Netanyahu'nun Gazze'deki çatışmaları yeniden başlatma tehdidinin ardından İsrail ordusu Gazze'nin güneyine takviye güç gönderiyor

Filistinliler Gazze Şehri'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında yıkılan binaların önünde yürüyor (EPA)
Filistinliler Gazze Şehri'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında yıkılan binaların önünde yürüyor (EPA)
TT

Netanyahu'nun Gazze'deki çatışmaları yeniden başlatma tehdidinin ardından İsrail ordusu Gazze'nin güneyine takviye güç gönderiyor

Filistinliler Gazze Şehri'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında yıkılan binaların önünde yürüyor (EPA)
Filistinliler Gazze Şehri'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında yıkılan binaların önünde yürüyor (EPA)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, yedek askerlerin seferber edilmesi de dâhil olmak üzere güneyde ilave güç konuşlandıracağını duyurdu.

Açıklama, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkesin sona ereceği ve rehinelerin cumartesi günü serbest bırakılmaması halinde, ordunun Hamas'a karşı savaşmaya devam edeceği uyarısında bulunmasının ardından geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre Hamas pazartesi günü, İsrail'in Gazze'deki ateşkesi ihlal ettiğini söyleyerek, kalan rehinelerin serbest bırakılmasını bir sonraki duyuruya kadar erteledi.

Hamas, pazartesi günü yaptığı ve dün de tekrarladığı açıklamada, İsrail'i Gazze'ye yeterli çadır ve diğer yardımların girmesine izin vermemek de dâhil olmak üzere ateşkes şartlarını uygulamamakla suçladıktan sonra, üç rehinenin daha serbest bırakılmasını geciktirmeyi planladığını duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump İsrail'i cumartesi günü kalan tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunmaya teşvik etti, ancak Netanyahu'nun tehdidinin Gazze Şeridi'nde kalan tüm rehinelerin serbest bırakılmasıyla mı yoksa sadece cumartesi günü yapılacak takasta serbest bırakılması planlanan üç rehineyle mi ilgili olduğu belirsizliğini koruyor.

İsrailli bir yetkili dün, Netanyahu'nun Hamas'ın tehdidinin ardından Gazze ve çevresindeki askeri varlığın arttırılması emrini verdiğini söyleyerek, ateşkesle ilgili soru işaretlerini arttırdı.

Yetkili ayrıca Netanyahu'nun yetkililere “(Hamas) önümüzdeki cumartesi rehinelerimizi serbest bırakmazsa, tüm senaryolara hazırlıklı olun” talimatı verdiğini söyledi.



"Kafası kopan eşini fenerle arayan hayaletin" sırrı çözüldü

Charleston'da 1886'da yaşanan depremde, ana demiryolu hattındaki rayların kaydığı saptandı (Susan Hough)
Charleston'da 1886'da yaşanan depremde, ana demiryolu hattındaki rayların kaydığı saptandı (Susan Hough)
TT

"Kafası kopan eşini fenerle arayan hayaletin" sırrı çözüldü

Charleston'da 1886'da yaşanan depremde, ana demiryolu hattındaki rayların kaydığı saptandı (Susan Hough)
Charleston'da 1886'da yaşanan depremde, ana demiryolu hattındaki rayların kaydığı saptandı (Susan Hough)

ABD'nin Güney Karolina eyaletindeki bir kasabada görüldüğü iddia edilen hayaletin arkasından depremler çıktı.

Charleston kentine bağlı Summerville kasabası halkı 20. yüzyıl ortalarında, terk edilmiş demiryolu rayları etrafında top şeklinde mavi, yeşil veya turuncu renkli ışıklar gördüğünü aktarmaya başladı. 

Efsaneye göre bir kadın, tren raylarında geçirdiği kazada başı kopan ve hayatını kaybeden eşini arıyordu. Kadının kendisi de hayatını kaybettikten sonra eşini aramaya devam ettiğine inanan halk, hayaletin elinde bir fenerle gezindiğini düşünüyordu.

Havada süzülen ışığın yanı sıra arabaların sallandığı veya evlerdeki kapıların çarptığı da bildiriliyor, bunlar da hayalete bağlanıyordu.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'ndan Dr. Susan Hough, bu "doğaüstü" olayların aslında bilimsel bir açıklaması olabileceğini söylüyor.

Charleston'da 1886'da meydana gelen büyük bir depremi araştıran sismolog, hayalet hikayeleriyle karşılaşınca meselenin derinine inmeye karar verdi.

Tarihi metinlerde, 1886 depreminde Summerville'in güneyindeki bir demiryolu hattının birkaç metre sağa doğru kaydığını bulan Dr. Hough, fayın tam oradan geçmesi gerektiği sonucuna vardı. 

Ayrıca 1959 ve 1960'ta, yani hayalet hikayelerinin anlatılmaya başlandığı dönemlerde bölgede deprem olduğu tespit edildi.

Bulguları hakemli dergi Seismological Research Letters'ta yayımlanan çalışmada, arabaların sallanması gibi olayların düşük seviyede sismik aktiviteyle açıklanabileceği saptandı.

Dr. Hough "Halk arabalarının şiddetle sallandığını söylüyor. Bu depremdir" diyerek ekliyor: 

Üst kattan sesler, fısıltılar duyuyorlarmış ya da kapılar çarpıyormuş. Deprem olarak algılamadığımız sismik olaylar bu anlatılardan bazılarına uyuyor.

Bilim insanları, bu türden sismik olayların deprem ışıkları denen olguya yol açabileceğini belirtiyor.

Deprem ışıkları dünyanın çeşitli yerlerinde gözlemlenmesine karşın bunlara neyin yol açtığı tam olarak bilinmiyor. Teorilerden birine göre sismik aktivite, topraktaki mineralleri deforme ederek elektrik yükü yaratıyor ve böylece hava molekülleri parlıyor olabilir. 

Bazı bilim insanlarıysa radon ve metan gibi gazların deprem sonucu salınmasıyla statik elektrik oluşabileceğini düşünüyor. Elektrik yükünün birikmesi, gazın yanmasını sağlayan kıvılcımı sunarak mavi ve turuncu gibi renklerde ışık üretebiliyor. 

Dr. Hough ayrıca Summerville'deki rayların etrafında bırakılan eski rayların da birbirine sürtünerek ışıklar için kıvılcım meydana getirmiş olabileceğini söylüyor.

Sismolog, Summerville ve başka yerlerdeki hayalet hikayelerinde anlatılan ışığın genellikle demiryollarının yakınında görülmesinin bu şekilde açıklanabileceğini düşünüyor.

"Araştırmaya başlayınca, demiryolu raylarında fenerlerle dolaşan ve kesik baş arayan çok sayıda hayalet olduğunu görüyorsunuz" diyen Dr. Hough ekliyor: 

Böyle bir hayalet salgını var.

Bu türden hayalet hikayelerini incelemek, bugüne kadar gözden kaçan sismik bölgelerin bulunmasını sağlayabilir.

Independent Türkçe, New York Times, IFLScience, Smithsonian Magazine, Seismological Research Letters