İran, Fransa ve ABD’nin çekildiği Sahel bölgesindeki uranyuma göz mü dikti?

Paris'ten sonra Washington da Sahel bölgesinden çekilmeye hazırlanıyor

Nijer’in Agadez şehrindeki bir tören sırasında Nijer ve ABD bayraklarını göndere çeken askerler, Nisan 2018 (Alami)
Nijer’in Agadez şehrindeki bir tören sırasında Nijer ve ABD bayraklarını göndere çeken askerler, Nisan 2018 (Alami)
TT

İran, Fransa ve ABD’nin çekildiği Sahel bölgesindeki uranyuma göz mü dikti?

Nijer’in Agadez şehrindeki bir tören sırasında Nijer ve ABD bayraklarını göndere çeken askerler, Nisan 2018 (Alami)
Nijer’in Agadez şehrindeki bir tören sırasında Nijer ve ABD bayraklarını göndere çeken askerler, Nisan 2018 (Alami)

Muhammed eş-Şarki

ABD ile Nijer arasındaki ilişkiler, başkent Niamey'deki Vatanı Koruma Ulusal Konseyi’nin (CNSP) 2012 yılında Washington ile imzalanan güvenlik anlaşmasını askıya alma kararı sonrası ramazan ayında aniden kötüleşti. CNSP, ülkedeki yaklaşık bin 100 ABD deniz piyadesinin Nijer’i kalıcı olarak terk etmesi ve Batı Afrika ve Sahel bölgesinde faaliyet gösteren El Kaide, DEAŞ ve Cemaat Nusret el-İslam vel’Müslimin (CNIM) gibi örgütlere bağlı silahlı terörist grupların faaliyetlerini izlemek amacıyla ülkenin kuzeyinde, inşası yaklaşık 110 milyon dolara mal olan, en ileri teknolojilerle ve MQ-9 Reaper Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) sistemleriyle donatılan askeri üssün kapatılması çağrısında bulundu.

Nijer’de iktidarı elinde bulunduran askeri cunta CNSP, bu ani kararın nedenlerini tam olarak açıklamazken CNSP Sözcüsü Albay Amadou Abdramane tarafından devlet televizyonunda okunan bildiride, ordu komutanlarının Washington’ı ‘diplomasi ve güvenlik alanlarında yabancı ortaklarını seçme hakkını ellerinden almakla suçladıkları’ belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Afrika İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Molly Phee ve ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Michael Langley liderliğindeki diplomatlardan ve askerlerden oluşan bir heyet, mart ayı ortalarında Niamey'i ziyaret ederek CNSP yetkilileriyle bir araya geldi. Nijer Başbakanı ve Ekonomi ve Finans Bakanı Ali Mahamane Lamine Zeine ile görüşebilen heyet, ancak askeri cunta lideri General Abdurrahman Ticani ile görüşemedi. Bu da iki taraf arasındaki müzakerelerde derin anlaşmazlıklar olduğunun bir işareti olarak görüldü. Nijerli askeri kaynaklar, ABD’lilerin askeri cunta rejimini Rusya ve İran ile askeri üsler ve uranyum tedariki gibi alanlarda gizlice anlaşmalar yapmakla suçladıklarını söylediler. ABD’nin buna şiddetle karşı çıktığının ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki çıkarlarına karşı tehdit olarak gördüğünün altını çizen kaynaklar, ABD’nin yaptırımları atlatmalarına izin vermemekte kararlı olduğunu vurguladılar.

İran ile anlaşma yapıldığı iddiası yalanlandı

İran’la Nijer uranyumunun tedarikine ilişkin gizli anlaşma yapıldığı iddialarını reddeden CNSP Sözcüsü Albay Abdramane, iddiayı ‘yalan’ olarak nitelendirerek ABD’lileri ‘başkalarıyla ilişkilerinde kibirli ve küçümseyici davranmakla’ suçladı. Batı ülkelerinin istihbarat birimleri, ‘Nijer'deki askeri cunta ile İranlı yetkililer arasındaki temaslar hakkında bilgi sahibi olduklarını’ daha açıklamışlardı. Washington ile Nijer'deki yeni askeri cunta arasındaki çatlak son zamanlarda daha da derinleşti.

Afrika uzmanı olan eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Aneliese Bernard, “Nijer ve Sahel bölgesinde yaşananlar, ABD’nin Ortadoğu’da ve dünyanın diğer bölgelerinde kötüleşen ilişkilerimizden ayrı düşünülemez. Bu aynı zamanda Batı Afrika ülkelerini de etkileyen bir durum” yorumunda bulundu.

Nijer’deki askeri kaynaklar: ABD’liler yeni cunta rejimini Rusya ve İran ile askeri üsler ve uranyum tedariki gibi alanlarda gizlice anlaşmalar yapmakla suçluyorlar.

Yerel kaynaklara göre CNSP’nin ABD ile daha önce imzalanan askeri anlaşmanın askıya alındığını duyurmasından birkaç gün sonra Fildişi Sahili’ne giden ve kişisel ve askeri malzemeler taşıyan bir ABD tırı alıkonuldu. Sahel bölgesi ülkelerinden çıkar sağlamak isteyen Batı ülkelerine karşı olan ülkelerle ilgili bilgilerin yayınlanmasının ardından taraflar arasında ihtilaf patlak verdi. Ancak Washington, İran’ın Nijer’in uranyum rezervlerine erişimini kabul edilemeyecek bir kırmızı çizgi olarak görüyor.

Avrupa Birliği (AB) Rusya’yı, kırılgan bir bölge olan Sahel bölgesinde istikrarı bozmak için paralı asker grubu Wagner üyelerini bölgeye göndermekle suçluyor ve Rusya’nın başkenti Moskova yakınlarındaki Crocus City Hall adlı konser binasına düzenlenen ve 137 kişinin ölümüne, yaklaşık 200 kişinin yaralanmasına neden olan son terör saldırısını gerçekleştiren teröristlerle aynı aşırılık yanlısı ideolojiden beslenen terör örgütlerinin yayılmasına atıfla bu durumun Avrupa’nın güvenliğine karşı olumsuz yansımaları olacağını vurguluyor.

Uranyum kırmızı çizgidir

New York Times gazetesi, Nijer'in Washington'la olan askeri işbirliği anlaşmasını askıya alma kararının, Niamey'de ABD'nin Rusya'yla askeri iş birliği ve Tahran'la uranyum tedariki ya da Tahran’ın Nijer'deki devasa uranyum rezervine erişimine izin verme anlaşması yapmasıyla ilgili endişelerin paylaşıldığı ve uyarıların yapıldığı toplantıların ve müzakerelerin ardından aldığını yazdı. ABD’li heyete Niamey’de İran'ın Nijer'in başta uranyum olmak üzere maden rezervlerinden faydalanmasına izin verilmeyeceğinin söylendiğini aktaran gazeteye göre mart ayı ortalarında yapılan görüşmeler ‘fırtınalı’ geçerken, Washington, askeri cunta rejiminin İran ile nükleer alanda herhangi bir iş birliği yapmasının kırmızı çizgi olduğunu vurguladı.

ABD'li yetkililer, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) son raporuna göre Tahran'ın zenginleştirilmiş uranyum üretimini yüzde 60'a çıkardığını ve Niamey’deki askeri cuntanın İran'ın küresel uranyum rezervinin yaklaşık yüzde 5'ini oluşturan Nijer uranyumuna erişimine izin vermesinden duydukları endişeyi dile getirdiler.

Küresel uranyum üretimi 2023 yılında 60,3 kilotona ulaşırken bu rakamın 2024 yılında yüzde 11,7 artması, 2030 yılında ise üretimin 77 kilotona yükselmesi bekleniyor. Paris ve Niamey arasında yaşanan krizin ardından Fransız Orano şirketi, Nijer’deki uranyum madenciliği faaliyetlerini durdurdu. Fransa'daki nükleer enerji santrallerine tedarik etmek üzere uranyum madenlerini işletme hakkına sahip olan şirket, bunun bakım amaçlı bir önlem olduğunu iddia etti.

Sfsfsf
Başkent Niamey'de, ABD askerlerinin Nijer'den ayrılması çağrısında bulunan bir pankart taşıyan göstericiler, 13 Nisan 2024 (AFP)

Öte yandan Tahran, Afrika bölgesindeki ülkelerle ilişkilerini anti-sömürgeci ve anti-emperyalist söylemlere dayandırarak Batılı güçlere karşı hoşnutsuzluğu, Ortadoğu'daki savaşları ve Gazze halkının yaşadığı trajediyi istismar ediyor.

Batı ülkeleri Afrika'dan sürülüyor

Avrupa toplumlarının terör eylemlerine karşı hassasiyeti, tıpkı İran'a uranyum tedarikinin kırmızı çizgi olması gibi, ABD'nin Sahel bölgesindeki askeri varlığının sonlandırılması da stratejik bir hata haline getiriyor. Fransa basını, radikal dinci terör saldırılarının Avrupa'da yeniden başlayabileceği konusunda uyarırken bu olasılık daha önceleri trajik terör olaylarına sahne olan Fransa, bu konuda Avrupa’nın en endişeli ülkesi oldu. Avrupalı kaynaklar, Sahel bölgesinde radikal grupların hareketlerini izlemek için bölgede askeri bir üsse sahip olan ABD’nin kendisine güvenen Avrupa’ya ihanet ettiğini söylediler.

Washington, İran’ın Nijer’in uranyum rezervlerine erişimini kabul edilemeyecek bir kırmızı çizgi olarak görüyor.

ABD, Fransa’nın Mali, Nijer ve Burkina Faso'daki askeri üslerinin kapatılması ve Almanya ve Danimarka’nın bu üslerdeki askerlerinin bölgeden ayrılmasından sonra Sahel bölgesindeki askeri varlığına son verdi. Nijer'de 2023 temmuzunda gerçekleşen askeri darbeden önce Batılı güçlerin çoğu Fransız ve ABD’li olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 askeri vardı. Batılı güçler, Niamey'i güvensiz, ekonomik ve sosyal açıdan kötüleşen bölgede radikal dinci örgütler karşısında Batı’nın desteğinden vazgeçebilecek en son ülke olarak görüyorlardı.

Nefret söylemi

Washington merkezli bir araştırma enstitüsü olan Stimson Center'a göre Sahel bölgesideki son askeri darbeler ve ABD ile Avrupa'nın bölgedeki nüfuzunun azalması, İran'a Batı'ya düşman olan ve yeni bir Küresel Güney’in doğması çağrısı yapan bazı Afrika ülkeleriyle jeopolitik ortaklığını güçlendirme fırsatı sundu. Stimson Center tarafından hazırlanan rapor, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Venezuela, Nikaragua ve Küba gibi Soğuk Savaş döneminde ABD karşıtı kampta yer alan ülkelere ardından Uganda, Zimbabve, Kenya ve Cezayir’e yaptığı ziyaretler sırasında ‘vahşi emperyalist sömürgeciliğe’ karşı direnişe övgüde bulunan bazı Sahra altı ülkelerinde yaptığı konuşmalarda kullandığı söyleme dayandırıldı.

İran'ın başarısız devletleri sömürmesi

Tahran, Irak, Suriye, Husilerin olduğu Yemen ve Hizbullah’ın olduğu Lübnan örneklerinde olduğu gibi, başarısız olmuş ya da çökmüş devletleri ideolojik, doktriner ve güvenlik açısından kontrol etmek için bu yönteme sık sık başvuruyor. Tahran şu anda aynı deneyimi, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ile Mali, Nijer ve Burkina Faso'dan oluşan Sahel Devletleri İttifakı arasında ortaya çıkan yeni anlaşmazlıkların ardından bölgesel bir siyasi boşlukla bir araya gelen zorlu ekonomik ve sosyal koşullar ve güvenlik kırılganlığıyla karşı karşıya olan Sahel ülkelerinde tekrarlamak istiyor. Mali, Nijer ve Burkina Faso, 2020 yılından bu yana Fransa'dan uzaklaşmalarını sağlayan askeri darbelerden sonra Rusya ve Çin ile güçlü bağlar kurdular. Tahran, Frankofon bir bölgede bir tür jeopolitik meydan okuma olarak açıkça sahneye çıkan Moskova ve Pekin'in aksine kendisine yönelik tecridi kademeli olarak kırmak için çalışmalarını perde arkasından yürütüyor.

Uranyum İşleme
Fransız endüstri grubu AREVA’nın Nijer'deki Arlit madeni yakınlarındaki Sommer Uranyum İşleme Tesisinden bir fotoğraf, Şubat 2005 (AFP

Bunun yanında sömürgeci yöneticilerin ve güçlerin suç ortaklığıyla onlarca yıl ekonomik olarak sömürülen ve bundan dolayı öfkeli olan yoksul ve ötekileştirilmiş bir halka hitap etmek için Avrupa sömürgeciliğine karşı düşmanlık istismar ediliyor.

Kağıt üzerindeki projeler

İran ve Burkina Faso arasında geçtiğimiz ekim ayında enerji, inşaat ve üniversite eğitimi alanlarında mutabakatlar imzalandı. İran Mali'de bilimsel araştırma ve teknoloji alanlarında üniversiteler ve eğitim enstitüleri kurmayı planlıyor. Fransa merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden (IRIS) ekonomist Thierry Coville, İran'ın Mali'de bilimsel araştırma ve teknoloji alanlarında üniversiteler ve eğitim enstitüleri kurma projeleriyle ilgili değerlendirmesinde, “İranlılar onlarca mutabakat imzaladılar, ama bunların hiçbiri uygulamaya geçmeyecek. Çünkü Tahran bu projeleri, Sahel bölgesi ülkelerinde uygulamak için gerekli finansmana sahip değil ve nüfusun yapısını bilmiyor” şeklinde konuştu.

Tahran, Irak, Suriye, Husilerin olduğu Yemen ve Hizbullah’ın olduğu Lübnan örneklerinde olduğu gibi, başarısız olmuş ya da çökmüş devletleri ideolojik, doktriner ve güvenlik açısından kontrol etmek için bu yönteme sık sık başvuruyor.

Öte yandan Fransa basınına konuşan Nijer hükümetinden bir kaynak, “Türkiye ve Fas ile çok eskilere dayanan köklü ilişkilerimiz var. Türkiye, Afrika'da artan bir nüfuza ve önemli askeri yeteneklere sahip. Fas'ın ise bağımsızlığından bu yana bizimle kültürel bir bağı ve iyi ekonomik ilişkileri söz konusu” ifadelerini kullandı.



Teklif savaşını Netflix kazandı: Yeni aksiyon dizisi yolda

Joel Edgerton (sağda), 2011 yapımı Büyük Dövüş'te Tom Hardy'yle (solda) birlikte rol almıştı (Lionsgate Films)
Joel Edgerton (sağda), 2011 yapımı Büyük Dövüş'te Tom Hardy'yle (solda) birlikte rol almıştı (Lionsgate Films)
TT

Teklif savaşını Netflix kazandı: Yeni aksiyon dizisi yolda

Joel Edgerton (sağda), 2011 yapımı Büyük Dövüş'te Tom Hardy'yle (solda) birlikte rol almıştı (Lionsgate Films)
Joel Edgerton (sağda), 2011 yapımı Büyük Dövüş'te Tom Hardy'yle (solda) birlikte rol almıştı (Lionsgate Films)

Netflix, başrolünde Joel Edgerton'ın yer aldığı ve A24 tarafından üretilen suç draması Trigger Point için doğrudan dizi siparişi verdi.

Platform, Amazon Prime Video filmi Devlet Başkanları'yla (Heads of State) tanınan Harrison Query'nin imzasını taşıyan yapım için teklif yarışını kazandı. 

Aksiyon filmi Rebel Ridge'in yönetmeni Jeremy Saulnier de dizinin yönetmen koltuğunda olacak.

Netflix, Trigger Point'i aksiyon ağırlıklı bir suç draması diye tanımlıyor. 8 bölümlük ilk sezonun resmi özetine göre dizi, "Özel askeri şirket görünümü altında faaliyet gösteren ancak aslında eski Özel Kuvvet mensuplarından oluşan ve elit becerilerini suç dünyasına satan bir grubun, ve onların peşine düşen FBI ajanının hikayesini" anlatacak.

51 yaşındaki Edgerton, dizide Red adlı karakteri canlandıracak. Red, özel kuvvet geçmişi olan ve daha sonra suç dünyasına geçen ekip üyelerinden biri.

A24, Trigger Point'in senaryosunu yılın başlarında Harrison Query'den satın almıştı ve proje birkaç aydır geliştirme aşamasındaydı. Saulnier en başından beri projeye dahil edilmişti; Edgerton ise A24 diziyi potansiyel alıcılara sunmadan önce kadroya katılmıştı.

Trigger Point'in yürütücü yapımcıları arasında Query ve Saulnier de yer alıyor.

Edgerton, Sundance'te prömiyer yapan, Clint Bentley imzalı Train Dreams'teki performansıyla 2026 Oscar yarışının güçlü adayları arasında gösteriliyor.

Oyuncunun dikkat çeken diğer projeleri arasında Büyük Dövüş (Warrior) ve Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby) yer alıyor. 

Edgerton ayrıca 2015 yapımı Geçmişten Gelen (The Gift) ve 2018 tarihli Silinmiş Çocuk'u (Boy Erased) hem yazıp yönetmiş hem de başrolde oynamıştı.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


Devam filminden tarihi başlangıç: Rekorlara göz dikti

Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
TT

Devam filminden tarihi başlangıç: Rekorlara göz dikti

Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)

Oz'un cadıları gişede büyü yapıyor.

Şükran Günü dönemine damga vuran Wicked: İyilik Uğruna (Wicked: For Good), Kuzey Amerika'da 151 milyon doların üzerinde, dünya genelinde ise 228 milyon doları aşan rekor bir açılışa doğru ilerliyor.

Film sadece cuma günü, Kuzey Amerika'daki 4 bin 115 salondan 68,7 milyon dolar hasılat elde etti. Ön gösterimlerden ise 30,8 milyon dolar kazandı. 

İzleyiciler filme bayıldı

Seyirciler filme büyük ilgi gösterdi. Devam filmi, izleyici anketi şirketi CinemaScore'da A notu alırken, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'daki izleyici puanı yüzde 95'e ulaştı.

Broadway'in klasik müzikali Wicked'ın sinema uyarlamasının ikinci bölümü, Cynthia Erivo'nun canlandırdığı Elphaba ve Ariana Grande'nin hayat verdiği Glinda arasındaki beklenmedik arkadaşlığa odaklanıyor.

İlk film, Stephen Schwartz ve Winnie Holzman'ın 2003 tarihli Broadway müzikalinin ilk perdesini beyazperdeye uyarlamıştı. Devam filmindeyse, Elphaba'yla Glinda'nın yollarının ayrılmasının ardından yaşananlar anlatılıyor. 

Film bu hedeflere ulaşırsa, bir dizi rekora imza atacak. Kuzey Amerika'da bir Broadway müzikali uyarlamasının en büyük açılışını gerçekleştiren film tüm zamanların en büyük üçüncü müzikal açılışına da imza atabilir. Listenin ilk iki sırasında 2019 yapımı Aslan Kral (The Lion King) ve 2017 tarihli Güzel ve Çirkin (Beauty and the Beast) var.

Chu'nun filmi, küresel ölçekte de Wicked'ı geride bırakarak bir Broadway uyarlamasının tüm zamanların en büyük açılışına imza atabilir. Ayrıca Aslan Kral, Moana 2, Karlar Ülkesi 2 (Frozen 2) ve Güzel ve Çirkin'in ardından tüm zamanların en iyi açılış yapan 5. müzikali olabilir. 

Sinema yazarlarına göre müzikalin Oscar şansı da epey güçlü görünüyor. İlk filmin kazandığı 10 adaylığı tekrarlaması ve iki bölümlük bu uyarlamanın ödül sezonunun iddialı yapımlarından biri haline gelmesi bekleniyor.

Wicked: İyilik Uğruna, sinemalarda izlenebilir.
Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


Netflix'in yeni romantik komedisi tek sezonda havlu attı

Too Much'ın başrolünde Emmy ödüllü komedi dizisi Hacks'le tanınan 35 yaşındaki Megan Stalter yer alıyor (Netflix)
Too Much'ın başrolünde Emmy ödüllü komedi dizisi Hacks'le tanınan 35 yaşındaki Megan Stalter yer alıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni romantik komedisi tek sezonda havlu attı

Too Much'ın başrolünde Emmy ödüllü komedi dizisi Hacks'le tanınan 35 yaşındaki Megan Stalter yer alıyor (Netflix)
Too Much'ın başrolünde Emmy ödüllü komedi dizisi Hacks'le tanınan 35 yaşındaki Megan Stalter yer alıyor (Netflix)

Netflix dizisi Too Much, ilk sezonunun ardından ekranlara veda etti.

Temmuzda platformda yayımlanan Too Much, olumlu eleştiriler alsa da geniş bir izleyici kitlesine ulaşmakta zorlanmıştı. Yayın devinin en popüler dizileri arasında yalnızca bir hafta yer alabilmiş, sadece 27 ülkede ilk 10'a girmeyi başarmıştı.

Başrollerdeki Megan Stalter ve Will Sharpe'a dizide Richard E. Grant, Stephen Fry, Janicza Bravo, Andrew Rannells ve Emily Ratajkowski gibi isimler eşlik ediyordu.

Too Much'ın yaratıcısı Lena Dunham, Televizyon Akademisi'nin düzenlediği FYC panelinde, diziyi zaten mini dizi olarak yapmayı planladıklarını söylese de devam sezonlarını hayal etmeye başladığını şu sözlerle ifade etti:

Elbette Meg ve Will'in dinamiğine tamamen aşık olup karakterlerin sonraki hayatlarının nasıl ilerleyeceğini hayal etmeye başlamıştım. Ama ortaya koyduğumuz işe baktığımızda, hikayeyi tamamladığımızı fark ettik. Yapmamız gerekeni yaptık ve işin bir kısmı da ne zaman duracağını bilmek.

Netflix, 18 yaş altına uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu resmi açıklamasında şöyle özetliyor:

New Yorklu, kalbi kırık bir kadın aşkı bulma umuduyla Londra'ya taşınınca tipik romantik kahramanlara hiç ama hiç benzemeyen bağımsız bir müzisyene aşık olur.

Dunham, Too Much'ı eşi Luis Felber'le birlikte yaratmış, çiftin ilişkisi diziye ilham vermişti. 

39 yaşındaki yıldız aynı zamanda dizinin senaristi, yönetmeni ve yürütücü yapımcısı olarak da görev almıştı. Felber da yürütücü yapımcılar arasındaydı.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter