Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildihttps://turkish.aawsat.com/4521396-kalp-krizinden-%C3%B6nceki-g%C3%BCn-g%C3%B6r%C3%BClen-uyar%C4%B1-semptomlar%C4%B1-ke%C5%9Ffedildi
Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildi
Kalp krizinden önceki gün görülen uyarı semptomları keşfedildi
Yeni bir araştırma, kalp krizinin bir gün önce sinyal verebileceğini ortaya koydu.
ABD'nin Los Angeles kentindeki Smidt Kalp Enstitüsü'nden araştırmacılara göre, kalp hastalarının yüzde 50'sinde yaklaşan kriz bir gün öncesinden belirgin işaretler sayesinde tespit edilebilir.
Hakemli bilimsel dergi Lancet Digital Health'te yayımlanan bulgular, krizden önce kadınlarda nefes darlığı, erkeklerde ise göğüs ağrısının görüldüğünü ortaya koydu.
Her iki cinsiyette de görülen ama diğerleri kadar yaygın olmayan uyarı işaretleri arasında nöbet benzeri olaylar ve anormal terleme yer alıyor.
Araştırmacılar, bu işaretleri anlamanın yüzde 90 oranında ölümcül olan ani kalp krizlerini önlemede doktor ve hastalara yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Araştırma ekibine liderlik eden Summet Chugh, "911'i araması gereken kişiler için uyarı semptomlarından yararlanmak, erken müdahaleye ve ölümün önlenmesine yol açabilir" diye konuştu:
Bulgularımız ani kalp krizlerinden kaynaklı ölümünün önlenmesinde yeni bir paradigmaya yol açabilir.
Chugh'un ve ekibi, yaşları 18 ve 85 arasında değişen hastaları kapsayan iki ayrı çalışmanın verilerini inceledi. Söz konusu çalışmalardaki hastalar ani kalp durması geçirmiş kişilerdi. Bu yüzden hastalarda krizden önce gösterdikleri semptomlara bakıldı.
Araştırma ekibi iki grubu kıyaslamak için benzer uyarı işaretleri gösteren ama kalp krizi geçirmeyen insanları da inceledi.
Bunun sonucunda, cinsiyete dayalı gibi görünen uyarı işaretlerinin kalp hastalarının yarısında krizden bir gün önce ortaya çıktığı görüldü.
Araştırma makalesinde, "Uyarı semptomları, yakın zamanda meydana gelebilecek ani kalp durmasının tahmin edilebilmesi için ümit verici" ifadeleri yer aldı:
Ancak tahmin yeteneğini en üst düzeye çıkarmak için yeni özelliklerle güçlendirilmesi gerekebilir.
Faşir'deki trajedi: Yollara dağılmış cesetler ve evlerin içindeki mezarlarhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5206959-fa%C5%9Firdeki-trajedi-yollara-da%C4%9F%C4%B1lm%C4%B1%C5%9F-cesetler-ve-evlerin-i%C3%A7indeki-mezarlar
Faşir'deki trajedi: Yollara dağılmış cesetler ve evlerin içindeki mezarlar
Sudanlı bir kadın, el-Faşir'de sevdiklerini kaybetmenin acısıyla ağlıyor (Reuters)
Osman el-Esbat
Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkenti el-Faşir'de Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından işlenen katliamlar ve vahşetler sonucunda çok sayıda felaket ve trajedi yaşanıyor. Şehrin mahallelerinde sadece yıkım ve yangın sahneleri ile silah sesleri bıraktılar; öyle ki artık her an ve her şekilde ölüm mümkün.
Ölenlerin cesetleri hâlâ Faşir sokaklarında yatıyor ve bazı cesetler de tehlikeli güvenlik koşulları nedeniyle erişilemeyen Tavila bölgesine doğru uzanan yolda dağılmış bir halde. Bu arada, bazıları da kaçış yolculuğunu tamamlayamadan keder ve üzüntü sebebiyle hayatlarını kaybetti.
Acil çağrı
Bu atmosferde, Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, “Şehrin içinde mahsur kalan insanların varlığının ve Faşir ile Tavila bölgesi arasındaki yolda trajik koşullardaki cesetlerin, acil müdahale gerektirdiğini” belirtti.
Tavila Acil Servisi, tüm insani ve tıbbi kuruluşlara, cesetleri toplamak, insanlık onuruna yakışır bir şekilde gömmek, ilk yardım sağlamak ve bulunan yaralıları kurtarmak için hızlı müdahalede bulunacak kurtarma ekipleri oluşturmaları, ayrıca, Faşir ile Tavila arasındaki sokaklar ile bölgelerdeki gönüllüler ile koordinasyonda bulunmaları çağrısı yaptı.
Çaresizlik ve keder
Sudan vatandaşı İbrahim Taha, “Faşir'den kaçma yolculuğum sırasında Tavila'ya kadarki yol boyunca, özellikle de şehrin dış mahallelerinde HDK unsurlarının varlığı sebebiyle, bir dizi korkunç durum ve tehlikeyle karşı karşıya kaldım” diyor.
Zorlu Faşir'den kaçma yolculuğunun ardından yollarda yatıp dinlenen Sudanlılar (Reuters)
Taha “katliamlardan kaçanları en çok üzen husus, şehrin içinde ve dışında, Tavila yolundaki ücra mahallelere kadar sokaklara dağılmış cesetlerdi” diye açıkladı. “HDK cehenneminden kaçanlar bu yüzlerce ceset için hiçbir şey yapamadılar, bu kuvvetlerin mensuplarının işlediği katliamlar ve tasfiye eylemlerinden kaynaklanan tehlikeler nedeniyle onları gömmek için yeterli zamanları yoktu. Akraba ve dostlarının cesetlerini gömememek ve onları parçalayıp yiyen köpeklere bırakmak son derece ıstırap verici” diye ekledi.
Çürümüş cesetler
Faşir'den Mellit bölgesine kaçan Amer Faruk, “HDK'nin sivillere karşı işlediği katliamlar ve acımasız infazlar sonrasında şehrin sokaklarına dağılmış ceset sayısının yüzlerce olduğunun tahmin edildiğini” belirtti.
“Faşir'den gün doğmadan önce bir grup komşusuyla birlikte ayrıldıklarını ve yolda 20 cesetten oluşan bir yığınla karşılaştıklarını, cesetlerin sahiplerinin yaklaşık üç gün önce ölmüş gibi göründüklerini, karşılaştıkları başka cesetlerin ise gönüllüler kendilerine ulaşıp onları gömemedikleri için, çürüme durumlarına bakılırsa bir hafta önce ölmüş olduklarını” anlattı.
Faruk ayrıca, “HDK’nin Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkentine giriş yaptığı ilk günlerde, vatandaşların şehir içindeki mezarlıklara ulaşamaması nedeniyle onlarca kişi evlerin içinde gömüldü” diye de ekledi.
Zorluklar ve engeller
Bu bağlamda, sosyal aktivist Hamdan Ömer, “gönüllülerin tehlikeler, günlük öldürmeler ve katliamlar nedeniyle sokaklardaki cesetleri toplayıp gömmekte zorlandıklarını, bu engellemelere rağmen, Faşir ile Tavila bölgesi arasındaki yolda bulunan 14 cesedi gömmeyi başardıklarını” açıkladı.
Faşir, savaş nedeniyle sessiz bir şehre dönüştü (AP)
Ömer: “Cesetleri bulma ve toplama operasyonları, özellikle HDK unsurlarının yollarda yoğun bir şekilde konuşlanması ve gönüllüleri çevreleyen tehlikeler göz önüne alındığında, defin işleminin uygun şekilde ve belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirilebilmesi için eğitimli acil durum ekipleri tarafından yönetiliyor” dedi.
Aktivist, “güvenli koridorların varlığının, çalışmaların etkili bir şekilde ilerlemesine yardımcı olacağına ve Faşir ve hatta Tavila bölgesine giden yollardaki tüm cesetlere ulaşılabileceğine, böylece Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkentinin, birçok cesedin çürümesi durumunda yaşayacağı olası bir çevre felaketinden kurtarılabileceğine” dikkati çekti. “Cesetlerin güvenli bir şekilde toplanması ve korunması için gönüllülere koruyucu giysi ve ekipman sağladıklarını” da belirtti.
Ciddi komplikasyonlar
Bu arada, insan hakları aktivisti İmad Fadlallah, HDK'nin Faşir'de mahsur kalan ve mülteci kamplarına kaçan sivillere yönelik intikam saldırıları ile aşırı şiddet eylemlerinin giderek arttığı ve birçoğunun trajik ve vahşice yargısız infaz edildiği konusunda uyardı.
Fadlallah, ölenlerin kimliklerinin belirlenmesinde yaşanan önemli zorluklar göz önüne alındığında, cenazelerin defin işleminden önce dezenfekte edilmesi ve belgelenmesi için tutarlı ve özenli bir çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Devam eden toplu infazlar ve günlük katliamlar sonucunda önümüzdeki günlerde daha fazla cesedin bulunacağını da öngördü.
Uydu görüntüleri Faşir'deki toplu mezarları gösteriyor (AP)
Aktivist, “Faşir'de ve Tavila bölgesine doğru göç yollarında bulunan ceset sayısının arttığını, orada hâlâ birçok cesedin bulunduğunu” belirtti. Bunların muhtemelen ihmal nedeniyle ölen veya anında infaz edilip cesetleri saklanan tutuklu ve kayıp kişilerle doğrudan bağlantılı olabileceği tahmininde bulundu.
Çevresel meydan okumalar
Aynı bağlamda, çevre aktivisti İmran Saad, Faşir ve çevresindeki köylerdeki kötüleşen koşullar konusunda uyardı ve devam eden günlük cinayetler ve infazlar nedeniyle durumu gerçek bir felaket olarak nitelendirdi. Zira cesetlerin çürüdüğünü ve insanların cesetlerden yayılan kötü kokudan şikayet ettiğini ifade etti. Ancak, bunun en tehlikeli yanının çeşitli hastalık ve salgınların yayılması olduğunu da sözlerine ekledi.
“Bu cesetlerin varlığı, şu anda Faşir ve çevresindeki köylerin karşı karşıya olduğu en büyük çevre ve sağlık sorunlarından birine dönüştü ve onları doğrudan veba tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu tehdit, silah taşıyanlar için de geçerli ve silahların kendisinden ziyade, bu koşulların kendilerini daha çok tehdit ettiğini anlamalılar.”
Saad, Faşir'in içinde ve dışında yüzlerce cesedin artık ulaşılamaz durumda olması, ulaşım mümkün olsa bile, cesetler çoktan çürümüş olduğu ve gerçek bir probleme dönüştüğü için, problemi ele almakta çok geç kalındığını ve bu sorunun ciddi sağlık ve çevre sorunlarına yol açacağını tahmin ediyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Çevre aktivisti, özellikle Faşir'den daha güvenli kabul edilen Tavila bölgesine giden yol boyunca dağılmış cesetlerin taşınması ve gömülmesi yoluyla çevreye ve sağlığa yönelik etkilerin azaltılması için acil eylem çağrısında bulundu.
Saad, HDK liderliğine “herkesten daha fazla onları etkileyecek olan bu felaket durumunu anlamaları” çağrısında bulundu. “Bu nedenle, konu o kadar kritik hale geldi ki, vatandaşların hayatlarını ve çevreyi korumak için uluslararası toplumun acil müdahalesi gerekiyor” diye ekledi.
Bir sağlık felaketi
Çevre felaketi ile ilişkili bir diğer gelişmeyle ilgili olarak, epidemiyolog Halid Dahab, “Faşir ve çevresindeki köylerde, acil bir önlem alınmadığı için bir sağlık felaketinin kaçınılmaz olduğunu” belirtti. “Sürekli devam eden toplu katliamlar ve günlük öldürmeler, özellikle yüzlerce cesedin çürümesinden sonra ideal ve elverişli bir ortam oluştuğu için kaçınılmaz olarak tehlikeli salgın hastalıkların görülmesine ve yayılmasına yol açacaktır” diye uyardı.
Bir grup genç gönüllünün Faşir çevresindeki köylerde cesetleri toplayıp gömmeye yönelik çabalarına rağmen, HDK tarafından işlenen katliamlar ve vahşetin yanı sıra bombardımanlar, yargısız infazlar ve keyfi tutuklamalar nedeniyle, gençlerin özellikle Faşir şehri içinde, ulaşılması zor bölgelerdeki cesetlerin çoğuna ulaşamadıklarını açıkladı.
Dahab, “HDK'nin Faşir'e girdiği ilk günden bu yana cesetlerin gömülememesi, sokaklarda, ara sokaklarda ve enkazın altındaki birçok cesedin çürümesine, kötü kokulara ve bu cesetlerin başıboş kedi ve köpeklerin avı haline gelmesine yol açtı” diye belirtti.
BM'ye göre, HDK'nin kontrolü ele geçirmesinden bu yana 65 binden fazla kişi Faşir'den kaçarken, on binlerce kişi halen içinde mahsur kalmış durumda. Son beş gün içinde Tavila bölgesi 5 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi ağırladı ve binlercesi de Faşir'e 13 kilometre uzaklıktaki Karni bölgesinde mahsur bulunuyor. Bunlardan bazıları hasta, yaralı veya ailelerini kaybetmiş çocuklar. Sınır Tanımayan Doktorlar, Tavila girişinde, çoğu açılan ateş sonucu yaralanmış veya işkence görmüş hastalara acil ve cerrahi hizmetler sunan bir sağlık merkezi kurdu.
Hamas, 2014 yılında esir aldığı İsrailli asker Hadar Goldin'in cenazesini teslim edecekhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5206913-hamas-2014-y%C4%B1l%C4%B1nda-esir-ald%C4%B1%C4%9F%C4%B1-i%CC%87srailli-asker-hadar-goldinin-cenazesini
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarının yanında bulunan Kassam Tugayları savaşçıları (EPA)
Hamas, 2014 yılında esir aldığı İsrailli asker Hadar Goldin'in cenazesini teslim edecek
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarının yanında bulunan Kassam Tugayları savaşçıları (EPA)
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bugün saat 14:00'te İsrailli asker Hadar Goldin'in cenazesini teslim edeceğini duyurdu.
Goldin'in cenazesinin dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir tünelde bulunduğu ifade edildi.
Diğer yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir dün, on yıldan fazla bir süre önce Gazze'de öldürülen Goldin'in cenazesini alma sözü verdi.
Zamir, 2014 yılında Gazze'de altı hafta süren savaş sırasında öldürülen Hadar Goldin'in ailesiyle bir araya geldi. Goldin'in cesedi, ölümünden bu yana Gazze Şeridi'nde tutuluyordu. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir bu akşam (cumartesi) Goldin'in ailesiyle bir araya geldi ve İsrail ordusunun şu ana kadar edindiği bilgileri onlara aktardı” denildi. İsrail ordusu, bu bilgilerin ne olduğu konusunda ayrıntı vermedi.
Açıklamada, “Genelkurmay Başkanı, kendisinin ve İsrail ordusunun Hadar'ı ve diğer tüm rehineleri geri getirme konusundaki kararlılığını yineledi” ifadesi yer aldı.
İsrailli asker Hadar Goldin (İsrail medyası)
Bir başka İsrailli asker Oron Shaul, 2014 savaşında ölmüştü. Cesedi, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği saldırının ardından çıkan son savaş sırasında bu yılın başlarında bulundu.
Önceki takaslarda Goldin ve Shaul'un cenazelerinin iadesi için yapılan çabalar başarısızlıkla sonuçlandı.
23 yaşındaki Goldin, Hamas tünellerini tespit etmek ve imha etmekle görevli bir İsrail biriminde görev yapıyordu. Kendisi, insani amaçlı 72 saatlik ateşkesin yürürlüğe girmesinden sadece birkaç saat sonra, 1 Ağustos 2014’te öldü.
İsrail ordusu, Goldin’in Kassam Tugayları’nın ateşi altında kaldığını ve savaşçıların onu öldürüp cesedini aldığını bildirdi.
İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için ABD'nin arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında, kalıntılarını geri almaya çalıştığı ölü rehinelerin listesine Goldin'in adını da ekledi.
Kassam Tugayları yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde kalan İsrailli rehine cesetlerinin çıkarılması için ek teknik ekip ve ekipmana ihtiyaç olduğunu belirtti.
Açıklamada, arabulucuların sorumlulukları vurgulanarak, Gazze Şeridi'nde ateşkesin devamını sağlayacak bir çözüm bulmaları gerektiği ifade edildi.
Ekim ayında imzalanan ateşkes anlaşması uyarınca Hamas, hareketin İsrail'e saldırısından bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan 20 canlı rehinenin tamamını, İsrail'de tutulan yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûm ve tutuklunun serbest bırakılması karşılığında teslim etti.
Ateşkes anlaşması ayrıca, 360 Filistinlinin cenazesi karşılığında 28 İsrailli rehinenin cesedinin teslimini de içeriyordu. 23 rehinenin cesedi 300 Filistinlinin cenazesi karşılığında teslim edildi, ancak Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri bunların hepsinin kimliklerinin tespit edilmediğini söyledi.
Riyad'da sübvansiyonlu arazilerin dağıtımıyla gayrimenkul piyasasında yaşanan değişimhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5206908-riyadda-s%C3%BCbvansiyonlu-arazilerin-da%C4%9F%C4%B1t%C4%B1m%C4%B1yla-gayrimenkul-piyasas%C4%B1nda-ya%C5%9Fanan-de%C4%9Fi%C5%9Fim
Riyad'da sübvansiyonlu arazilerin dağıtımıyla gayrimenkul piyasasında yaşanan değişim
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ın kuzeyinden bir görüntü (SPA)
Suudi Arabistan’daki gayrimenkul sahnesinde, Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu’na bağlı et-Tevazun gayrimenkul platformuna kayıtlı adayların uygunluk sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte nitelikli bir değişim yaşanıyor. Platform, uygun görülen kişilere, bazı bölgelerde arazi fiyatlarının 10 bin riyali (2,6 bin dolar) aştığı bir ortamda, metrekare başına bin 500 riyali (400 dolar) geçmeyen destekli konut arsaları satın alma imkânı sunuyor.
Platformun başlatılması, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın talimatları doğrultusunda gerçekleşti. Amaç, önümüzdeki beş yıl içinde yıllık 10 bin ile 40 bin arasında konut arsası sunmak ve metrekare fiyatlarını bin 500 riyalin altında tutmak. Bu adım, gayrimenkulde dengeyi sağlamak ve yararlanıcıların şehir içinde konut mülkiyetini artırmak için Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu denetiminde uygulanıyor.
إنفاذاً لتوجيه ولي العهد – حفظه الله - بتحقيق التوازن في القطاع العقاري بمدينة الرياض .. أطلقت الهيئة الملكية لمدينة الرياض منصة التوازن العقاري، لاستقبال طلبات المواطنين لشراء أراضٍ سكنية في المدينة. https://t.co/sDM514pVOJpic.twitter.com/8XI3xkLrKL
Uzmanlar, Riyad’ın kuzeyindeki en iyi bölgelerde uygun fiyatlarla arazi sahibi olma hakkı kazananların açıklanmasının, başkent gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturduğunu vurguladı. Uzmanlara göre bu hükümet müdahalesi, söz konusu bölgelerdeki arazi sahiplerini, yeni arz ve piyasa talebiyle uyumlu olacak şekilde fiyatlarını düşürmeye teşvik edecek. Uzmanlar, et-Tevazun gayrimenkul platformu üzerinden dağıtılan arsalarla uyumlu fiyatlarla satış yapma seçeneğinin mülk sahiplerinin önünde bulunduğunu; aksi takdirde arzın artması ve talep karşısında fiyatların düşmesinin kaçınılmaz olacağını belirtti.
Fiyatlardaki düşüş
Gayrimenkul uzmanı Halid el-Mubayyid, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, et-Tevazun gayrimenkul platformunda uygunluk sonuçlarının açıklanmasının ardından, arsaların uygun fiyatlarla dağıtılacağını belirtti. Bu adımın, Riyad’daki gayrimenkul fiyatlarının düşmesine katkı sağlayacağını ve aynı zamanda vatandaşların ilk konutlarını edinme sürecini hızlandıracağını ifade etti.
El-Mubayyid, Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu’nun et-Tevazun gayrimenkul platformunu duyurmasının ardından, bazı mülk sahiplerinin fiyatlarda düşüş veya durgunluk beklentisi içinde olduğunu söyledi. Bu durum, düşük gelirli vatandaşlar için başkentte satın alma ve mülkiyet edinme fırsatlarını artırdı; zira hükümet, bu arsaların sunulmasıyla arzı destekledi.
El-Mubayyid ayrıca, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın talimatıyla atılan son adımların, fiyatların sürekli düşmesine yönelik net bir yol haritası oluşturduğunu ve bunun bazı bölgelerde fiyatlarda ciddi düşüşler olarak gerçekleştiğini ekledi.
Fiyat kontrolü
Gayrimenkul uzmanı Ahmed Ömer Basudan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, et-Tevazun gayrimenkul platformunun, son dönemde ofislerin sunduğu gayrimenkul hizmetlerinin önüne geçtiğini belirtti. Platform, düşük fiyatlı ve ofislerdeki mevcut arzdan farklı konut arsaları sunarak, vatandaşları platforma yönlendirdi; önümüzdeki beş yıl içinde yıllık 40 binden fazla arsanın sunulması bekleniyor.
Basudan, et-Tevazun gayrimenkul platformunda uygun görülenlerin açıklanmasıyla, Riyad’da metrekare fiyatı bin 500 riyali aşmayan konut arsaları satın alınarak piyasada yeni bir dönemin başladığını ve bunun sektörü düşüşe zorlayarak adil fiyat seviyelerine çektiğini ifade etti.
Ayrıca Basudan, platformun, arz ve talep arasında denge kurmayı, fiyatları kontrol altına almayı ve şeffaflığı artırmayı amaçlayan organize bir araç olarak öne çıktığını, aynı zamanda vatandaşın ilk konutunu edinmesine imkân tanıdığını ve bunun Vizyon 2030 hedeflerinden biri olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilir planlama
Platform, uygun görülenlere, kentsel planlamaya uygun, dengeli bir yerleşim çerçevesinde planlanmış konut arsaları sunmaya odaklanıyor. Amaç, arz ve talep dengesini sağlamak, dağıtımda adaleti gözetmek ve konut piyasasında sürdürülebilir bir yapı kurmak. Platform, başvuru aşamasından başlayarak, uygunluk listesinin ilan edilmesi, kura çekimi ve arazi belirleme, tahsis ve harita üzerinden satış işlemleri ile mülkiyetin tamamlanmasına kadar tüm süreçleri kapsayan entegre bir elektronik sistem üzerinden çalışıyor.
Ayrıca platform, ilgili devlet kurumlarıyla entegrasyon sağlayarak veri güvenilirliğini ve işlem hızını artırıyor, bu sayede gayrimenkul piyasasının istikrarına katkı sağlıyor ve Riyad’daki yaşam kalitesini yükseltiyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة