Gazze'de zorunlu anlaşma

İkinci ve üçüncü aşamanın detayları ile ilgili görüşmeler, birinci aşamanın 16'ncı gününde başlayacak. Bu da şu an açıklanan anlaşmanın, ihtilafı çözmeye yönelik geçici bir adım olduğu anlamına geliyor.

Diğer aşamalardaki müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağını varsaymak yanlıştır (AFP)
Diğer aşamalardaki müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağını varsaymak yanlıştır (AFP)
TT

Gazze'de zorunlu anlaşma

Diğer aşamalardaki müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağını varsaymak yanlıştır (AFP)
Diğer aşamalardaki müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağını varsaymak yanlıştır (AFP)

Nebil Fehmi

Katar Başbakanı 15 Ocak Çarşamba günü, İsrail ile Hamas'ın, Gazze'de ateşkes sağlanması ve her iki taraftan rehine ve tutukluların serbest bırakılmasını öngören bir anlaşma taslağını kabul ettiğini ve anlaşmanın Pazar günü (dün) yürürlüğe gireceğini duyurmuştu. Açıklamanın yapıldığı ilk dakikalardan itibaren taraflar birbirlerini anlaşmanın hayata geçmesini geciktirmekle suçluyorlar.

Gazze halkının kahramanca fedakarlıkları, İsrail cezaevlerinde uzun süredir tutuklu bulunan Filistinli tutukluların çektiği acılar, Gazze’de insanların kitlesel olarak yerinden edilmesi ve hatta kaçırılan İsrailli sivillerin ve diğerlerinin aileleri göz önüne alındığında, anlaşmayı insani açıdan memnuniyetle karşılıyorum. Ben her zaman işgalci ile işgal devleti arasındaki ayrıma bağlı kaldım. Anlaşmanın tam olarak uygulanması halinde, Gazze'deki mevcut savaş sona erecek ve Filistinlilerin elindeki 100 İsrailli rehine karşılığında 1.000 Filistinli tutuklu serbest bırakılacak.

Anlaşmanın, tutuklu ve rehine takası, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü, insani yardımların artırılması ve İsrail güçlerinin belirli bölgelere çekilmesi olmak üzere üç aşamada hayata geçirilmesi bekleniyor. Birinci aşamanın 16'ncı gününde, ikinci ve üçüncü aşamaların detaylarıyla ilgili görüşmelere başlanacağı biliniyor. Bu da şu an açıklanan anlaşmanın, ihtilafı çözmeye yönelik geçici bir adım olduğu, ancak kritik duruma tam, detaylı ve kapsamlı bir çözüm düzeyine ulaşmadığı anlamına geliyor.

Anlaşmanın kendisi değerlendirildiğinde, uygulanması halinde, Ekim 2023 ve sonrasında Gazze’deki olaylarla bağlantılı çatışmaların durmasıyla sonuçlanacağı unutulmamalı. Bu yararlı bir adım, ancak Filistin-İsrail çatışmasını sona erdirmez. Bu nedenle daha fazla çatışmaya, şiddete ve karşı şiddete tanık olacağız. Çünkü Batı Şeria ve Gazze'de hâlâ işgal altında olan Filistin halkı, ulusal kimliğine sıkıca sarılıyor.  İsrail ise onun kendi kaderini tayin etmesini engelliyor, işgal ve şiddet kullanımında ısrar ediyor.

Aşırı ve anlamsız bir iyimserliğin yanı sıra, ateşkesin ve acıların son bulmasının yeterli olmasa bile gerekli adımlar olduğunu göz ardı eden aşırı ve haksız kötümserlikten de kaçınmalıyız. Her ne kadar unsurları geçen mayıs ayından bu yana masada olsa da tarafların şu anda bir anlaşmaya varma motivasyonlarını gözden geçirerek, potansiyel olumlu yönlerle riskler hakkında sağlam bir değerlendirme yapılabilir. Bu değerlendirme Güvenlik Konseyi'nin 2245 sayılı kararını içeren Amerikan fikirleri bağlamında olmalı. Bilhassa anlaşmanın açıklanmasının ardından ve yürürlüğe girmesinden önce Gazze'de 20'den fazla insanın hayatını kaybetmesi göz önüne alındığında, tarafların imzalanan anlaşmaya olan bağlılıklarının ciddiyeti de tespit edilmeli. Buna ek olarak serbest bırakılacak Filistinli gruplar da dahil olmak üzere, henüz açıklığa kavuşmamış ve belirsiz noktalar bulunuyor; İsrail güçleri tampon bölgede mi kalacak yoksa tamamen mi çekilecek? Dahası anlaşmanın ikinci ve üçüncü aşama unsurlarının ertelenmesi iyi niyetin bulunmadığı varsayımını akla getiriyor. Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı analize göre burada şu soruyu sormak gerekiyor: Anlaşmanın onaylanması manevra amaçlı taktik bir hamle midir, yoksa taraflar arasında güvenli ve istikrarlı koşullara ulaşma yönünde ısrarcı ve gayretli bir eğilimin göstergesi midir?

Özellikle Güvenlik Konseyi kararında çok önemli bir unsurun atlandığı göz önüne alındığında, kazanımları en üst düzeye çıkarmak ve olumsuz etki ve tehlikeleri sınırlamak için gelecekte nelerin olabileceğini öngörmek de önemlidir. İsrail ile Hamas'ın anlaşmaya yanaşmadığını, iç içe geçen koşulların, içeriden ve dışarıdan gelen ağır baskıların onları uzlaşmacı bir çözüme doğru yönelttiğini söylemek abartı olmaz. İç baskılarla kastedilen, her iki tarafta da devam eden kayıpların, kaçırılan İsraillilerin ailelerinin, Gazze halkı ve Filistinli tutukluların iki taraf üzerindeki baskılarının zirveye ulaşmasıdır. Dış baskıysa Biden’dan önce Trump’ın, krizin ABD başkanlığını devralmasından önce yatıştırılması yönündeki baskılarının arttığı bir dönemde Mısır ve Katar’ın arabuluculuk rolünü yoğunlaştırmasıdır. Dolayısıyla anlaşma, dürüstlük ve adaletle uygulanmasının sağlanması için dikkatle takip edilmesi gereken bir “zorunlu anlaşmadır”.

Anlaşmanın hayata geçirilmesi kolay olmayacak ve diğer aşamalarda müzakerelerin mutlaka başarıyla sonuçlanacağını varsaymak da hatalı olacaktır. Başarılı olmaları özellikle Filistinlileri ilgilendiriyor, çünkü İsrail ilan ettiği hedeflere ulaşamadı. Hamas'ı zayıflattı ancak ortadan kaldırmadı ve İsrail Maliye Bakanı, savaşın ilk aşamadan sonra yeniden başlayacağına dair Başbakan'dan yazılı garanti almayı şart koştu. İsrail, Hamas liderlerini sonsuza dek ve her yerde hedef alacağını defalarca duyurdu. Gazze içinde güvenlik konularında hâlâ üstünlük ve son söz sahibi olma konusunda ısrar ediyor. Bu durum, Gazze'den tamamen çekilmesi ve Şeride yönelik genişletilmiş güvenlik önlemleri konusunda bazı soruları gündeme getiriyor. İsrail, Filistinlilerin ulusal kimliklerini yaşamalarını engellemeye devam ettiği sürece direniş bitmeyecektir. Bilakis, durum ve şartların gereklerine göre öne çıkacak ve şiddetine şiddetle karşılık verecektir.

İmzalanan anlaşmadaki yeni gelişmeler arasında, anlaşma maddelerini uygulamaya koymak üzere merkezi Mısır'da olacak, Katar ve ABD'nin de yer alacağı bir takip komitesinin oluşturulması yer alıyor. Bu, oluşturulması ve kurulması gereken bir komite ve kararların alınma yöntemi, herhangi bir ihlalin sonuçlarının nasıl ele alınacağı üzerinde dikkatli ve kesin bir şekilde anlaşmaya varılmalı. Böylece komite olaylara karışmadan gerekli takip ve izleme yeteneklerine sahip olacaktır. Ek olarak İsrail'e karşı geleneksel Amerikan taraflılığı ve İsrail'den hesap sorulmasını reddetmesi göz önüne alındığında, tüm taraflar güvenilirliklerini de korumalılar. Aynı şekilde bu komitenin, önümüzdeki dönemde Gazze Şeridi'nin idari yapısıyla karıştırılmaması gerekir. Söz konusu idari yapı özünde Filistinli olmalı, Filistinlilere haklarını sağlamalı, Şeridin İsrail ile ilişkisinde son söz sahibi olmamalı, İsrail'in Gazze'de kalma hakkını örtülü olarak kabul etmemeli, dahası Batı Şeria ile siyasi iletişimini ve bütünleşmesini sürdürmeli.

İsrail'in tutumunun ve mevcut hükümetinin olumsuzluğu beni şaşırtmadı, aksine ABD'nin ve iki devletli çözüme açık bir atıf içeren (2245) sayılı Güvenlik Konseyi kararının sponsoru olmasına rağmen, Biden yönetiminin yayınlanan açıklamalarında Filistin-İsrail ihtilafının çözümüne ve Filistin devletine dair hiçbir atıf yapılmaması beni rahatsız etti. Trump'ın temsilcisi de İsrail ile Suudi Arabistan arasında barışa ulaşmak için İbrahim Anlaşmaları’nın devam ettirilmesine önem verildiğini vurguladı. Riyad'tan yapılan resmî açıklamada ise anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı ve Arap-İsrail ihtilafına kapsamlı bir çözüm bulunması yönündeki arzu teyit edildi. İkili barış anlaşmalarının bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına bağlı olduğu bir kez daha vurgulandı.

Mısır, işgal altındaki Filistin halkına destek amacıyla yakın zamanda bir konferans düzenleyecek ve bu konferansın odak noktası da Gazze olacak. Bu olumlu ve gerekli bir adım çünkü uluslararası toplumun tamamının bu çabaya katılması gerekiyor. Yaz başında Filistin devletinin kurulması konusunda bir konferans düzenlenmesine yönelik ortak bir Suudi Arabistan çabasının olduğunu da biliyorum. Bu da takdire şayan bir adım, zira kendi kaderini tayin etme ve egemen bir devlet aracılığıyla ulusal kimliğini ifade etme olanağı sağlanması gibi, Filistin halkının dünyadaki çeşitli halklarla aynı haklara sahip olduğunu vurgulayan Arap sesi yükselmeli. Zira ikinci Trump yönetimi, mevcut durumu korumak ve gereksiz çatışmalardan kaçınmak için anlaşmalara varırken, yalnızca mevcut gerçekliği ve anlık yaklaşımları önemseyecek ve bunlara odaklanacaktır. Tarihsel veya hukuki kaygılarla ilgilenmeyecektir.



"Tüm zamanların en kötü dizisi" eleştirilere rağmen rekor kırdı

All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)
All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)
TT

"Tüm zamanların en kötü dizisi" eleştirilere rağmen rekor kırdı

All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)
All's Fair, kadın boşanma avukatlarından oluşan bir ekibin, kendi hukuk bürolarını açmak için erkek egemen bir şirketten ayrılmasıyla başlıyor (Disney+ / Hulu)

Kim Kardashian'ın başrolünde yer aldığı, Ryan Murphy imzalı yeni hukuk draması All's Fair, rekor kırdı.

Kardashian'ın yanı sıra Sarah Paulson, Glenn Close, Naomi Watts, Niecy Nash-Betts ve Teyana Taylor'ın rol aldığı dizi, bol entrikalı, yüksek profilli boşanma davalarını üstlenen kadın avukatların hem iş hem özel hayatlarındaki çatışmalarını konu alıyor.

Üç günde 3,2 milyon izlenme

All's Fair, 4 Kasım'daki prömiyerinin ardından eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 0'lık beğeni puanıyla açılmıştı. Dizinin puanı kısa süre içinde yüzde 5'e yükseldi. 

İzlenme rakamlarına bakıldığında ise tablo tamamen değişiyor: All's Fair, ilk üç günde 3,2 milyon küresel izlenme elde ederek Hulu'nun son üç yıldaki en büyük açılışını yaptı.

Sert tepkiler göz önünde bulundurulduğunda dizinin bu performansı daha da dikkat çekici. Bazı eleştirmenler All's Fair'ı "tüm zamanların en kötü dizisi" diye nitelerken, bazıları da oyunculukları yerden yere vurdu. Ancak rakamlar izleyicinin, ünlü isimlerle dolu kadro, gösterişli atmosfer ve Ryan Murphy'nin melodram dozu yüksek hikayesine fazlasıyla ilgi gösterdiğini ortaya koyuyor.

Karşılaştırmak gerekirse All's Fair, Hulu'nun son dönemdeki birçok yeni dizisini geride bırakarak sadece Only Murders in the Building ve The Handmaid's Tale'in ardında yer aldı. Üç günde 3 milyon izlenmeyi aşarak, 2022 Haziran'da yayımlanan The Bear'dan bu yana platformun en güçlü açılışlarından birine imza attı.

Öte yandan eleştirilerin ardından Kardashian, sosyal medyada dolaylı bir yanıt verdi. Dizinin prömiyerinden fotoğraflar paylaştığı gönderiye şu notu düştü:

Yılın en çok övülen dizisini izlediniz mi? All's Fair şimdi Hulu ve Disney+'ta.

Murphy ve oyuncu ekibi de röportajlarda benzer bir tavır takındı. Dizinin baştan beri "bilinçli olarak abartılı ve kendinin farkında" bir üsluba sahip olduğunu savundular. 

Sert eleştiriler, ironiye dönüşerek diziye sosyal medyada daha da fazla görünürlük kazandırdı. TikTok ve X'te paylaşılan sahneler viral olmaya devam ediyor.

Yine de dizinin kaderi şimdilik belirsiz. Eleştirmenler tepkilerini sürdürürken, açılış başarısının kalıcı bir seyirci kitlesine dönüşüp dönüşmeyeceği gelecek hafta netleşecek. 

Hulu'da güçlü açılış yapan Tell Me Lies ve Dokuz Kusursuz Yabancı (Nine Perfect Strangers) gibi diziler, ilerleyen haftalarda izlenme rakamlarında ciddi düşüşler yaşamıştı. Ancak All's Fair'ın tartışmalı yapısı ve yıldız kadrosu, bu durumu tersine çevirebilir.

Independent Türkçe, ScreenRant, Deadline, TV Insider


Güney Kore yapımı gerilim dizisi merak uyandırdı: Ödülleri toplar

Çok konuşulan romantik dizi Crash Landing on You'nun yönetmeni Lee Jeong Hyo imzasını taşıyan 18 yaş sınırlamalı The Price of Confession, 12 bölümden oluşuyor (Netflix)
Çok konuşulan romantik dizi Crash Landing on You'nun yönetmeni Lee Jeong Hyo imzasını taşıyan 18 yaş sınırlamalı The Price of Confession, 12 bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

Güney Kore yapımı gerilim dizisi merak uyandırdı: Ödülleri toplar

Çok konuşulan romantik dizi Crash Landing on You'nun yönetmeni Lee Jeong Hyo imzasını taşıyan 18 yaş sınırlamalı The Price of Confession, 12 bölümden oluşuyor (Netflix)
Çok konuşulan romantik dizi Crash Landing on You'nun yönetmeni Lee Jeong Hyo imzasını taşıyan 18 yaş sınırlamalı The Price of Confession, 12 bölümden oluşuyor (Netflix)

Netflix, sanat öğretmeni An Yun Su'nun hikayesini anlatan Güney Kore yapımı yeni gerilim dizisi The Price of Confession (Jabaekui Daega) için ürpertici bir fragman yayımladı.

An Yun Su'nun hayatı, eşinin öldürülmesinin ardından cinayetle suçlanmasıyla altüst oluyor.

Masumiyetini kanıtlamak için mücadele eden An Yun Su, sonunda cezaevine giriyor ve burada gizemli bir kadınla tanışıyor: Mo Eun.

Diğer mahkumlar tarafından "cadı" diye bilinen Mo Eun, insanların ne düşündüğünü ve hissettiğini görebiliyor. İkili arasında tehlikeli bir anlaşma yapılıyor.

Netflix, The Price of Confession'ın yeni fragmanını paylaştı.

Fragmanda, An Yun Su'nun cinayet mahallindeki görüntüleri ekrana yansırken, soruşturmayı yürüten polislerin davranışlarından şüphelendiği görülüyor.

Cezaevinde Mo Eun, suçu üstlenmeyi teklif ediyor fakat bu, An Yun Su için çok ağır bir bedel anlamına geliyor.

Hayranlar sosyal medyaya akın ederek fragman hakkındaki görüşlerini paylaştı.

Bir izleyici, "Şimdiden hazır bekliyorum! İkisi de yılın en iyi kadın oyuncu ödüllerini toplar" yorumunu yaptı.

Bir başka Netflix abonesi, "Fazlasıyla iyi görünüyor, kesinlikle izleyeceğim" derken, diğer bir kullanıcı "Kim Go-eun'in bir başyapıtı daha, izlemek için sabırsızlanıyorum" ifadelerini kullandı.

Dizide An Yun Su'yu Jeon Do-yeon, Mo Eun'u ise Kim Go-eun canlandırıyor.

Bir başka izleyici, "Harika bir oyuncu kadrosu! Konusu çok ilgi çekici ve gerilim dolu" yorumunu yaptı. Başka biriyse ekledi: 

İkisi de favori Koreli oyuncularım.

Güçlü oyuncu kadrosunda ayrıca Squid Game yıldızı Park Hae-soo, savcı Baek Dong-hun rolünde yer alıyor. Kadroyu, avukat Jang Jeong-gu karakteriyle Jin Sun-kyu tamamlıyor.

The Price of Confession, 5 Aralık'ta platforma eklenecek.

Independent Türkçe, Express, Mirror


Eleştirmenlerden tam not, seyirciden 5 yıldız: Yeni bilimkurgu rekora koşuyor

Predator: Vahşi Topraklar'da android Thia'yı canlandıran 27 yaşındaki Amerikalı yıldız Elle Fanning, The Great'teki performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (20th Century Studios)
Predator: Vahşi Topraklar'da android Thia'yı canlandıran 27 yaşındaki Amerikalı yıldız Elle Fanning, The Great'teki performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (20th Century Studios)
TT

Eleştirmenlerden tam not, seyirciden 5 yıldız: Yeni bilimkurgu rekora koşuyor

Predator: Vahşi Topraklar'da android Thia'yı canlandıran 27 yaşındaki Amerikalı yıldız Elle Fanning, The Great'teki performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (20th Century Studios)
Predator: Vahşi Topraklar'da android Thia'yı canlandıran 27 yaşındaki Amerikalı yıldız Elle Fanning, The Great'teki performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (20th Century Studios)

Amerikalı yönetmen Dan Trachtenberg, yeni filmi Predator: Vahşi Topraklar'la (Predator: Badlands) gişedeki durgunluğu sona erdirdi. 

Bilimkurgu, cuma günü ABD gişesinde 15,6 milyon dolarlık güçlü bir açılışla zirveye oturdu. Vahşi Topraklar, hafta sonunda 36–38,5 milyon dolarlık bir hasılata doğru hız kesmeden ilerliyor. Tahminler, filmin hafta sonunda 25 milyon dolar açılış yapacağını öngörüyordu.

Bu performansla Vahşi Topraklar, bağımsız Predator filmleri arasında şimdiye kadarki en iyi açılışı garantiledi. Film ayrıca, 2004'te 38,4 milyon dolarla açılan Alien Predator'e Karşı'yı (AVP: Alien vs. Predator) geçerek serinin en yüksek açılışına imza atma şansına sahip.

20th Century ve Disney ortak yapımı film, beklentilerin çok üzerinde performans sergiliyor. Bunun en büyük sebebi eleştirmenlerden gelen olumlu yorumlar ve seyirciden alınan yüksek puanlar. Vahşi Topraklar, Predator filmleri arasında izleyici anket şirketi CinemaScore'da "A-" alan tek yapım olurken, PostTrak verilerinde de izleyicilerden 5 yıldız aldı.

Trachtenberg'ün Prey senaristi Patrick Aison'la birlikte geliştirdiği Vahşi Topraklar, 1987'de John McTiernan imzalı Av'la (Predator) başlayan 9 filmlik seriye yeni bir yön veriyor. 

44 yaşındaki Trachtenberg kariyeri boyunca sürpriz başarılara ulaşan işlere imza attı: 2016 yapımı Cloverfield Yolu No: 10 (10 Cloverfield Lane), ardından Disney+'ta gösterime giren 2021 tarihli Prey ve haziranda yayımlanan animasyon antolojisi Predator: Killer of Killers. 

Predator: Vahşi Topraklar'da, Dimitrius Schuster-Koloamatangi tarafından canlandırılan yırtıcı Predator Dek, başrolde yer alıyor ve Elle Fanning'in hayat verdiği android Thia'yla bir araya geliyor. 

Film, klanı tarafından dışlanan genç Predator Dek'in, Thia'yla beklenmedik bir ittifak kurarak en büyük rakibinin karşısına çıkmasını konu alıyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety