İsrail, Beyrut'un güney banliyösündeki biri bir hastanenin yakınına olmak üzere iki hava saldırısı düzenledi https://turkish.aawsat.com/5066653-i%CC%87srail-beyrutun-g%C3%BCney-banliy%C3%B6s%C3%BCndeki-biri-bir-hastanenin-yak%C4%B1n%C4%B1na-olmak-%C3%BCzere-iki-hava
İsrail, Beyrut'un güney banliyösündeki biri bir hastanenin yakınına olmak üzere iki hava saldırısı düzenledi
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği saldırıların ardından hasar gören araçlar ve binalar (Reuters)
İsrail, Beyrut'un güney banliyösündeki biri bir hastanenin yakınına olmak üzere iki hava saldırısı düzenledi
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği saldırıların ardından hasar gören araçlar ve binalar (Reuters)
İsrail bugün (Salı) Beyrut'un güney banliyösünde, biri El Zehraa Hastanesi civarında olmak üzere iki binayı hava saldırısyla hedef aldı. Resmi Ulusal Haber Ajansı'na (NNA) göre ikinci saldırıda Hassan'daki Kuveyt büyükelçiliği yakınındaki bir bina hedef alındı. Saldırı eş zamnlı gerçekleştirildi.
AFP'ye göre İsrail ordusu daha önce Beyrut'a bir hava saldırısı düzenlediğini duyurmuştu. Bu, Lübnan'ın başkentinde Hizbullah'ı hedef alan saldırıların sonuncusuydu.
Ordudan yapılan açıklamada daha fazla ayrıntı verilmeden “Beyrut'ta hassas bir saldırı gerçekleştirildi” denildi.
2025 Irak seçimleri: Statüko kazandı değişim arayışları sandığa yansımadıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5209669-2025-irak-se%C3%A7imleri-stat%C3%BCko-kazand%C4%B1-de%C4%9Fi%C5%9Fim-aray%C4%B1%C5%9Flar%C4%B1-sand%C4%B1%C4%9Fa-yans%C4%B1mad%C4%B1
Irak’taki parlamento seçimlerinin ön sonuçlarının açıklanmasının ardından Bağdat’ta kutlama yapan İmar ve Kalkınma Koalisyonu destekçisi Iraklılar, 12 Kasım 2025 (Reuters)
2025 Irak seçimleri: Statüko kazandı değişim arayışları sandığa yansımadı
Irak’taki parlamento seçimlerinin ön sonuçlarının açıklanmasının ardından Bağdat’ta kutlama yapan İmar ve Kalkınma Koalisyonu destekçisi Iraklılar, 12 Kasım 2025 (Reuters)
İyad el-Anber
Irak'ın altıncı seçimlerinde pek çok sürpriz bekleyenlerin beklentilerini boşa çıkardı ve 2021 yılında yapılan önceki seçimlerin yarattığı siyasi ortamın bir sonucu olarak doğal değişikliklerin ötesine geçemedi. 2021 seçimleri, Sadr Hareketi'nin uzlaşmayı sağlayamayıp siyasi çoğunluk hükümeti kuramaması üzerine parlamentodan çekilmesine ve ardından Devlet Yönetim Koalisyonundaki siyasi güçlerin katılımıyla bir hükümetin kurulmasının önünü açtı. Seçim yasası, çoklu seçim bölgeleri ve çoğunluk sistemi ile oy sayımı yerine tek seçim bölgesi sistemi ve oyları 1,4 yerine 1,7 ile bölen değiştirilmiş Sainte-Lague sistemi ile oy sayımı olarak değiştirildi.
Bazı çevreler, sivil güçlerin ve Ekim (Tişrin) Hareketi’nin temsilcileri olarak parlamentoya giren çoğu ismin son seçimlerde parlamentoya girememesini, bu seçimlerin en büyük sürprizi olarak değerlendirebilir. Ancak bu, seçim yasasındaki değişiklik, sivil güçlerin birden fazla listeye dağılması, çoğunun siyasi olarak deneyime sahip olmaması ve bu seçimlerde geleneksel güçlerin kanatları altında Ekim Hareketi temsilcisi olarak sandalye kazanan milletvekillerinin parlamentoya girmesinin doğal bir sonucuydu.
Irak'taki krizler, siyasi görüş ve pozisyonlardaki farklılıkların bir ifadesi değil, kişisel krizlerin bir yansımasıdır. Irak'taki politikacıların düşüncelerini yönlendiren denklem, kazanan-kaybeden yaklaşımına dayanıyor.
Sadr Hareketi’nin seçimleri boykotu perspektifinden bakılmadıkça ve 2021 ve 2023 seçimleriyle karşılaştırılmadıkça seçmenlerin son seçimlere katılımının yüzde 56,11'e yükselmesi bile büyük bir sürpriz sayılmaz. Birçok siyasi liderin bahsettiği kayırmacılık ve siyasi para, seçim programlarından çok daha etkili bir şekilde halkı harekete geçirdi.
Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu çalışanları, Erbil’deki bir sandık merkezinde oyları sayıyor, 9 Kasım 2025 (AFP)
Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre parlamentoda 40'tan fazla sandalye kazanan askeri-siyasi ikilinin varlığının genişlemesi, bu güçlerin bazı devlet kurumlarını domine etmelerinin ve devlet fonları üzerindeki ekonomik kontrollerini artırmalarının bir sonucuydu. Silahların etkisi, hükümet ve yönetici elit kesim tarafından televizyon tartışmaları ve basın toplantılarında silahların devletle sınırlandırılması gerektiği sloganı tekrarlanmaya devam ettiği sürece, siyasi varlığa dönüşmesi gayet doğal bir durum. Bu yüzden silahların varlığı rantçı ekonomiden pay almaya başladı ve ardından silah, para ve siyasi nüfuz üçlüsü aracılığıyla etkisini dayattı.
En büyük blok olmaya hak kazanan olmadı
2005'teki ilk seçimlerden bu yana iktidar sistemi tarafından oluşturulan denklem, seçim sonuçlarından çok anlaşmalar ve ittifaklara dayansa da seçim listeleriyle elde edilen sandalye sayısı, daha fazlasını kazanmak ve bakanlıklar ile üst düzey pozisyonlarda ganimet çemberini genişletmek için bir marj alanı sağlıyor.
Irak'taki krizler, siyasi görüş ve tutumlardaki farklılıkların bir ifadesi değil, kişisel krizlerin bir yansımasıdır. Irak'taki politikacıların düşüncelerini yönlendiren denklem, kazan-kaybet senaryosuna dayanıyor. Bu yüzden Iraklı politikacılar ya herkesin kazanacağını düşünürler ya da seçimlere itiraz edip uzlaşmayı kınamaya ve hatta belki de güç kullanmaya yönelirler.
2025 seçimlerinde geleneksel güçler ile yeni yükselen güçler arasında şiddetli bir rekabet yaşandı. Ancak, hiçbir taraf hükümeti kurma veya üç başkanlık makamından herhangi birini kazanma konusunda üstünlük sağlayacak kadar rahat bir sonuç elde edemedi.
Uzlaşı hükümeti kavramı, bakanlıkların paylaşılması ve bu veya şu partiye kota olarak dağıtılmasına indirgendiğinde, bu yönetim tarzı ancak ‘kırılgan bir uzlaşı’ veya ‘iktidarın ganimetlerinin dağıtımına dayalı bir uzlaşı’ olarak tanımlanabilir.
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani liderliğindeki İmar ve Kalkınma Koalisyonu, parlamentoda toplam 185'ten fazla sandalyeye sahip olan Şii siyasi güçlerin sahip olduğu sandalyelerin üçte birinden azını kazandı. Bu yüzden bu rakamlar Sudani’yi Şii iktidar güçlerine bir sonraki hükümetin en güçlü adayı olarak dayatmak için yeterli değil.
Eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Tekaddum (İlerleme) İttifakı ise Sünni siyasi güçler arasında en fazla sandalyeyi kazanmayı başaramadı. Bu yüzden Sünni liderliğin ön saflarındaki konumunu korumuş olabilir ve bir sonraki parlamento başkanının seçilmesinde en etkili güç olabilir. Ancak, muhaliflerinin ittifakları, özellikle de Şii siyasi güçler bu konuda onlarla aynı fikirde olursa Tekaddum İttifakı’nın meclis başkanlığı için kendi adayını dayatmasında engel teşkil edebilir.
Eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, seçimler öncesinde Hukuk Devleti Koalisyonu için düzenlediği mitingde, 7 Kasım 2025 (Reuters)
Kürt sahnesinde, Kürt siyasi güçler 44 sandalye için yarıştı. Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) 26 sandalye kazandı ve buna bir veya iki sandalye daha eklenebilir. Bu arada, KDP’nin rakibi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) 18 sandalye kazandı. Ancak bu rakamlar cumhurbaşkanlığı payını belirlemek için kullanılmıyor, bunun yerine iki parti arasındaki anlaşmalar kullanılıyor. Bu anlaşmalar, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) oluşumuyla bağlantılı olacağı ve dolayısıyla cumhurbaşkanının olarak kimin seçileceği ve Bağdat hükümetini oluşturacak üst düzey makamların ortaklarla nasıl paylaşılacağı konusunda etkili olacağı için karmaşık olabilir.
Bu yüzden sonuçlar net bir kazanan ortaya çıkarmadığından, cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis başkanının seçilmesi için yeniden kota anlaşmalarına dönüldüğünü görebiliriz, ancak bu durum kırılgan ittifakların geri dönüşüne katkıda bulunacak.
Muhalefete yer yok
Irak’taki her seçim döneminde iktidardaki sistem, hükümeti oluşturan aynı mekanizmaları tekrarlar ve herkesin iktidarda ve herkesin muhalefette olduğunu kanıtlar! Hükümeti kurmak için anlaşan siyasi taraflar arasındaki balayı uzun sürmez. Devletin yüksek çıkarları veya stratejik kararlar üzerindeki anlaşmazlıklar etrafında dönmeyen, daha çok siyasi aktörlerin ruh halleri veya çıkarları etrafında dönmeye başlayan rekabet ve anlaşmazlıklara yeniden tanık olacağız.
Uzlaşı hükümeti kavramı, bakanlıkların paylaşılması ve bu veya şu partiye kota olarak dağıtılmasına indirgendiğinde, bu yönetim tarzı ancak ‘kırılgan bir uzlaşı’ veya ‘iktidarın ganimetlerinin dağıtımına dayalı bir uzlaşı’ olarak tanımlanabilir. 2006 yılından bu yana, bakanlıkların paylaşılması dışında hiçbir konuda anlaşamayan siyasi ittifaklar temelinde beş hükümet kuruldu. Bu kırılgan uzlaşı hali, hükümetin kurulması ve bakanlıkların dağıtılmasından sonra hızla çöküyor ve parlamentoda muhalefete doğru ilerlemek yerine, muhalifler arasında siyasi karalama kampanyalarına geri dönülüyor.
Bazı milletvekilleri, belki Şii siyasi güçlerden İşrakat Kanun Partisi, El-Ceyli el-Cedid Partisi ve IKBY’de muhalefetteki el-Ulusal Duruş Hareketi’nin yer alacağı muhalefet rolünü üstlenebilir. Parlamentoda muhalefet kanadındaki sandalyeleri işgal edebilirler. Ancak muhalefetin toplam koltuk sayısı yirmiyi geçmez. Bu yüzden rolleri, güçlü bir muhalefet bloğu olarak değil, milletvekili olarak siyasi profesyonellikle sınırlı kalacak.
Ratney, Şarku'l Avsat'a konuştu: Washington ve Riyad, dengeli iş birliğinin yeni bir dönemine giriyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5209622-ratney-%C5%9Farkul-avsata-konu%C5%9Ftu-washington-ve-riyad-dengeli-i%C5%9F-birli%C4%9Finin-yeni-bir
Ratney, Şarku'l Avsat'a konuştu: Washington ve Riyad, dengeli iş birliğinin yeni bir dönemine giriyor
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ABD ziyareti, Riyad ile Washington arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak değerlendirildiğinden, siyasi ve ekonomik açıdan önemli bir ivme kazanıyor.
ABD'nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Michael Ratney, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, ziyaretin bölgesel ve uluslararası alanda hızlı değişimlerin yaşandığı kritik bir dönemde gerçekleştiğini ve savunma, teknoloji ve enerji olmak üzere üç ana alanın öne çıkmasının muhtemel olduğunu söyledi.
ABD'nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Michael Ratney, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Washington ziyaretinin savunma, teknoloji ve enerji konularına odaklanacağını belirtti. (Fotoğraf: Beşir Salih)
Amerikalı diplomat, Riyad'ın savunma ortaklığında sadece bir ‘alıcı’ olmakla yetinmediğini, havacılık sistemleri de dahil olmak üzere ileri sistemlerin geliştirilmesine yenilik ve katılım sağlayabilecek bir endüstriyel temel oluşturmaya çalıştığını belirtti.
Ratney, Suudi Arabistan’ın yaşadığı sosyal ve kültürel dönüşümlerin dışarıdan bakışla değil, ülkeyi ziyaret edenlerin sahada hissettikleri değişimin derinliğiyle ölçülebileceğini ifade etti. Bu dönüşümlerin ‘Batı’yı etkileme çabası’ olmadığını, aksine ‘bizzat Suudilerin yaşadığı gerçek bir uyanışın ifadesi’ olduğunu söyledi. Ayrıca, ziyaretçinin ülkede birkaç gün geçirmesiyle birlikte pek çok klişenin ortadan kaybolduğunu vurguladı.
Ziyaret için mükemmel zamanlama
Amerikalı diplomat, bu ziyareti ‘çok olumlu bir gelişme’ olarak nitelendirerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin ‘son birkaç yılda inişler ve çıkışlar yaşadığını, ancak genel eğilimin çok iyi olduğunu’ ifade etti.
Ratney, “Obama, Trump ve Biden gibi ABD başkanları farklı aşamalarda Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiler. Ancak Veliaht Prens'in ABD'ye son ziyaretinden bu yana yedi yıl geçtiğini ve bu süre zarfında çok şeyin değiştiğini belirtmek önemli. Suudi Arabistan'ın geçirdiği dönüşüm çok hızlı ilerledi ve toplumun ve ekonominin yapısı önemli ölçüde değişti. Amerikalılar bu değişiklikleri yavaş yavaş, belki de yeni yeni fark etmeye başladı” ifadelerini kullandı.
Ratney, ‘ziyaretin zamanlamasının çok uygun olduğunu ve siyasi liderlikle sınırlı kalmayıp, Washington'da Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı yakından görecek olan Amerikan kamuoyunu da içeren geniş çaplı etkileşimler olacağını’ düşünüyor.
Savunma ve ekonomi konuları
Güvenlikle ilgili savunma anlaşması, Riyad ile Washington arasında sivil nükleer anlaşma veya F-35 savaş uçakları anlaşması gibi en önemli tartışmalarla ilgili beklentileri sorulduğunda Ratney şu cevabı verdi: “Artık hükümetin bir parçası değilim ve ziyaret için yürütülen hazırlıklarda yokum… Ancak muhtemelen, en azından Suudi tarafı açısından, tartışmaların odağında olacak üç ana alan bulunuyor.”
ABD'nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Michael Ratney, Suudi Arabistan’da yaşanan sosyal ve kültürel dönüşümlerin ‘Batı'yı etkilemek için yapılmadığını’ belirtti. (Fotoğraf: Beşir Salih)
İlk konu ‘savunma’. Ratney, “Suudi Arabistan ile ABD arasındaki savunma ortaklığını pratik bir şekilde güçlendirecek bir tür anlaşmaya varma isteği olduğunu düşünüyorum. Suudi Arabistan da ABD gibi ilişkilerde netlik ve istikrar arıyor, bu nedenle bunun her iki taraf için de faydalı olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla, belirli silah sistemlerinin satışına ilişkin bir anlaşmayı da içerebilecek bir savunma bileşeni olduğunu düşünüyorum ve bunun görüşmelerin bir parçası olması beni şaşırtmaz” şeklinde konuştu.
İkinci konu ‘teknoloji’. Eski Büyükelçi, teknoloji başlığı hakkında şöyle konuştu: “Bence bu en önemli konulardan biri. Suudi Arabistan’ın, ileri teknoloji ve özellikle yapay zekâ alanlarında çok yüksek hedefleri var. Suudi Arabistan'ın, ABD'nin yapay zekâ endüstrisinin merkezinde yer alan çipler ve ileri teknolojiler konusunda güvenilir bir ortak olmaya çalıştığını biliyorum. Bu konu Suudi Arabistan'ın ekonomik gidişatının merkezinde yer alıyor ve görüşmelerin ana odak noktası olacağını düşünüyorum.”
Üçüncü ve son konu ‘enerji’. Ratney, “Enerji, iki ülke arasındaki ilişkilerin her zaman önemli bir unsuru olmuştur ve olmaya devam etmektedir. ABD Enerji Bakanı birkaç ay önce Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Potansiyel sivil nükleer enerji de dahil olmak üzere, enerji alanında iş birliği yolları hakkında görüşmeler devam ediyor” dedi.
Tehditlerle mücadele için ortaklık
Eski ABD Büyükelçisi, ziyaretin ‘ABD ve Suudi Arabistan'ın tehditlerle mücadele etmek için ortak olarak birlikte durdukları konusunda net bir mesaj vereceğini’ vurguladı ve ‘bu mesajın son derece önemli olduğunu’ belirtti. Ratney, “Suudi Arabistan, onlarca yıldır ABD için önemli bir stratejik ortak olmuştur ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında en büyük ve en etkili ülkedir. Suudi Arabistan, eğitim, askeri satışlar ve her türlü güvenlik koordinasyonu alanlarında Washington ile uzun bir iş birliği geçmişine sahiptir” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz mayıs ayında Riyad'ı ziyaretinin ardından ABD Başkanı Donald Trump'ı uğurluyor. (SPA)
Amerikalı diplomat sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ortaklığı güçlendirecek her adımın her iki taraf için de faydalı olacağına inanıyoruz. Kuvvetlerimizin yan yana çalışabilmesini istiyoruz ve doğal olarak Suudi Arabistan'ın ABD'nin ortağı olmasını tercih ediyoruz. Bu, Suudi kuvvetlerinin yıllar boyunca eğitildiği ve donatıldığı uzun iş birliği sürecinin devamıdır.”
Ratney, “Suudi Arabistan, bölgede başlı başına bir tehdit oluşturan İran’ın karşı kıyısında yer alıyor. Bunun yanı sıra İran, Yemen’de ve başka yerlerde Suudi Arabistan’ı, Amerikan çıkarlarını ve müttefiklerimizi tehdit eden grupları destekliyor” dedi.
Ratney şöyle devam etti: “Bu nedenle, Suudi Arabistan kendini geliştirmeye ve toplumunu modernize etmeye devam ederken, ortak çalışmayı sürdürmenin yollarını bulmak son derece önemlidir ve bölgedeki güvenlik gelişmelerine paralel olarak ikili ilişkilerin olgunluğunu yansıtmaktadır.”
İttifakın yeniden tanımlanması
Eski ABD Büyükelçisi, Washington ve Riyad'ın güvenlik ve askeri ittifaklarının niteliğini yeniden tanımlamaya doğru yöneldiğini, geleneksel ‘tedarikçi ve alıcı’ modelinden öteye geçerek inovasyon ve ileri savunma teknolojilerine dayalı daha dengeli bir ortaklığa doğru ilerlediğini düşünüyor.
Ratney, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: “Suudi Arabistan, onlarca yıl boyunca ABD savunma teçhizatının en büyük alıcılarından ve ABD için en önemli pazarlardan biri oldu. Ancak, Suudi ekonomisi son yıllarda gelişti ve çeşitlendi. Suudi hükümeti, artık sadece teçhizat satın almakla yetinmediğini, aynı zamanda bu teçhizatın geliştirilmesi ve üretilme sürecinin bir parçası olmak istediğini açıkça belirtti. Suudi Arabistan'ın istediği şey, bazı açılardan yeni bir adım olan, ileri teknolojiler de dahil olmak üzere sistemlerin üretimine yenilik, üretim ve katılım imkânı sağlayan bir savunma sanayi üssü kurmak. ABD savunma şirketleri, Suudi Arabistan'ın bu ortak çabada aktif bir ortak olmasını sağlamak için Suudi Arabistan ile çalışmaya ilgi gösteriyor.”
Suudi Arabistan ziyareti Batı'nın bakış açısını değiştiriyor
Şarku’l Avsat, eski büyükelçiye görev süresinin sonunda Suudi Arabistan'dan ayrıldıktan sonra en çok neyi özlediğini sordu. Büyükelçi, “Büyükelçilikteki meslektaşlarımı” yanıtını verdi. Yüzünde duygusal bir ifadeyle şunları ekledi: “Çeşitli bölgelerde tanıştığım birçok Suudi'yi de özlüyorum.” Ardından, büyükelçinin Amerikan gazetesi The Wall Street Journal'da yazdığı makale hakkında konuştuk. Makalede, Suudi Arabistan'da yaşananların, Suudilerin ülkelerini geliştirmek ve dünyaya açmak için duydukları tutkuyla yönlendirilen gerçek bir değişim olduğunu vurguluyordu.
Bu noktada ABD'nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Michael Ratney, ‘Suudi Arabistan'ın Batı'yı etkilemek için spor etkinlikleri, konserler veya kültürel etkinlikler düzenlediğini’ düşünmediğini söyledi. “Bence bunu, diğer insanlar gibi normal ve keyifli bir yaşam sürmek istedikleri için yapıyorlar” dedi.
Batı'nın, özellikle de ABD'nin Suudi Arabistan'da yaşanan dönüşümlere ilişkin algısını neyin değiştirebileceği sorusuna Ratney şu yanıtı verdi: “Dürüst olmak gerekirse, özellikle iyi tanıdığım ABD'de gerçek bir fark yaratan tek şeyin saha ziyareti olduğunu fark ettim. Gazetede bir makale yazmanın veya internette bir reklam izlemenin bir faydası yok. Gerçek etki, insanlar Suudi Arabistan'a gelip orada iki veya üç gün geçirdiklerinde ortaya çıkıyor. Çoğu durumda, ziyaret ettikleri anda tüm önyargıları ortadan kalkıyor ve krallığın geçirdiği dönüşümün boyutunu anlıyorlar. Bu, birçok insan için inanılmaz bir şey. Bu, özellikle 10 veya 15 yıl önce Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş ve o zamanlar nasıl olduğunu tam olarak hatırlayanlar için geçerli. Suudi Arabistan, Batı'yı etkilemek için spor etkinlikleri, konserler veya kültürel etkinlikler düzenlemiyor. Bunu yapıyorlar; çünkü diğer insanlar gibi normal ve keyifli bir yaşam sürmek istiyorlar.”
Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bir şehri hedef alan bombalı saldırısında üç kişi öldühttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5209616-rusyan%C4%B1n-ukraynan%C4%B1n-do%C4%9Fusundaki-bir-%C5%9Fehri-hedef-alan-bombal%C4%B1-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1nda-%C3%BC%C3%A7-ki%C5%9Fi
Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bir şehri hedef alan bombalı saldırısında üç kişi öldü
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısında Harkov'da Rus İHA’sının vurduğu bir konut binasının bulunduğu yerde çalışan itfaiyeciler (Reuters)
Yerel yetkililerin bugün yaptığı açıklamada, Rus hava kuvvetlerinin Ukrayna'nın doğusundaki Harkov bölgesine düzenlediği hava saldırılarında en az üç kişinin öldüğünü duyurdu.
Harkov Askeri İdaresi Başkanı Vitali Karabanov, Telegram'da Rus ordusunun Balakliya şehir merkezine iki füze saldırısı düzenlediğini yazdı.
Şehre gece düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre üç kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Aralarında çocukların da bulunduğu 10 kişinin yaralandığını ve bunlardan 9'unun hastaneye kaldırıldığını ifade etti.
Karabanov, "Maalesef şüpheli yaralanmalarla ilgili olarak hala telefon alıyoruz" ifadelerini kullandı.
Harkov Valisi Oleg Senegubov, daha önce yaralılar arasında 14 yaşında bir kız çocuğu, 12 yaşında bir erkek çocuğu ve 61 yaşında bir erkeğin de bulunduğunu açıklamıştı.
Rusya, Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmeye başlamasından bu yana neredeyse her gün Ukrayna topraklarını İHA ve füze saldırılarıyla hedef alıyor.
Rusya'nın cuma günü başkent Kiev'deki konut binalarını bombalaması sonucu yedi kişi hayatını kaybetti.
Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Kış yaklaşırken Moskova da enerji altyapısına yönelik saldırılarını artırıyor, Kiev de düzenli olarak Rusya'daki petrol depolarını, rafinerileri ve diğer enerji tesislerini hedef alıyor.
Cephe hattında Rus ordusu dün, Ukrayna'nın güneyinde iki köyün kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. Rus ordusu burada yavaş ilerlemeye devam ederken, Kiev ise doğudaki Pokrovsk şehrini elinde tutmaya çalışıyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة