Batı Şeria'da çıkan çatışmalarda 2 Filistinli öldü, 4 İsrail askeri yaralandı

Mescid-i Aksa'da 50 bin kişi Cuma namazı kıldı.

Dün (Cuma) Tulkarim'deki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlenen saldırı sırasında İsrail araçları (AFP)
Dün (Cuma) Tulkarim'deki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlenen saldırı sırasında İsrail araçları (AFP)
TT

Batı Şeria'da çıkan çatışmalarda 2 Filistinli öldü, 4 İsrail askeri yaralandı

Dün (Cuma) Tulkarim'deki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlenen saldırı sırasında İsrail araçları (AFP)
Dün (Cuma) Tulkarim'deki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlenen saldırı sırasında İsrail araçları (AFP)

Filistinli yetkililer dün (Cuma) işgal altındaki Batı Şeria'da iki kişinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü açıklarken, İsrail ordusu da askeri operasyon sırasında ‘bir dizi teröristi’ öldürdüğünü duyurdu.

İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da geçen yılın başından bu yana devam eden şiddet olayları, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında yaşanan savaşla birlikte tırmanışa geçti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Ramallah'taki Filistin Sağlık Bakanlığı,16 yaşındaki Kays Fethi Nasrallah'ın Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkarim Mülteci Kampı’nda İsrail ordusu tarafından vurularak öldürüldüğünü duyurdu.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, gencin ‘İsrail'in gerçek mermileriyle başından vurularak’ öldürüldüğünü bildirdi. Gencin tam olarak ne zaman öldüğü ise bilinmiyor.

WAFA ayrıca, 30 yaşındaki Selim Faysal Ganem'in dün Nur Şems Mülteci Kampı’nda ‘İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldüğünü’ aktardı.

Filistin Kızılayı, kimliği belirlenemeyen bir kişinin öldürüldüğünü doğrularken, iki kişinin de kurşunlarla yaralandığını bildirdi.

Görgü tanıkları Şarku'l Avsat'a Selim'in 19 Ekim 2023 tarihinde İsrail ordusunun kampa düzenlediği büyük saldırı sırasında öldürülen Amir ve Ahmed Ganem'in kardeşi olduğunu söyledi.

İsrail ordusu perşembe akşamı Nur Şems Mülteci Kampı’nda gerçekleştirdiği askeri operasyonun ardından ‘çok sayıda teröristi’ öldürdüğünü açıkladı.

Açıklamada asker, polis ve güvenlik personelinin ‘patlayıcı buldukları’ binalarda arama yaptıkları ve gözaltılar gerçekleştirdikleri belirtildi. Operasyonda dört İsrail askerinin de yaralandığı bildirildi.

Bir İsrail askeri dün (Cuma) Nur Şems Mülteci Kampı’ndaki askeri operasyon sırasında drone kullanıyor. (AFP)

İsrail ordusu perşembe akşamı Nur Şems Mülteci Kampı’nda ‘geniş çaplı askeri operasyon’ başlattı. Ancak operasyonun amacı veya süresi hakkında herhangi bir ayrıntı verilmedi. Güçler, kampın altyapısına ve sakinlerinin mülklerine geniş çaplı zarar verdi. Yıkılan yerler arasında ana caddeler, sokaklar, su ve kanalizasyon şebekeleri, ev duvarları, dükkanlar ve ticari kuruluşlar da yer alıyor.

Filistin resmi kaynaklarına göre Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırısının Gazze'deki savaşı tetiklemesinden bu yana Batı Şeria'da en az 469 Filistinli, İsrail güçleri ya da yerleşimciler tarafından öldürüldü.

Mescid-i Aksa'da 50 bin kişi Cuma namazı kıldı

Diğer taraftan dün Kudüs'te on binlerce kişi Mescid-i Aksa'da Cuma namazı kıldı. Kudüs'teki İslami Vakıflar İdaresi ibadet edenlerin sayısının 50 bin civarında olduğu tahmininde bulundu. İsrail güçleri Mescid-i Aksa'nın kapılarında ve Kudüs'ün Eski Şehir girişlerinde sıkı askeri tedbirler uygulayarak, yüzlerce Müslüman’ın Mescid-i Aksa’ya girişini engelledi.



Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
TT

Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)

Elon Musk geçen ay davet listesinde dünyanın en zengin ve en güçlülerinden bazılarının yer aldığı "Joe Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptı.

Bu yemeği ilk haberleştiren Puck'a göre girişimci ve yatırımcı David Sacks, nisanda ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Hollywood Hills'taki malikanesinde bu elit toplantıya ortak ev sahipliği yaptı. Bir kaynak, yemekli davetteki sohbetin büyük ölçüde Demokratları yenmek için nasıl para toplanacağı etrafında döndüğünü belirtti. 

Bu toplantı Puck tarafından "Biden karşıtı" diye nitelendirildi ancak özellikle eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı Donald Trump'ı desteklemek amacıyla yapılmadı. Aslında Sacks, 2021 Ocak'ta yayımlanan bir podcast'te Trump'ın 6 Ocak'taki eylemlerinin kendisini "ulusal düzeyde yeniden aday olmaktan diskalifiye ettiğini" söylemişti.

Konuk listesinde Peter Thiel, Rupert Murdoch, Michael Milken ve Travis Kalanick'in yer aldığı bildirildi.

Puck'ın haberine göre göç, yemeğin gündem konusu oldu. 

Dünyadaki en zengin ikinci kişi Musk'ın son yıllarda siyasete ilgisi arttı ve sık sık dünya liderleriyle birlikte görüldü. Musk, eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X'te bir dizi siyasi görüşünü kamuoyuyla paylaştı.

