İngiltere 3 yıl içinde olası bir savaşa hazırlanıyor

İngiltere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Roly Walker, 2027 yılına kadar ordunun savaş gücünü iki katına çıkarmayı hedefliyor

İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Roly Walker, caydırıcılığın güçlendirilmesinin ülkesini savaştan koruyacağını söyledi (Getty)
İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Roly Walker, caydırıcılığın güçlendirilmesinin ülkesini savaştan koruyacağını söyledi (Getty)
TT

İngiltere 3 yıl içinde olası bir savaşa hazırlanıyor

İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Roly Walker, caydırıcılığın güçlendirilmesinin ülkesini savaştan koruyacağını söyledi (Getty)
İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Roly Walker, caydırıcılığın güçlendirilmesinin ülkesini savaştan koruyacağını söyledi (Getty)

Baha el-Avam

İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Roly Walker, ülkesinin üç yıl içinde savaşa girmeye hazır olması gerektiğini söyledi. Orgeneral Worker, ‘öfkeli bir Rusya’nın başını çektiği ve ‘giderek istikrarsızlaşan’ dünyada bazı tehditlere karşı uyardı.

Yakın gelecekte savaş olasılığına dikkat çeken Orgeneral Worker, İngiliz ordusunun kendisini olası bir savaşa karşı hazırlamak ve savaştan kaçınmak için ‘yeterli zamanı’ olduğunu, ancak ordunun savaş gücünün 2027'ye kadar iki katına, on yıl içinde ise üç katına çıkması gerektiğini söyledi.

Orgeneral Worker, yeni görevinde gazetecilere yaptığı ilk açıklamada, Rusya'nın 2022 yılının Şubat ayından beri Ukrayna'yı destekleyen Batı ülkelerine karşı misillemede bulunabileceğine karşı uyardı. İngiltere Genelkurmay Başkanı, Rusların bu savaştan zayıflamış olarak çıkacaklarını, ancak ‘çok tehlikeli’ olmaya devam edeceklerini belirtti.

Bunun yanında Çin'in Tayvan'ı geri alma niyeti ve İran'ın nükleer bomba elde etme girişimi konusunda da uyarılarda bulunan Orgeneral Worker, Moskova, Pekin ve Tahran’ın farklı hedeflerine ulaşmak için silah ve teknoloji paylaşımı yaptıklarını kaydetti.

İngiliz ordusunun başarılı bir şekilde yeniden inşa edilmesi ve stratejik bir caydırıcılık oluşturması halinde savaşa girmek zorunda kalmayacağını belirten Orgeneral Worker, İngiltere ordusunun bugün ‘orta büyüklükte’ olduğunu, çok hızlı bir şekilde personel sayısını artırması ve silahlarını modernize etmesi gerektiğini söyledi.

Ordu için daha fazla harcama yapılması gibi bir talepte bulunmayan Orgeneral Worker, buna karşın orduyu, kendisinden üç kat büyük bir rakibi yenebilecek noktaya getirmek istiyor. Bu ise prensipte ‘daha uzun mesafelerde daha hızlı ateş gücü’ anlamına geliyor.

Denetim ve finansman

Orgeneral Worker’ın bu açıklamalarından yaklaşık bir hafta önce, İşçi Partisi liderliğindeki yeni hükümetin Savunma Bakanı John Healey, ‘içi boş’ olarak nitelendirdiği ve büyük reformlara ihtiyaç duyduğunu söylediği ordunun mevcut durumunu izlemek üzere ‘radikal’ bir inceleme başlatmıştı.

Bakan Healey'e göre ordunun ‘kaynaklarındaki savurganlık ve moral bozukluğu’ böyle devam edemez. Ülke yeni bir dönemin eşiğinde ve teknolojinin savaşın doğasını değiştirdiği bir dünyada savunma alanında modern bir döneme ihtiyacı var.

İngiltere şu an Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYH) yüzde 2,3’ünü savunmaya harcıyor. Başbakan Keir Starmer, yetkililerin bunu yüzde 2,5'e çıkarmak için bir yol haritası belirleyeceğini söyledi. Ancak Başbakan bu konuda bir tarih vermekten kaçındı.

erfrev
İngiliz ordusunun bugün sadece 73 bin aktif personeli bulunuyor (Getty)

Ordunun personel, ekipman, stok, eğitim ve teknoloji eksiklikleri olduğunu itiraf eden Orgeneral Worker, ancak buna neden olan mali zorlukların iyi ve etkili bir şekilde ele alındığını belirtti.

Mevcut savaş teknolojisinin sınırlarını zorlayabilen ve caydırıcılığı yüksek seviyelere çıkarabilen bir ordu istediğini söyleyen Orgeneral Worker, bunun için de zayıflıkların farkına varılması ve ardından etkin askeri yatırımlardaki tarihi düşüşün sonuçlarının ele alınması gerektiğini vurguladı.

İngiliz ordusu 200 yıl önce, 1823 yılında 20 milyon nüfuslu bir ülkede 72 bin askere sahipti. Bugün 2024 yılında ise yaklaşık 70 milyonluk bir nüfusu korumak için yaklaşık 73 bin askeri bulunuyor.

Hazırlıklı ve caydırıcı

Dış politika alanında uzman gazeteci Bob Seely, İngiltere Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasının Çin'e olan bağımlılığın azaltılması gerektiğini vurguladığı değerlendirmesinde bulundu. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Seely, bugün Çin'le yapılacak bir savaşın, İngiltere'yi ‘ya Pekin'in şartlarını kabul etmeye ya da boykot etmeye ve ulusal ekonomiyi çöküşe mahkûm etmeye’ zorlayacağını öne sürdü.

Öte yandan Doğu Asya'da savaş stratejileri profesörü olan Alessio Patalano, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Worker’ın açıklamalarını takdirle karşıladı. Prof. Patalano, “Worker'ın aklında hayati önem taşıyan öneriler var. Beklenen bir savaştan kaçınmak için caydırıcılık politikaları üzerine düşünmek faydalı olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

The Economist yazarlarından savunma ve güvenlik uzmanı Shashank Joshi, büyük ordu teorisinin ‘modası geçmiş bir teori’ olduğunu ve ordunun gerçek savaş kabiliyetini tanımlamadığını belirtti. Joshi, askeri personel sayısının arttırılmasının para ve zaman kaybı olacağı görüşünde.

Askeri teknolojinin geliştirilmesinin zaman aldığına dikkati çeken Joshi’ye göre eğer günümüz İngiliz ordusu herhangi bir savaşa katılmak zorunda kalsaydı, diğer ülkelerin ordularının yetenekleriyle karşılaştırıldığında, artık etkili ya da rekabetçi olmayan pek çok eski sistemi kullanacaktı.



İlaç kullanmadan kolesterolle başa çıkmanın iki yolu

Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)
Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)
TT

İlaç kullanmadan kolesterolle başa çıkmanın iki yolu

Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)
Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)

Kolesterol seviyesi normalin üstünde olan bazı kişiler, yan etkilerinden dolayı ilaç kullanmak istemeyebiliyor. 

Doktorlar çok yüksek kolesterol seviyelerinde çoğunlukla ilaç kullanılması gerektiğini belirtirken, belirli bir düzeyin altındakiler için bunun zorunlu olmayabileceğini ekliyor. 

Kolesterol, kandaki düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) seviyelerini ifade ediyor. LDL genellikle kötü, HDL ise iyi kolesterol diye anılıyor. 

Kandaki kötü kolesterol oranının artması damarların tıkanmasına ve kalbin kan pompalarken zorlanmasına yol açabiliyor. 

20 yaş ve üzeri yetişkinlerin kanındaki LDL seviyesinin desilitre başına 100 miligram olması sağlıklı kabul ediliyor. 190 miligrama ulaştığında genellikle ilaç yazılırken, Amerikan Kalp Derneği, 189 ve altı için yaşam tarzı değişikliklerine gidilmesinin yetebileceğini belirtiyor. 

Düzenli ve iyi uyumak, sigarayı bırakmak ve stresi azaltmak kolesterol seviyesini düşürebilir. 

Diğer yandan Harvard Üniversitesi T.H. Chan Halk Sağlığı Fakültesi'nden Dr. Frank B. Hu yaşam tarzında yapılacak özellikle iki değişikliğin önemli fark yaratacağını söylüyor.

1) Egzersiz yapmak

Egzersiz yapınca iyi kolesterol kan dolaşımına salınarak damarlardaki yağlı plak birikintilerini topluyor ve vücuttan atılacakları karaciğere taşıyor.

Emory Üniversitesi'nden Dr. Felipe Lobelo, haftada 150 dakika normal veya 75 dakika ağır egzersiz yapmayı tavsiye ediyor.

Uzman, yürümekten yüzmeye kadar çeşitli şekillerde egzersiz yapılabileceğini söylüyor.

Özellikle hayatında spor olmayan kişilerin kolesterol seviyesinin bu sayede düşebileceğini belirten Dr. Lobelo, bazı kişilerin istenen sonuca ulaşmasının biraz vakit alabileceğini de ekliyor.

2) Beslenme biçimini değiştirmek

Vücudun enerjisini nereden aldığı pek çok şey gibi kolesterolü de etkiliyor. 

Kırmızı et ve işlenmiş gıdaların sağlığa çeşitli şekillerde zarar verebildiği pek çok çalışmada görülürken, kolesterolle mücadelede portfolyo diyeti öne çıkıyor. 

Dr. David J.A. Jenkins tarafından geliştirilen bu beslenme biçimi, çoğunlukla bitkisel gıdaları içeriyor. 

Örneğin soya, mercimek, nohut gibi protein kaynaklarının yanı sıra yulaf, arpa, badem ve fındık tüketilmesi tavsiye ediliyor.

Bu beslenme biçimi meyve-sebze sınıfında da patlıcan, brokoli, şalgam, elma, armut ve portakal gibi besinlere odaklanıyor. Ayrıca zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar içeriyor. 

2018'de yapılan bir araştırmada kolesterol seviyesi yüksek olsa da ilaca ihtiyaç duymayan 440 kişi bu diyeti uygulamıştı. Çalışmada kötü kolesterolün yüzde 30 oranında düştüğü kaydedilmişti. 

Yaklaşık 210 bin kişiyi 30 yıl boyunca takip eden başka bir çalışmada da bu diyeti uygulayan kişilerin kalp damar hastalığı riskinin yüzde 14 düştüğü gözlemlenmişti.

İkinci çalışmada yer alan, New York Üniversitesi'nden Dr. Andrea Glenn, bu diyetin sırrının kolesterolü düşüren farklı besinleri bir araya getirmesi olduğunu söylüyor. 

Dr. Glenn, kahvaltıya fındık eklemek ya da kırmızı et yerine nohut ve tofu tüketmek gibi küçük değişikliklerin bile kolesterolü normal seviyeye çekebileceğini belirtiyor.

Egzersiz yapmak ve beslenme biçimini değiştirmenin kolesterole iyi gelebileceğini söyleyen Dr. Hu, "Kesinlikle sihirli bir değnek yok" diye ekliyor: 

Meseleye bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşmalıyız.

Independent Türkçe, New York Times, Healthline, National Library of Medicine, Circulation