacıyla başkanın savaş yetkileri hakkında bir önergeyi bu hafta oylamaya sunacaklarını bildirdi.
Pelosi, söz konusu önergenin Temsilciler Meclisi'nde kabul edilmesi halinde, Kongre’nin 30 gün içerisinde harekete geçmemesi halinde Trump yönetiminin İran'a karşı yürüttüğü operasyonların duracağını söyledi.
Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nden geçmesi beklenen önergenin Trump’ın eylemlerini destekleyen Cumhuriyetçiler tarafından kontrol edilen Senato’dan onay alması zor görünüyor.
Bazıları Trump’ın arkeolojik alanlara yönelik tehditlerini, Mart 2001'de Taliban’ın Afganistan’ın Bamiyan Vadisi’nde bulunan dev Buda heykellerini yok etmesine benzetti.
“ABD’liler İran ile savaşmak istemiyor”
Demokrat Parti’nin 2020 başkanlık seçimlerinde aday adaylarında olan Senatör Elizabeth Warren, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Savaş suçları işlemekle tehdit ediyor. İran ile savaşta değiliz. ABD’liler İran ile savaşmak istemiyor” ifadelerini kullandı.
Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin aday adayı olan ABD eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’in eski güvenlik danışmanı Colin Kahl ise “Pentagon’un Trump’a İran'ın kültürel yerlerini içeren hedefleme seçenekleri sağlayacağına inanmakta zorlanıyorum. Trump savaş yasalarını önemsemeyebilir ancak Savunma Bakanlığı’ndaki yetkili ve avukatlar önemsiyor. Kültürel yerleri hedeflemek bir savaş suçu oluşturur” şeklinde konuştu.



İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
TT

İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)

İngiliz Kraliyet Donanması dün yaptığı açıklamada, İngiliz Kanalı'nda bir Rus denizaltısını tespit ettiğini ve üç gündür izlediğini duyurdu. Donanma, bu tür tehditlere karşı İngiliz sularını koruma çabalarını yoğunlaştırıyor.

Donanma açıklamasında, Krasnodar denizaltısı ve Altay römorkörünü izlemek için helikopterle donatılmış bir İngiliz ikmal gemisinin görevlendirildiğini belirtti.

Rus denizaltısı ve römorkörü Kuzey Denizi'nden kanala girdi.

Açıklamada ayrıca, "Krasnodar'ın batması durumunda denizaltı karşıtı operasyonlara geçmek üzere özel bir hava mürettebatının hazırda bekletildiği" ifade edildi.

Olumsuz hava koşullarına rağmen denizaltının yüzeyde seyretmeye devam ettiği belirtildi.

İngiltere, Fransa'nın kuzeybatı kıyısındaki Ouessant Adası yakınlarında bulunan denizaltının izlenmesi görevini, kimliği açıklanmayan bir NATO müttefikine devrettiğini duyurdu.

İngiliz ordusu, Rus denizaltısı Novorossiysk'i kendi karasularında tespit ettikten sonra geçen temmuz ayında benzer bir izleme operasyonu gerçekleştirmişti.

İngiliz Savunma Bakanı John Healey pazartesi günü, "Rus deniz tehditleri" karşısında Kraliyet Donanması'nın yeteneklerini geliştirmek için milyonlarca sterlinlik bir programın başlatıldığını duyurdu.

Londra'ya göre, Rus denizaltılarının İngiliz sularındaki faaliyetleri son iki yılda yaklaşık üçte bir oranında arttı.

Aralık ayı başlarında İngiltere ve Norveç, Kuzey Atlantik'te bu denizaltılara karşı koymayı amaçlayan ortak bir fırkateyn filosu işletmek üzere bir iş birliği anlaşması imzaladı.


Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
TT

Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Karayipler'deki ABD güçlerinin ülkesinin kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el koymasının ardından ABD'yi "korsanlıkla" suçladı.

Maduro devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Mürettebatı kaçırdılar, gemiyi çaldılar ve Karayipler'de yeni bir dönemi, suç teşkil eden korsanlık dönemini başlattılar" ifadelerini kullandı.

İlgili bir gelişme olarak, ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin yakında Venezuela'dan ABD'ye kara yoluyla gelen uyuşturucu sevkiyatlarını engellemek için operasyonlar yapmaya başlayacağını söyledi.

Trump, son haftalarda karayoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığını hedef almaya başlayacağı yönünde defalarca tehditte bulundu.


Venezuela tankerine el konulması Maduro üzerindeki baskıyı artırdı

Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)
TT

Venezuela tankerine el konulması Maduro üzerindeki baskıyı artırdı

Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya yönelik ABD baskısının başlamasından bu yana yaşanan en ciddi gerilimde, Venezuela kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el konulduğunu duyurdu.

Associated Press (AP), bir ABD yetkilisine dayandırdığı haberinde, ele geçirilen tankerin adının Skipper olduğunu ve Venezuela'nın devlet petrol şirketine ait petrol taşıdığını doğruladı. Yetkili, tankerin daha önce İran petrolü kaçakçılığında yer aldığını ve bunun Adalet Bakanlığı'nın yıllardır soruşturduğu küresel bir karaborsa olduğunu belirtti. ABD Hazine Bakanlığı, 2022 yılında Adissa ve Toyo adlarıyla seyreden gemiye yaptırım uygulamıştı. ABD yetkilileri, geminin petrol ticaretini kolaylaştıran ve Lübnan'daki Hizbullah ile İran Devrim Muhafızları'nı desteklemek için gelir sağlayan uluslararası bir petrol kaçakçılığı ağının parçası olduğunu belirtmişti.

Bu arada Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dün Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve artan dış baskı karşısında hükümetinin yaklaşımına Moskova'nın desteğini açıkladı.