Suriyelilerin mağazalarını boykot çağrıları Mısır’ı ikiye böldü

Suriye restoranları ve mağazaları Kahire şehir merkezinde genişlemeye tanık oldu (Şarku'l Avsat)
Suriye restoranları ve mağazaları Kahire şehir merkezinde genişlemeye tanık oldu (Şarku'l Avsat)
TT

Suriyelilerin mağazalarını boykot çağrıları Mısır’ı ikiye böldü

Suriye restoranları ve mağazaları Kahire şehir merkezinde genişlemeye tanık oldu (Şarku'l Avsat)
Suriye restoranları ve mağazaları Kahire şehir merkezinde genişlemeye tanık oldu (Şarku'l Avsat)

Sağlıksız yiyecekleri olduğu iddiasıyla Suriyelilerin restoranlarının kapatılmasına ilişkin eski video kliplerin yeniden Mısır’daki sosyal medya platformlarında, özellikle de birçoğu isimsiz hesaplardan olmak üzere sosyal medyada X’te “Suriyelilerin mağazalarının boykot” edilmesi çağrılarının hızlıca yayılması, toplumda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep oldu.

“Suriyelilerin mağazalarını boykot” ve “Mısırlıdan dışında kimseden bir şey almayacağım” etiketi cuma ve cumartesi günü Mısır'daki “X” platformunda zirveye çıktı. Platformda bazıları kullanıcılar arasında tartışmalara da yol açan binlerce tweet, fotoğraf ve video klipler paylaşıldı.

Seferberlik ve İstatistik Kurumu Başkanı Tümgeneral Hayrat Berekat’ın geçen yılın başlarında yaptığı açıklamalara göre Mısır'da 1,5 milyondan fazla Suriyeli var. Mısır'ın resmi istatistiklerine göre Mısır'daki mülteci sayısının çoğunluğu Sudanlılar, Suriyeliler ve Yemenliler olmak üzere yaklaşık 9 milyon olduğu tahmin ediliyor.

8ıl
Kahire çok sayıda Suriyeli topluluğa ev sahipliği yapıyor (Şarku'l Avsat)

Suriye ürünlerini boykot çağrısı yapanlar, Suriyelilerin mağazalarında sadece Suriyelilerin çalışmasını, Mısırlıların bu mağazalarda çalışmamasını isterlerken, boykot çağrılarına karşı çıkanlar ise Suriyelilerin ve Mısırlıların mağazaları arasında herhangi bir ayrım yapılmamasını talep etti.

Sherine Hilal isimli hesap sahibi, "X" hesabı üzerinden boykot çağrılarının "uzun zaman önce yapılan hatalara tepki olduğunu" yazdı ve yorumuna, boykot edilmesi istenen mağazalardan birinin aylar önce Mısır malları yerine Suriye mallarının satın alınmasını istediği reklamını ekledi. Sherine, Mısır piyasasına ve ürünlerine destek çağrısında bulunduğu ve yalnızca Mısır ürünlerinin satın alınmasını talep ettiği bir video klip paylaştı.

Usame Abdullah, Suriye restoranlarında en popüler yemek haline gelen Suriye döneri sandviçleri yerine Mısır döneri sandviçlerinin satın alınması ve desteklenmesi çağrısında bulunarak Mısır döneri sandviçlerinin bir fotoğrafını yayınladı.

Ahmed Alaa, şunları yazdı: "Biz Arapların birbirimize karşı ayrımcılık ve ırkçılık konusunda eksiğimiz mi var? Batı'nın ırkçılığı bize yetmiyor mu?"

Hüseyin Hamza çağrıları eleştirirken, destekçilerin eylemlerini kışkırtıcı olmakla suçladı.

fbgrrgb
Suriye restoranları Mısırlı müşterilerden kayda değer bir talep görüyor (Şarku'l Avsat)

Mısırlı internet medyası uzmanı Halit el-Baramavi, Şarku'l Avsat'a bu tür çağrıların yeni olmadığını, zaman zaman yapıldığını, bunun temel nedeninin, etkileşimi sağlamak için aylar yıllar önceki eski kliplerin ortaya çıkarıldığını söyledi.

Mısırlı uzman, bu kampanyaların sosyal medya aracılığıyla ortaya çıkmasını, Mısır'da iç istikrar arzusu olmayan partilerin yanı sıra, Mısır'daki Suriyelilerin ekonomik faaliyetlerini etkilemeye çalışan bazı partilerin kendi menfaatleri için siyasi nedenlerinin varlığına bağlıyor.

Siyaset sosyolojisi profesörü Dr. Sait Sadık ise Şarku'l-Avsat'a bu tür kampanyaların genellikle arkasında kimin durduğunu bilmediğini ve amaçlarının Suriyelilerin ticarette elde ettiği başarılara zarar vermek olabileceğini ya da bazılarının mevcut siyasi krizlerden bazılarını sorumlu tutma isteği olduğunu, bu çağrıların Mısır halkının her zaman misafir ağırlayan yapısı ve önemli bir kısmı Mısır'da üretilen Arap ürünlerini boykot etme çağrılarının mantıksızlığı gibi çeşitli nedenlerden dolayı genellikle sahada hiçbir etkisinin olmadığını söyledi.



Suriye Demokratik Konseyi, Ankara'nın seferberliği karşısında Washington ve Paris'in arabuluculuğuna güveniyor

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)
TT

Suriye Demokratik Konseyi, Ankara'nın seferberliği karşısında Washington ve Paris'in arabuluculuğuna güveniyor

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi (SDK), Suriye'nin kuzeyindeki çatışmaların ve  Türkiye'nin politikasına karşı Ankara ile diyaloğa hazır olduğunu ve SDG'nin Suriye ordusuna entegre edileceğini açıkladı.

SDK Danışma Ofisi Başkanı Riyad Derar Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ABD elçisi Scott Bowles ve Fransız mevkidaşı Fabrice Duplechin'in Türkiye ile savaşı yatıştırmak için çalıştıklarını söyledi. Derar, “İstikrara ulaşmayı gerçekten istediğimiz için Türkiye ve desteklediği gruplar, Kürtler ve SDG ile savaşmakla tehdit ediyor. Özgürlük Şafağı Operasyonu’na katılan gruplar Şam operasyonuna katılmadı ve sadece Halep kırsalındaki Tel Rıfat'ı ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Halep'in Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerine girdi” ifadelerini kullandı.

Kuzeydeki Halep vilayetinin doğu kırsalındaki Ayn el-Arap (Kobani) şehrine atıfta bulunan Derar, “Türkiye ile barışa giden en iyi yol, tehdit altındaki bölgelerin silahsızlandırılması ve doğrudan siyasi diyaloglara girilmesidir” dedi.

yjukı
Münbiç'te Türkiye destekli gruplarla yaşanan çatışmalarda öldürülen beş militanın cenaze töreni sırasında SDG üyeleri (AFP)

Türkiye uzun zamandır Özgürlük Şafağı Operasyonu’na katılan grupların Halep vilayetinin yaklaşık 160 kilometre doğusunda yer alan Ayn el-Arap kentinin kontrolünü ele geçirmesi tehdidinde bulunuyordu. Suriye-Türkiye sınırına komşu olan bu kent, 2 Temmuz 2014'te DEAŞ'ın ele geçirmek amacıyla düzenlediği geniş çaplı saldırının ardından uluslararası dikkatleri üzerine çekti. YPG’nin DEAŞ'la mücadele için burada savaştı. Daha sonra burası, savaşçıları desteklemek için ilk saldırılarını gerçekleştiren ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonla iş birliğinin başlangıç noktası oldu. Radikal örgüt yaklaşık 6 ay süren şiddetli çatışmaların ardından yenilgiye uğratıldı.

Savaşı yatıştırmak

Derar, ABD'li ve Fransız arabulucuların ‘savaşı yatıştırmak için çalıştıklarını, çünkü önce istikrara ulaşmak ve ardından Şam'a giderek Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ile Suriye'yi birlikte yönetmek için bir tür mutabakata varmak istediklerini’ söyledi. Derar, Türkiye'nin ‘kuzey bölgelerindeki varlığı ve demografik değişim yoluyla Suriye pastasını paylaşmak istediğini, böylece katılımı kontrol edebileceğini ve Suriye'ye müdahale oyununu bir kez daha yürütebileceğini’ belirtti.

Suriyeli Kürtler on yıllar süren marjinalleşmenin ardından, özellikle 2012 sonunda Suriye rejim güçlerinin bölgelerinden çekilmesinden sonra, Suriye'nin kuzeyindeki etkilerini giderek arttırdılar ve özyönetim, askeri ve güvenlik güçleri kurmayı başardılar. Ancak Türkiye yanlısı grupların Tel Rıfat kasabasını, Şehba bölgesindeki köyleri ve Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç şehrini ele geçirmesi ve Kobani şehrine doğru ilerlemesiyle birlikte YPGi 8 Aralık'ta Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nun başlamasından bu yana önemli kasabaları kaybetti.

‘Uluslararası toplumun yokluğu’

Suriye'deki bu hızlı değişimden faydalanan tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Derar, “Ankara iyi komşuluk ilişkilerine yöneldiğinde rahatça girebilir. Ancak şimdi Suriyeli grupları kışkırtma yöntemiyle, gerekli olmayan bir şey yapıyor ve uluslararası toplumun Suriye'de olup bitenlere kayıtsız kalmasından faydalanıyor” şeklinde konuştu.

vfbg
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye-Suriye sınırındaki askeri birliklerden askerlerle birlikte. (Millî Savunma Bakanlığı)

Derar, ABD'nin Türkiye'nin Kürtlerin yoğunlukta olduğu ana omurgasını YPG’nin oluşturuğu Suriye Demokratik Güçleri’ne  yönelik politikasından memnun olmadığını düşünüyor. “ABD'den bu eylemin skandal ve kabul edilemez olduğuna dair özel sinyaller geliyor. Buna izin verilemez. Ancak Trump'ın Türkiye'yi övmesi, Erdoğan'ı akıllı ve anlayışlı olarak nitelemesi üzerine Erdoğan bu cesaretlendirme fırsatından yararlandı” ifadelerini kullanan Derar, SDK’nin Şam'daki yeni hükümetle iletişim kurmak üzere bir heyet oluşturduğunu açıkladı.

Derar, “Müzakereler, Suriye topraklarının birleştirilmesi, tüm Suriyelilerin geçiş aşamasına ilerlemesi ve sonraki hükümete katılımı yoluyla sonuca ulaşabiliriz” diye konuştu. Heyetin Suriye'nin başkentine gidişinin gecikmesini şu anda bölgede yaşanan savaşa ve Türkiye'nin artan tehditlerine bağlayan Derar, “Bu tehditler sona erdiğinde heyet Şam'a gitmeye hazır olacaktır” dedi.

Özerk Yönetim'in bir sonraki Suriye hükümetine ve geçiş dönemi faaliyetlerine katılmaya hazır olduğunu vurgulayan Derar sözlerini şöyle noktaladı: “SDG çözümden sonra Suriye ordusunun bir parçası olacak ve ulusal ordu kurulduğunda biz de onun bir parçası olacağız.”