Jomhouri-e Eslami gazetesi: İran’da ahlak polisi tarafından darp edilerek komaya giren Armita Gerevand’ın ‘beyin ölümü’ gerçekleşti

Tahran’daki bir hastanede tedavi gören Armita Gerevend (İran International)
Tahran’daki bir hastanede tedavi gören Armita Gerevend (İran International)
TT

Jomhouri-e Eslami gazetesi: İran’da ahlak polisi tarafından darp edilerek komaya giren Armita Gerevand’ın ‘beyin ölümü’ gerçekleşti

Tahran’daki bir hastanede tedavi gören Armita Gerevend (İran International)
Tahran’daki bir hastanede tedavi gören Armita Gerevend (İran International)

İran’da bu ayın başlarında, Tahran metrosunda Ahlak Polisi olan kadın memurlarının şiddetli fiziksel saldırısı sonucu komaya giren Armita Gerevand’ın ‘beyin ölümünün’ gerçekleştiği açıklandı.

Şarku’l Avsat’ın İran’daki ılımlı harekete yakın Jomhouri-e Eslami gazetesinden aktardığı haberde, sağlık personelinin tüm çabalarına rağmen, genç kızın beyin ölümünün kesin olduğuna dair işaretler olduğu bilgisi yer aldı.

İranlı yetkililer, 16 yaşındaki Gerevand’ın, 1 Ekim’de Tahran metrosunda başörtüsü kurallarının uygulanmasından sorumlu polis memurlarıyla yaşanan sürtüşme sonrasında komaya girdiğine dair haberleri yalanlıyor.

Gerevand’ın ölümü teyit edilirse, geçen yıl İranlı Kürt Mahsa Amini’nin (22) ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından ölmesinin yol açtığı ülke çapındaki protestoları yeniden canlandırabilir.

Reuters’ta 4 Ekim’de yer alan ve iki aktiviste dayandırılan bir haberde, Gerevand’ın başörtüsü yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle Tahran metrosunda ahlak polisi tarafından darp edilmesinin ardından komaya girdiğini bildirdi.

Hengaw İnsan Hakları Örgütü, 5 Ekim’de genç kızın annesinin gözaltına alındığını duyurdu, ancak İranlı yetkililer bunu reddetti.

İran resmi haber ajansı IRNA’da yer alan haberde, ‘bazı düşmanların genç kızın komada olduğuna dair söylentiler yaydığı’ öne sürüldü.

IRNA’nın yayınladığı net olmayan televizyon görüntülerinde, başörtüsü olmayan genç kızın iki arkadaşıyla metroya bindiği, içeride darp edilen Gerevend’in şuurunu kaybetmiş bir şekilde arkadaşları tarafından dışarı çıkarılıp yere yatırıldığı görüldü.

scdef
Tahran’da genç kızın baygın şekilde metrodan çıkarıldığı anlar (Sosyal medya)

ABD’nin İran Özel Temsilcisi Abram Paley olayın ardından sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Washington’un genç kızın durumuyla ilgili haberleri yakından takip ettiğini bildirdi.

Paley açıklamasında, “İran’ın sözde ahlak polisinin 16 yaşındaki Armita Gerevend’e saldırdığına dair haberler bizi şok etti ve endişelendirdi” ifadelerini kullandı.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise, sırf metroda başörtüsü takmadığı için İran’da bir kez daha genç bir kızın ölümün eşiğinde olmasını eleştirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani de, ABD, İngiltere ve Almanya’nın geçen hafta konuyla ilgili açıklamasına yanıt vererek, eleştirdi.



Trump “Gece Yarısı Çekici Operasyonu’ndan sonra müzakere penceresini açtı

ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)
ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)
TT

Trump “Gece Yarısı Çekici Operasyonu’ndan sonra müzakere penceresini açtı

ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)
ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)

ABD dün sabaha karşı ‘Gece Yarısı Çekici’ adını verdiği operasyonla İran'daki önemli nükleer tesisleri hedef alan hava saldırıları düzenledi. Hedefinde İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki uranyum zenginleştirme tesislerinin olduğu saldırılar, İran-İsrail savaşının onuncu gününde gerçekleşti.

Saldırıları ‘çarpıcı bir askeri başarı’ olarak tanımlayan ABD Başkanı Donald Trump, diğer yandan müzakereler için pencereyi açık bıraktı. Trump, İran'ın barış çağrısına yanıt vermesi halinde tansiyonun düşürülmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

İran'ın geleceğinin ‘ya barış ya da trajedi’ olacağını söyleyen Trump, Tahran'ın barış çağrısına yanıt vermemesi halinde başka tesisleri hedef alma tehdidinde bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Trump'ın İran'ın nükleer programını ‘yok etme sözünü tuttuğunu’ söyledi.

Bu arada Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdülaziz dün Körfez Arap Devletleri İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin liderlerinden Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el-Halife, Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Katar Şeyhi Temim bin Hamad Al Sani ve Kuveyt Şeyhi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri yaptı. Veliaht Prens ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan tarafından da telefonla arandı. Bölgedeki son gelişmelerin ele alındığı görüşmelerde mevcut hassas koşullarda KİK ülkelerinin dayanışması ve itidalli davranma, gerilimi tırmandırmaktan kaçınma ve tüm anlaşmazlıkları diplomatik yollarla çözme yönündeki gerekli çabalar vurgulandı.

Öte yandan ABD Genelkurmay Başkanı General Dean Cain, yedisi B-2 model hayalet bombardıman uçağı olmak üzere 125'ten fazla uçağın Missouri'den havalandığını, İran’ın Natanz ve Fordo nükleer tesislerine 12'den fazla 30 bin tonluk delici bomba attığını ve ABD denizaltılarından İsfahan'daki hedeflere 30 kadar Tomahawk seyir füzesi ateşlendiğini açıkladı. Operasyonun yaklaşık 20 dakika sürdüğünü söyleyen General Cain, İran savunmasını yanıltmak için bir aldatma planı kullanıldığını, yem olarak kullanılan bombardıman uçaklarının Pasifik Okyanusu üzerinden batıya yönelirken, ana güçlerin neredeyse tamamen sessiz bir şekilde doğuya doğru ilerlediğini aktardı.

Diğer taraftan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD’nin ülkesine yönelik saldırılarını kınayarak Washington'ı ‘İsrail'in başlattığı saldırının arkasında olmakla’ suçladı ve ‘saldırganlığın ana itici gücü’ olarak tanımladı. İran Devrim Muhafızları ordusu (DMO) ise ‘hesapların ötesinde’ bir karşılık verileceği uyarısında bulunurken, İran parlamentosu Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit etti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Araçi, tüm kırmızı çizgilerin aşıldığını söyleyerek ülkesinin her türlü yolla karşılık vereceğini vurguladı.

Arakçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İran'ın diplomasiye dönmesi için yapılan çağrılar artık anlamsız. Diplomasi kapısı sonsuza kadar kapanmıştır.”

Bir diğer gelişmede Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, bugün UEFA’nın Viyana'daki merkezinde acil bir toplantı yapılması çağrısında bulundu.

Öte yandan İngiltere, Fransa ve Almanya liderleri İran'ı daha fazla istikrarsızlaştırıcı adım atmaktan kaçınmaya çağırdı.  Üç ülkenin liderleri tarafından yapılan ortak açıklamada "İran nükleer silaha sahip olmamalı ya da bölgesel güvenliğe tehdit oluşturmamalı" denildi.