Kuveyt: Daha genç bir parlamento ve seçim deneyimine bağlılık

Kuveyt’te seçmenlerin yüzde 62'si Ulusal Parlamento Seçimleri’ne katılım sağladı.

2024 Ulusal Parlamento Seçimleri’nde oyunu kullanan bir Kuveytli (KUNA)
2024 Ulusal Parlamento Seçimleri’nde oyunu kullanan bir Kuveytli (KUNA)
TT

Kuveyt: Daha genç bir parlamento ve seçim deneyimine bağlılık

2024 Ulusal Parlamento Seçimleri’nde oyunu kullanan bir Kuveytli (KUNA)
2024 Ulusal Parlamento Seçimleri’nde oyunu kullanan bir Kuveytli (KUNA)

Kuveyt’te 2024 Ulusal Parlamento Seçimleri perdesi dün sabah açıklanan sonuçların ardından genç bir nefes ve yüzde 22'lik bir değişimle kapandı. Kadınlar tek sandalyelerini korurken, İhvan iki sandalye kaybetti ve Selefi hareket altı sandalye kazandı. Muhalefet pozisyonunu korurken, yeni parlamentoda aşiretlerin, Şiilerin ve gençlerin varlığı güçlendi.

Eski parlamenterlerin geri dönmesi ve bağımsız ya da ulusal muhalefet eğilimlerine meyilli 11 yeni parlamenterin parlamentoya girmesiyle gençler 2024 parlamentosunun genel görüntüsü haline geldi. Gözlemciler, yüzde 62'yi aşan geniş halk katılımının, seçim deneyiminin akıbetine ilişkin kaygıları ve buna bağlılığı teyit etme arzusunu vurguladığını belirtti.

Başbakan Şeyh Muhammed Sabah es-Salim hükümetinin yeni bir hükümetin kurulmasına hazırlık olarak Kuveyt Emiri'ne istifasını sunması bekleniyor. Şarku’l Avsat'a konuşan Kuveytli siyasi analist Ayed Muna şunları söyledi: “Yeni parlamentonun gençlerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu durum, hükümetle çatışma anlamında siyasi hesap verebilirliği sağlama eğilimini güçlendiriyor. Ancak önümüzdeki dönemde, özellikle çözülme ve kaldırılma deneyimlerinden sonra sakinleşmeye yöneleceğini de göz ardı etmiyorum. Dolayısıyla bir daha sandıklara dönmek isteyen yok. Zira kaybetme olasılığı, kazanma olasılığından daha yüksek.”

Kuveytli siyasi analist Nasır el-Abdali, bir sonraki aşamanın öncelikleriyle ilgili olarak Şarku’l Avsat'a yaptığı değerlendirede,‘özellikle orta sınıfın erozyona uğramasına yol açan mevcut enflasyon atmosferi ortamında’ vatandaşların yaşamlarının iyileştirilmesi konusuna değindi. El-Abdali ikinci önceliğin ekonomik reformun yanı sıra siyasi reform yönünde olacağına inandığını belirtti.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP