Filistin'den Trump'ın planına tepki: Batı Şeria ve Gazze satılık, pazarlıklık ya da takas konusu değildirhttps://turkish.aawsat.com/5110563-filistinden-trump%C4%B1n-plan%C4%B1na-tepki-bat%C4%B1-%C5%9Feria-ve-gazze-sat%C4%B1l%C4%B1k-pazarl%C4%B1kl%C4%B1k-ya-da-takas
Filistin'den Trump'ın planına tepki: Batı Şeria ve Gazze satılık, pazarlıklık ya da takas konusu değildir
Filistinliler dün Netzarim ekseninden evlerine dönmek için geçiş yaptı (DPA)
Filistin'den Trump'ın planına tepki: Batı Şeria ve Gazze satılık, pazarlıklık ya da takas konusu değildir
Filistinliler dün Netzarim ekseninden evlerine dönmek için geçiş yaptı (DPA)
Filistin Dışişleri Bakanlığı Batı Şeria ve Gazze'nin satılık, pazarlıklıklık ya da takas konusu olmadığını açıklarken Hamas, ABD Başkanı'nın “Gazze'yi satın alma ve sahiplenme” yönündeki açıklamalarının tepki gösterdi.
Filistin Dışişleri Bakanlığı bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada Kudüs ve Gazze Şeridi de dâhil olmak üzere halkımızın ve Batı Şeria'nın haklarının satılık, pazarlıklıklık ya da takas konusu olmadığını, bu tür fikirlerin çatışmayı uzatmayı ve Netanyahu'yu Filistin halkı ve çektiği acılar, bölge ve istikrarı pahasına İsrail'de iktidarda tutmayı amaçladığını belirtti.
Dışişleri Bakanlığı, Filistinli Wafa ajansı tarafından yayınlanan açıklamasında, uluslararası toplumu bu ırkçı sömürgeci politikayla yüzleşmeye, ret ve uyarı açıklamalarıyla yetinmemeye ve BM Güvenlik Konseyi'ni Filistin meselesiyle ilgili BM kararlarının uygulanmasındaki doğal rolünü üstlenmesi ve uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki görevlerini yerine getirmesi için harekete geçirmeye çağırdı.
Açıklamada, İsrail hükümeti ve Başbakan Netanyahu'nun halkımıza karşı işledikleri soykırım, yerinden etme ve ilhak suçlarını, özellikle de etnik temizlik suçlarını, Gazze Şeridi'nin tamamının yok edilmesini ve işgal altındaki Batı Şeria'ya yıkım versiyonunun uygulanmaya başlanmasını örtbas etmeye çalıştıklarına, siyasi gerçeklikten kopuk ve çatışmaya siyasi çözüm haklarından uzak sloganları ve pozisyonları desteklemeye devam ettiklerine, İsrail hükümetinin yerinden etme fikrini benimsediğine ve bölge ve dünya ülkelerinin güvenlik ve istikrarını göz ardı ederek bunu işgal gücüyle uygulamaya çalıştığına dikkat çekildi.Hamas'ın üst düzey liderlerinden Halil el- Haya Pazartesi günü İran'ın başkenti Tahran'dan yaptığı açıklamada Batı'nın ve ABD Başkanı Donald Trump'ın projelerinin sona yaklaştığını söyledi.
Hareketin Trump'ın projesini yıkacağını vurgulayan Haya, Filistin halkının topraklarını terk etmeyeceğini ifade etti. Haya, “Batı'nın, Amerika'nın ve Trump'ın projeleri sona eriyor. Onlardan önceki projeleri nasıl yıktıysak onları da yıkacağız. Bu bizim milletimize ve şehitlerimize verdiğimiz sözdür ve Filistin halkı kendileriyle birlikte olan herkesi asla unutmayacaktır” dedi.
İran Lideri Ali Hamaney, Hamas liderlik konseyi üyesi Halil el- Haya'yı Tahran'daki görüşmeleri sırasında kabul ederken (AP)
Trump Pazar günü yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'ni satın almaya ve kontrol etmeye kararlı olduğunu, ancak Ortadoğu'daki diğer ülkelerin Şerit'in bazı bölümlerinin yeniden inşasına katılmasına izin verebileceğini söyledi.
Pazar günü Hamas, ABD Başkanı Donald Trump'ın “Gazze'yi satın almak ve sahiplenmek” ile ilgili sözlerini saçma olarak niteledi ve Filistin ve bölge hakkında derin bir cehaleti yansıttığını söyledi.
Hamas'ın siyasi büro üyesi İzzet el-Rişk (arşiv-Reuters)
Gazze'nin alınıp satılacak bir mülk olmadığını, işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Hamas önde gelen liderlerinden İzzet el-Rişk, “Gazze halkı içindir ve 1948'den beri işgal altında olan şehirleri ve köyleri dışında Gazze'yi terk etmeyeceklerdir” dedi.
Trump Air Force One uçağında gazetecilere verdiği demeçte Filistinlilerle ilgileneceğini ve onların öldürülmemesini sağlayacağını ifade ederek Filistinlilerin bireysel olarak ABD'ye girişine izin vermeyi değerlendireceğini belirtti.
ABD Başkanı, Ortadoğu'daki ülkelerin Filistinlileri kabul edeceğini yineleyerek şunları vurguladı: “Gazze'yi gelecekteki kalkınma için iyi bir yere dönüştüreceğim.” Trump, Washington'un Gazze'deki tutukluların serbest bırakılma hızına karşı sabrını kaybedebileceğini de söyledi.
Ürdün ve Mısır'ın çok sayıda Gazzeliyi kabul etmesini istediğini yineleyen Trump “Muhtemelen bir buçuk milyon insandan bahsediyoruz. Oldukça basit bir şekilde tüm bölgeyi sterilize ediyoruz. Biliyorsunuz, yüzyıllar boyunca bu bölgede pek çok çatışma yaşandı. Bilmiyorum ama bir şeylerin olması gerekiyor" dedi.
ABD Başkanı 20 Ocak'ta göreve geldikten kısa bir süre sonra ABD'nin Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesi ve büyük bir yeniden inşa çabasına girişmesi fikrini ortaya attı.
Başkan Trump'ın açıklamasında, 15 aydır İsrail işgal güçlerinin büyük bir askeri harekâtına maruz kalan Filistinlilerin geleceğine ilişkin bir bilgi yer almadı.
Libya Genelkurmay Başkanı Haddad’ın uçağının düşüşünün arkasında ‘siyasi suikast’ şüphesihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5223079-libya-genelkurmay-ba%C5%9Fkan%C4%B1-haddad%E2%80%99%C4%B1n-u%C3%A7a%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n-d%C3%BC%C5%9F%C3%BC%C5%9F%C3%BCn%C3%BCn-arkas%C4%B1nda-%E2%80%98siyasi
Libya Genelkurmay Başkanı Haddad’ın uçağının düşüşünün arkasında ‘siyasi suikast’ şüphesi
Fotoğraf: AP
Kerime Naci
Libya’yı yeni bir savaşa sürüklemeyi reddeden Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad, Trablus’taki hükümetin Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile yaptığı görüşme sırasında, canlı yayında “Tek bir askerin bile savaşa sürüklenmesine izin vermeyeceğim. Savaş olmayacak” dedi.
Orgeneral Haddad, yeni bir vatan inşa etmek için ülkeyi doğudan batıya ve güneyden kuzeye seyahat etmeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Orgeneral Haddad’ın ölümü doğrulandıktan sonra, hakkında ‘elinde devletin prestijinden başka bir şey olmayan, mümkün olduğunda barışı seçen ve sessizlik ihanete dönüştüğünde silahlanan bir asker olduğu’ söylendi. Orgeneral Haddad’ın sloganı barış, hedefi ise Libya ordusunu birleştirmekti.
Ülkenin batısındaki hükümete bağlı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Haddad, 1967 yılında doğdu. Salı günü, Türkiye’nin daveti üzerine resmi bir ziyaret sırasında Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu ile görüşmesinin ardından, kendisini ve beraberindeki askeri heyeti taşıyan uçak Ankara'da düştü. Orgeneral Haddad, olay sonucunda hayatını kaybetti.
İki gelişme arasında yaşanan olay
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, dün sabah yaptığı açıklamada, uçağın kara kutusunun bulunduğunu duyurdu ve soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Uçuş kayıt cihazının Türkiye saatiyle 02:45’te, kara kutunun ise 03:20'de enkaz alanında bulunduğunu açıklayan Yerlikaya, düşen uçağın kurbanlarının cesetlerinin bulunduğunu ve kimliklerini doğrulamak için örnekler alındığını duyurdu.
Haddad, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Libya’nın doğusundaki Genel Komutanlık Komutanı Mareşal Halife Hafter taziye mesajı yayınladı. Hafter, mesajında “Silahlı kuvvetler, askeri görevini büyük bir sorumlulukla yerine getiren adamlarından birini kaybetti. Haddad, Libya tarihinin kritik aşamalarında güveni taşıdı” dedi.
5+5 Ortak Askeri Komite’nin aktif bir üyesi olan Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed el-Haddad, 2020 ateşkes anlaşmasının imzalanmasında önemli bir rol oynayan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Futuri Gribel, Askeri İmalat Kurumu Müdürü Tuğgeneral Mahmud el-Kutavi, Genelkurmay Başkanı Danışmanı Muhammed el-Assavi Diyab ve Genelkurmay Medya Ofisi Fotoğrafçısı Muhammed Ömer Ahmed Mahcub’un ölümü, olayın önceden planlanmış ve siyasi bir suikast olup olmadığı ya da teknik bir arıza nedeniyle mi gerçekleştiği konusunda sorular doğurdu. Özellikle de olay, Türkiye'nin Libya'daki askeri varlığını iki yıl daha uzatacağını açıklaması ve Başbakan Dibeybe’nin yeni hükümetinin yapısında değişiklikler yapacağını duyurması gibi iki önemli haberin arasında meydana geldiğinden bu sorular daha da önem kazandı.
İsrail
Mısırlı bölgesel ve uluslararası güvenlik uzmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Orgeneral Haddad’ın öldürülmesinin ardındaki gerçek nedenler hakkında spekülasyon yapmak için henüz çok erken olduğunu, özellikle de olayın koşullarını belirlemek için Türkiye ve Libya taraflarının ortak soruşturmaları halen devam ettiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan akatardığı analize göre Abdulvahid, Türkiye’nin verilerine göre uçağın radar ekranlarından kaybolmadan önce bir arıza ve tehlike olduğuna dair sinyal gönderdiğini, bunun da önümüzdeki dönemde bazı senaryolara kapı açtığını belirtti. Bu senaryolar arasında teknik arıza veya pilotun ya da kalkıştan önce uçağın bakımından sorumlu kişilerin insan hatasının yer aldığını söyleyen Abdulvahid, kötü hava koşullarının kazanın nedeni olarak göz ardı edildiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye-Libya ilişkilerinin kilit ismi ve mimarı olan ve önümüzdeki dönem için askeri iş birliği anlaşmalarını görüşmek üzere Türkiye Savunma Bakanı ile bir toplantıya katılan Orgeneral Haddad'ın ölümünün siyasi boyutlarını ele almaya devam eden Abdulvahid, dolayısıyla Dibeybe’nin başbakanlığındaki yeni hükümetin kurulmasının açıklanmasından ve seçimlerin yapılmasından önce onu parçalamak için Libya’nın batısında veya Dibeybe hükümeti içinde sorun çıkarmaya ilgi duyan yerel tarafların olduğuna dikkati çekti.
Özellikle Doğu Akdeniz'deki gerginlik ve İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki stratejik anlaşma çerçevesinde, bölgesel müdahaleye dair başka şüpheler de olduğunu söylüyor.
Bu gelişmeler Türkiye’nin çıkarlarına aykırıydı ve şu an Türkiye-Libya ilişkilerini zayıflatmak ve Ankara’nın İsrail-GKRY-Yunanistan ittifakına karşı direncini kırmak amacıyla bu yönde bir çaba söz konusu.
Zamanlama
Libya’daki Nalut Üniversitesi Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı Dr. Elias Abu Bakr Al-Barouni, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Haddad’ın ölümünün normal veya teknik bir olay olarak değerlendirilemeyeceğini, bunun yerine iktidar mücadelesinin, ordunun geleceğinin ve Libya'nın önümüzdeki dönemde izleyeceği stratejik yönün merkezinde yer aldığını belirtti.
Dr. Barouni, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orgeneral Haddad, sadece bir askeri komutan değil, aynı zamanda batıdaki askeri ve siyasi otoriteler arasında bir bağlantı ve Trablus'ta topyekûn bir savaşa sürüklenmemesi için bir nevi garantördü. Ayrıca, özellikle Washington ve Ankara'da uluslararası alanda kabul gören bir isimdi.”
Orgeneral Haddad'ın, silah ağlarının, milislerin ve doğu ve batıdaki bazı katı görüşlü liderlerin çıkarlarını tehdit eden askeri kurumun birleştirilmesi sürecinde kilit bir rol oynadığını söyleyen Dr. Barouni, bu yüzden Haddad’ın ani ölümünün, geçici bir şoktan ziyade, hesaplanmış bir güvenlik boşluğu yarattığını kaydetti.
“Siyasi nedenlerle işlenmiş bir suikast mıydı?” sorusunun cevabının birkaç faktöre bağlı olduğunu düşünen Dr. Barouni’ye göre bu faktörlerin başında zamanlamanın önemi geliyor. Olay, Ankara'nın Libya'daki askeri varlığını iki yıl daha uzatacağını açıkladığı ve Başbakan Dibeybe’nin yeni hükümetinin kadrosunu açıklamadan önce, Libya'nın batısında gerilimin tırmandığı ve silahlı aktörlerin yeniden konuşlandığı hassas bir dönemde Türkiye'ye yapılan ziyaretin ardından meydana geldiğinden Dr. Barouni, güvenlik analizlerine göre bu tür gelişmelerin nadiren tesadüf olduğunu, aksine genellikle belirli bir siyasi-güvenlik sürecini tamamlanmadan bozma girişiminin göstergesi olduğunu belirtti.
Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad ve Savunma Bakanı Yaşar Güler, uçak kazasından kısa bir süre önce Ankara'da bir araya geldiler (AFP)
Siyasi suikast ihtimaline katkıda bulunan ikinci faktör, Orgeneral Haddad'ın çatışma denklemindeki konumuyla ilişkili. Dr. Barouni'ye göre Orgeneral Haddad, savaşın yeniden başlamasına açıkça karşı çıkan, milis ekonomisine dahil olmayan ve doğrudan siyasi hırsları olmamasına rağmen nüfuzlu biriydi. Bu noktada rakipleri için bir tehdit oluşturuyordu. O bir isyancı askeri lider değil, kaos planlarının önündeki bir engeldi. Çünkü ordunun milisleri meşrulaştırmak için bir çatı haline getirilmesini reddeden ve Trablus'ta çatışmaları önleyen dengeleyici bir faktördü.
Bu yüzden suikast olasılığı, resmi askeri karar alma merkezini zayıflatmak için siyasi çatışmanın yeniden askerileşmesine kapıyı aralar ve güvenlik ortamının uzlaşma yerine güç mantığına göre yeniden şekillenmesine olanak tanır.
Siyasi mesajlar
Dr. Barouni, olayın olası siyasi mesajları ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Olanları siyasi bir suikast olarak değerlendirirsek, ordunun birleştirilme sürecinin durdurulmasını öngören ve (milis) yerine (devlet) rolünü oynamaya çalışan herhangi bir askeri komutanı uyaran olası mesajlar taşıyor. Bunun yanında yeni bir hükümet kurulmadan önce kartların yeniden dağıtıldığını gösteriyor. Libya'da güvenlik kararlarının kurumların dışında kaldığı açık.”
Orgeneral Haddad’ın ölümünün öngörülebilir yansımaları olacağını belirten Dr. Barouni, “Güvenlik düzeyinde, Trablus'ta çatışmaların artması ve orduda Orgeneral Haddad’ın yerine gelecek isim konusunda bir mücadele yaşanması olasılığı artarken, hükümetin silahlı aktörleri kontrol etme kabiliyeti zayıflayacak. Siyasi düzeyde ise, hassas bir dönemde Dibeybe hükümetinin zayıflaması, mevcut güvenlik yaklaşımının etkinliğinin yeniden sorgulanması ve daha geniş çaplı dış müdahaleye kapıların açılması görülecek” dedi.
Olayın uluslararası yansımalarına değinen Dr. Barouni, Türkiye'nin güvenlik konularına yaklaşımındaki uzlaşmaz tavrının ortaya çıkmasıyla birleşme sürecinin çökmesi konusunda Amerika'nın endişelenmeye başlayacağını ve bunun da Libya'nın yeniden istikrarsız bir konu haline geleceği anlamına geldiğini söyledi.
Sonuç olarak, ölümün kaza mı yoksa suikast mı olduğu daha sonra kanıtlansa da soğukkanlı siyasi ve güvenlik analizleri, Orgeneral Muhammed el-Haddad'ın devletin geleceği konusunda çatışmaların yaşandığı bir dönemde öldüğünü ve onun yokluğunun bazı taraflara zarar vermekten çok fayda sağladığına işaret ettiğini belirten Dr. Barouni, gerçeğin şeffaf bir şekilde ortaya çıkmaması halinde Libya'nın sadece bir askeri liderini kaybetmekle kalmayacağını, aynı zamanda savaşa geri dönülmesini önleyen son emniyet valflerinden birini de kaybedeceğini vurguladı.
Patlama
Libyalı akademisyen ve politikacı Allam el-Felah, olayın gerçekleştiği koşullarla ilgili bazı sorular olduğunu belirterek, şunları sıraladı:
1- Uçakta daha önce herhangi bir arıza tespit edilmemişti ve uçak iyi donanımlı ve moderndi.
2- Enkaz geniş bir alana yayılmıştı, bu da uçağın yere çakıldığını değil, havada patladığını gösteriyor.
3- Kazada görülen parlak ışık ve bu görüntüdeki alevler, bunun bir kaza değil, bir patlama olduğunu gösteriyor.
Felah, “Haddad ve ekibi, Türkiye’de yetkililerle ve hem Libya’daki hem de bölgesel taraflarla iyi ilişkilere sahip olsa da özellikle Libya'da karışıklık çıkarmaya menfaati olan taraflar veya otoriter emelleri olan ve bir dizi Libya askeri liderini ortadan kaldırmayı planlayan taraflar olduğu için suikast komplosu olasılığı göz ardı edilemez” diye ekledi.
Libyalı gazeteci Halil Suleyman, şüphelerin en üst düzeye çıkarılması gerektiğini ve nahif komplo teorileri çerçevesinde değil, mantıklı şüpheci düşünce çerçevesinde olduğunu söyledi. Hayatını kaybedenler en yüksek askeri rütbelere sahip kişiler olduğuna dikkati çeken Suleyman, bu yüzden objektif düşünceyle ilk olarak teknik arızalardan ziyade sabotaj olabileceğini öngörüyor.
Suleyman, Facebook hesabından yaptığı değerlendirmede, ilk verilerin teknik bir arızaya işaret etse bile, herhangi bir ülkenin bu düzeydeki askeri liderleri taşıyan bir uçağın düşmesini teknik bir kaza olarak değil, potansiyel bir güvenlik olayı olarak değerlendireceğini de sözlerine ekledi.
İsrail, Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşa etme kararının kınanmasını ‘ahlaki bir hata’ olarak değerlendiriyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5223065-i%CC%87srail-bat%C4%B1-%C5%9Feriada-yeni-yerle%C5%9Fim-yerleri-in%C5%9Fa-etme-karar%C4%B1n%C4%B1n-k%C4%B1nanmas%C4%B1n%C4%B1-%E2%80%98ahlaki
İsrail, Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşa etme kararının kınanmasını ‘ahlaki bir hata’ olarak değerlendiriyor
Batı Şeria'da bir İsrail yerleşimi (Reuters)
İsrail, Batı Şeria’da yeni yerleşim birimleri kurma kararına ilişkin 14 ülkenin yaptığı kınamayı reddetti ve eleştirileri ‘Yahudilere karşı ayrımcılık’ olarak nitelendirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Yabancı hükümetler Yahudilerin İsrail topraklarında yaşama hakkını kısıtlayamaz. Bu tür çağrılar ahlaki olarak yanlış ve Yahudilere yönelik ayrımcılıktır” dedi.
İsrail Güvenlik Kabinesi, pazar günü Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasını onayladı. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.
Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, bu karar ile son üç yıl içinde onaylanan yerleşim birimi sayısı 69’a yükselmiş oldu.
İsrail’in onayı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını açıklamasının ardından geldi.
Fransa, Birleşik Krallık, Kanada ve Japonya’nın da aralarında bulunduğu 14 ülke dün, İsrail’in yeni yerleşim birimleri kurma kararını kınayarak, hükümeti bu karardan vazgeçmeye ve yerleşimleri genişletmeyi durdurmaya çağırdı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan ortak açıklamada, “Almanya, Belçika, Kanada, Danimarka, İspanya, Fransa, İtalya, İrlanda, İzlanda, Japonya, Malta, Hollanda, Norveç ve Birleşik Krallık’ın temsilcileri olarak, İsrail hükümetinin güvenlik kabinesinin Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim birimi kurulmasını onaylamasını kınıyoruz” denildi.
Açıklamada, “Batı Şeria’daki yerleşim politikalarının kapsamlı bir şekilde yoğunlaştırılması çerçevesinde tek taraflı yapılan bu tür hamleler, yalnızca uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda istikrarsızlığı da artırıyor” ifadelerine yer verildi.
İsrail’in 1967’den bu yana işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs’te yaklaşık 3 milyon Filistinlinin yanı sıra BM tarafından uluslararası hukuka aykırı kabul edilen yerleşimlerde yaşayan yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.
Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri, İsrail’deki sağ veya sol tüm hükümetler döneminde devam ediyor.
Ancak mevcut hükümet döneminde yerleşim faaliyetleri belirgin şekilde artarken, bu durum özellikle 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’in güneyinde gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze Şeridi’nde başlayan savaş döneminde hız kazandı.
Trump Noel arifesinde çocuklarla konuştu: Kötü bir Noel Baba’nın ABD’ye sızmadığından emin oluyoruzhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5223061-trump-noel-arifesinde-%C3%A7ocuklarla-konu%C5%9Ftu-k%C3%B6t%C3%BC-bir-noel-baba%E2%80%99n%C4%B1n-abd%E2%80%99ye-s%C4%B1zmad%C4%B1%C4%9F%C4%B1ndan
ABD Başkanı Donald Trump, Noel arifesinde Palm Beach, Florida’daki Mar-a-Lago tatil tesisinden Noel Baba’yı takip etmek için telefon görüşmelerine katıldı (Reuters)
Trump Noel arifesinde çocuklarla konuştu: Kötü bir Noel Baba’nın ABD’ye sızmadığından emin oluyoruz
ABD Başkanı Donald Trump, Noel arifesinde Palm Beach, Florida’daki Mar-a-Lago tatil tesisinden Noel Baba’yı takip etmek için telefon görüşmelerine katıldı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Noel arifesinde Florida’daki Palm Beach konutundan çocuklarla Noel Baba’yı takip etti. CNN’in aktardığına göre Trump, Kuzey Amerika Havacılık Savunma Komutanlığı (NORAD) aracılığıyla Noel Baba’yı izleyen çocuklarla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
Altın renkli kravat takmış bir takım elbise giyen Trump, Tulsa’dan arayan Jasper adlı çocuğa şöyle dedi:
“Noel Baba çok iyi bir insan. Ülkemize sızmadığından ve kötü bir Noel Baba’yı içeri almadığımızdan emin olmak istiyoruz. Noel Baba’nın iyi olduğunu tespit ettik. Noel Baba seni seviyor. Noel Baba Oklahoma’yı da seviyor, tıpkı benim gibi. Oklahoma seçimlerde bana çok iyi davrandı. Ben de Oklahoma’yı seviyorum. Oklahoma’dan asla ayrılma, tamam mı?”
Trump, sahneyi izleyen gazetecilere dönerek, “Bence bunların hepsini duymanız önemli” dedi. Kendi hoparlörü açıkken, eşi Melania Trump’ın hoparlörünün kapalı olduğu görüldü.
Trump, Noel ağacının arkasından eşi Melania’ya bakarak, “First Lady tüm dikkatiyle odaklanmış durumda” dedi.
Melania Trump, telefonda konuşurken ve sırtı başkana dönükken, “Bence uyumaları daha iyi olur. O zaman Noel Baba evinize gelir” dedi.
Bunun üzerine Trump, “Beni dinlemeden tamamen odaklanabiliyor. En azından siz neler olduğunu biliyorsunuz” diye konuştu.
First Lady Melania Trump, NORAD tarafından düzenlenen “Noel Baba Takibi” kapsamında yapılan telefon görüşmesinde konuştu (AP)
Bir sonraki arayan, Kuzey Karolina’dan 8 yaşındaki Savannah oldu. Savannah’nin, Noel Baba’ya kurabiye bırakılmazsa kızıp kızmayacağını sorması üzerine Trump, “Sesin çok güzel ve nazik! Çok akıllı bir sesin var” dedi. Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızmaz ama sanırım büyük bir hayal kırıklığı yaşar...”
ABD Başkanı Donald Trump ve First Lady Melania Trump, çocuklarla Noel Baba’nın hareketlerini takip ettikleri sırada telefon görüşmeleri yaptı (AFP)
Bir ordu generali, Trump’a Noel Baba’nın İsveç üzerinde takip edildiğini bildirdi. Bunun üzerine Trump, Kansas’tan arayan Amelia’ya, “O zaman sizin bölgenize gelmesi için uzun bir yolu var... Yaklaşık 5 saat sonra bacanızdan inecek” dedi.
Amelia, çorabında kömür bulmaktan endişe edince Trump, “Temiz ve güzel kömürden mi bahsediyorsun?” diye sordu ve ardından, “Bunu yapmamalıydım, özür dilerim” ifadelerini kullandı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة