BM Raportörü Mofokeng: İsrail Gazze'deki sağlık sistemine karşı acımasız bir savaş ilan etti

BM raportörü Mofokeng, 7 Ekim sonrası Gazze Şeridi'ndeki sağlık merkezlerine yapılan en az 364 saldırıda 553 kişinin öldüğünü, 729 kişinin de yaralandığını belirtti, İsrail'in Gazze'deki sağlık sistemine karşı acımasız bir savaş ilan ettiğini bildirdi

(AA)
(AA)
TT

BM Raportörü Mofokeng: İsrail Gazze'deki sağlık sistemine karşı acımasız bir savaş ilan etti

(AA)
(AA)

BM'nin sağlık hakları konularındaki raportörü Tlaleng Mofokeng, İsrail'in yoğun saldırıları ve ablukası altındaki Gazze'deki sağlık durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"İsrail Gazze'deki sağlık sistemine karşı acımasız bir savaş ilan etti." ifadesini kullanan Mofokeng, aralarında çocukların da tedavi gördüğü hastanelerin son dönemde hava saldırısına uğradığını belirtti.

Mofokeng, İsrail güçlerinin bu hafta Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nin çevresini birkaç kez vurduğunu hatırlatarak, "Tıp mesleği saldırı altında. Çalışan bir doktor olarak Gazzeli meslektaşlarımın nelere katlandığını idrak edemiyorum. Meslektaşları ve sevdikleri saldırı altındayken onlar çalışıyor. Birçoğu hastalarını tedavi ederken öldürüldü." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık merkezlerine 7 Ekim sonrası en az 364 saldırı yapıldı

7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ndeki sağlık merkezlerine yönelik en az 364 saldırının gerçekleştiğini vurgulayan Mofokeng, bunlar neticesinde 553 kişinin öldüğünü ve 729 kişinin de yaralandığını belirtti.

(AA)

Mofokeng, "Gazze Şeridi'ndeki sağlık altyapısı tamamen yok edildi." ifadesini kullandı.

İsrail tarafından 23 Kasım'da tutuklanan Şifa Hastanesi Genel Müdürü Ebu Silmiyye başta olmak üzere sağlık çalışanlarının gözaltına alındığını hatırlatan Mofokeng, Silmiyye'nin nerede olduğunun bilinmediğinin altını çizdi.

Mofokeng, "Sağlık hakları konusunda hayatımızın en karanlık dönemindeyiz." açıklamasında bulundu.

BM özel raportörleri

BM özel raportörleri, İnsan Hakları Konseyinin özel mekanizmaları olarak tanınan sürecin bir parçası olarak biliniyor.

BM İnsan Hakları sistemindeki "bağımsız" özel mekanizmalar, Konseyin belirli bir ülkenin durumunu veya dünyanın herhangi bir yerindeki tematik sorunları ele alan bağımsız bilgi toplama ve izleme mekanizmaları olarak öne çıkıyor.

Kurumun bünyesinde bulunmayan özel mekanizmaların uzmanları, gönüllülük esasına göre ve bağımsız olarak çalışmalarını yürütüyor.



Harry ve Meghan, hasta babalarıyla barışacak mı?

Prens Harry'nin üst üste 7. yılda da Noel'i kraliyet ailesinin geri kalanıyla Sandringham'da geçirmeyeceği bildiriliyor (Arşiv/AP)
Prens Harry'nin üst üste 7. yılda da Noel'i kraliyet ailesinin geri kalanıyla Sandringham'da geçirmeyeceği bildiriliyor (Arşiv/AP)
TT

Harry ve Meghan, hasta babalarıyla barışacak mı?

Prens Harry'nin üst üste 7. yılda da Noel'i kraliyet ailesinin geri kalanıyla Sandringham'da geçirmeyeceği bildiriliyor (Arşiv/AP)
Prens Harry'nin üst üste 7. yılda da Noel'i kraliyet ailesinin geri kalanıyla Sandringham'da geçirmeyeceği bildiriliyor (Arşiv/AP)

Son zamanlarda ilişkilerinin iyileşebileceğine dair işaretlere rağmen, Sussex Dükü ve Düşesi'nin hasta babalarıyla barışması pek olası görünmüyor.

Meghan Markle, Filipinler'de hastanede yatan babası Thomas Markle'a bu hafta mektup gönderirken, Prens Harry de eylülde iki yıl sonra ilk kez babası Kral Charles'la görüşmüştü.

Ancak haberlere göre her iki temas da daha geniş kapsamlı bir barışmanın habercisi sayılmıyor.

The Times'ın haberine göre Dük, üst üste 7. yılda da Noel'i kraliyet ailesinin geri kalanıyla Sandringham'da geçirmeyecek.

Harry'nin kanserle mücadele eden babasıyla üç ay önce görüştükten sonra onu telefonla aramadığı öne sürülüyor. Bu iddia, Harry'nin yardımcılarının bu görüşmenin ayrıntılarını ilişkiyi "sabote etmek" amacıyla sızdırdığı yönündeki asılsız suçlamanın ardından geldi. Bir kaynak, The Times'a ilişkinin doğru yönde ilerlediğini ve ikilinin görüştüğünü söylerken, bir başkası ise bunun gülünç olduğunu belirtti.

Bu gelişme, hükümdarın cuma günü yayımlanan mesajda kanserle ilgili "bunaltıcı" kişisel yolculuğundan bahsetmesinin ardından geldi. Britanya Kralı Charles, tedavisinin yeni yılda "kişisel bir nimet" diye nitelendirdiği bir şekilde hafifletileceğini duyurdu.

Öte yandan Prens William'ın bir kavgada yumruk atarak onu yere serdiği de dahil kraliyet ailesi hakkında bir dizi ağır suçlamayı detaylandıran tartışmalı anı kitabı Yedek'ten sonra, Dük hâlâ Galler ailesiyle iletişim kurmuyor.

Düşesin babasıyla olan ilişkisine gelince bir kaynak, gazeteye 81 yaşındaki Baba Markle'ın yakın zamanda geçirdiği hayati tehlike arz eden kan pıhtısının aile birleşmesine yol açıp açmayacağının "henüz söylenemeyeceğini" ancak gerçekte bunun pek olası olmadığını söyledi.

FRTY
Thomas Markle yakın zamanda hayati tehlike arz eden bir kan pıhtısı geçirdi (Good Morning Britain)

Cebu adasında sol bacağının ampute edildiği hayat kurtaran bir ameliyatın ardından 81 yaşındaki Markle, Daily Mail'in ABD'li editörünü röportaj için yatağının yanına davet etti.

Yayın, Meghan'ın 2021'de gizlilik davasında yendiği aynı gazete grubunun bir parçası; Harry ise Birleşik Krallık mahkemelerinde telefon hackleme iddiasıyla aynı grupla davalı. Baba Markle, Mail on Sunday'e şunları söyledi:

Elbette onunla konuşmak istiyorum ancak koşulların doğru olup olmadığından emin değilim.

Haberlere göre Meghan, telefon görüşmelerinin magazin basınına sızmasından korkarak babasına bir mektup yazdı. Ancak bir kaynak, Meghan'ın artık babasının numarasını bile bilmediğini ve bu notun arkasının geleceğine dair pek bir umut olmadığını söyledi.

Independent Türkçe


Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.