Her 4 yılda bir denk gelen 29 Şubat tarihi hakkında bilmeniz gereken dört şey

Bu tarih, bilgisayar belleğinde listelenmediği için çeşitli ülkelerde birçok teknik arıza meydana geldi

Artık yılları dahil etmesi bakımından üstünlük Julius Caesar’da (AP)
Artık yılları dahil etmesi bakımından üstünlük Julius Caesar’da (AP)
TT

Her 4 yılda bir denk gelen 29 Şubat tarihi hakkında bilmeniz gereken dört şey

Artık yılları dahil etmesi bakımından üstünlük Julius Caesar’da (AP)
Artık yılları dahil etmesi bakımından üstünlük Julius Caesar’da (AP)

Dünyanın artık her dört yılda bir şahit olduğu ve bu yıl bu Perşembe gününe denk gelen 29 Şubat tarihi hakkında bilmeniz gereken dört şey var.

Eski Mısır, takvimini mevsimlerin doğal döngüsüne daha iyi uydurmaya çalıştı. Ancak Paris Gözlemevi’ne bağlı Gök Mekaniği ve Gök Günlüğü Hesaplama Enstitüsü’nün (L’Institut de mécanique céleste et de calcul des éphémérides/IMCCE) açıklamasına göre 708 yılındaki Roma Takvimi Reformu (MÖ 45’te Jülyen takviminin devreye sokulması) ile artık yılları hesaba katması bakımından üstünlük Julius Caesar’da.  

O dönemde 366 günden oluşan yıllarda fazladan gün, 24 Şubat’ın, yani Mart takviminden önceki altıncı günün tekrarıydı.

29 Şubat’ta doğan ünlüler

IMCCE Enstitüsü’ne göre 1582’de Gregoryen takvimine geçişle birlikte artık gün, şubatın sonuna eklendi ve 29 Şubat oldu.

Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü tam olarak 365 gün 6 saat değil de 365 gün 5 saat 48 dakika ve birkaç saniye sürdüğü için, 4 rakamının katı olan tüm yıllar, artık yıllar değildir. Nitekim 100’ün katları bunun istisnasıdır. Bundan hareketle mesela 1900 ve 2100 yıllarında 29 Şubat tarihleri yoktur.

96 yaşında ölen Fransız oyuncu Michéle Morgan, 29 Şubat’ta doğduğu için ‘diğerlerinden dört kat daha yavaş’ yaşlandığını ve bu yüzden şanslı biri olduğunu söyleyerek, şaka yollu övünürdü. Onun gibi İtalyan besteci Rossini, Fransız oyuncu Gérard Darmon, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Amerikalı rap müzisyeni Ja Rule ve Kanadalı komedyen Sugar Sammy de 29 Şubat doğumlu.

Kadim gelenekler

Ulusal İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nün verilerine göre dünyada sadece birkaç milyon insan, özellikle Fransa’da da 1968 yılından bu yana 27 bin 832 kişi bu ayrıcalıklı doğum tarihine sahip.

Meksika sınırında, Teksas’ın 1988 yılından itibaren artık yılların küresel başkenti ilan edilen şehri Anthony’de, 29 Şubat’ta doğan insanlar için özel festivaller düzenleniyor.

İrlanda’da hükümet, Birleşmiş Milletler tarafından 1994 yılında ilan edilen Uluslararası Aile Yılı’nın onuncu yıldönümü münasebetiyle 2004 yılında 29 Şubat’ta doğan çocuklara 100 euroluk ikramiye ödedi.

İrlandalılar ayrıca, beşinci yüzyıla kadar uzanan eski bir geleneği de halen anıyor. Bu geleneğe göre 29 Şubat, Bekarlar Günü ya da Kadınlar İçin Ayrıcalık Günü idi. Yani bu günde kadınlar, erkeklere evlenme teklifinde bulunabilirdi. Evlenme tekliflerini reddeden kişilerin ise bazılarının hediye sunması, bazılarının da para cezası ödemesi gerekiyordu. 2010 yılında bu gelenek, Amy Adams’ın başrol oynadığı romantik komedi filmi Leap Year’a ilham kaynağı oldu ve Time dergisi bu filmi ‘Yılın En Kötü Filmi’ olarak seçti.

Bilgisayarlarda arıza

Yeni milenyum yaklaşırken tüm endişeler, 1 Ocak 2000’de bilgisayarlarda büyük bir arıza meydana gelmesi ihtimaline yoğunlaştı. Ancak nihayetinde teknik sorunlar, 29 Şubat 2000 tarihiyle alakalıydı. AFP’nin arşivine göre Bulgaristan’da polis bilgisayarları, Japon meteoroloji servisleri, ABD Sahil Güvenlik’in mesaj arşivleme sistemi ve Montreal’de belediye vergi servisi geçici olarak hizmet dışı kaldı.  

Paris’te parkmetrelere özel bilgisayar sistemi 29 Şubat 2000 tarihini listelemediği için, cihazlarda tek tek düzeltme yapılması gerekti.

Aslında 2000 senesi artık yıl olamaz. Çünkü 100’ün katı olan seneler öyle değil. Ancak 2000 (ya da 1600 veya 2400) gibi 400’ün katı ise iş değişir.



İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)

Filistinli onlarca gazeteci, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi önünde bir araya geldi. Gazeteciler, İsrail saldırılarında öldürülen meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı.

Basın mensupları, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşı haberleştirmek için ağır bir bedel ödüyor.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlangıcından bu yana 212 gazetecinin (bazıları evlerinde aileleriyle birlikte olmak üzere) öldürüldüğünü, 409'unun ise yaralandığını açıkladı. Yaralılardan bazıları kalıcı uzuv kaybı yaşadı, bazıları da felç geçirdi. Resmi kaynaklara göre İsrail güçleri 48 gazeteciyi de tutukladı.

Görsel kaldırıldı. Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için toplandı. (WAFA)

Doğrudan hedef alınma

Şarku’l Avsat’ın Birleşmiş Milletler’in (BM) haber sitesi UN News'ten aktardığına göre Sami Şehade, Nisan 2024'te Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta geçirdiği ağır bir yaralanmanın ardından bacağını kaybetti. Ancak o fotoğraf makinesini aldı ve Gazze Şeridi'ndeki trajik olayları belgelemek için sahaya döndü.

Engelinin kendisini çalışmaktan alıkoymasına izin vermeyen Şehade, “Tüm bu engellerle karşılaşsam bile foto muhabirliğini bırakmam mümkün değil” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü her yıl 3 Mayıs'ta kutlanıyor ve medyanın hesap verebilirlik, adalet, eşitlik ve insan haklarını vurgulamadaki rolüne odaklanıyor.

Koltuk değneklerine yaslanan Şehade, mavi renkli basın yeleğini giyerek kamerasının arkasında durmuş, meslektaşlarıyla birlikte yıkıntıların arasında çalışıyordu.

Şehade, “Yaşanan tüm suçlara tanık oldum ve sonra bana karşı işlenen bir suça tanık olduğum an geldi... Ben bir saha gazetecisiydim, açık bir alanda kamera taşıyordum, beni gazeteci olarak tanımlayan bir kask ve yelek giyiyordum. Ama yine de doğrudan hedef alındım” ifadelerini kullandı.

Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Şehade durumunu şöyle açıkladı: “Daha önce kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu ama şimdi var. Bu yeni gerçekliğin üstesinden gelme kararlılığına sahibim. İşte biz Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler bu halde bile çalışmalıyız.”

Görsel kaldırıldı.Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarının birinde bacağını kaybeden Filistinli gazeteci Sami Şehade (UN News)

Sokaklarda çalışmak

Gazze Şeridi'nde yıkılmış bir binanın enkazı arasında bir meslektaşıyla birlikte çekim yapan gazeteci Muhammed Ebu Namus, “Dünya Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlarken, Filistinli gazeteciler savaşta yıkılan işyerlerini hatırlıyor” dedi.

Ebu Namus sözlerini şöyle sürdürdü: “İşimizi yapmak için ihtiyacımız olan asgari şey elektrik ve internet, ancak birçok yerde yok. Bu yüzden internet sağlayan dükkanlara başvuruyoruz. Sokaklar artık bizim ofislerimiz.”

İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgali sırasında Filistinli gazetecilerin hedef alındığına inandığını ifade eden Ebu Namus, medya çalışanlarının ‘ister Filistin'de ister dünyanın başka bir yerinde çalışsınlar’ korunması gerektiğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Namus ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı takip eden meslektaşı (UN News)

Kaldırımlarda kan var

Filistinli Gazeteciler Sendikası'nın çağrısıyla Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle düzenlenen mitinge, çeşitli yerel ve uluslararası kuruluşlardan gazeteciler ve medya profesyonellerinin yanı sıra aktivistler ve insan hakları savunucularından oluşan kalabalık bir grup katıldı.

WAFA'ya göre kalabalık, gazeteciler için uluslararası koruma ve Gazze Şeridi'nde medya çalışanlarına karşı işlenen suçlara sessiz kalma ve suç ortaklığı politikasına son verilmesini talep etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Tahsin el-Astal, “Dünyanın yok etmek istediği Filistin'in sesini ve gerçeği savunmak için mesleki araçlarını taşırken şehit edilen meslektaşlarımızın kanı halen kaldırımlarda ve yıkılan evlerdeyken bugünü anıyoruz. İşgalci İsrail’i bu suçlardan tamamen sorumlu tutuyor ve uluslararası kurumları katillerin hesap vermesi için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Ayrıca uluslararası medyayı da yanımızda durmaya ve katliam karşısında sessiz kalmamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

El-Astal, hiçbir güvenlik garantisinin olmaması, basın kuruluşlarının tahrip edilmesi ve medya çalışanlarının en temel çalışma araçlarından mahrum bırakılması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki medya durumunun dünyadaki en tehlikeli durumlardan biri haline geldiğini belirtti.