Musk, kasımdaki ABD başkanlık seçimi için henüz bir adayı desteklemedi. Milyarder, martta yaptığı açıklamada ne Biden ne de Trump'ın kampanyalarına bağış yapmayı planladığını söylemişti. 

Ancak SpaceX'in kurucusu 2020'de oyunu Biden'a verdiğini söylemişti. Ocak ayında sosyal medya ağı X'te şöyle yazmıştı:

Kendimi bu kez Biden'a oy verirken göremiyorum.

Musk, Biden'ın göç politikasını açıkça eleştirmiş ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'ın "yasaları kasten çiğnediği ve yasadışı göçü tüm tarihsel emsallerin ötesinde devasa ölçüde artırdığı için" görevden alınması çağrısında bulunmuştu.

Aynı zamanda X'te "ifade özgürlüğünü" açıkça savunan Musk, Başkan'ın eski baş tıbbi danışmanı Anthony Fauci'den duyduğu hoşnutsuzluğu şöyle dile getirmişti:

Zamirlerim Yargılansın/Fauci.

Musk ayrıca Trump'ı da eleştiriyor. Tesla milyarderi, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ardından Haziran 2017'de Trump'ın oluşturduğu danışma konseylerindeki görevlerinden istifa etmişti. 

Temmuz 2022'de Trump, milyarderi "saçmalıklarıyla ünlü biri" diye nitelendirerek yerden yere vurması üzerine Musk şöyle bir yanıt vermişti:

Adamdan nefret etmiyorum ama Trump'ın ununu eleyip eleğini asarak emekli olmasının zamanı geldi.

Yemeğe katılan diğer konuklar da eskiden Trump'a yakından bağlantılı isimlerdi.

Trump'ın affettiği finansçı Michael Milken, Trump yönetiminin hazine bakanı Steven Mnuchin'le birlikte yemeğe katıldı.

Fox News'un sahibi News Corp'un eski başkanı olan medya patronu Rupert Murdoch, Trump'ın ekonomik danışma konseyinin bir dönem üyesi olan eski Uber CEO'su Travis Kalanick, PayPal'ın kurucu ortağı ve 2016'da Trump'ı destekleyen Peter Thiel de davette yer aldı. 

The Independent; Musk, Sack, Thiel, Murdoch, Milken ve Kalanick'in temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. 
Independent Türkçe


BM: İsrail'in Refah saldırısı bir 'katliam' olabilir

Refah'ta yerinden edilenlerin bulunduğu bir kamp ve arka planda ​​Han Yunus’tan yükselen dumanlar (Reuters)
Refah'ta yerinden edilenlerin bulunduğu bir kamp ve arka planda ​​Han Yunus’tan yükselen dumanlar (Reuters)
TT

BM: İsrail'in Refah saldırısı bir 'katliam' olabilir

Refah'ta yerinden edilenlerin bulunduğu bir kamp ve arka planda ​​Han Yunus’tan yükselen dumanlar (Reuters)
Refah'ta yerinden edilenlerin bulunduğu bir kamp ve arka planda ​​Han Yunus’tan yükselen dumanlar (Reuters)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi sözcüsü bugün (Cuma) yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a herhangi bir saldırısının yüz binlerce insanın hayatını riske atacağını ve tüm Gazze Şeridi'ndeki insani yardım operasyonlarına büyük bir darbe vuracağını söyledi.

İsrail, kuzeydeki çatışmalardan kaçan ve geçici barınak ve kamplara yığılan yaklaşık bir milyon yerinden edilmiş kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta, Filistin İslami Direniş Hareketi'ne (Hamas) karşı operasyon düzenleme sözü verdi.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında; “Bu, sivillerin katledilmesi ve tüm sektördeki insani yardım operasyonuna büyük bir darbe olabilir. Çünkü ağırlıklı olarak yardımlar Refah’tan yönetiliyor” ifadelerini kullandı.

Laerke, Refah'tan yapılan yardım operasyonlarının arasında tıbbi klinikler ve yetersiz beslenmeden muzdarip çocuklara yönelik merkezler de dahil olmak üzere, gıda dağıtım noktalarının yer aldığını belirtti.


75 bin yıl önce ölen Neandertal kadının yüzü yeniden oluşturuldu

Dr. Emma Pomeroy, Şanidar Z için "Bence onların kim olduğuyla bağlantı kurmamızı sağlayabilir" diyor (Jamie Simonds/BBC Studios)
Dr. Emma Pomeroy, Şanidar Z için "Bence onların kim olduğuyla bağlantı kurmamızı sağlayabilir" diyor (Jamie Simonds/BBC Studios)
TT

75 bin yıl önce ölen Neandertal kadının yüzü yeniden oluşturuldu

Dr. Emma Pomeroy, Şanidar Z için "Bence onların kim olduğuyla bağlantı kurmamızı sağlayabilir" diyor (Jamie Simonds/BBC Studios)
Dr. Emma Pomeroy, Şanidar Z için "Bence onların kim olduğuyla bağlantı kurmamızı sağlayabilir" diyor (Jamie Simonds/BBC Studios)

75 bin yıllık kafatası kalıntılarıyla Neandertal bir kadının yüzü yeniden oluşturuldu. 

2018'de bulunan bir kafatası kullanılarak oluşturulan model, BBC Studios'un bugün gösterime giren Netflix belgeseli Neandertallerin Sırları (Secrets of the Neanderthals) için yapıldı. Dümdüz hale gelmiş ve parçalara ayrılmış kafatası, modern insanların en yakın akrabalarından birinin nasıl göründüğüne ışık tutuyor. 

Kalıntıları, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yer alan Şanidar Mağarası'nda gün yüzüne çıkarılan kadına Şanidar Z ismi verildi. Şanidar Z'nin omurgası, omuzları ve elleri de bulunurken vücudunun alt kısmının 1960'ta çıkarıldığı düşünülüyor. O zaman aynı mağarada 10 ayrı ekrek, kadın ve çocuk Neandertal'in kalıntılarına ulaşılmıştı. 

Cambridge ve Liverpool John Moores üniversitelerinden araştırmacıların Şanidar Mağarası'nda bulduğu kemikler son derece yumuşamıştı. Bunları düzelttikten sonra 200'den fazla parçayı birleştiren araştırmacıların yapbozu tamamlanması bir yıldan uzun sürdü.

fdbf
Mağarada bulunan kafatası, Cambridge Üniversitesi'nde bir araya getirildi (Jamie Simonds/BBC Studios)

Birleştirilen kafatası tarandıktan sonra bunun üç boyutlu çıktısı dünyaca ünlü paleo sanatçıları Adrie ve Alfons Kennis kardeşlere verildi. Tek yumurta ikizi kardeşler yapay kas ve deri katmanları kullanarak modeli ortaya çıkardı.

Şanidar Z'nin kafatasının, ölümünden nispeten kısa süre sonra kafasına taş düşmesiyle dümdüz olduğu düşünülüyor. Kazılara liderlik eden, Cambridge Üniversitesi'nden Prof. Graeme Barker, 2 santimetrelik kafatası için şöyle diyor:

Kafatası adeta bir pizza kadar düzdü. 

Bilim insanları, Şanidar Z'nin kadın olduğuna neredeyse emin. Pelvis kemikleri bulunamadığı için daha net bir doğrulama yapılamıyor fakat diş minesindeki kadın genetiğiyle ilişkili bazı baskın proteinler ve iskeletin ince yapısından dolayı kadın olduğu düşünülüyor. Ayrıca yine diş örneklerinin analizi, Şanidar Z'nin 40'larının ortasında hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Araştırma ekibinden Dr. Emma Pomeroy, Neandertal kafataslarının modern insanlarınkinden epey farklı göründüğünü fakat yeni modelin bu farklılıkların bu kadar keskin olmadığına işaret ettiğini belirtiyor. Paleoantropolog, modern insanlarla Neandertallerin çiftleştiğini ekleyerek "bugün yaşayan neredeyse herkesin hâlâ Neandertal DNA'sına sahip olduğunu" ifade ediyor.

Şanidar Mağarası'ndan bu zamana kadar çıkarılan kalıntılar, soyları yaklaşık 40 bin yıl önce tükenen Neandertallerin ölülerini gömme alışkanlıklarına ışık tutuyor. Mağaradaki cesetler benzer yöne bakacak şekilde, uzun bir kaya sütununun yanındaki bir oyuğa dikkatlice yerleştirilmişti. 

Ayrıca 1960'ta çıkarılan iskeletlerden birinin etrafının polenlerle kaplı olması, Neandertallerin ölülerini çiçeklerden oluşan bir yatağa yerleştirdiği düşüncesine yol açmıştı. Fakat yeni kazıları yürüten ekipteki Prof. Chris Hunt, polenlerin arılar tarafından bırakılmış olabileceğini veya cesetlerin üzerine konan dallardaki çiçeklerden gelmiş olabileceğini düşünüyor. Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Prof. Hunt şöyle diyor:

Dallardaki çiçekler değil ama dalların kendisi sırtlan gibi hayvanların cesetlere ulaşmasını engellemiş olabilir.

Cesetlerin yerleştirilme biçiminin "gelenek" ve "bilginin nesiller arasında aktarılması" anlamına geldiğini ifade eden bilim insanı, "Neandertallerin hayatının çirkin, acımasız ve kısa olduğu şeklindeki klasik anlatılarla bağdaştırılamayacak, amaca yönelik bir davranışa benziyor" diye ekliyor.

Independent Türkçe, BBC, Science Alert


Netflix'ten bir ilk: Popüler dizinin hayranlarına duyuru

YouTube dizisi olarak başlayan Cobra Kai, iki sezonun ardından 2020'de Netflix'e taşınmış ve platformun en popüler yapımlarından biri haline gelmişti (Netflix)
YouTube dizisi olarak başlayan Cobra Kai, iki sezonun ardından 2020'de Netflix'e taşınmış ve platformun en popüler yapımlarından biri haline gelmişti (Netflix)
TT

Netflix'ten bir ilk: Popüler dizinin hayranlarına duyuru

YouTube dizisi olarak başlayan Cobra Kai, iki sezonun ardından 2020'de Netflix'e taşınmış ve platformun en popüler yapımlarından biri haline gelmişti (Netflix)
YouTube dizisi olarak başlayan Cobra Kai, iki sezonun ardından 2020'de Netflix'e taşınmış ve platformun en popüler yapımlarından biri haline gelmişti (Netflix)

Netflix, popüler dizisi Cobra Kai'ın final sezonu için alışılmadık bir yayın stratejisi belirledi. İzleyiciler, dövüş sanatları dizisinin 6. ve son sezonunu bir oturuşta bitiremeyecek çünkü yayın devi, Cobra Kai'ın son sezonunu üçe bölüp farklı zamanlarda vizyona sokacak.
.

15 bölüm üçe bölünüyor

Netflix'in en büyük hitlerinin yeni sezonlarını iki parçaya bölmesi olağan hale gelmiş olsa da yayın devi, ilk kez bir sezonu üçe bölüyor. 

Cobra Kai'ın 6. sezonundan birinci kısım 18 Temmuz'da, ikinci kısım da 28 Kasım'da gösterime girecek. İzleyiciler üçüncü kısım içinse 2025'i beklemek zorunda kalacak. Bu bölüm için henüz belirlenmiş kesin bir tarih yok.

Dizinin final sezonu toplam 15 bölümden oluşacak ve her üç kısımda da 5'er bölüm yayımlanacak.

Cobra Kai'ın 5. sezonu, 9 Eylül 2022'de gösterime girmişti. Meşhur dövüş filmi Karate Kid'in devam dizisinin 6. sezonu, Cobra Kai dojolarının karate turnuvasından elenmesiyle başlayacak.

Josh Heald, Jon Hurwitz ve Hayden Schlossberg tarafından yazılan dizinin yıldız oyuncuları Ralph Macchio ve William Zabka, Cobra Kai'da yönetici yapımcı olarak da görev yapıyor.

Yaratıcılar Heald, Hurwitz ve Schlossberg daha önce diziyi bitirme kararını "acı tatlı" diye nitelendirmişti.

"Mütevazı bir onur"

Üçlü Ocak ayında yaptıkları açıklamada, "Dünyayı Karate Kid evreniyle yeniden tanıştırmak bizim için mütevazı bir onur oldu" demişti.

"Bu fırsatı hiçbir zaman hafife almadık" diyen senaristler, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

Cobra Kai'la ilk günkü hedefimiz, her zaman hayal ettiğimiz zaman ve yerde Vadi'den ayrılarak bu işi kendi şartlarımızla bitirmekti. Dolayısıyla bu başarıyı büyük bir gurur ve minnettarlıkla duyurabiliyoruz. Önümüzdeki 6. sezon Cobra Kai'ın sonu olacak.

Independent Türkçe, IndieWire, Hollywood Reporter


Ünlü oyuncunun yeni Netflix dizisi eleştirmenleri böldü

Big Little Lies'ın Emmy ödüllü yaratıcısı David E. Kelley'nin yaratıcısı olduğu dizinin başrolündeki Jeff Daniels'a Diane Lane, Tom Pelphrey ve Lucy Liu eşlik ediyor (Netflix)
Big Little Lies'ın Emmy ödüllü yaratıcısı David E. Kelley'nin yaratıcısı olduğu dizinin başrolündeki Jeff Daniels'a Diane Lane, Tom Pelphrey ve Lucy Liu eşlik ediyor (Netflix)
TT

Ünlü oyuncunun yeni Netflix dizisi eleştirmenleri böldü

Big Little Lies'ın Emmy ödüllü yaratıcısı David E. Kelley'nin yaratıcısı olduğu dizinin başrolündeki Jeff Daniels'a Diane Lane, Tom Pelphrey ve Lucy Liu eşlik ediyor (Netflix)
Big Little Lies'ın Emmy ödüllü yaratıcısı David E. Kelley'nin yaratıcısı olduğu dizinin başrolündeki Jeff Daniels'a Diane Lane, Tom Pelphrey ve Lucy Liu eşlik ediyor (Netflix)

Ünlü oyuncu Jeff Daniels'ın başrolde olduğu yeni dizi A Man in Full, Netflix'te gösterime girdi. Eleştirmenleri bölen drama, herkesin diziden hoşlanmayacağının sinyalini verdi. 

İflasın eşiğinde bir emlak kralı

Amerikalı yazar Tom Wolfe'un 1998 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan mini dizi, iflasın eşiğindeki emlak kralı Charlie Croker'ın şirketini kurtarma çabalarını merkeze alıyor alıyor. 

Prömiyerini 2 Mayıs'ta yapan dizi, her biri ortalama 45 dakika süren 6 bölümden oluşuyor.

Netflix, 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Amansız düşmanlar ve ani bir iflasla karşı karşıya kalan Atlantalı bir emlak patronu, imparatorluğu çökmeye başlayınca dişini tırnağına takarak zirveye geri tırmanmalıdır.

Öven de var beğenmeyen de

A Man in Full için yapılan incelemeler, dizinin eleştirmenlerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar aldığını ortaya koyuyor.

Birçok televizyon yazarı, dizinin ilgi çekici bir seyirlik olmadığı görüşünü paylaşıyor.

ScreenRant'tan Ben Gibbons, A Man in Full'u "bireysel rollerinde başarılı olan ve her biri diziye katkıda bulunan güçlü oyuncu kadrosu" nedeniyle överken Hollywood Reporter'dan Daniel Fienberg, diziyi "daha büyük ve karmaşık bir hikayeye sahipken mahkeme salonunun rahatlığına sığınmakla" eleştiriyor. 

USA Today'den Kelly Lawler, "Karakterler yeterince derin değil" derken Slant'tan Ross McIndoe ekliyor:

Charlie'nin haşmetli bir duruşu yok, gerçek bir güç havası da yok ama özellikle iğrenç bir şey de yok.

TheWrap'ten Chris Vognar, oyuncuların performanslarını övdü ama hikayeyi eleştirdi:

Parçalar, onları birbirine bağlamak için çok hızlı hareket eden bir dizide dağınık ve uyumsuz görünüyor.

"Sağlam ve tatmin edici ama..."

Bu eleştirilere rağmen diziyle ilgili daha olumlu görüşler de var. Daily Beast'ten Nick Schager'a göre A Man in Full bazı kusurlarına rağmen "heyecanlı ve son derece izlenebilir" olmaya devam ediyor.

Guardian'dan Lucy Mangan da benzer görüşte. Mangan, "Tüyler ürpertici Trump hicvi, Succession'ın yerini almaya değer" başlıklı yazısında şöyle diyor: 

A Man in Full, Netflix'in Succession sonrası izleyiciyi yakalama girişimiyse, kırk fırın ekmek yemesi lazım. Yeni dizi sağlam, tatmin edici ama gerçek bir hicivden yoksun. Succession'daki her satır en ince noktasına kadar işlenmişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, USA Today, TheWrap, Daily Beast, Slant Magazine, Guardian, Hollywood Reporter


Eleştirmenlerin bayıldığı suç filmi dizi oluyor

Suçlu Emily, dünya prömiyerini 24 Ocak 2022'de 38. Sundance Film Festivali'nde yapmış ve büyük beğeni kazanmıştı (Roadside Attractions)
Suçlu Emily, dünya prömiyerini 24 Ocak 2022'de 38. Sundance Film Festivali'nde yapmış ve büyük beğeni kazanmıştı (Roadside Attractions)
TT

Eleştirmenlerin bayıldığı suç filmi dizi oluyor

Suçlu Emily, dünya prömiyerini 24 Ocak 2022'de 38. Sundance Film Festivali'nde yapmış ve büyük beğeni kazanmıştı (Roadside Attractions)
Suçlu Emily, dünya prömiyerini 24 Ocak 2022'de 38. Sundance Film Festivali'nde yapmış ve büyük beğeni kazanmıştı (Roadside Attractions)

Aubrey Plaza'nın eleştirmenlerce çok beğenilen aksiyon filmi Suçlu Emily (Emily the Criminal) televizyona uyarlanıyor. 

John Patton Ford'un ilk uzun metrajlı filmi, öğrenci kredilerinin yükü altında ezilen ve suç geçmişi nedeniyle iş fırsatlarından mahrum kalan bir kadının hikayesine odaklanıyor. 

2022 yapımı filmde genç kadın, çok geçmeden Los Angeles'ın suç dünyasına çekilerek bir kredi kartı dolandırıcılığına karışıyor.

Sinema yazarlarından övgü dolu yorumlar alan gerilimli suç filmi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 94 gibi kusursuza yakın bir puan elde etmeyi başarmıştı.

Suçlu Emily, başroldeki Plaza'nın performansı ve Ford'un senaryosu da dahil olmak üzere cFilm Independent Spirit Ödülü 4 adaylık kazanmıştı. Plaza ayrıca En İyi Başrol Performansı dalında Gotham Ödülü'ne aday gösterilmiş ve Ford, ilk yönetmenlik denemesiyle Amerika Yönetmenler Birliği (DGA) Ödülü'nün sahibi olmuştu.

Suçlu Emily'nin oyuncu kadrosunda başroldeki Plaza'ya Theo Rossi, Megalyn Echikunwoke, Gina Gershon, John Billingsley ve Brandon Sklenar eşlik etmişti.

Ödüllü yönetmen diziyi de çekecek

Filmin 42 yaşındaki yönetmeni Ford, aynı zamanda dizi uyarlamasının yönetici yapımcılığını da üstlenecek. Ford ayrıca dizinin yönetmen koltuğunda oturacak.

39 yaşındaki Plaza daha önce kadın dergisi L'Officiel'e verdiği röportajda, Suçlu Emily'nin Kalbim Bir An Durdu (The Beat That My Heart Skipped, Kafa Kafaya (Head On) ve Safdie Kardeşler imzasını taşıyan Soygun (Good Time) gibi filmlerden esinlendiğini söylemişti.

Plaza, "O filmlerin ivmesinde bir şey var, sadece ileriye koşuyorlar" diyerek sözlerine şöyle devam etmişti:

Hiç durmuyorsunuz. Başlıyorsunuz ve gidiyorsunuz. Sıradan bir gün geçirip sonra kovulduğunuz, ayrıldığınız ve şimdi ne yapacağınızı bulmanız gereken normal filmler gibi değil. Sanki, 'Hayır, o zaten başlangıçta yeterince yaşadı' der gibi.

Silah kullanılmamasıyla gurur duyuyor

Plaza, filmin aksiyon sahnelerinde silah kullanılmamasıyla gurur duyduğunu söylemişti.

The Tonight Show Starring Jimmy Fallon'a konuk olan Amerikalı oyuncu, "Çoğu gerilim filminde hemen silahlar kullanılıyor... Her filmde silaha ihtiyacımız yok" diyen Plaza, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Bence bu durum, filmi daha kaygı verici kılıyor çünkü 'Böyle bir silahı olmadan bu adamları nasıl alt edecek?' diye düşünüyorsunuz.

Independent Türkçe, IndieWire, ScreenRant, L'Officiel


Ryan Gosling ailesinin rol seçimine etkisini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Ryan Gosling ailesinin rol seçimine etkisini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Ryan Gosling artık psikolojik açıdan rahatsız edici filmlerde oynamaktan bilinçli olarak kaçındığını açıkladı:

Beni bunalıma sokacak rolleri gerçekten kabul etmiyorum.

43 yaşındaki aktör geçen yıl Barbie'deki Ken rolüyle gişede muazzam başarı elde etmişti. Gosling halihazırda sinemalardaki aksiyon-macera filmi Dublör'de (The Fall Guy) izlenebilir.

Kariyerine çocukken Disney Channel'ın The Mickey Mouse Club'ının bir parçası olarak başlayan Gosling, yetişkinliğinde The Believer'da Yahudi bir Neonazi'yi, Tepetaklak Nelson'da (Half Nelson) uyuşturucu bağımlısı bir öğretmeni ve Gerçek Sevgili'de (Lars and the Real Girl) şişme bebeğiyle ilişki yaşayan bir adamı canlandırarak bu karakterden uzaklaştı.

The Wall Street Journal Magazine'e verdiği yeni bir röportajda Gosling, artık bir rolü kabul etmeden önce ailesini düşündüğünü söyledi. Rol arkadaşı Eva Mendes'ten 10 yaşından küçük iki kızı var.

Gosling, "O an, evdekilerin ruh halini ve hepimiz için en iyisinin ne olacağını anlamaya çalışıyorum" dedi.

Aldığım kararları Eva'yla birlikte alıyorum ve önceliğimiz ailemiz oluyor.

Gosling düşünce tarzındaki bu değişimi 2016 yapımı caz müzikli romantizm filmi Aşıklar Şehri (La La Land) performansına bağlıyor.

Gosling, "Sanırım La La Land ilkiydi. 'Oh, bu onlar için de eğlenceli olacak, çünkü sete gelmeseler de her gün piyano çalışıyoruz, dans ediyoruz ya da şarkı söylüyoruz' gibi bir durumdu" diye anlattı.

Barbie'ye olan ilgileri ve Ken'e olan ilgisizlikleri ilham vericiydi. Bu olay gerçekleştiğinde onlar zaten iPad'de Barbie'leriyle ilgili küçük filmler yapıyorlardı, bu yüzden benim de Barbie filmi yapmak için işe gidiyor olmam, uyumlu olduğumuzu hissettirdi. 

Gosling ayrıca kısa bir süre önce kendi basın turu sırasında Mendes'in yeni kitabını tanıtan bir tişört giyerek partnerini sonuna kadar desteklediğini kanıtlamıştı.

Yakın zamanda Hits Radio'yla videolu röportaj yapan Gosling ve Dublör'deki rol arkadaşı Emily Blunt'a en sevdikleri filmler ve kendilerini en çok hangi Taylor Swift şarkısını benzettikleri sorulmuştu.

Röportajdan kısa videolar internette dolaşırken, hayranlar Barbie'nin 43 yaşındaki aktörünün üzerinde "Desi, Mami, and the Never-Ending Worries" (Desi, Anne ve Bitmeyen Endişeler) yazan beyaz bir tişört olduğunu fark etmeden geçemedi. 

Tişörtündeki yazı, on yılı aşkın süredir birlikte olduğu partneri tarafından yazılan ve bu sonbaharda raflarda yerini alacak bir çocuk kitabının başlığı.

Independent Türkçe


ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
TT

ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)

ABD'nin inşa ettiği geçici liman tesisi büyük ölçüde tamamlansa da insani yardımların Gazze'ye gidişi bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle gecikebilir .

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby perşembe günü, yeni tesis üzerinden Gazze'ye yardım akışının ne zaman başlayabileceği sorulması üzerine gazetecilere, (ABD Savunma Bakanlığı'nın Kıyı Ötesi Ortak Lojistik Operasyonu adını verdiği operasyon kapsamında ABD askerlerinin kurduğu) yardım iskelesinin inşasının neredeyse bittiğini söyledi. Geçici liman Amerikan ordusu ve Ortadoğu'daki diğer müttefikleri için büyük bir proje.

Kirby limanla ilgili olumlu haberlerini bir uyarıyla dengeledi.

"Doğu Akdeniz'de insani yardım malzemelerini almaya başlayabileceğimiz tarihi etkileyebilecek, hava durumuna dair bazı endişeler var" dedi. Emekli bir ABD Deniz Kuvvetleri Tuğamirali olan Kirby, deneyimlerine dayanarak o bölgedeki hava durumunun "öngörülemez olabileceğini" de sözlerine ekledi.

"An itibarıyla hava durumunun diğer her şey kadar önemli bir faktör olduğunu anlıyorum" dedi.

Kirby'nin açıklamaları Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh'in gazetecilere "yüzer iskelenin tamamen inşa edildiğini ve kurulduğunu" söylemesinden sadece bir gün sonra geldi.

Singh, iskeleyi Gazze kıyısına bağlayan "geçidin inşasının devam ettiğini" de sözlerine eklemiş ancak ne zaman tamamen bitebileceğini ayrıntılı olarak belirtmekten kaçınmıştı.

"Teslim tarihinde en başından beri mayıs başında demiştik. Hâlâ bu hedefe ulaşma yolunda olduğumuza inanıyoruz ancak insani yardımın, o ilk kamyonların ne zaman Gazze'ye gireceğine dair kesin bir tarih veremiyorum. Ancak elimizde bir tarih olur olmaz elbette sizi bu konuda bilgilendireceğiz" demişti.

Denizde inşa edilen karmaşık bir sistem olan yüzer platform, İsrail güçlerinin yardım taşıyan kamyonlar için sahile demirlediği bir geçide sahip.

ABD Savunma Bakanlığı inşaatın 25 Nisan'da başladığını duyurmuştu. The Independent yardımların ulaştırılmasıyla ilgili tahminler hakkında daha fazla yorum için bakanlığa ulaştı ancak yanıt alamadı.

Biden, Demokrat Partililer ve partinin seçmenleri arasında ABD Başkanı'nın Netanyahu'nun Gazze'deki eylemlerine verdiği tepkiye yönelik memnuniyetsizliğin artmasının ardından marttaki Ulusa Sesleniş konuşması sırasında yardım iskelesinin inşasını duyurmuştu. Son birkaç günde Amerikan kampüslerinde düzenlenen Filistin yanlısı protestolar insani yardımın bölgeye ne zaman ulaşacağı sorularını daha da yoğunlaştırdı.

İsrail-Hamas savaşı, Hamas teröristlerinin geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'i istila ederek çok sayıda kişiyi rehin almasının ardından başlamıştı. Bu rehinelerin bir kısmı iade edilirken, diğerleri hâlâ Filistin topraklarında. Bu hafta Hamas rehinelerden birinin videosunu yayımladı.

İsrail bombardımanı sonrasında Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 30 binden fazla kişinin öldüğüne inanılıyor.

Independent Türkçe


Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi
TT

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Güneş atmosferinin en dış katmanı koronanın detaylı görüntülerini paylaştı. ESA'yla NASA'nın işbirliğinde görevini sürdüren Solar Orbiter uzay aracının çektiği videoda bu son derece sıcak katmanın tüy benzeri şeylerle kaplı olduğu görülüyor.

ESA dün yaptığı açıklamada videonun Solar Orbiter'ın Ekstrem Ultraviyole Görüntüleme adlı aracıyla geçen yıl 27 Eylül'de çekildiğini belirtti. Görüntüleri kaydettiği sırada uzay aracının Güneş'le arasındaki mesafe, Dünya'nın yıldızıyla mesafesinin yaklaşık üçte biri kadardı. 

Videodaki parlak yerlerin sıcaklığının 1 milyon derece civarında olduğunu açıklayan uzay ajansı, radyasyonu emen soğuk maddelerin bu nedenle daha karanlık göründüğünü ifade etti. 

Şubat 2020'de başlatılan Solar Orbiter görevi kapsamında çekilen video ve fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'e dair yeni bakış açıları kazandırıyor. Son videosunda da koronal yosun denen tüy benzeri yapıların yanı sıra iğne ve koronal yağmurun yeni görüntülerini sundu. 

Yosuna benzediği için bu şekilde adlandırılan koronal yosun, plazmadan meydana geliyor. Bu yosunlar genellikle, Güneş atmosferinde yine plazmadan oluşan kemer benzeri yapıları ifade eden koronal döngülerin dibinde görülüyor. Yıldızın atmosferinin, kromosfer ve korona adlı iki katmanına yayılan koronal yosun, çok sıcak olduğundan pek çok alet tarafından saptanamıyor. 

Solar Orbiter ayrıca iğne veya spikül denen, uzun gaz kulelerini de kaydetti. Kromosfere kadar uzanan iğnelerin boyu 10 bin kilometreye varabiliyor. 

Videoda soğuk maddelerin yükselip daha sonra büyük ölçüde tekrar yere düştüğü "küçük bir patlama" da gözlemleniyor. Öte yandan ESA yaptığı açıklamada, bu küçük patlamanın Dünya'dan büyük olduğunun altını çizdi. 

Koronadaki sıcak plazmanın soğuyup yoğunlaştıktan sonra geri yağmasını ifade eden koronal yağmur da yeni videoda görülüyor. Kütleçekim etkisiyle meydana gelen "soğuk yağmur" 10 bin dereceden daha düşük bir sıcaklığa sahipken, arkasındaki daha parlak kısım olan koronal döngüler yaklaşık 1 milyon derece.

Solar Orbiter'ın yanı sıra NASA'nın Parker Solar Probe ve Solar Dynamics Observatory görevleri de Güneş'i izleyerek görüntüler topluyor. Parker Solar Probe geçen yıl ekimde yıldızın 7,26 milyon kilometre uzağından geçerek Güneş'e en çok yaklaşan araç olmuştu.

Independent Türkçe, Universe Today, ESA, Space


Sudan'ın hamile kadınları ölümün karanlığında ışık saçıyorlar

Yaşanan panik Sudan’da çok sayıda hamile kadının düşük yapmasına neden oldu (Independent Arabia - Hasan Hamid)
Yaşanan panik Sudan’da çok sayıda hamile kadının düşük yapmasına neden oldu (Independent Arabia - Hasan Hamid)
TT

Sudan'ın hamile kadınları ölümün karanlığında ışık saçıyorlar

Yaşanan panik Sudan’da çok sayıda hamile kadının düşük yapmasına neden oldu (Independent Arabia - Hasan Hamid)
Yaşanan panik Sudan’da çok sayıda hamile kadının düşük yapmasına neden oldu (Independent Arabia - Hasan Hamid)

İsra eş-Şahir

“Hamile kadınlar olarak, Ukrayna’daki ve Gazze'deki kadınların yaşadıklarından daha zor koşullarda yaşadık, fakat çatışma bölgelerinde gazetecilerin olmaması buradaki tabloyu dünyaya aktarmamızı engelledi.”

Doğum esnasında ölümden dönen Ebusafira, “Mühendisler Birliği karargahı yakınlarındaki evimin önünde çatışmalar yaşanıyordu. Sürekli yerde uyumaktan sırtım, kollarım ve bacaklarım ağrıyordu. Susuzluk ve ilaçsızlık yüzünden uyuyamama gibi sorunlar yaşadım” diye anlattı. Bazı yardım kuruluşları ve insan hakları aktivistleri Sudanlı hamile kadınlara yardım sağlamak için girişimde bulunduysa da çatışmaların yoğunlaşması nedeniyle bölgeye giriş ve çıkışlar kapatıldığından bu yardımlar uzun sürmedi.

Ebusafira, şunları söyledi:

Savaştan sağ çıkan ve doğum esnasından ölümden dönen biri olarak konuşuyorum. Savaş patlak verdiğinde, hamileliğimin son aylarındaydım ve son üç ay boyunca hep oturdum. O dönem tüm hamile kadınlar için zordu. Hastaneler vuruldu ve çoğu, özellikle doğum hastaneleri hizmet dışı kaldı. Sağlık hizmetlerine erişim ve ilaç temin etme imkanlarımızı kaybettik. Sivil ayrımı gözetilmeden bombardımanlar düzenlenmesi ve rastgele ateş açılması nedeniyle evlerimizin içinde hareket edemeyecek hale geldik ve aç bırakıldık. Aslında biz hamile kadınlar olarak Ukrayna’daki ve Gazze'deki kadınların yaşadığından daha zor şartlar yaşadık. Ancak çatışma bölgelerinde gazetecilerin olmaması, bu tabloyu dünyaya aktarmamızı engelledi. Tüm bu süre zarfında korku, dayak ve silahlı güçlerin sivil bölgelere girmesi ve sağlıklı bir doğum yapılmasının önündeki engeller nedeniyle çok sayıda kadının öldüğünü duyduk.

Doğum sırasında çektiği sıkıntıları anlatan Ebusafira, şöyle devam etti:

Doğum başladığında, beni kabul edecek bir hastane bulamadık. Bu yüzden evde doğum yapmaya karar verdik. Çok zor bir andı, altı saat boyunca acıya ve sancılara katlandım. Evin çevresindeki caddelerde ve sokaklarda durum çok kötüydü. Her yerde cesetler vardı. Bu yüzden ağrı kesici, ilaç ya da anestezi olmadan doğum yapmak zorunda kaldım. Hayata tutunuyordum, çünkü çocuğumu iyi görmek istiyordum. Tüm yıkıma rağmen ona cesaret ve vatan sevgisi aşılamaya kararlıydım.

Ölüm oranında artış

Savaş patlak vermeden önce de hamile kadınların iyi bir durumda değildi. Dünyada doğum esnasında ölen kadın sayısı en yüksek ülke Sudan. Sudan Sağlık Bakanlığı'nın istatistiklerine göre ülkede her 10 bin doğumda 100 anne hayatını kaybediyor. Doğum esnasında anne ölümü oranını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunulsa da oran artmaya devam etti. Ancak savaşın patlak vermesinin ardından, hastanelerin tamamen hizmet dışı kalması ve hamile kadınların ebeler tarafından evde doğum yöntemine başvurması nedeniyle durum daha da kötüleşti.

Görsel kaldırıldı.
Sudanlı kadınlar doğum sırasında ölümle burun buruna geliyorlar (Independent Arabia - Hasan Hamid)

Kadın sağlığı ve doğum uzmanı Heysem Halid, Sudan'da sağlık sisteminin çökmesinin, ülkedeki hamile kadınların durumunu daha da kötüleştirdiğini söyledi. Çatışma bölgelerindeki hamile kadınların birçoğunun doğum esnasında ölüm riskiyle karşılaşmamak için zorlu koşullar altında komşu ülkelere sığındıklarını belirten Dr. Halid, “Omdurman'daki çatışma bölgelerinde yaptığımız çalışmalar sırasında, doğum öncesinde ve esnasında o kadar çok anne ölümüne tanık olduk ki daha önce böyle bir tanıklığımız olmamıştı. Bu oranlar savaşın ilk aylarında iki katına çıktı. Kadınların yeterince steril olmayan ortamlarda doğum yapmak zorunda kalmaları nedeniyle kanama ve enfeksiyon gibi doğum sonrası komplikasyonlar yaşandı” ifadelerini kullandı.

Dr. Halid, şunları ekledi:

Başkent Hartum, el-Cezire ve Darfur’daki çatışma bölgelerinde ilaç temini tamamen sona erdiği için hamile kadınlar, savaşın başladığı andan itibaren sıkıntı yaşayamaya başladı. İlaç ve sağlıklı gıda temin edilememesiyle birlikte anemi, sıtma ve şiddetli hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) vakaları çoğaldı, bu da hamile kadınlar arasında düşük oranlarını artırdı. Doğum öncesinde ve sırasında ortaya çıkan komplikasyonların yanı sıra panik hali ve kötü psikolojik koşulların bir sonucu olarak erken doğum vakalarında da artış gözlemlendi.

Gıda eksikliği

Gönüllü girişimleri ve yardım kuruluşlarının faaliyetleri sayesinde çok sayıda kadın doğum öncesinde ve sırasında ölümle burun buruna gelmekten kuruldu. İnsani yardım kuruluşu olan Batı Darfur Örgütü gönüllüsü Fethiye Abdulrahman, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Darfur bölgesindeki kadınların içinde bulundukları sağlık koşulları uzun yıllardır kötüydü. Savaş, bu durumu daha da kötüleştirdi. Darfur'daki savaş bölgelerinde gıda eksikliği nedeniyle çok sayıda ölüme tanık olduk. El-Faşir bölgesinde 300'den fazla kadın yetersiz beslenme nedeniyle doğum öncesinde veya sırasında hayatını kaybetti. Bir yandan bombardımanlar devam ederken çalışan mütevazı bir sağlık ekibinin yardımıyla 250'den fazla kadına bakım sağlayabildik. Böylece onları doğum esnasında ölmekten kurtarabildik.

El-Cezire ilinde çalışan ebe İntisar Me’mun, “Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) el-Cezire’yi kontrol altına alması biz ebeleri çalışmalarımızı yoğunlaştırmaya itti. Çatışmalar nedeniyle ilin tamamen kuşatılmış olması nedeniyle doğum yapılabilecek çalışan hiçbir hastane yoktu. Üç ay boyunca 520'den fazla kadının doğumunu gerçekleştirdik. Birçoğu çeşitli komplikasyonlar yaşasa da doktorların yardımıyla birçoğu doğum esnasında ölüm riskini atlattı” şeklinde konuştu.

Tüm bu risklerin yanında yüzlerce hamile kadının doğum esnasında hayatını kaybettiğini belirten Sudanlı ebe, “Maalesef, geniş çaplı silahlı konuşlanmanın bir sonucu olarak hareket özgürlüğünün kısıtlanması nedeniyle tam olarak kaç annenin öldüğünü belirlememiz mümkün olmadı. Ancak aldığımız haberler, doğum sürecini kolaylaştıracak tıbbi yardım olmadığı için çok sayıda anne ve bebeğin hayatını kaybettiğine işaret etti” dedi.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.