İsrail ordusu Lübnan’ın sınır köylerini “haritadan siliyor”

İsrail ordusu Lübnan’ın sınır köylerini “haritadan siliyor”

İsrail'in dün Lübnan'ın güneyindeki et-Tayyibe beldesine düzenlediği hava saldırısı sonrası bölgeden yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Lübnan'ın güneyindeki et-Tayyibe beldesine düzenlediği hava saldırısı sonrası bölgeden yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Lübnan’ın sınır köylerini “haritadan siliyor”

İsrail'in dün Lübnan'ın güneyindeki et-Tayyibe beldesine düzenlediği hava saldırısı sonrası bölgeden yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Lübnan'ın güneyindeki et-Tayyibe beldesine düzenlediği hava saldırısı sonrası bölgeden yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu, Lübnan’ın sınır bölgelerinin derinliklerine nüfuz etme girişimleriyle birlikte bubi tuzakları kurarak ve yerleşim bloklarını havaya uçurarak köylerin tamamını ‘haritadan silme’ politikasını sürdürdü. Geçtiğimiz birkaç saat içinde Deyr Seriyan ve Adeyse beldelerinde tam bir yok etme politikası yürütüldü. İsrailliler tarafından gerçekleştirilen patlamalar, sınırın her iki tarafındaki komşu beldelerin sakinlerinin adeta deprem olduğunu düşündükleri şiddetli sarsıntılara ve patlama seslerinin duyulmasına neden oldu. İşgal ordusu ayrıca Adeyse beldesinde dikenli tel örgülere yakın mahallelerdeki evleri havaya uçurdu ve yıktı.

İsrail ordusunun sınır bölgesindeki evleri ve yerleşim bloklarını havaya uçurma ve dümdüz etme planını uyguladığı görüldü. Bundan birkaç hafta önce uygulamaya konulan plan, Muhaybib, Meys el-Cebel, Ayta eş-Şa’ab, Ramiye ve Bileyda köylerini de etkiledi.

Öte yandan Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki şehirlere yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Hizbullah, İsrailliler üzerinde ‘ateşle baskı kurmak’ amacıyla Kiryat Şemune, Mitzva, Ga'aton Yesod HaMa'alah ve Hayfa'nın kuzeyindeki Krayot banliyösü olmak üzere en az beş yerleşim bölgesini hedef aldığını duyurdu.

Diğer taraftan İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah tarafından inşa edilen stratejik bir yeraltı askeri tesisini ‘400 ton patlayıcı ile imha ettiğini’ açıkladı. Açıklamada tesisin bir buçuk kilometreden daha uzun bir tünel içine inşa edilmiş olduğu belirtildi.



Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
TT

Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)

Bağımsız filmleriyle tanınan yönetmen ve aktör Mark Duplass, buluntu film tarzındaki korku serisi Creep ve Creep 2'deki eksantrik seri katil Josef rolüyle geri döndü.

Duplass, bu kez dehşeti televizyona taşıyor.

ABD'de Shudder ve AMC+'ta ekranlara gelen yeni dizi The Creep Tapes, Josef'in her bölümde farklı bir kurbanla maceralarını konu alıyor. 

Duplass, tüyler ürperten hikayeleri 25 dakikalık bölümlere bölerken, klasik sitcom'lardan ilham almış. 

Kulağa çılgınca gelse de The Creep Tapes'in, insanlara pandemi sırasında ailemle birlikte Friends ve Seinfeld'i art arda izlerken hissettiğim gibi hissettirmesini istedim.

"Kendimizi rahatlamış hissediyoruz"

ABD merkezli köklü gazete New York Times'a konuşan 47 yaşındaki aktör, yeni projesinden bahsederken şöyle dedi:

Jenerikten önce bir sahne var. Sonra jenerik başlıyor ve kendimizi rahatlamış hissediyoruz. Bu, tuhaf bir şekilde, bu karakteri seven insanlar için bir rahatlama ve eğlence dizisi olacak. Rahatsızlığın rahatlığı.

Duplass dizi boyunca korku faktörünün azalacağından endişe ettiğini de anlattı. Bunun yerine, mizahın yeni bir dehşet duygusu yarattığını keşfetmiş.

"Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız"

Amerikalı oyuncu, "İşin içine daha fazla mizah kattığımızda insanların çok daha rahatladığını gördük" diyerek ekledi: 

Bu kez zamanı geldiğinde korku daha yoğun bir seviyeye ulaştı. Mizah, herkesin benim bir katil olduğumu zaten bildiği gerçeğiyle kaybettiğimiz şok etkisini geri getirmemizi sağlıyor.

Mizah faktörünün büyük ölçüde dizinin doğaçlama doğasından geldiğini aktaran Duplass, "Hikayeyi bir gece önce ve sahneyi çekerken yazıyoruz" diye ekledi:

Buluntu film tarzında olduğu için doğaçlama yapıp daha sonra düzenleyemezsiniz. Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız. Çekim bittiğinde, aslında yazı da bitmiş oluyor.

Prömiyerini 15 Kasım'da yaptı

Yönetmen koltuğunda Patrick Brice'ın oturduğu dizi, prömiyerini 15 Kasım'da yaptı. 

2014 yapımı psikolojik korku filmi Creep ve 2017 tarihli devam filmi Creep 2, halen Netflix'te izlenebiliyor. 

Aynı evrende geçen The Creep Tapes ise henüz Türkiye'deki bir yayın platformunda gösterilmiyor.

Independent Türkçe, IndieWire, New York Times