Netanyahu İsrail'e füze fırlatan Husileri ‘ağır bedel ödemekle’ tehdit etti

TT

Netanyahu İsrail'e füze fırlatan Husileri ‘ağır bedel ödemekle’ tehdit etti

Netanyahu İsrail'e füze fırlatan Husileri ‘ağır bedel ödemekle’ tehdit etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün (Pazar), Husileri, İsrail'in orta kesimine düzenlenen balistik füze saldırısını üstlenmelerinin ardından ‘ağır bir bedel ödemekle’ tehdit etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre kabine toplantısının başında konuşan Netanyahu, “Bu sabah Husiler Yemen'den topraklarımıza karadan karaya bir füze fırlattı. Bize zarar vermeye yönelik her türlü girişimin bedelini ağır bir şekilde ödeteceğimizi şimdiye kadar bilmeleri gerekirdi” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu bu sabah yaptığı açıklamada, Yemen'den İsrail'in orta kesimlerine atılan karadan karaya bir füzenin yaralanmalara yol açmadan ıssız bir bölgeye düştüğünü bildirdi. Füze düşmeden birkaç dakika önce Tel Aviv'de ve İsrail'in orta kesimlerinde siren sesleri duyuldu. Sirenleri duyan bölge sakinleri korunmak için koşuşturmaya başladı.

İsrail polisi patlayıcı biriminin üyeleri Yemen'den İsrail'e fırlatılan karadan karaya füzenin düştüğü yeri inceliyor.İsrail polisi patlayıcı biriminin üyeleri Yemen'den İsrail'e fırlatılan karadan karaya füzenin düştüğü yeri inceliyor.

İsrail medyası bugün, Husilerin İsrail'in orta kesimine fırlattığı füze ile bağlantılı olarak çeşitli yerlerde yangınlar çıktığını duyurdu. İsrail Kanal 14 televizyonu, Husilerin bu sabah ülkenin orta kesimine yönelik saldırısıyla eş zamanlı olarak çeşitli yerlerde yangın çıktığına dair ihbarlar alındığını bildirdi. Remle'de bulunan Nişer çimento fabrikasında yangın çıktığını belirten kanal, ‘yangının nedenlerinin şu anda araştırıldığını’ kaydetti.

Kanal, yangının bir cadde yakınındaki açık alanda, görünüşe göre şarapnel parçalarının düşmesi sonucu çıktığını belirterek, yangının bir yerleşim birimine doğru yayıldığını ve yerleşim birimindeki evlerin tehlike altında olduğunu bildirdi.

Yemen'deki Husiler füzenin fırlatılmasının sorumluluğunu üstlendi. Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri yaptığı açıklamada, “Operasyon, Allah'ın yardımıyla hedefine ulaşmayı başaran ve düşmanın savunma sistemlerinin engelleme ve karşı koymada başarısız olduğu yeni bir hipersonik balistik füze ile gerçekleştirildi” dedi.

Seri, füzenin tahmini 11,5 dakikalık bir sürede 2 bin 40 kilometre yol kat ettiğini belirtti.

Kabine toplantısı sırasında Netanyahu, İsrail'in kuzeyindeki mevcut durumun ‘devam etmeyeceğini’ vurgulayarak, ülkenin kuzeyinde yaşayanların evlerine dönmesi için mümkün olan tüm araçları kullanma niyetinde olduğunu belirtti.

Diğer yandan İsrail ordusu, sabah saatlerinde Lübnan'dan İsrail'in Yukarı Celile bölgesine ve işgal altındaki Golan Tepeleri’ne doğru yaklaşık 40 roket atıldığını duyurdu.

İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada ise Netanyahu'nun bu ayın ikinci yarısında New York'ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kuruluna katılacağı belirtildi.



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe