Derin devlet Joe Biden'a beyaz işkence uyguluyor

Başkanı partinin adayı olarak kalmaya ikna eden ya da zorlayan neydi?

 Biden 1972'de Senato'ya girdiğinde en genç senatördü (Reuters)
Biden 1972'de Senato'ya girdiğinde en genç senatördü (Reuters)
TT

Derin devlet Joe Biden'a beyaz işkence uyguluyor

 Biden 1972'de Senato'ya girdiğinde en genç senatördü (Reuters)
Biden 1972'de Senato'ya girdiğinde en genç senatördü (Reuters)

Camelia Entekhabifard

Dünyanın en büyük gücünün ve demokrasisinin yönetiminin başında bulunan Joe Biden (81 yaşında), aylardır medya ve halk tarafından alay konusu ediliyor. Bazen yolunu kaybetmiş, bazen var olmayan kişilerle el sıkışıp gülen, bazen de kameraların önünde olmayan bir sandalyeye oturmaya çalışan bir adam olarak karşımıza çıkıyor.

Ekim 2021'de İngiliz medyası, ABD Başkanı'nın İskoçya'nın Glasgow kentindeki iklim değişikliği konferansının oturum aralarında mevcut Kraliçe Camilla ile yaptığı görüşme sırasında gazı olduğunu söylemişti.

İtalya'daki G7 toplantısında yolunu kaybeden yaşlı Biden, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ona yardım edene kadar hangi yöne bakması gerektiğini bilememişti. Geçtiğimiz ay Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve eşinin katıldığı bir törende onlara sırtını dönüp bilinmeyen bir noktaya bakmıştı.

Biden 1972'de Senato'ya girdiğinde en genç senatördü ve ardından arka arkaya altı kez seçildi. Barack Obama onu 2009 yılında başkan yardımcısı olarak seçtiğinde Kongre'deki en yaşlı dört senatör arasında yer alıyordu.

Kendisi Senato'daki çalışmaları sırasında insan hakları konularında yoğun bir sicile sahip birisi ve aynı zamanda Başkanlık Özgürlük Madalyası almış ve ulusal saygıyı hak eden bir vatansever. Peki bu yönetim ve sistemde bu adam neden aşağılanmaya maruz kalıyor? O bir ömrü ülkesinin ve ailesinin kendisi ile gurur duyacağı şekilde geçirmiş bir adam ve emeklilik günlerini huzur içinde geçirmeyi hak ediyor.

Böyle başarılara imza atmış, bir dönem Amerikan yönetiminin başkanlığını yapmış bir adam neden bir dönem daha başkan olmakta ısrar ediyor?

Kaliforniya'dan sonra Demokratlara en bağlı eyalet olan New York ve New Jersey'de Donald Trump'ın Biden'a karşı kazanacağı söyleniyor. Bu demektir ki Amerikan halkı Biden'ın performansından memnun değil ve onun zayıflığına ve beceriksizliğine tanık olmak kendisini Cumhuriyetçi Parti’nin temsilcisine yöneltti.

Ancak tüm bu gelişmelerin ardından Beyaz Saray, çarşamba günü Biden'ın ailesiyle istişarede bulunduktan sonra önümüzdeki seçimlerde Demokrat Parti'nin adayı olarak kalacağını açıkladığını duyurmuştu.

Joe Biden'ı partinin adayı olarak kalmaya ikna eden veya zorlayan neydi?

Bu yaşlı adamın hafıza zayıflığı ve Trump ile yaptığı münazara sırasında anlaşılmaz şeyler söylemek dahil olmak üzere çeşitli güçsüzlüklerinin etkileri, çeşitli vesileler ile herkes tarafından görüldü.

Kamuoyu yoklamaları Amerikan halkının Joe Biden'ın yetersiz olduğuna inandığını ve onun fiziksel ve zihinsel sağlığı konusunda şüpheleri olduğunu doğruluyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre yakın zamanda yayınlanan son anketinin sonuçları, her üç Demokrattan birinin Biden'ın adaylıktan çekilmesi gerektiğine inanıyor.

ABD'de New York Times gibi solcu ve Joe Biden'ı destekleyen medya kuruluşları, Trump ile münazarasındaki performansını gördükten sonra Başkandan seçimlerden çekilmesini istediler.

Demokrat Parti içinden gelen taleplere, Biden'ın çekilmesinin gerekliliğini doğrulayan kamuoyu yoklamalarına ve Biden'ın Trump tarafından yenilgiye uğratılma olasılığından bahseden haberlerin yayınlanmasına rağmen, eşi ve ailesi onun yarışı sürdürmesi konusunda ısrar ediyor.

300 milyon Amerikalının, dünyanın en büyük ordusuna ve ekonomisine sahip, rakibi olmayan Amerika Birleşik Devletleri adlı bir ülkenin kaderi, kocasına çocuk gibi davranan ve her zaman onu cesaretlendirmeye gayret eden Jill Biden adlı bir kadına mı bağlı? Joe Biden ülkesinin ve partisinin çıkarlarını belirleme gücünden yoksun mu?

Üç yıl önce Trump, Biden'a karşı seçimi kaybettiğinde ve seçimde sahtekarlık yapıldığına dair yasal ve hukuki bir mücadeleye giriştiğinde, ABD'de eski başkanının, kendisiyle cinsel ilişkiye giren bir kadına rüşvet verme veya sessizliğini satın alma, ayrıca mal varlığıyla ilgili gerçekleri gizleyerek vergi yasasını ihlal etme dahil olmak üzere onlarca eski dosyası açıldı.

Trump, suçlu olmadığını, hırsız olmadığını veya yasaları ihlal etmediğini kanıtlamak için son üç yıl boyunca tüm zamanını ABD’nin çeşitli yerlerindeki mahkemelerde geçirdi. Farklı davalara katılımı, seçim kampanyası ile daha fazla ilgilenmesine engel oldu.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yetişkinler arasındaki cinsel ilişkiler, her iki tarafın da rızası halinde ve bu tür ilişkiler para kazanmak amacıyla olmadığı sürece suç sayılmıyor. Birisinin sessizliğini satın almak için para vermek de artık ABD’de suç değil. Ancak sekiz yıl önce Trump'la ilişkisi olan ve sessiz kalması karşılığında para alan porno oyuncusu bu kez hukuka başvurma kararı aldı.

Stormy Daniels'ın mahkemede bulunması, Trump'ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğuna ve mahkemede eski başkana karşı onun hakkının savunulmaya çalışıldığına dair şüpheleri artırmıştı.

Daniels'ı mahkemede izleyen gözlemciler olarak bizler, mahkemenin verdiği cezanın bu ilişkiden ya da onun sessizliğini satın alma meselesinden kaynaklandığını düşünebiliriz. Ama aslında her iki nedenden de kaynaklanmıyor. Daniels'ın Trump’a karşı duruşmaya katılması onu utandırmak ve zor durumda bırakmak amaçlıydı, medyada sunulan görüntünün aksine Daniels'ın katılımının mahkemede Trump aleyhine sunulan dosyanın konusuyla hiçbir ilgisi yoktu.

Trump'a ve Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olmasını engellemeye yönelik girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı 3 yılın ardından dikkatler Trump’tan Biden'ın sağlığı meselesine yöneldi. Trump'a odaklanmış ışıklar Biden'a, yetersizliğine ve ileri yaşına kayarken, medya da Biden'ın sağlık konusunu yakından takip ediyor.

En yüksek yargı merciinin eski başkana dokunulmazlık tanıyan kararıyla birlikte, zaferinin önündeki yol da açılmış oldu.

Reuters, konu hakkında bilgili yetkililere dayanarak Temsilciler Meclisi'nin 25 Demokrat üyesinin Biden'dan başkanlık seçimlerinde adayları olmaktan çekilmesini isteyen bir bildiri üzerinde çalıştığını aktardı.

Demokratların adaylarını resmi olarak duyurmak için önlerinde sadece iki ay var ancak Beyaz Saray, Başkanın seçimlere katılmaktan vazgeçmeyeceğini duyurdu.

Biden’ın konuşamadığı ve yürümekte zorlandığı görülürken, ABD'de "derin devlet" müdahalesi konusu bir kez daha gündeme geldi. ABD’de derin devlet ile ana bağışçılar, mali ve güvenlik nüfuzu, ülke tarafından onaylanan politikalara temel bir destek oluşturan askeri ve güvenlik sektörü kastedilmektedir.

Trump'ın önceki seçimlerde yeniden seçilememesi ve üç yıldır boğuştuğu yasal ve hukuki sorunlar derin devletten kaynaklanıyor olabilir. Bu derin devlet, ülkedeki yönetim ve iktidar bağlamı dışından gelen Trump'ın zaferini engellemek için yaşlı bir adamı iktidarda tutmaya çalışıyor.

Böyle bir durumda iki parti ve aday birçok vaatlerde bulunur ancak seçimden sonra bunları uygulama zorunlulukları yok. Ülkenin başkanı seçilen Barack Obama bu konuda bir örnek. Karşı tarafta ise Batılı müttefikleriyle Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) karşıtı zorlu bir tartışmaya giren ve neredeyse ittifakın çökmesine neden olan Trump örneği duruyor.

ABD'nin büyük stratejik ve askeri hedefleri, Trump'ın Amerikan yönetiminde geçirdiği süreden daha uzun süre görevde kalmasına izin vermiyordu. Biden eski başkana karşı kritik eyaletler sayesinde küçük bir oran ile zafer kazandı. Bu da bu politikaların bir parçasıydı.

Derin devlet çerçevesinde gizli ve karmaşık bir şekilde faaliyet gösteren güçlü finans ve sol yapılanma, Trump'ın zaferinin tehlikeli olacağını düşünürse, iki ay içinde Biden'ın seçimlerden çekilmesini ve Demokrat Parti’nin adayının açıklanmasını talep edebilir. Ancak Demokratlar başka bir endişeyle karşı karşıyalar, o da 4 yıl içinde dikkat çekici bir performans sergilemeyen Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in varlığı.

Demokrat Parti Trump'a rakip olacak alternatif bir adayın adını masaya koymazsa derin devlet yaşlı adam Joe Biden'a "beyaz işkence" uygulamaya devam edecek.



"Pasifik'in Hayaleti" 80 yıl sonra bulundu

USS Stewart'ın kıçının "gelişmiş" deniz teknolojileriyle su altında çekilmiş görüntüsü (Ocean Infinity)
USS Stewart'ın kıçının "gelişmiş" deniz teknolojileriyle su altında çekilmiş görüntüsü (Ocean Infinity)
TT

"Pasifik'in Hayaleti" 80 yıl sonra bulundu

USS Stewart'ın kıçının "gelişmiş" deniz teknolojileriyle su altında çekilmiş görüntüsü (Ocean Infinity)
USS Stewart'ın kıçının "gelişmiş" deniz teknolojileriyle su altında çekilmiş görüntüsü (Ocean Infinity)

"Pasifik'in Hayalet Gemisi" ismiyle bilinen II. Dünya Savaşı'ndan kalma ABD Donanması muhribinin enkazı, battıktan neredeyse 80 yıl sonra Kaliforniya açıklarında bulundu.

Ocean Infinity, Air/Sea Heritage Vakfı, SEARCH, Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nin Ulusal Deniz Koruma Alanları'yla ABD Donanması Tarih ve Miras Komutanlığı'nın (NHHC) ortak basın açıklamasına göre okyanus araştırmacıları, USS Stewart'ı 1 Ağustos'ta Cordell Bank Ulusal Deniz Koruma Alanı'nda, su yüzeyinin yaklaşık 1070 metre altında buldu.

Eylül 1919'da Philadelphia'da inşa edilen gemi, I. Dünya Savaşı'na yetiştirilemese de II. Dünya Savaşı'nda hem Amerikan hem Japon bayrakları altında savaşmıştı.

Gemi 1941'de ABD Donanması'nın Asya filosuyla birlikte Manila'da konuşlandırılmıştı. Sonraki yıl çatışma sırasında hasar almış ve beklenmedik bir kaza sonucunda mürettebatı tarafından Cava açıklarında terk edilmek zorunda kalmıştı.

Orada Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri tarafından ele geçirilen muhrip, Devriye Gemisi No. 102. adı altında görev almaya başlamıştı:

Müttefikler sık sık düşman elinde eski bir ABD Donanması gemisi gördüklerini bildirdiği için muhrip, "Pasifik'in Hayalet Gemisi" lakabını almıştı.

ynht
24 Mayıs 1946'da, USS Stewart batırılırken izleyen denizciler (ABD Donanması/Ulusal Arşivler)

Savaş sona erdikten sonra savaş gemisi, Japonya'nın Kure bölgesinde su üzerinde bulunmuş ve ABD Donanması'nda yeniden kullanılmaya başlamıştı.

Savaşın ardından bir deniz tatbikatında USS Stewart, San Francisco yakınlarında 24 Mayıs 1946'da kasıtlı bir şekilde batırılmıştı.

Sonrasında 78 yıl boyunca orada saklı kalarak su yüzeyinin altında çürümüştü.

Bu yaz ise araştırma ekipleri nihayet geminin izini sürdü ve daha önce yakalanmamış görüntüler elde etti.

xscd
USS Stewart'ın kıç tarafının çoklu ışın görüntüsü (Ocean Infinity/Air/Sea Heritage Vakfı/SEARCH/Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nin Ulusal Deniz Koruma Alanları/NHHC)

Keşif gezisi sırasında araştırma ekibi, üç otonom su altı aracı kullanarak suyun derinliklerindeki enkazın izini sürdü.

Deniz tabanı, sonar teknolojisiyle 24 saat boyunca tarandı ve tabanda neredeyse dik duran, "şık ve heybetli" gemi gövdesiyle "büyük oranda tek parça olan" enkaza ulaşıldı.

Kuruluşlar, açıklamalarında "Bu kadar eski bir geminin bu seviyede korunmuş olması olağanüstü ve bu muhtemelen ABD Donanması'nın '4 bacalı' muhriplerinin en iyi korunmuş örneklerinden biri" dedi.

defvb
​​​​​​USS Stewart, 24 Mayıs 1946'da kasıtlı bir şekilde batırıldı (ABD Donanması/Ulusal Arşivler)

Tarih ve Miras Komutanlığı'nın başkanı olan ABD Donanması'ndan emekli Tümamiral Samuel Cox, yaptığı açıklamada şöyle dedi:

ABD Donanması, USS Stewart'ın enkazının konumunu tespit eden ekibin profesyonelliğini çok takdir ediyor.

Savaşta kaybedilse de, hedef alınarak batırılsa da, bir savaş gemisi sonsuza dek, egemen olana aittir.

Independent Türkçe