Papa'nın Ukrayna'daki barış çabalarında ilerleme yok

Papa Francis, Cumartesi günü Vatikan'da Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede (AP)
Papa Francis, Cumartesi günü Vatikan'da Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede (AP)
TT

Papa'nın Ukrayna'daki barış çabalarında ilerleme yok

Papa Francis, Cumartesi günü Vatikan'da Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede (AP)
Papa Francis, Cumartesi günü Vatikan'da Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede (AP)

"Kutsal Papa'ya tüm saygımla, Vatikan'ın arabuluculuğuna ihtiyacımız yok. Ukrayna ile saldırgan taraf arasında aracılara ihtiyacımız yok. Ukrayna'da adil bir barış için bir eylem planı geliştirmeliyiz. Sorun Vatikan, ABD, Latin Amerika veya Çin ile ilgili değil. Putin öldürmekten başka bir şey bilmiyor ve onunla arabuluculuk yapılamaz."

Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy, geçen Cumartesi akşamı Roma'da Papa Francis ile yaptığı 45 dakikalık görüşmeyi bu sözlerle özetledi.

Zelensky Papa ile görüşmesinden önce İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüştü. Bir Vatikan yetkilisi, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile Papa arasındaki görüşmenin kişisel düzeyde samimi bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etti.

Vatikan diplomasisinin bir süredir savaşı sona erdirme müzakerelerinin başlangıcı olarak ateşkes için yürüttüğü gizli çabalara ilişkin herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Papa'nın savaşın başından beri çatışmanın her iki tarafına da aynı mesafede durmaya istekli olması ve Ukrayna ve Rus halklarının çektiği acılara defalarca atıfta bulunması dikkate değer. Ancak bu durum, Kiev'i ve Batılı müttefiklerini kızdırıyor. Son zamanlarda Ukrayna'nın kendini savunmak için silahlara ihtiyacı olduğunu söylemesine rağmen Papa tırmanışın arabuluculuğun imkansız hale geleceği bir noktaya gelmesinden duyduğu korkuyu dile getirdi ve derhal ateşkes çağrısında bulundu. Ancak Vatikan'daki resmi kaynaklara göre Zelenskiy, kesin garantiler olmadan herhangi bir ateşkesin, Papa Francis'i telefonla aramayı defalarca reddeden Putin'e teslim olmaktan başka bir şey olmayacağını söyledi.

Zelenskiy, Kiev tarafından hazırlanan ve "kabul edilebilecek tek plan" şeklinde nitelendirdiği 10 maddelik barış planını Papa'dan kabul etmesini ve Moskova'da olduğunu söylediği 20 bin Ukraynalı çocuğun geri dönmesi için yardım etmesini talep etti. Diğer yandan Vatikan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Papa'nın barışçıl çabalarına dikkat çektiler. Yetkililere göre papa barışçıl çabalarının ilk işaretleri olarak muhtemelen önümüzdeki günlerde kendisine yakın iki kardinali Moskova ve Kiev'e göndererek düşüncelerini her iki tarafa da iletmelerini isteyecek. 

Ukrayna Cumhurbaşkanı bir dizi İtalyan medya yöneticisiyle yaptığı toplantıda konuştu: “Karşı saldırıdan önce ateşkes hakkında konuşmaya hazır değilim. Hedef Kırım yarımadasının sınırlarına ulaşmak. Öyle ki Putin, kendi iç cephesi çökmeden önce bir çıkış yolu aramak zorunda kalsın. Ardından Rus güçlerinin Kırım dahil işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesini öngören planımızı sunalım.”

Çin arabuluculuğuyla ilgili olarak Zelenskiy, bunun Rus güçlerinin geri çekilmesine dair herhangi bir garanti içermediğini söyledi. Çin lideri Şi Jinping, ülkesinin Rusya'ya silah tedarik etmeyeceğini ve Rusya'yı desteklemeyeceğini ifade etti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüşen Şi, ülkesinin Ukrayna'ya tam desteğini, ihtiyacı olan silahları sağlamaya devam etmeye hazır olduğunu ve Ukrayna'nın zaferini arzuladığını vurguladı. Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne katılımının bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Meloni, ülkesinin ilk fırsatta katılım koşullarını karşılamaya hazır olduğunu belirtti. Ancak İtalya'nın Ukrayna'nın NATO'ya katılımından yana olmadığını söyleyen Meloni, Ukrayna ile bir savunma ortaklığını düşünmeye hazır olduğunu kaydetti.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times