Blinken, Afrika ziyaretini ‘ABD ile daha ​​iyi bir ortaklık’ teklifiyle noktaladı

Atlantik’e bakan Angola Limanı aracılığıyla Zambiya ile Kongo arasındaki Lobito koridoru güçlendiriliyor.

Angola Devlet Başkanı Joao Lourenço, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı Luanda’daki sarayında kabul etti. (AFP)
Angola Devlet Başkanı Joao Lourenço, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı Luanda’daki sarayında kabul etti. (AFP)
TT

Blinken, Afrika ziyaretini ‘ABD ile daha ​​iyi bir ortaklık’ teklifiyle noktaladı

Angola Devlet Başkanı Joao Lourenço, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı Luanda’daki sarayında kabul etti. (AFP)
Angola Devlet Başkanı Joao Lourenço, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı Luanda’daki sarayında kabul etti. (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Cape Verde, Fildişi Sahili ve Nijerya’nın da aralarında yer aldığı Afrika turunu dün Angola’da sonlandırdı. ABD’li Bakan Afrika turunda, Sahel bölgesinde darbelerden, çatışmalardan ve aşırıcı gruplardan mustarip ülkeleri sömürmekle suçladığı Rus Wagner Grubu yerine ABD’nin Kıta için en iyi güvenlik ortağı olduğunu vurguladı.

Üst düzey ABD’li diplomatın Afrika turu, birçok Afrikalı liderin ABD’nin Rusya’nın işgaline karşı kendisini savunması için Ukrayna’ya sağladığı milyarlarca dolardan ve Gazze savaşında İsrail’e verdiği koşulsuz destekten duyulan rahatsızlığı dile getirdiği bir dönemde gerçekleşti. Bakan’ın Angola’nın başkenti Luanda’ya yaptığı ziyaret, Soğuk Savaş döneminde Washington’la yıllarca süren uzaklaşmanın sonrasında iki ülke arasındaki ilişkinin, komşu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki huzursuzlukla başa çıkmak üzere iş birliğini de içeren ortak bir zeminde buluşmasının ardından geldi.

Blinken, petrol ve diğer doğal kaynaklar açısından zengin bir ülke olan Angola’da sıcak bir şekilde karşılandı. Bakan Angola’da, sadece iki hafta önce Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşen Devlet Başkanı Joao Lourenço ile görüştü.

sdfvrbt
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Luanda’da Angolalı mevkidaşı Tete Antonio ile bir araya geldi. (AFP)

ABD’li Bakan ayrıca yeni bir bilim müzesini de ziyaret etti. Angola’nın Amerikan uzay iş birliği programına ve gelişmekte olan ülkelere genetiği değiştirilmiş tohumları getirmeyi amaçlayan yeni girişime katılımına övgüde bulundu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ABD’li Bakan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Manyok, darı ve sorgum gibi Afrikalıların güvendiği bazı geleneksel tohumlara baktığımızda, bunların çok besleyici olduğunu ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı hale getirilebileceğini görüyoruz. Bunlar, Afrika’da gıda konusunda kendi kendine yeterlilik aşamasına geçilmesine hatta dünyanın diğer bölgelerine gıda sağlama imkanına ulaşılmasını sağlayabilir.

Çin ile rekabet

Angola, ABD'nin bir demokrasi modeli olarak gördüğü sahili olmayan Zambiya ile kaynak zengini Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ni Atlantik Okyanusu’na bakan bir Angola Limanı’na bağlayan Lobito Koridoru aracılığıyla Kıta’daki en önemli ABD altyapı projelerinden birinin temelini oluşturuyor.

Soğuk Savaş sırasında ABD, Angola’daki UNITA isyancılarını destekledi ancak demokrasiye geçiş sürecinde bu ülkeyle dostane ilişkiler kurdu.

ABD’nin en önemli rakibi olarak gördüğü Çin, altyapı harcamaları yoluyla Afrika’daki varlığını hızla genişletti. Rusya ise askeri yönetime tabi ülkelerle güvenlik ilişkilerini güçlendirdi.

r bfrdb
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Nijerya’nın Lagos şehrinde düzenlenen teknoloji sergisinin ABD bölümünün açılışını yaptı. (AP)

Blinken, Lobito koridorunun ABD yönetiminin Afrika ülkelerini ABD’ye bağımlı hale getirmeye çalışmadığını gösterdiğine dikkat çekti. Nijerya Kanal Televizyonu’na verdiği demeçte ayrıca “Farkı yaratan şeyin bu olduğuna inanıyorum. ABD (ve belki de tek başına) bilgiye, bilgi aktarımına ve teknoloji paylaşımına yatırım yapıyor” açıklamasında bulundu.

Güvenlik desteği

Blinken, Nijerya’da yaptığı konuşmasında ülkesinin, aşırılık yanlısı gruplar tarafından kontrol edilen Sahra’nın güneyindeki Sahel bölgesinde istikrarın sağlanmasına yardımcı olma çabalarında bölgesel ortaklarını desteklemeye devam edeceğini bildirdi. Nijer konusunda, Batı ve Avrupa ülkelerinin desteğiyle ‘anayasal düzenin yeniden tesis edilmesinde ve bölgede güvenliğin sağlanmasında önemli bir ortaklığın yeniden tesis edilmesinde fark yaratılmasını’ umduğunu belirtti.

Nijer, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un temmuz ayında devrilmesine kadar, ABD’nin Sahel bölgesindeki terörle mücadele faaliyetleri açısından hayati öneme sahipti. Ancak komşuları ile Batı ve Avrupa’dan gelen yaptırımlar gölgesinde, Nijer’deki yeni askeri cunta, Avrupa ülkeleriyle askeri ilişkilerini kesti ve güvenlik ortaklığı arayışı için Rusya’ya yöneldi. Mali de dahil olmak üzere Afrika’nın bazı bölgelerinde faaliyet gösteren Wagner, Nijer’deki askeri liderlerin başvurduğu ilk yardım kaynaklarından biri oldu.

ABD’li Bakan Wagner'den destek arayan Afrika ülkeleri hakkında şunları söyledi:

Gördüğümüz şey aslında daha da kötüleşen bir sorun. (Wagner) insanları ve kaynakları sömürüyor. Güvensizlikle mücadele etmenin etkili yollarını bulmaya çalışan ortaklarımızı desteklemek için çalışmamız önemli.

Başkan Biden, ABD’nin Afrika’yı ‘tamamen desteklediğini’ vurgulasa da geçen yıl verdiği Kıta’yı ziyaret etme sözünü yerine getirmedi.

Kongo’nun istikrarı

Angola ve Kenya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Doğu Bölgesi’ndeki huzursuzluğu sona erdirme çabalarına öncülük etti. 2022’nin sonlarında Luanda’da yapılan görüşmeler, Ruanda’nın desteklemekle suçladığı Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki M23 Tutsi isyancılarının geri çekilmesi konusunda anlaşmaya varılmasıyla sonuçlandı.

ABD, Kenya ve Angola’nın arabuluculuk çabalarını desteklemek için harekete geçti. ABD İstihbarat Direktörü Avril Haines, kasım ayında Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Felix Tshisekedi ve Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından gerilimi düşürmeye yönelik adımlar üzerinde anlaştıkları açıklandı.



İran ve İsrail topyekûn savaşın eşiğinde

Dün Tel Aviv'deki bir apartmanda İran'ın balistik füzesinin yol açtığı hasarı inceleyen İsrailliler (EPA)
Dün Tel Aviv'deki bir apartmanda İran'ın balistik füzesinin yol açtığı hasarı inceleyen İsrailliler (EPA)
TT

İran ve İsrail topyekûn savaşın eşiğinde

Dün Tel Aviv'deki bir apartmanda İran'ın balistik füzesinin yol açtığı hasarı inceleyen İsrailliler (EPA)
Dün Tel Aviv'deki bir apartmanda İran'ın balistik füzesinin yol açtığı hasarı inceleyen İsrailliler (EPA)

İran ve İsrail, çatışmanın genişlemesiyle birlikte topyekûn bir savaşın eşiğine geldi. İsrail'in cuma günü ezeli düşmanı İran’a karşı düzenlediği hava saldırılarında üst düzey askeri komutanlar ve bilim adamları öldürüldü, nükleer tesisler bombalandı.

Bu gergin ortamda, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, İran'ın egemenliğine ve güvenliğine yönelik saldırıları kınadığını ve reddettiğini yineledi.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ne İran ve halkına yönelik asil duyguları için teşekkür ederken Suudi Arabistan’ın İsrail’in saldırganlığını reddetme ve kınama konusundaki tutumunu takdir etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile de telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde, gerginliği azaltmak ve tüm anlaşmazlıkları diplomatik yollarla çözmek için her türlü çabanın gösterilmesinin önemi vurgulandı.

Ancak İran ve İsrail, saldırıların devam edeceğini vurguladılar. İran devlet televizyonu, Tahran'ın İsrail'in müttefiklerine, İran füzelerini düşürmeye yardım etmeleri halinde bölgedeki askeri üslerinin de bombalanacağı uyarısında bulunduğunu bildirdi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran'ın nükleer programı konusunda ABD ile olan müzakereleri sürdürmenin ‘haklı bir gerekçesi olmadığını’ söyledi. Daha sonra Umman, bugün yapılması planlanan Tahran ile Washington arasındaki nükleer anlaşamaya ilişkin müzakerelerin yapılmayacağını duyurdu. İran'ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarından Şura Meclisi Güvenlik Komitesi üyesi İsmail Kevseri, İran'ın stratejik öneme sahip Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı ciddi olarak değerlendirdiğini belirtti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in saldırılarının İran'ın nükleer programını belki de yıllarca geriye götürdüğünü ve daha güçlü saldırılar yapılacağını açıkladı.

Netanyahu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rejimin tüm mevzilerini ve hedeflerini vuracağız. Şimdiye kadar yaşadıkları, önümüzdeki günlerde başlarına geleceklerle kıyaslanamaz bile.”

İsrail ordusunun İran'ın balistik füze üretim kapasitesini yok ettiğini belirten Netanyahu, "Tahran'a giden yolu açtık. Çok yakında İsrail uçaklarını, hava kuvvetlerimizi, pilotlarımızı Tahran semalarında göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Savunma Bakanı Yisrael Katz ise cumartesi sabahı en az 3 kişinin öldüğü ve onlarca kişinin yaralandığı İran saldırılarının ardından yaptığı açıklamada İran'ın İsrail'e füze saldırılarına devam etmesi halinde ‘Tahran'ın yanacağını’ söyledi.

Sahadaki gelişmelere gelince İran'ın Kirmanşah, Tebriz ve Zencan şehirlerinde hava savunma sistemleri devreye sokuldu. Tebriz'den gelen görüntülerde şehirden dumanların yükseldiği görülürken, Şiraz şehrinde patlama sesleri duyuldu. İsrail özellikle askeri hava üsleri, füze üsleri ve radar sistemlerine yönelik saldırılar düzenlerken İran basını Zencan şehrinde 3 DMO subayının öldüğünü aktardı. DMO'ya bağlı Tesnim ve Fars haber ajansları, Tahran'daki hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılan Mehrabad Havaalanı'na iki füzenin düştüğünü bildirdi.

Abadan'daki petrol tesislerinin hedef alındığına dair çelişkili haberler gelirken İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars, İsrail'in Güney Pars gaz sahasının 14. bölümünü insansız hava aracıyla hedef aldığını ve saldırının yangına yol açtığını aktardı.

İsrail ordusu dün, Karimabad şehrinde yeraltında bulunan ve karadan karaya füzeler ile seyir füzeleri barındıran bir tesisi bombaladığını açıkladı.