Üç yazar, Chat GPT programını yaratan Open AI şirketine dava açtı. (Reuters)
Üç yazar, ChatGBT adlı yapay zeka programını yaratan OpenAI şirketine karşı, kitaplarındaki içeriği bir chatbot çalıştırmak için kullanmakla suçlayarak dava açtı.
Bir yargı kaynağının pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre aynı şekilde yazarlar, Meta şirketine karşı da bir dava açarak onu üretken yapay zeka programı LLaMA’ ile de aynı şeyi yapmakla suçladılar.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ‘The Bedwetter’ biyografi yazarı Sarah Silverman ve yazarlar Christopher Golden ve Richard Cadrey, San Francisco federal yargıcından, diğer yazarların da dava açmasına olanak tanıyacak şekilde, kovuşturmaların toplu dava haline getirilmesini talep etti.
Üç yazarın, OpenAI'nin metin üretebilen ve isteklere basit bir dille yanıt verebilen ChatGPT programını beslemek için kitaplarındaki içeriği kullandığına dair doğrudan bir kanıtları yok. Adli belgeye göre, kendilerine doğru metinlerle yanıt vermek ve kitaplara karşılık vermek için ChatGPT’den edebi eserlerinin bir özetini sağlamalarını istediklerini belirttiler ve bazı ayrıntıların yanlış olduğunu kaydettiler.
Üç yazar, Meta’nın Llama programı ile ilgili olarak, Menlo Park grubunun, yazarların ya da yayınevlerinin onayını almadan dijital formatlarda kitap sağlayan Bibliotech başta olmak üzere elektronik kütüphaneleri kullandığını kabul ettiğini doğruladı. OpenAI'nin aksine Meta, Llama'yı yalnızca sınırlı sayıda kullanıcının kullanımına sunmuş ve kamuya açıklayacağını duyurmamıştı.
Üç yazar, ChatGPT’de yaptıkları gibi, Llama’dan çalışmalarının özetlerini istediklerini belirtmediler.
Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5137212-ke%C5%9Fmir-g%C3%BCney-asyada-pandoran%C4%B1n-kutusunun-a%C3%A7%C4%B1lmas%C4%B1na-m%C4%B1-sebep-oluyor
Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?
Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
Hindistan, Çin ve Pakistan arasındaki toplam nükleer başlık sayısı yaklaşık 630. Çin, 2035 yılına kadar nükleer cephaneliğini 320'den bin 500'e çıkarmayı hedefliyor. Dolayısıyla, bu üç ülkenin, aralarındaki aşırı düşmanlık nedeniyle ‘nükleer terör üçgeni’ olarak adlandırılan bölgeyi oluşturduğu söylenebilir. Eğer dünya düzeninin, özellikle de ekonomik düzenin ağırlık merkezi doğuya kayıyorsa, Çin ve Hindistan hayal edilen dünya düzeninin iki ana sütununu oluşturacak (demografik olarak: Çin + Hindistan = dünya nüfusunun yüzde 36,21'i). Eğer Çin halen ABD tarafından ilk adalar hattı üzerinden çevreleniyorsa, Tayvan adası çevreleme stratejisinin baş tacı olacaktır. ABD’li düşünür Robert D. Kaplan'a göre Hindistan, Hint Okyanusu'nu engelsiz bir şekilde görebilmektedir, zira bu okyanus yeni dünya düzeninin merkezi olacaktır.
Hindistan sınırına yakın bir askeri karakolda asılı Pakistan bayrağı (Reuters)
Çin, Batılı sömürgeciler tarafından içine sokulduğu yüzyıllık aşağılanmadan kurtulmaya çalışıyor. Ayrıca hem yakın çevresinde hem de diğer kıtalarda etki alanları yaratmaya uğraşıyor. Aksi takdirde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kuşak ve Yol Girişimi’nin ne anlamı kalır? Öte yandan Hindistan, ulusal güvenliğine yönelik üç yönden gelen hayati risk ve tehditleri bertaraf ederek jeopolitik konumunu güvence altına almaya çalışıyor. Pakistan'ın bulunduğu kuzeybatı cephesi, özellikle de Babürlerin Hindistan'ı Babür Sultanlığı olarak 300 yıl boyunca yönetmek için bu ovalık bölgeden gelmeleri nedeniyle söz konusu bölge yumuşak karın olarak kabul ediliyor. Kuzeydoğu tarafında Hindistan'ın Çin ile bir sınır anlaşmazlığı var, ancak uzmanlar iki devi ayıran Himalaya sıradağlarını yarattığı için doğaya teşekkür ediyor. Son olarak, Hindistan'ın 7 bin 516 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi, Hindistan'ın ulusal güvenliği için denizcilik açısından sürekli bir tehdit oluşturuyor. İngilizler Babür İmparatorluğu'nu denizden yıkmadı mı? İngilizler Lord Louis Mountbatten aracılığıyla Hindistan'ı bölerek Hindistan'ın baş düşmanı Pakistan'ı yaratmadı mı? İngiliz Lord Mortimer Durand, Orta Asya'daki Büyük Oyun sırasında İngilizler ve Rusya arasındaki ayrım çizgisini (Durand Hattı) çizerek bugünkü Afganistan'ı o zamanki büyük güçler arasında bir tampon devlet olarak kurmadı mı?
Bir sonraki jeopolitik oyun Doğu Asya'nın da katılımıyla Güney Asya'da oynanıyor:
Çin, ister karada ister denizde olsun Hindistan'ı çevrelemek için harekete geçti. Çin, Hindistan'ın Hint Okyanusu'ndaki hareket kabiliyetini sınırlandırarak Sri Lanka adasına dolaylı olarak hâkim olmaya çalışıyor. Böylece Çin, Palk Boğazı'nı kontrol ederek ve Hindistan'ın güneyine 80 kilometreden daha uzak olmayan bir mesafede, Çin'in yakın çevresinde ve yakın etki alanlarında yoğunlaşıyor.
Hintli aktivistler bugün Ahmedabad'da Pakistan bayrağı yaktı. (Reuters)
Kuşak ve Yol Girişimi yatırımlarının bir parçası olarak Çin, Umman Körfezi'ne doğrudan bakan Pakistan'ın Gwadar Limanı’na karadan ulaşmak amacıyla Pakistan'a yaklaşık 60 milyar dolar yatırım yaptı. Çin bunu yaparken dünya denizlerine hâkim olan ABD'nin deniz gücünü ve tüm boğazları bypass etmiş oluyor. Ancak en önemli husus Hindistan'ı çevrelemek ve kontrol altına almak.
Hindistan Batı, özellikle de ABD ile ittifak arayışında olup, tarihi bağlaşıklık kültürünü her zaman korumaya çalışıyor. Japonya ile ittifak arayışında ve ortak deniz manevralarına katılıyor. Hindistan ayrıca, Afganistan ve Pakistan arasında 1893 yılında Mortimer tarafından çizilen ve Peştun ulusunu ikiye bölen (Afganistan ve Doğu Pakistan) hattan kaynaklanan tarihi düşmanlıktan faydalanarak Afganistan ile de ittifak arayışında. Hindistan'ın amacı elbette Pakistan'ı çevrelemek.
Hindistan, Çin gibi kıtasal bir deniz devleti olduğu için daha fazla uçak gemisi inşa ederek (şu anda iki tane var) deniz kuvvetlerini modernize etmeye ve geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca batıya yönelerek silah kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor.
Hindistan, ABD ile iş birliği içinde, koşullar uygun olduğu takdirde Hindistan'ın Mumbai kentinden Arap Körfezi bölgesi üzerinden Avrupa'ya uzanan ekonomik koridora katılmayı prensipte kabul ederek Kuşak ve Yol Girişimi’ni etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu, Hindistan'ın Dörtlü grup üyeliğine ek bir adımdır.
Sonuç olarak, Hindistan'ın Keşmir'deki son terör saldırısına verdiği tepki aşırı bir tepki olabilir, ancak jeopolitik derinliği itibariyle Güney Asya'nın Pandora'nın kutusunda gizlenen kötülüklerini yansıtıyor.
*Bu makale, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı