Husiler: Bir ABD uçak gemisini ve iki destroyerini hedef aldığını açıkladı, Pentagon doğruladı

Füzeler ve insansız hava araçlarıyla

Husiler bir Amerikan uçak gemisini ve iki Amerikan destroyerini çok sayıda füze ve dronlarla hedef aldı (Arşiv- DPA)
Husiler bir Amerikan uçak gemisini ve iki Amerikan destroyerini çok sayıda füze ve dronlarla hedef aldı (Arşiv- DPA)
TT

Husiler: Bir ABD uçak gemisini ve iki destroyerini hedef aldığını açıkladı, Pentagon doğruladı

Husiler bir Amerikan uçak gemisini ve iki Amerikan destroyerini çok sayıda füze ve dronlarla hedef aldı (Arşiv- DPA)
Husiler bir Amerikan uçak gemisini ve iki Amerikan destroyerini çok sayıda füze ve dronlarla hedef aldı (Arşiv- DPA)

Pentagon dün yaptığı açıklamada, Yemen'deki Husilerin pazartesi günü Bab el-Mendeb Boğazı'nı geçerken iki Amerikan destroyerine füze ve dronlarla hedef aldığını, ancak saldırıyı püskürtmeyi başardıklarını duyurdu.

ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Pat Ryder gazetecilere verdiği demeçte, iki geminin "sekiz drone, beş gemisavar balistik füze ve üç gemisavar seyir füzesinin kullanıldığı bir saldırıya maruz kaldığını ve bunlarla başarıyla mücadele edildiğini" söyledi.

Husi grubunun Yemen'deki askeri sözcüsü Yahya Seri, grup güçlerinin Arap Denizi'nde Amerikan uçak gemisi Abraham Lincoln'ü ve Kızıldeniz'de iki Amerikan destroyerini bir dizi füze ve drone ile hedef aldığını belirtti.

Seri, "X" platformunda, "Amerika ülkemize yönelik düşmanca operasyonlar düzenlemeye hazırlanırken Husi füze kuvveti ve insansız hava kuvvetlerinin uçak gemisini hedef aldığını ve operasyonun başarıyla amacına ulaştığını" ifade etti.

Seri açıklamasında, "Başka bir operasyonda, Kızıldeniz'de iki Amerikan destroyeri hedef alındı... İki operasyon 8 saat sürdü" ifadelerini kullandı.

Husiler, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek amacıyla, İsrail'e ait ya da İsrail limanlarına giden gemileri hedef aldıklarını söylerken, saldırılar ABD ve İngiltere'yi Yemen'deki Husi hedeflerini bombalamaya sevk etti.

Şarku'l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Husi saldırıları, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa nakliye rotası olan Süveyş Kanalı üzerinden yapılan uluslararası ticareti sekteye uğrattı ve bazı nakliye şirketleri, Ümit Burnu rotasını kullanarak Afrika'nın çevresini dolaşacak şekilde gemilerinin rotasını değiştirdi.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP