Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildi

Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildi
TT

Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildi

Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildi

Yeni bir araştırma, kalp krizinin bir gün önce sinyal verebileceğini ortaya koydu.

ABD'nin Los Angeles kentindeki Smidt Kalp Enstitüsü'nden araştırmacılara göre, kalp hastalarının yüzde 50'sinde yaklaşan kriz bir gün öncesinden belirgin işaretler sayesinde tespit edilebilir.

Hakemli bilimsel dergi Lancet Digital Health'te yayımlanan bulgular, krizden önce kadınlarda nefes darlığı, erkeklerde ise göğüs ağrısının görüldüğünü ortaya koydu.

Her iki cinsiyette de görülen ama diğerleri kadar yaygın olmayan uyarı işaretleri arasında nöbet benzeri olaylar ve anormal terleme yer alıyor.

Araştırmacılar, bu işaretleri anlamanın yüzde 90 oranında ölümcül olan ani kalp krizlerini önlemede doktor ve hastalara yardımcı olabileceğini düşünüyor.

Araştırma ekibine liderlik eden Summet Chugh, "911'i araması gereken kişiler için uyarı semptomlarından yararlanmak, erken müdahaleye ve ölümün önlenmesine yol açabilir" diye konuştu:

Bulgularımız ani kalp krizlerinden kaynaklı ölümünün önlenmesinde yeni bir paradigmaya yol açabilir.

Chugh'un ve ekibi, yaşları 18 ve 85 arasında değişen hastaları kapsayan iki ayrı çalışmanın verilerini inceledi. Söz konusu çalışmalardaki hastalar ani kalp durması geçirmiş kişilerdi. Bu yüzden hastalarda krizden önce gösterdikleri semptomlara bakıldı.

Araştırma ekibi iki grubu kıyaslamak için benzer uyarı işaretleri gösteren ama kalp krizi geçirmeyen insanları da inceledi.

Bunun sonucunda, cinsiyete dayalı gibi görünen uyarı işaretlerinin kalp hastalarının yarısında krizden bir gün önce ortaya çıktığı görüldü.

Araştırma makalesinde, "Uyarı semptomları, yakın zamanda meydana gelebilecek ani kalp durmasının tahmin edilebilmesi için ümit verici" ifadeleri yer aldı:

Ancak tahmin yeteneğini en üst düzeye çıkarmak için yeni özelliklerle güçlendirilmesi gerekebilir.

Independent Türkçe, Futurism, Cedars Sinai



Geçen yılın Oscar galibi yine iddialı: Yeni adayını seçti

Brezilya'nın en tanınmış oyuncularından Wagner Moura, The Secret Agent'ta askeri diktanın peşini bırakmadığı rejim muhalifi Marcelo'ya hayat veriyor (Neon/Mubi)
Brezilya'nın en tanınmış oyuncularından Wagner Moura, The Secret Agent'ta askeri diktanın peşini bırakmadığı rejim muhalifi Marcelo'ya hayat veriyor (Neon/Mubi)
TT

Geçen yılın Oscar galibi yine iddialı: Yeni adayını seçti

Brezilya'nın en tanınmış oyuncularından Wagner Moura, The Secret Agent'ta askeri diktanın peşini bırakmadığı rejim muhalifi Marcelo'ya hayat veriyor (Neon/Mubi)
Brezilya'nın en tanınmış oyuncularından Wagner Moura, The Secret Agent'ta askeri diktanın peşini bırakmadığı rejim muhalifi Marcelo'ya hayat veriyor (Neon/Mubi)

Kleber Mendonça Filho'nun yönettiği The Secret Agent (O Agente Secreto), 98. Akademi Ödülleri'nde En İyi Uluslararası Film dalında Brezilya'nın resmi adayı oldu. Karar, Brezilya Sinema Akademisi tarafından açıklandı.

1970'lerde geçen filmde Netflix'in sevilen dizisi Narcos'la tanınan Wagner Moura, askeri diktatörlükle ters düşen ve kısa sürede hedef haline gelen bir teknoloji uzmanını canlandırıyor. Kahraman, suikastçılar peşine düşmeden önce memleketine dönüp küçük oğluyla kavuşmaya ve ülkeyi terk etmeye çalışıyor. Suikastçıların arkasında ise yozlaşmış bir devlet yetkilisi yer alıyor.

Hâlâ Buradayım, Brezilya'ya ilk Oscar'ını getirmişti

Geçen yıl Walter Salles imzalı Hâlâ Buradayım (Ainda Estou Aqui), Brezilya'ya En İyi Uluslararası Film dalında ülkenin ilk Oscar'ını getirmişti.

The Secret Agent dünya prömiyerini bu yıl Cannes Film Festivali'nde yapmış ve Moura'ya En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırmıştı. Aynı zamanda Mendonça Filho da festivalde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüştü. 

Hollywood Reporter'ın başyazarı David Rooney, filmi "Brezilya'nın geçmişindeki travmaları ciddiyetle ele alırken sürreal mizahı da harmanlayan, yönetmenin bugüne kadarki en güçlü eseri" diye tanımlıyor. Rooney, Filho'nun bu filmle "dünyanın önde gelen çağdaş sinemacıları arasına girmesi gerektiğini" vurguluyor.

Bu film için Rooney, "Walter Salles'in geçen yıl Oscar kazanan filmi Hâlâ Buradayım'la aynı damardan besleniyor ama tamamen farklı bir yerde duruyor" değerlendirmesinde bulunuyor.

Mendonça Filho, 2023'te Cannes'da gösterilen Retratos Fantasmas adlı belgeseliyle de övgü toplamıştı.

ABD'de filmin dağıtımını Neon üstlenirken, Birleşik Krallık, İrlanda, Hindistan ve Latin Amerika haklarını Mubi aldı.

Adaylığa giden uzun yol

Bu yıl Brezilya'yı Oscar'da hangi filmin temsil edeceği ülkede yoğun tartışmalara yol açtı. Cannes'da iki ödül kazanan The Secret Agent, başından beri en güçlü aday olarak görülüyordu. Ancak Karim Aïnouz'un öğrencisi Gabriel Mascaro'nun yönettiği The Blue Trail (O Último Azul) yerel gişede büyük başarı elde etti. Marianna Brennand'ın ilk uzun metrajı Manas ise Sean Penn, Walter Salles ve iki kez Altın Palmiye kazanan Jean-Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin yapımcı olarak ekibe katılmasıyla uluslararası alanda öne çıktı.

Oscarlı yıldızdan destek

Hâlâ Buradayım'ın başrol oyuncusu Fernanda Torres, pazar günü yaptığı Instagram paylaşımında aday adayı filmlerin gücünü överek, "Brezilya sineması küllerinden doğan bir anka kuşu gibi yeniden yükseliyor" dedi. Torres, The Blue Trail ve Manas'ı da anarak kendi tercihini The Secret Agent'tan yana kullandığını açıkladı.

The Secret Agent, gelecek ay Filmekimi kapsamında izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline


Oscar yolunda ilk adım: Ödülün favorisi şimdiden belli

Güneş Sonrası'yla (Aftersun) tanınan 29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)
Güneş Sonrası'yla (Aftersun) tanınan 29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)
TT

Oscar yolunda ilk adım: Ödülün favorisi şimdiden belli

Güneş Sonrası'yla (Aftersun) tanınan 29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)
Güneş Sonrası'yla (Aftersun) tanınan 29 yaşındaki İrlandalı aktör Paul Mescal, All of Us Strangers'daki performansıyla geçen yıl BAFTA adaylığı elde etmişti (MUBI)

50. Toronto Film Festivali'nin en prestijli ödüllerinden Halkın Seçimi Ödülü, Chloé Zhao'nun yönettiği Hamnet'e verildi. 

Guillermo del Toro imzalı Frankenstein ikinci, Rian Johnson'ın beklenen filmi Bıçaklar Çekildi: Ölü Adamın Uyanışı (Wake Up Dead Man: A Knives Out Mystery) ise üçüncü oldu. Hamnet, Focus Features tarafından, diğer iki film ise Netflix tarafından destekleniyor.

Pazar günü açıklanan diğer ödüllerde, bu yıl ilk kez verilen Uluslararası Halkın Seçimi Ödülü, Park Chan-wook'un son filmi No Other Choice'a gitti. Belgesel dalında ise Barry Avrich'in The Road Between Us: The Ultimate Rescue adlı yapımı ödül aldı.

Maggie O'Farrell'in aynı adlı romanından uyarlanan Hamnet, Shakespeare ailesinin yaşamına dair bilinmeyenleri doldurmayı amaçlıyor. 

Zhao, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Maggie'nin romanı adeta bir şiir gibiydi" dedi. Roman ve film, Agnes'in eşi William Shakespeare'i Londra'ya yalnız göndermesini ve tiyatrodaki hayallerinin peşinden gitmesini desteklediğini varsayıyor. 

Zhao, "Onların aşık olup bir araya gelmesini, sonra ayrılışını görmek... Hepimizin olgunlaşırken içinde savaştığı bir içsel savaş" ifadelerini kullandı.

1978'den bu yana festival izleyicilerinin oylarıyla verilen Halkın Seçimi Ödülü, En İyi Film Oscar'ının habercisi kabul ediliyor. Daha önce Nomadland, Yeşil Rehber (Green Book), 12 Yıllık Esaret (12 Years a Slave), Zoraki Kral (The King's Speech), Milyoner (Slumdog Millionaire), Amerikan Güzeli (American Beauty) ve Ateş Arabaları (Chariots of Fire) gibi yapımlar Toronto'daki zaferin ardından En İyi Film Oscar'ını kazanmıştı. Geçen yılın kazananı American Fiction da En İyi Film dalında adaylık elde etmişti.

Zhao'nun senaryosunu yazıp kurgusuna da katkıda bulunduğu Hamnet, O'Farrell'in 2020 tarihli romanına dayanıyor. Jessie Buckley ve Paul Mescal'ın başrollerinde yer aldığı yapım, önce Telluride Film Festivali'nde gösterildi, ardından uluslararası prömiyerini Toronto'da yaptı. 

Zhao, 2020'de Nomadland'le aynı ödülü kazanmış ve film daha sonra En İyi Film Oscar'ına uzanmıştı.

Hamnet, ABD’de 27 Kasım'da sınırlı gösterimle vizyona girecek. Film, Türkiye'de ise 6 Şubat 2026'da sinemaseverlerle buluşacak.

Independent Türkçe, Deadline, Tribune


Netflix'in beklenen dizisi daha yayına girmeden tepki çekti

45 yaşındaki Charlie Hunnam, Sons of Anarchy ve Kral Arthur: Kılıç Efsanesi (King Arthur: Legend of the Sword) gibi yapımlardaki rolleriyle tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Charlie Hunnam, Sons of Anarchy ve Kral Arthur: Kılıç Efsanesi (King Arthur: Legend of the Sword) gibi yapımlardaki rolleriyle tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix'in beklenen dizisi daha yayına girmeden tepki çekti

45 yaşındaki Charlie Hunnam, Sons of Anarchy ve Kral Arthur: Kılıç Efsanesi (King Arthur: Legend of the Sword) gibi yapımlardaki rolleriyle tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Charlie Hunnam, Sons of Anarchy ve Kral Arthur: Kılıç Efsanesi (King Arthur: Legend of the Sword) gibi yapımlardaki rolleriyle tanınıyor (Netflix)

Netflix, başrolünde Charlie Hunnam'ın yer aldığı Canavar: Ed Gein'in Hikayesi'nin (Monster: The Ed Gein Story) fragmanını yayımladı. Ryan Murphy ve Ian Brennan imzalı suç antolojisi Canavar'ın üçüncü sezonu, 3 Ekim'de tüm dünyada izleyiciyle buluşacak. 

Dizinin resmi özeti şöyle:

Seri katil. Mezar soyguncusu. Psikopat. 1950'lerin kırsal Wisconsin'inde, dost canlısı ve içine kapanık bir adam olan Eddie Gein, harap bir çiftlikte sessizce yaşıyordu. Ancak çürüyen evinde gizlediği korkunç sırlar, Amerikan kabusunu yeniden tanımlayacaktı.

Yayın devinin diziye dair açıklaması şöyle devam ediyor:

Yalnızlık, psikoz ve annesine duyduğu takıntıyla şekillenen Gein'in sapkın suçları, Hollywood'un onlarca yıl boyunca peşini bırakmayacağı yeni bir 'canavar' yarattı. Sapık'tan (Psycho) Teksas Katliamı'na (The Texas Chain Saw Massacre) ve Kuzuların Sessizliği'ne (The Silence of the Lambs) kadar pek çok kült film, onun dehşet verici mirasından doğdu. Ed Gein yalnızca bir türü etkilemekle kalmadı; sinemasının çehresini şekillendirdi.

Oyuncu kadrosunda Tom Hollander, Laurie Metcalf, Suzanna Son, Vicky Krieps ve eski TikTok fenomeni Addison Rae'nin de yer aldığı yapım, gerçek olaylardan uyarlanıyor.

Hunnam, 1957'de tutuklanmadan önce bir dizi cinayet işleyen ve insan derisinden "giysiler" yapmasıyla tanınan Amerikalı katil Ed Gein'e hayat veriyor. 

Fragmandaki sahnelerden birinde oyuncu tamamen çıplak halde görülürken, bir başka sahnede Gein'in annesi Augusta rolündeki Laurie Metcalf, "Eddie, sen gerçekten rezilsin. Seni yalnızca annen sevebilir" sözleriyle dikkat çekiyor.

Fragman sosyal medyada karışık tepkiler aldı. Bazı hayranlar Hunnam'ın performansını överek şimdiden Emmy öngörüsünde bulunurken, bazıları ise Netflix’i "dehşet verici bir katili yüceltmekle" suçladı.

Bir izleyici X'te, "Charlie Hunnam bu fragmanda Emmy'yi aldı bile" yorumunu yaparken, bir başkası "Bu sinema filmi olsaydı tüm ödülleri toplardı. Hunnam olağanüstü bir oyuncu" ifadelerini kullandı. Pek çok kişi de Hunnam için "Altın Küre ve Emmy 2026 adaylığı kesin" yorumunda bulundu.

Öte yandan eleştirel yorumlar da vardı. Bir kullanıcı Netflix'in Instagram gönderisine, "Yine tarihin en iğrenç şiddet olaylarından birini parlatıyorlar. Siz böyle insanları ölümsüzleştiriyorsunuz ama kurbanların aileleri hâlâ acı çekiyor" diye yazdı. 

Başka bir izleyici de, "Netflix, Ed Gein'i neden 'çekici' göstermeye çalışıyor? Oysa kötü kokan, iğrenç bir nekrofiliden başka bir şey değildi" sözleriyle tepki gösterdi.

Eleştirilerin bir bölümü ise oyuncu tercihlerine odaklandı. Özellikle Addison Rae'nin fragmanda kısa süreli görünmesi tartışma yarattı. Rae için, "Fenomenler oyuncu değildir" ve "Lütfen bir daha oyunculuk yapmasın" yorumları yapıldı. Bu paylaşımlar binlerce beğeni aldı.

Independent Türkçe, Variety, Daily Mail, Hollywood Reporter, Mirror