Ateş hortumları... Kaliforniya'daki itfaiyecileri tehdit eden nadir ve tehlikeli bir olay

Palisades yangınıyla mücadele eden Kaliforniyalı bir itfaiyeci, 14 Ocak 2025. (AP)
Palisades yangınıyla mücadele eden Kaliforniyalı bir itfaiyeci, 14 Ocak 2025. (AP)
TT

Ateş hortumları... Kaliforniya'daki itfaiyecileri tehdit eden nadir ve tehlikeli bir olay

Palisades yangınıyla mücadele eden Kaliforniyalı bir itfaiyeci, 14 Ocak 2025. (AP)
Palisades yangınıyla mücadele eden Kaliforniyalı bir itfaiyeci, 14 Ocak 2025. (AP)

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki itfaiyeciler halihazırda önemli zorluklarla karşı karşıyayken, nadir görülen ancak tehlikeli bir fenomen olan ateş hortumlarıyla da uğraşmak zorunda kalabilirler.

Ulusal Hava Servisi (NWS) dün kuvvetli rüzgarlar ve aşırı kuru koşulların bir araya gelmesinin yeni yangınların aniden genişleyebileceği ‘tehlikeli bir durum’ yarattığı uyarısında bulundu.

Bugüne kadar devam eden uyarılarda ateş hortumlarından bahsedilmedi. Ancak meteorolog Todd Hall, aşırı koşullar göz önüne alındığında hortumların mümkün olduğunu söyledi.

tg56y7u
Koruma hatları üzerinde çalışan Kaliforniya itfaiye ekipleri (AP)

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, Ulusal Orman Yangını Koordinasyon Grubu (NWCG) ateş hortumunu ‘yangından yükselen ve beraberinde duman, enkaz ve alevleri de taşıyan sıcak hava ve gazlardan oluşan dönen bir bulut’ olarak tanımlıyor.

grthyju
Koruma hatları üzerinde çalışan Kaliforniya itfaiye ekipleri (AP)

Ateş hortumları havayı içine çekerek yangınları şiddetlendirebilir. 2018 yılında üç futbol sahası büyüklüğünde bir ateş hortumu, Kaliforniya'nın kuzeyinde, San Francisco'nun yaklaşık 400 kilometre kuzeyindeki Redding kasabası yakınlarında zaten yanmakta olan devasa ve yıkıcı bir yangının içine dalarak bir itfaiyecinin ölümüne neden oldu.



Depremleri tetikleyen sessiz süreç ilk kez tespit edildi

6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
TT

Depremleri tetikleyen sessiz süreç ilk kez tespit edildi

6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)

Bilim insanları depremlere zemin hazırlayan yavaş ve sessiz süreci ortaya çıkardı.

Tektonik levhalar, fay denen sınırlarda birbirlerine basınç uygulayarak uzun süre kilitleniyor. Ancak bu temas yüzeyindeki kırıklar oluşması sonucu kilit açılıyor ve deprem oluyor. Bu çatlaklar, faydaki hareketi engelleyen bağlantıları koparıyor.

Kudüs İbrani Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu çatlakların faylarda nasıl oluştuğunu tespit etti. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada, sismik olmayan yavaş ve sessiz bir aktivitenin, depremlere yol açan çatlakları tetiklediği bulundu. 

Araştırmacılar deneyler ve bilgisayar modelleri yoluyla çatlakların yanı sıra kabuktaki küçük hareketlerin mekaniğini inceledi.

Kilitlenmiş haldeki levhalardan birindeki zayıf bir noktanın, daire gibi yavaş yavaş genişlediği tespit edildi. Ardından daire, levhanın sınırına dayandığında çizgi haline geliyor ve rift boyunca yayılıyor.

Makalenin başyazarı Shahar Gvirtzman "İki boyutlu daire yavaşça yayılıyor ve levhanın yüzeyine ulaştığında, hızla bir kopma noktasına dönüşerek muazzam bir enerji açığa çıkarıyor" diyor.

Araştırmacılar mevcut teorilere göre yeterince büyük bir bozulma olmadığında sistemin hareketsiz kaldığını belirtiyor. 

Makalenin ortak yazarı Prof. Jay Fineberg "Ancak deneylerimiz, mevcut teoriye göre ilerlememesi gereken küçük bir çatlağın, çok ama çok yavaş ilerlediğini gösterdi" diyerek ekliyor: 

Depremlerin başlama sürecini tespit ettik ki bu, depremin kendisinden tamamen farklı.

Ekip, bulguların depremlerin nasıl ve ne zaman başladığını anlamaya katkı sunmasını umuyor. Ancak yeni çalışma esasen bir çatlağın nasıl oluştuğuna dair bir çerçeve sunuyor.

Prof. Fineberg "Örneğin bir bina çökmek üzereyse bu, muazzam bir hızla genişleyen bir kırık sonucu gerçekleşir. Fakat kırığın kendisi şimdi tanımladığımız süreçte oluşmuştur" diye açıklıyor.

Bilim insanları bina ve köprü gibi yapılarda bu yavaş genişlemeyi tanımlayabilirse çökmelerini öngörebilir. Ayrıca sürtünme ve kırılma kuvvetlerine karşı dirençli malzemeler de geliştirebilirler.

Independent Türkçe, Haaretz, Phys.org, Science Alert, Nature