İkinci Lübnan Savaşı’nın yıl dönümünde ufukta ‘üçüncü savaş’ görünüyor

İsrail ordusu, kara harekâtında eğitim aldığı Lübnan köyleri benzeri bir köy inşa etti.

İsrail askerleri pazartesi günü İsrail- Lübnan sınırı yakınlarındaki Celile’deki bir bölgede toplandı. (EPA)
İsrail askerleri pazartesi günü İsrail- Lübnan sınırı yakınlarındaki Celile’deki bir bölgede toplandı. (EPA)
TT

İkinci Lübnan Savaşı’nın yıl dönümünde ufukta ‘üçüncü savaş’ görünüyor

İsrail askerleri pazartesi günü İsrail- Lübnan sınırı yakınlarındaki Celile’deki bir bölgede toplandı. (EPA)
İsrail askerleri pazartesi günü İsrail- Lübnan sınırı yakınlarındaki Celile’deki bir bölgede toplandı. (EPA)

İkinci Lübnan Savaşı 12 Temmuz 2006 tarihinde patlak verdi. Her ne kadar İsrail bunu başarısız bir savaş olarak görse de bu durum kazanımlarından ağır basıyor. Muhalefet, dönemin Başbakanı Ehud Olmert ve Genelkurmay Başkanı Dan Halutz’a karşı kitlesel bir savaş yürüttü ancak yavaş yavaş fikri değişti. Onlara göre Lübnan Hizbullah’ı için ciddi bir caydırıcılık sağlandı ve Hizbullah, İsrail ile savaş korkusuyla artık tek bir füze atmaya cesaret edemiyor.

İsrailliler, “Hizbullah, İkinci Lübnan Savaşı’nın Üçüncü Lübnan Savaşı’na kıyasla çocuk oyunu gibi kalacağını biliyor” diyecek kadar ileri gitti. Bu savaş, kesinlikle gelecek gibi görünüyor ve her iki taraf da buna hazırlanıyor.

İsrail’de son olarak bu hafta başında gerçekleşen Hizbullah’a yönelik sürekli askeri tatbikatlar gerçekleştiriliyor. Bu tatbikatları iki hafta sonra paraşütçülerin eğitimi takip edecek.

Eşi benzeri görülmemiş savaş rüzgarları

İsrail ordusu, kara harekâtını tatbik edeceği Lübnan köyleri tarzında bir model köy inşa etti. Ordu, Hizbullah’ın genel olarak Lübnan’ın güneyindeki ve özel olarak da sınırlardaki hareketlerini izliyor. Bunları ‘ikisi de istemese bile her iki tarafı da savaşa sürükleyebilecek provokasyonlar’ olarak nitelendiriyor.

sd
9 Haziran 2023’te, Lübnan’ın Kafr Şuba kasabası bölgesindeki Mavi Hat yakınlarındaki bir gösteri sırasında sınırdan İsrail askerlerine göz yaşartıcı gaz bomba atan Lübnanlı bir protestocu. (AFP)

Son 16 yılda füze saldırılarıyla karşılık verme korkusuyla İsrail, Suriye’deki Hizbullah aktivistlerine saldırmaktan kaçındıysa da bundan geri adım atarak, Hizbullah’ın Doğu Akdeniz’deki mevzilerine hiçbir caydırıcılık olmaksızın doğrudan baskınlar düzenlemeye başladı. Bu da sorunun, artık Hizbullah ile bir savaş olup olmayacağı değil, daha çok ne zaman olacağına dönüşmesine yol açtı. Ayrıca bu baskınlar, Hizbullah için ‘sürprizler’ hazırladığını ve bu savaşın sadece Hizbullah ile değil tüm Lübnan ile olacağını gösteriyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bazı İsrailli generaller, Lübnan’ı bir çöküş çağına döndürmekle, yani altyapıyı yıkmakla tehdit ediyor.

Hizbullah ise cephaneliğindeki füze sayısını 150 bine çıkarana kadar füze ithal ederek bu savaşa açık bir şekilde hazırlanıyor. Celile’deki İsrail kasabalarını işgal etme planları da dahil olmak üzere İsrail kameraları önünde sınırlarda açık tatbikatlar yürütüyor. Ayrıca Suriye’nin güneyinde İsrail’e karşı başka bir savaş cephesi kurmaya çalışıyor. Genel Sekreteri Hasan Nasrallah da ‘sürprizler’ hazırladıkları imasında bulundu.

Hizbullah’ın İsrail’le savaşa girmeyeceğine inanan ve 2012, 2014, 2021 ve 2023 yıllarında İsrail askeri operasyonlarında Gazze’yi desteklemekten kaçındığını gösteren kanıtlara sahip olduklarını iddia eden İsrailliler, artık Nasrallah’ın son üç konuşmasının ‘benzeri görülmemiş savaş rüzgarları’ estirdiğinin farkında.

gty
Eylül 2022’de Hizbullah tarafından bazı destekçilerine yönelik düzenlenen ziyaret sırasında, Mavi Hat yakınındaki UNIFIL unusurları. (EPA)

Ancak İsrail’in Hizbullah’ın üçüncü bir savaşa olan ilgisini sorgulaması için pek çok neden var. Lübnan’ın devlet kurumlarının çökmekte olduğu iflas etmiş bir ülke haline geldiğini söylüyorlar, zira Lübnanlılar 251 gündür cumhurbaşkansız yaşıyor. Lübnan hükümeti, yetkilerinden sıyrılmış geçici bir hükümettir. Lübnan lirası çöküyor ve dolar 2006’da 3.500 lira iken bugün 91 bin lira değerinde. Ülke ciddi bir yakıt krizi ve ülkeyi tamamen karanlığa sürükleyen bir elektrik krizi yaşıyor. Devletin bel kemiği sayılan Lübnan ordusu, ‘yok olmaktan mustarip’. Son iki yılda askerlerinin dörtte birinden fazlası orduyu terk etti.

Fakir Şiilerin siyasi oluşumu olarak ortaya çıkan Hizbullah ise bugün elit bir parti. Bünyesindeki askerler, her ayın başında 600 dolar kazanıyor. Binbaşı rütbesindeki Lübnanlı subay ise 160 dolar kazanırken, çöken Lübnan lirası ile ödeme yapılıyor ve ödemeler erteleniyor. Bu nedenle Lübnan’ı başka bir savaş döngüsüne sokması zor görünüyor.

Ancak İsrail de tüm hazırlıklarına ve eğitimlerine rağmen Lübnan’a yönelik savaş konusunda hevesli değil. İsrail ordusunun gücünün Hizbullah’ın askeri yetenekleriyle asla karşılaştırılamayacağı da doğru. Yine de Hizbullah’ın İsrail iç cephesini acı verici bir şekilde incitebileceğini kabul ediyor. Hizbullah’ın İsrail kasabalarını işgal etme planlarını çok ciddiye alıyor ve ihtiyaç anında birkaç sınır kasabasını boşaltmayı içeren ilgili planlar hazırlıyor.

yh
Pazartesi günü başlayacak askeri tatbikatlara hazırlık kapsamında Lübnan sınırına yakın konuşlanan İsrail tankları. (EPA)

Cevap, İkinci Lübnan Savaşı’nın patlak verme nedeninde yatıyor. O zamanlar ne İsrail ne de Hizbullah bu savaşı istiyordu. İran’ın Hizbullah’ın ‘İsrail askerlerini kaçırmasını’ bir hata olarak gördüğü de söyleniyor. Çünkü durum, hesabı olmayan bir savaşa neden oldu. Böylece İsrail karşılık verdi ve Hizbullah da yanıt verdi. Sonuç olarak kimsenin istemediği bir savaş patlak verdi.

Bugün, bir adam kaçırmadan çok daha küçük bir olay, her iki tarafı da savaşa sürükleyebilir. Bunun nedeni ise sadece her ikisinin de yüksek ‘egosu’ değil, aynı zamanda artan duyarlılıkları. Örneğin Şeba Çiftlikleri’nde iki çadırın kurulması savaşa yol açabilir. Hizbullah, toprağın Lübnan’a ait olduğunu iddia ederken, İsrail de bunu ‘yüzde 100 provokasyon’ olarak görüyor. Çünkü İsrail’e göre Hizbullah dahil her Lübnanlı yetkili, iki çadırın Mavi Hattın güneyinde kurulduğunu söylüyor.

asd
Lübnan- İsrail sınırında devriye gezen Uluslararası acil durum güçleri. 6 Temmuz (AFP)

Gerçekten de Hizbullah’tan bir gencin ateş açarak bir askeri öldürmesi, İsrail’in karşılık vermesi ve Hizbullah’ın da karşılık vermesi mümkün. Ya da tam tersi, bir İsrail askerinin Lübnan vatandaşına veya savaşçısına ateş açması, sonra yanıt gelmesi, ardından karşılık verilmesi ve iki tarafın da ayaklarının istemedikleri bir savaşa doğru kayması mümkün.

Bu nedenle tüm bunlara karşın ABD yönetimi, iki çadır üzerindeki anlaşmazlığı ve belki de diğer anlaşmazlıkları çözmek için her iki tarafın da güvendiği özel elçi Amos Hochstein’ı göndermekte aceleci davrandı.



İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
TT

İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.

İsrail ordusu, Lübnan Hizbullahı’nın kıyı savunma füze birimi 7900’de kritik konumda yer alan ve yaklaşık bir yıl önce İsrail’e getirilerek sorgulanan İmad Emhez’in, soruşturma sırasında Hizbullah’ın gizli deniz dosyasına dair önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü Avichay Adraee’nin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, “İsrail Deniz Komandoları Birliği 13’e bağlı askerler, yaklaşık bir yıl önce askeri istihbarat deniz biriminin yönlendirmesiyle, Lübnan’ın kuzeyindeki Batrun kasabasında, sınırın yaklaşık 140 kilometre uzağında gerçekleştiren operasyonla Emhez’i yakalayıp İsrail’e götürdü.”

Açıklamada, Emhez’in İran ve Lübnan’da askeri eğitim aldığı ve Hizbullah’ın kıyı füze biriminde yürüttüğü görev kapsamında geniş bir denizcilik tecrübesi edindiği belirtildi. Ayrıca, Lübnan’daki sivil denizcilik akademisi “Marasti”de eğitim aldığı, bunun da “Hizbullah’ın sivil kurumları terör faaliyetleri için kullanmasına” örnek teşkil ettiği ifade edildi.

Adraee, Emhez’in soruşturma sırasında Hizbullah’ın en gizli projelerinden biri olan deniz dosyasında merkezi bir görev yürüttüğünü kabul ettiğini belirtti. Emhez’in sunduğu bilgilerin, örgütün deniz faaliyetlerini sivil kisve altında örgütleyerek İsrail ve uluslararası hedeflere saldırı planlarını içerdiği aktarıldı.

İsrail ordusu sözcüsü, söz konusu gizli deniz projesinin, öldürüldükleri belirtilen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından doğrudan yönetildiğini, askeri lider Fuat Şükr ile deniz dosyasının sorumlusu Ali Abdülhasan Nuriddin’in de süreçte yer aldığını iddia etti.

Açıklamada, Emhez’in verdiği bilgiler ve söz konusu lider kadronun etkisiz hâle getirilmesi sayesinde gizli deniz dosyasının ilerlemesinin kritik bir aşamada durdurulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Hizbullah’ın deniz yapılanması ile diğer deniz birimlerinin İran’ın maddi ve ideolojik desteğiyle geliştirildiğini öne sürerek, “Bu devasa kaynaklar Lübnan’ın kalkınması için kullanılmak yerine Hizbullah’ın terör faaliyetlerine aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, vatandaşlarına yöneldiğini belirttiği tehditleri ortadan kaldırmak için “tüm cephelerde gerekli adımların atılmaya devam edeceğini” duyurdu.


Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.