Saudi Aramco Başkanı enerji güvenliğini sağlamaya yönelik çabaların güçlendirilmesi ihtiyacını vurguladı

Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Emin en-Nasır, Rotterdam'daki Dünya Enerji Kongresi oturumunda (Şarku’l Avsat)
Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Emin en-Nasır, Rotterdam'daki Dünya Enerji Kongresi oturumunda (Şarku’l Avsat)
TT

Saudi Aramco Başkanı enerji güvenliğini sağlamaya yönelik çabaların güçlendirilmesi ihtiyacını vurguladı

Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Emin en-Nasır, Rotterdam'daki Dünya Enerji Kongresi oturumunda (Şarku’l Avsat)
Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Emin en-Nasır, Rotterdam'daki Dünya Enerji Kongresi oturumunda (Şarku’l Avsat)

Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Emin en-Nasır, Rotterdam'da düzenlenen 26. Dünya Enerji Kongresi'ndeki (WEC) oturumda enerji güvenliğinin sağlanmasına yönelik çabaların güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Nasır, enerji dönüşümü konusunda iyimser olmakla birlikte ham petrole olan talebin güçlü kalmaya devam ettiğini söyledi. Nasır ayrıca, küresel enerji talebinin yüzde 80'inin 2050 yılına kadar Küresel Güney'den geleceği öngörüsünde bulundu.

Saudi Aramco Başkanı, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek için trilyonlarca dolar harcadık, ancak elimize geçen daha yüksek emisyonlar oldu. Yükselen petrol ve gaz fiyatları kömüre olan talebi arttırıyor. Satın alınabilirlik kritik hale geldi” değerlendirmesinde bulundu.

Emisyonların azaltılması için daha fazla destek sağlanması gerektiğinin altını çizen Nasır, emisyonların mali teşviklerle azaltılabileceğini belirterek, emisyon azaltımı için ülkeler arasında mali destek konusunda bir eşitsizlik olduğunu ifade etti



Gazze anlaşmasının önündeki engeller artıyor... Arabulucuların anlaşmanın çökmesini önleme çabaları

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)
TT

Gazze anlaşmasının önündeki engeller artıyor... Arabulucuların anlaşmanın çökmesini önleme çabaları

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan İzzeddin el-Kassam Tugayları savaşçılarının yanında duran Filistinli bir çocuk, 1 Aralık 2025 (EPA)

Gazze Şeridi’nde yürürlükte olan ateşkes anlaşması yedinci haftasını geride bırakırken, güvenlik ve idari düzenlemeleri kapsayan ikinci aşamaya geçilemedi. Bu durum, anlaşmanın geleceğine ilişkin artan engeller ve olası çöküşüne dair Amerikan kaynaklarından gelen sızıntılar eşliğinde yaşanıyor.

Kahire’nin devrede olduğu süreçte, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in başkanı ile Mısır istihbarat şefinin bir araya geldiği yönündeki İsrail basını kaynaklı haberler dikkat çekti. Uzmanlar, bu temasların anlaşmaya etkisine ilişkin farklı değerlendirmelerde bulunuyor. Bir kesim, özellikle istikrar güçlerinin konuşlandırılması ve Gazze’nin yeniden inşasına dair başlıklarda ilerleme ihtimali gördüklerini belirtirken; diğerleri Washington ve Tel Aviv’in anlaşmayı ‘göz ardı etmeyi sürdürdüğü’ görüşünde. Buna karşın Mısır ve Katar’ın, yakın dönemde bir değişim yaşanacağı umuduyla anlaşmanın çökmesini önlemeye çalıştığı ifade ediliyor.

Büyük uygulama engelleri

Şarku’l Avsat’ın Washington Post’tan aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’ne uluslararası güç gönderme planı, geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından benimsenmesine rağmen ciddi uygulama engelleriyle karşı karşıya. Washington Post’un haberinde, ilgili ülkelerden askeri katkı sağlanmasının zorluğu ve konuşlanacak birliklerin Filistinli sivillerle çatışma riskine ilişkin artan endişelerin süreci tıkadığı belirtildi.

Gazeteye konuşan bir ABD’li yetkili, katılımcı ülkelerin netleşmesinin ardından lojistik destek ve eğitim sürecinin birkaç hafta sürebileceğini, Washington’ın ise konuşlandırmanın 2026 başında başlamasını umduğunu söyledi. Ancak potansiyel katılımcı ülkelerin listesi hâlâ netlik kazanmış değil ve şu ana kadar kesin bir taahhüt bulunmuyor.

d
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor, 1 Aralık 2025. (EPA)

Washington Post’a göre bu görevin hayata geçirilmesi son derece güç görünüyor; zira İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar sürerken, 10 Ekim’de imzalanan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail’in hava saldırıları devam ediyor.

Gazetenin aktardığı endişeler, Yediot Ahronot’un ortaya çıkardığı yeni bir İsrail planının ardından geldi. Habere göre, İsrail yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı hatın doğusunda İsrail kontrolündeki bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas’ın kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas mensuplarını bu alanlarda aşamalı olarak hedef almayı planlıyor.

İsrail Yayın Kurumu’nun pazar günü aktardığına göre, ordu Hamas’ı tasfiye etmeye yönelik çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyor; bunlar arasında Gazze’nin tamamen işgali de bulunuyor. Kurumun haberinde, ‘ABD’nin Hamas’ın silahsızlandırılmasına yönelik hâlâ net bir planı olmadığı, İsrail ordusunun ise Hamas’ın güç kazanmasını engellemeye dönük planlar hazırladığı’ ifade edildi.

Bu gelişmeler ışığında Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari pazar günü yaptığı açıklamada, “İsrail’in, Filistin tarafının geri almaya çalıştığı iki rehinenin naaşı gerekçe gösterilerek anlaşmanın uygulanmasını engellemesine izin verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının mevcut çabasının, planın birinci aşamasından ikinci aşamasına geçişi sağlamak ve Gazze Şeridi’ndeki savaşı tamamen sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşmak olduğunu vurguladı.

Mısır’ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi ise Tel Aviv’in son İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesinin ardından, güvenlik ve idari düzenlemelerle direnişin silahsızlandırılmasının yer aldığı ikinci aşamaya geçmek zorunda olduğunu belirterek, gelişmeleri önden yorumlamamak gerektiği görüşünü dile getirdi.

u67
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan geçici bir kampta, yerinden edilmiş Filistinli bir kız ve kıyafet yıkayan bir kadın, 1 Aralık 2025 (EPA)

Filistinli siyaset analisti Nizar Nazzal’a göre İsrail, Gazze Şeridi’ndeki çatışmayı kendi istediği şekilde yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Nazzal, İsrail’in Gazze anlaşmasının önüne yeni engeller çıkardığını, bunun da ya bölgenin coğrafi olarak bölünmesiyle ya da anlaşmanın ikinci aşamasının parçalara ayrılmasıyla yapılabileceğini belirtiyor. Nazzal’a göre bu yaklaşımın amacı, İsrail’in Gazze’den çekilme sürecini mümkün olduğunca uzatmak ve anlaşmanın maddelerini dikkate almadan yalnızca kendi kontrolündeki bölgeleri yeniden inşa etmeye yönelmek. Nazzal, Washington’ın bu tutumla uyum içinde olduğunu ve İsrail’in ihlallerine ses çıkarmadığını vurguladı. Ayrıca ‘Arap ülkelerinin mevcut koşullarda uluslararası güçlere meşruiyet vermeyeceğini, bunun da birliklerin konuşlandırılmasını geciktireceğini’ ifade etti. Nazzal, İsrail’in bu adımlarına karşı bir Amerikan vetosunun bulunmadığını, bunun da anlaşmanın ilerleyişini yavaşlatacak yeni hamleleri cesaretlendireceğini söyledi.

Şin-Bet Başkanı Kahire’de

Bu zorluklar sürerken, Kahire’nin çeşitli diplomatik girişimlerde bulunduğu görülüyor. Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, İsrail’le iyi ilişkileri bulunan Almanya’ya giderek bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele alacağı, Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın dünkü açıklamasıyla duyuruldu. Öte yandan İsrail Yayın Kurumu’nun pazar günkü haberine göre, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Başkanı David Zini, dün Mısır’da Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ile bir araya geldi. Görüşmede Gazze dosyası ve ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına dair temasların ele alındığı belirtildi.

Bundan bir hafta önce ise Hamas heyeti, Kahire’de Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile görüşmüş, ateşkes anlaşmasının son durumu ve Gazze’deki genel koşullar değerlendirilmişti. Ayrıca başkentte arabulucular ve garantör ülkelerin katıldığı bir toplantı da düzenlenmişti.

d
Hamas'ın üst düzey yetkililerinden Halil el-Hayye, geçtiğimiz ekim ayında Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde, Gazze'de ateşkes anlaşmasının açıklanmasından önce yapılan toplantıda konuşurken (Kahire el-İhbariyye televizyonu)

Haridi’ye göre Mısır’ın yürüttüğü temaslar ve diplomatik girişimler, mevcut çıkmazları aşmaya yönelik fikir ve önerilerin şekillendirilmesini amaçlıyor. Bu çerçevede süreçte ilerleme sağlanabileceğini belirten Haridi, anlaşmanın tüm taraflar için bağlayıcı olduğunu vurguladı. Haridi, İsrail’in ihlallerinin tekrarlanması durumunda, sürdürülen baskının bu aşırılıkları durdurmaya yeteceğini ifade etti.

Öte yandan Nizar Nazzal, anlaşmanın Washington’ın istediği şekilde tamamen çökmesinin muhtemel olmadığını, zira bunun ABD’yi uluslararası alanda zor bir konuma düşüreceğini söyledi. Ancak ABD’nin, anlaşmanın mevcut durumda olduğu gibi ‘ihmal edilmiş’ şekilde kalmasına göz yumabileceğini; bunun da İsrail’e planlarını yürütme konusunda daha fazla hareket alanı sağladığını savundu. Nazzal, buna rağmen özellikle Mısır ve Katar’ın başını çektiği arabulucuların, Washington’ın İsrail üzerindeki baskısını artırması için çabalarını sürdüreceğini ve yakın dönemde bir değişim umudunu koruduklarını belirtti.


ABD, Sudan'daki savaşı sona erdirmek için üç aşamalı bir plan önerdi

Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)
Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)
TT

ABD, Sudan'daki savaşı sona erdirmek için üç aşamalı bir plan önerdi

Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)
Kenya'nın başkenti Nairobi'den Sudan'daki savaşın sona ermesi çağrısında bulunan barış aktivistleri, 1 Aralık 2025 (Reuters)

Basın kaynakları, Sudan krizine yönelik Amerikan çözüm önerisinin askeri, insani ve siyasi olmak üzere üç aşamayı içerdiğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Boulos, Sudan’daki çatışmaların durdurulmasına ilişkin üç aşamalı bir yol haritası sundu. Al Arabiya - Al Hadath kanalına konuşan özel kaynaklar, dün aktarılan bu önerinin kapsamlı bir ateşkes süreci, insani erişimin açılması ve siyasi geçiş planını içerdiğini bildirdi.

Askeri başlık, ülkede ateşkesin sağlanmasını, insani yardımın tüm bölgelere ulaşabilmesi için gerekli koridorların açılmasını ve temel hizmetlerin yeniden işlemesini hedefliyor. Ayrıca ateşkesi izlemek üzere uluslararası bir komite kurulması, sahadaki denetim mekanizmalarının uygulanması ve sivillerin korunması da önerinin bir parçası. Bu düzenlemelerin, ateşkes sonrası dönemde olası ihlallerin hızla ele alınmasına katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Eski rejim ve Müslüman Kardeşler’e yer yok

Siyasi yol haritası ise sürecin sivil güçler tarafından yürütülmesini, eski rejim unsurları ile İslamcı grupların sürecin dışında bırakılmasını öngörüyor. Bu aşama, tarafların ateşkese onay vermesiyle başlayacak ve insani yardımların güvence altına alınmasını da içerecek tam kapsamlı bir barış sürecine kapı aralayacak.

Önerinin bir diğer önemli maddesi ise kapsamlı askeri reform programı. Buna göre, Sudan ordusu ve güvenlik kurumlarında Müslüman Kardeşler’e bağlı unsurların tasfiyesi, silahlı grupların entegrasyonu veya dağıtılması ve tüm bu yapıların yeniden düzenlenmesi öngörülüyor. Sürecin sonunda birleşik, profesyonel ve sivil otoriteye bağlı bir güvenlik yapısının ortaya çıkması hedefleniyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Amerikan planında, bu reformun yalnızca ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından belirlenemeyeceği, tüm Sudanlıları ilgilendiren ulusal bir süreç olması gerektiği vurgulanıyor.

Boulos, geçtiğimiz eylül ayında Sudan hükümeti ve HDK heyetlerine, ülkede süren savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bütüncül bir süreç kapsamında ateşkes içeren bir yol haritası sunmuştu. Ancak Boulos 25 Kasım’da yaptığı açıklamada, Sudan’daki çatışmanın iki tarafının da ateşkes önerisine onay vermediğini belirterek, tarafları ‘ön koşulsuz’ şekilde Washington’ın planını kabul etmeye çağırdı. Bu adımın, şiddetin durdurulmasına ve siyasi sürecin yeniden başlaması için uygun koşulların oluşturulmasına katkı sağlayacağı ifade edildi.

Sudan’daki savaşa insani ara verilmesinin hayat kurtarmak açısından zorunlu olduğunu vurgulayan Boulos, bu adımın sürdürülebilir bir diyalog ve ülkede sivil yönetime geçiş yolunda kritik bir aşama olduğunu söyledi.


Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
TT

Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan dün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceklerini söyledi. Öte yandan HDK, Batı Kordofan eyaletinde, Sudan ordusunun son kalesi olan Babnusa kentindeki 22. Piyade Tümeni'nin kontrolünü ele geçirdiğini iddia ettiği videolar yayınladı.

Darfur Valisi Minni Arko Minnawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu üyelerinden hayatını kaybedenler için düzenlenen anma töreninde bir konuşma yapan Orgeneral Burhan, savaşta, özellikle Darfur'un Faşir kentinde Sudan halkının kanının dökülmesinin kendilerine tek bir seçenek bıraktığını, onun da HDK'nın ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Orgeneral Burhan, “HDK’nın lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz” dedi. “HDK'dan intikam almalıyız” diye devam eden Orgeneral Burhan, HDK üyelerinin ‘Sudan'da yaşamayı hak etmediklerini’ belirtti.

dfvbg
Darfur Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minni Arko Minnawi, Sudan'ın kuzeyindeki bir mülteci kampını ziyaret ederken, 26 Kasım 2025 (AFP)

Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika ve Arap meseleleri konusunda üst düzey danışmanlığını yapan Massad Fares Boulos ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra başta olmak üzere Sudan'ı ziyaret eden bazı uluslararası temsilcilere tutumunu bildirdiğini ifade etti.

Malik Akkar’ın konuşması

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akkar, Sudan'ın ulusal birliği gerektiren ‘büyük zorluklarla’ karşı karşıya olduğunu belirterek, geçiş dönemi adaletinin gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamanın tek yolu olduğunu belirtti.

Egemenlik Konseyi Basın Ofisi, Akkar'ın Darfur'da ‘barış ve barış içinde  bir arada yaşama’ konulu bir etkinlikte yaptığı konuşmada, sosyal barış ve barış içinde bir arada yaşamanın gerçek siyasi dönüşümün temeli olduğunu ve başkalarını kabul etmek, çeşitliliğe saygı duymak, nefret söylemini ve bölgeselciliği reddetmek ve Sudan'ın herkes için olduğu inancına dayanmadıkça hiçbir ulusal projenin başarılı olamayacağını söylediğini bildirdi. Konuşmasında ayrıca, “Geçiş dönemi adaleti, gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamak ve vatandaşlar ile devlet arasındaki güveni yeniden tesis etmek için tek yoldur” diyen Akkar, hükümetin ‘hesap verebilirlik ve telafiyi sağlayan, çatışmaların etkilerini ele alan, trajedilerin tekrarlanmamasını sağlayan ve daha istikrarlı gelecek için sağlam bir temel oluşturan’ adil ve şeffaf bir sürece bağlı olduğunu vurguladı.

HDK’nın suçlamaları

Diğer yandan HDK, 22. Piyade Tümeni karargahını almayı başardığını ve Batı Kordofan eyaletindeki Babnusa şehrinin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini duyurdu.

HDK tarafından dün yapılan açıklamada, ilan edilen ‘insani ateşkes’ taahhüdü bir kez daha vurgulanırken, ordunun ve müttefik grupların bunu Kuzey ve Batı Kordofan'daki bazı kasaba ve köylere ‘tekrar tekrar saldırılar düzenlemek’ için kullandığı öne sürüldü. Açıklamada, ‘Uluslararası Dörtlü’ ülkeleri ile bölgesel ve uluslararası kuruluşlara ‘bu saldırıları kınamaları’ çağrısı yapıldı.

dfgt
Darfur'dan Çad'ın doğusunda yerinden edilmiş kişiler için kurulan çadırların önünde oynayan çocuklar, 29 Kasım 2025 (Reuters)

Başkent Hartum’dan yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta yer alan Babnusa, ülkenin batı, orta ve kuzey eyaletlerini birbirine bağlayan en büyük demiryolu merkezlerinden biri.

Çatışmalar ve saldırılar

Öte yandan Sudan ordusu, Abdülaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından Güney Kordofan eyaletindeki bir dizi kasabaya ilerlerken, bölgenin batısında Babnusa kentindeki ordu üssü çevresinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Ordu tarafından resmi bir açıklama yapılmazken, orduya yakın platformlar pazar günü, SPLM-N güçlerinin Nuba Dağları bölgesindeki dar bir şeritte bulunan Sanadra, Damra ve Tabsa beldelerine konuşlandırıldıkları görüntüleri yayınladı.

Bu yeni ilerleme, Sudan ordusunun Hilu'nun kontrolündeki bir kale olan Kauda şehrini hedef alan insansız hava araçlarıyla (İHA) hava saldırısı düzenlemesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Saldırıda 46'dan fazla kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

Güney Kordofan

SPLM-N'nin HDK ve Sudan Kurucu İttifakı'ndaki diğer askeri gruplarla güçlerini birleştirmesinin ardından, son aylarda Güney Kordofan eyaletinin geniş bir bölgesinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Sudan Kurucu İttifakı güçleri, Güney Kordofan şehirlerinin çevresindeki tüm bölgeleri etkin bir şekilde kontrol ederken, ticarete sıkı kontroller uyguluyor ve bölgesel başkent Kadugli'de kuşatma altında bulunan Sudan ordusu ve müttefik silahlı gruplara giden yolları ve ikmal hatlarını kesiyor.

SPLM-N daha önce eyaletin ikinci büyük şehri Dilling'e giden ana yolda bulunan Karkal ve Daşul bölgelerinin kontrolünü ele geçirmişti.

Sudan'daki temas hatları, sınırlı topçu bombardımanı ve orduya ait İHA’ların HDK mevzilerine düzenlediği saldırılar dışında geçtiğimiz hafta nispeten sakin geçerken, kuzey ve batı Kordofan'daki ana çatışma noktaları sakinliğini korudu.