Filistinli kaynaklar: İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyini Gazze şehrinden ayırıyor

 Ali Asaf, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda aile bireylerinin tamamını kaybetti. (AFP)
Ali Asaf, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda aile bireylerinin tamamını kaybetti. (AFP)
TT

Filistinli kaynaklar: İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyini Gazze şehrinden ayırıyor

 Ali Asaf, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda aile bireylerinin tamamını kaybetti. (AFP)
Ali Asaf, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda aile bireylerinin tamamını kaybetti. (AFP)

Filistinli kaynaklar dün yaptıkları açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyini Gazze şehrinden ayırdığını ve binlerce aileyi kuzey bölgesinde hapsettiğini söyledi.

DPA'ya ayrı ayrı açıklamalarda bulunan yerel sakinler, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’yi kum bariyerlerle çevrelediğini ve Cibaliye'den Gazze şehrine doğru hareket etmeye çalışan Filistinlileri hedef almaya devam ettiğini bildirdi.

Bölge sakinleri, “İsrail ordusu Cibaliye'deki tüm yerleşim bloklarını havaya uçurdu. Geride onlarca ölü, yaralı ve İsrail ordusunun vurması nedeniyle ambulans ve sivil savunma ekiplerinin ulaşamadığı mahsur kalmış insan bıraktı” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki ‘karmaşık’ askeri operasyonuna sekiz gündür devam ederken, geride onlarca ölü ve yaralı bıraktı.

Gazze Şeridi’ndeki Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü, ekiplerinin İsrail ateşi ve bombardımanı sonucu öldürülen yaklaşık 75 Filistinlinin cesedini çıkarabildiğini duyurdu.

Sivil Savunma Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Onlarca ölü ve kurban halen sokaklarda yatıyor. Yaralılar kanlar içinde ve İsrail ordusu onlara erişimi engellediği için yardım edecek kimseleri yok” denildi.

İsrail ordusu günlerdir bölge sakinlerinden evlerini ve bölgedeki üç hastaneyi boşaltmalarını istiyordu, ancak bazı bölge sakinleri kaçmaya çalışırken ordunun kendilerini hedef aldığını ve evlerinde kalmaya zorladığını belirtti.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiye, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastaneleri boşaltma ve hastaneye yakıt girişini engelleme konusundaki ısrarının onlarca hastanın ölümüyle sonuçlanacağı uyarısında bulundu.

DPA'ya konuşan Ebu Safiye, “Maalesef daha fazla hasta kabul edemeyebiliriz. Ne yazık ki, muhtemelen sokaklarda ölecek olan daha fazla yaralıyı alamayabiliriz... Dünyaya kuzey Gazze Şeridi'ni kurtarması için çağrıda bulunuyoruz.”

Hükümet medya ofisi, İsrail ordusunu, Cibaliye ve kuzey Gazze Şeridi’nde ‘soykırım’ olarak nitelendirdiği olayları teşvik etmek ve ambulans ekiplerinin çalışmalarını engellemekle suçladı.

Hükümet medya ofisinden yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, Cibaliye ve kuzey Gazze kuşatmasının sekizinci gününde, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin son sekiz gün içinde ordu tarafından öldürülen 285 şehitten 75'ten fazlasını kurtarmasını engelliyor” denildi.

Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı habere göre açıklamada, “Ordu, insanlığa karşı katliamlar işlemekte, yerinden edilme ve sığınma merkezlerini bombalayarak kasıtlı öldürme uygulamakta. Çocuk ve kadınlardan oluşan toplulukları kasıtlı olarak bombalayarak sivillere karşı korkunç katliamlar gerçekleştirmektedir” ifadesi yer aldı.

Hükümet medya ofisine göre, İsrail ordusu kuzey Gazze'deki tüm hayati sektörleri hedef aldı ve Filistin halkını yerinden etme planının bir parçası olarak kuzey Gazze vilayetini bir yıkım ve cinayet alanına dönüştürmeye çalışıyor.

Ofis, ‘Cibaliye ve kuzey Gazze vilayetinin maruz kaldığı durumun bir yok etme suçu, uluslararası hukuka ve insanlığa karşı bir suç olduğunu ve uluslararası toplumun bu saçmalığı durdurması gerektiğini’ vurguladı.

Hükümet medya ofisi tarafından yapılan açıklamada, soykırım suçunun devam etmesinden, Cibaliye ve kuzey Gazze'de sivillerin hedef alınmaya ve öldürülmeye devam edilmesinden, özellikle de çocukların ve kadınların öldürülmesinden hem İsrail ordusu hem de ABD yönetimi sorumlu tutuldu.

Ofis, uluslararası toplumu, tüm Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası örgütleri ‘soykırım’ suçunu durdurmak ve Gazze Şeridi'nde akan kana son vermek için çalışmaya çağırdı.



Amerikan ordusunun Çin hamlesi ortaya çıktı

Amerikan ordusunun Filipinler'e Typhoon bataryalarını yerleştirmesi Çin'den tepki toplamıştı (ABD Ordusu Pasifik Komutanlığı)
Amerikan ordusunun Filipinler'e Typhoon bataryalarını yerleştirmesi Çin'den tepki toplamıştı (ABD Ordusu Pasifik Komutanlığı)
TT

Amerikan ordusunun Çin hamlesi ortaya çıktı

Amerikan ordusunun Filipinler'e Typhoon bataryalarını yerleştirmesi Çin'den tepki toplamıştı (ABD Ordusu Pasifik Komutanlığı)
Amerikan ordusunun Filipinler'e Typhoon bataryalarını yerleştirmesi Çin'den tepki toplamıştı (ABD Ordusu Pasifik Komutanlığı)

ABD, Çin'in Hint-Pasifik'teki nüfuzunu artırma girişimlerine karşı gemisavar cephaneliği oluşturmaya başladı.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, ABD'nin Hint-Pasifik'teki kuvvetlerini güçlendirme çabalarının bir parçası olarak kolay üretilebilen gemisavarlardan oluşan büyük bir cephanelik hazırladığını yazıyor.

Haberde, ABD ordusunun modifiye edilmiş GBU-31/B bombalarından oluşan Quicksink gemisavar silahının testlerini hızlandırdığına dikkat çekiliyor. 

Quicksink, düşük maliyetli bir GPS yönlendirme kiti ve hareketli nesneleri takip edebilen bir tarayıcıyla donatılmış ucuz bir bomba. ABD Hava Kuvvetleri, Meksika Körfezi'nde geçen ay düzenlediği tatbikatta bunları B-2 bombardıman uçaklarına yerleştirerek gemi saldırısı için test etmişti.

Hedef tarama sistemi Birleşik Krallık merkezli BAE Systems tarafından geliştirilen Boeing yapımı bu bombalar, Müşterek Doğrudan Saldırı Mühimmatı'yla (JDAM) birlikte de kullanılabiliyor. Bu kit, 900 kiloluk büyük bombaları bile güdümlü silah haline getirebiliyor. 

Amerikan silah endüstrisinden kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir yetkili, ABD Hint-Pasifik Komutanlığı'nın yıllardır Quicksink silahlarının artırılmasını talep ettiğini belirtiyor. Yetkili, bu silahların yoğun bir saldırıyla Çin gemilerinin savunma sistemlerini devre dışı bırakabileceğini öne sürüyor.

Böyle bir senaryoda ABD ordusunun, Çin savaş gemilerine ve bunların radarlarına zarar vermek için Uzun Menzilli Gemisavar Füzeleri (LRASM) veya SM-6 füzeleri kullanması, ardından da Quicksink gibi daha düşük maliyetli silahlarla gemileri bombardımana tutması öngörülüyor. Washington'ın elinde bu silahlardan kaç tane bulunduğuna dair bilgi paylaşılmıyor.

Reuters'ın incelediği resmi belgelere göre ABD ordusunun elinde halihazırda Tomahawk füzeleriyle kullanılabilecek binlerce JDAM kiti var. Ayrıca 5 yıl içinde 800 adet SM-6 füzesi satın alınması da planlanıyor.

ABD ve Filipinler'in nisanda düzenlediği ortak tatbikatta Amerikan ordusu, yeni ürettiği Typhoon bataryalarını ülkeye yerleştirmişti. Bunlar, gemileri hedef alarak SM-6 ve Tomahawk ateşleyebiliyor. Amerikan basınında bu hamleyle Washington'ın Çin'e "mesaj gönderdiği" değerlendirmesi yapılmıştı.

Analizde, gemisavarların Filipinler gibi ülkelere yerleştirilmesiyle Güney Çin Denizi'nin büyük bir kısmının silahların menziline girdiğine dikkat çekiliyor. Pekin, bu bölgenin neredeyse yüzde 90'ı üzerinde hak iddia ederken Tayvan ve Güneydoğu Asya'daki 5 ülke buna karşı çıkıyor.

Kanberra merkezli düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü'nden Euan Graham, Pekin'in Hint-Pasifik'te ABD ordusunun manevra kabiliyetini sınırlandırmayı hedeflediğini savunarak, Washington'ın planının buna karşı bir caydırma stratejisi olduğu yorumunu yapıyor.

Singapur'daki S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nden Collin Koh da "Bu bir bakıma şartları eşitlemek gibi" diyor.

Reuters, Pentagon ve Çin Savunma Bakanlığı'nın yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Reuters, CNN